Bakan Kurum, gelire göre farklı faiz uygulaması yapılacağını da belirtti.
Hazine ve Maliye Bakanlığı da devrede, büyük ihtimalle yeni yılın ilk aylarında takvimi öğrenmiş oluruz.
Bakan Kurum açıklamış; “Fiyatları dengeledik, aşağı çektik, bunun tekrar yukarı çekilmesini istemiyoruz. Orta gelirliye yönelik kampanyanın amacına ulaşması için çalışıyoruz. Fiyatları olumsuz yönde etkilemesini istemiyoruz. Kampanyayla talebi yönetip proje arzının artırılması lazım. İkisini aynı anda yapmazsak evlerin fiyatları yükselir. Ev fiyatlarının artmaması için titiz çalışma yürütüyoruz.”
Daha önce de benzer kampanyalar yapıldı ama her seferinde konut fiyatlarında ciddi artışlar görüldü.
Elbette fiyatı piyasa belirleyecek; talep varsa fiyatların da artması normal gelebilir.
Ancak sağlıklı bir konut piyasasının oluşabilmesi için de denetimlerin yapılması şart...
Benim için önemli deneyimlerden biri olmuştu.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu da 1915 Çanakkale Köprüsü’ne Seyit Onbaşı’nın sırtında taşıdığı top mermisini sembolize eden figürlerin yerleştirilmesi törenine katıldı.
Cumhuriyetin 100’üncü yılını simgeleyen, 2023 metrelik orta açıklığıyla dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü 1915 Çanakkale Köprüsü...
Köprünün yapımında 5 bin kişi görev aldı.
İlk aşamadan son güne kadar projeyi yakından takip ettim.
Büyük bir mühendislik harikası olduğunu biliyorum.
Böyle bir olaya seyirci kalmak olmaz.
Zaten bütün Türkiye ayakta...
İktidarından muhalefetine kadar ve de sivil toplum örgütleri peşpeşe açıklamalarda bulunuyorlar.
6 yaşında bir kız çocuğu imam nikahıyla evlendirip cinsel istismara maruz kalıyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ “Lanetliyoruz. ‘Ama’sız, ‘fakat’ sız mağdurun yanında, suçlunun karşısındayız” demiş.
Bazı olayları gerçekten de ama’sız, fakat’sız konuşmalıyız.
Haklılar...
Bir kuşağı; “Y, Z...” deyip kestirip atamıyorsunuz.
Hele bugünün gençlerini...
İşte o gençleri apolitik diye yorumluyoruz ya; sadece kendi dünyalarıyla ilgilenen bir nesil olarak görüyoruz.
Ben tam tersi düşünüyorum.
Dünyayla, etrafıyla o kadar ilgililer ki inanamazsınız.
Ben geç baba olanlardanım.
“Biz de sizin gibi siyaseti daha çok konuşmaya başladık” dedi.
Daha önceki konuşmalarımızdan hatırlıyorum.
“Sizdeki gündeme yetişmek zor. Bir haftada yaşadıklarınızı biz birkaç ayda yaşamıyoruz” diye bana takılırdı.
Haklı...
Türkiye’de gündem hızlı değişir.
Ama ben bunu olumsuz yorumlamıyorum.
Çünkü bu dinamizm Türkiye’nin belki de en önemli avantajı...
Kordon’da buluşup yan yana maç gitmeye alışık İzmir taraftarı kendini organize bir olayın içinde buldu.
Organize diyorum çünkü her iki takımın taraftarının da bugüne kadar alışık olmadığı, görmediği bir şeyle karşı karşıyayız.
Emniyet, maç anından beri kayıtları tek tek inceliyor.
Ve ortaya çıkan detaylar da gösteriyor ki; bu işte ne iki kulüp var, ne de taraftarları…
Belli ki o geceyi kaosa dönüştürmek için organize olmuş bir grup var.
Zaten herşey güzel başlamış; iki kulübün taraftarı da “Göztepe-Altay el ele Süper Lig’e” diye sloganlar atmış.
Maça mı gidiyorsun yoksa savaşa mı; belli değil...
Maçtan önce ambulansla sis ve işaret fişeklerini stada sokuyorsun; sonra tribünlere çıkarıyorsun.
Herkes maç keyfi yaşarken sis fişeklerini ateşliyorsun; kimsenin görmesini istemiyorsun, sonra maraton tribününe doğru ateşliyorsun.
Detaylar gösteriyor ki; ortada organize bir iş var.
Bir kere bu konunun üzerine gitmek lazım.
Elbette suçlu olanlar yargının önüne çıkacak ve gerekli cezaları alacak.
İşte onlardan biri...
Yeni nesil oftalmolojik tedaviler üzerinde çalışan Türk bilim insanları TelomEYE Pharmaceutical’i kurdu. Sonrasında da yatırım turuna çıktılar.
Şirket 10 milyon dolar değerleme üzerinden 1 milyon dolar yatırım aldı. Yatırım turu; sağlık konusunda bölgedeki en önemli yatırımcılardan biri olan Mehmet Ali Aydınlar, Re-Pie Startup-1 Girişim Sermayesi Fonu, Türkiye’nin önde gelen yatırım bankacısı ve seri girişimcilerinden Kerim Kotan’ın liderliğinde melek yatırımcıların katılımıyla gerçekleşti. TelomEYE Pharmaceutical bu finansman oftalmolojide yeni patentli tedavilerinin faz I ve II insan çalışmalarını tamamlayacak.
Yaşlar ilerleyince bir çoğumuzda görme problemleri başlıyor. Özellikle yakını görmede sıkıntı yaşıyoruz. Ben yıllar önce çok güvendiğim göz doktoru ve cerrahı Mahmut Kaşkaloğlu’na gidip lasic ameliyatı olmuştum. O günden beri yakın gözlüğü kullanmıyorum.
Ama bazı insanlar bu cerrahi müdahaleden çekiniyor.
Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 40’lı yaşlardan itibaren gözlerin yakın nesnelere odaklanmasının bozulmaya başladığı presbiyopi, yani yakın görme kaybı, 2030 yılında yaklaşık 2.1 milyar insanı etkileyecek yaygın bir sağlık sorunu olacak.