Bundan üç gün önce gazetelerde şöyle bir haber vardı: Erkekler Seksten Başka Ne düşünür adlı kitabın yazarı Sheridan Simove, İngiltere’de satış listelerini alt üst etti. Kitap, Harry Potter serisi ve Da Vinci Şifresi gibi çok satan kitapları geride bıraktı... Simove, 200 sayfalık kitabı sadece dokuz günde yayına hazırlamıştı; çünkü içinde tek bir kelime bile yazmıyor. Bu esprili ‘defteri’ daha çok kadınlar, erkek arkadaşları için satın alıyor.
Bana sorarsanız böyle bir başlık taşıyan kitap, İngiliz Mutfağı, İtalyan Savaş Kahramanları, Türk Futbolunun Dünya Çapında Başarıları gibi, dünyanın en ince kitapları arasına da girebilirdi. Çevre felaketleriyle başımız dertteyken, o kadar kağıt ziyan etmenin ne gereği var?
30 YAŞINDA OLDUĞUNU KİMSE ANLAMADI
Mister Simove’u biraz araştırınca, kendisini aslında daha önceden tanıdığımızı fark ettim. Bundan yaklaşık 10 sene evvel İngiltere’de bir adam, dokuz hafta boyunca liseye gitmiş, kimse de duruma uyanmamıştı. İşte o adam, meğer bizim Simove’muş.
Simove o zamanlar 30 yaşındaydı. Gençlik, ergenlik ve gençliğin potansiyeliyle ilgili bir televizyon programı hazırlıyordu. Gençlerin arasına sızabilmek için gitti bir liseye yazıldı. Okula tam dokuz hafta gitti, derslere gitti, 16 yaşında bir ergen numarası yaptı. Okul ve arkadaşları, bir belgesel çekimi yapıldığının farkındaydı ama dertleştikleri adamın aslında 30 yaşında olduğunu bilmiyorlardı. Hiçbiri de kuşkulanmadı. Ona sorunlarını, hayallerini, hedeflerini anlattılar. Dokuz hafta sonunda gerçek açıklandığında kıyamet koptu. O kadar çok tepki çekti ki, program yayınlanamadı. Ama tüm hikaye gazetelerin birinci sayfalarını süsledi.
KADIN VE ERKEK KUMANDALARI
1971 doğumlu Simove, tuhaf bir adam. 40 yaşında ama kendini 12 hissettiğini söylüyor. Yaptıklarına bakınca gerçekten de öyle gibi duruyor. Oxford Balliol Üniversitesi’nde deneysel psikoloji okumuş. Üstelik başarılı bir öğrenciymiş. Kendini yazar, seri girişimci (!?) ve uygulayıcı olarak tanımlıyor. Bana sorarsanız tam bir Amerikan girişimcisi; tuhaf fikirlerinden dünya kadar para kazanıyor. İngiliz olduğuna inanmak zor. En ünlü kitabı, Ideas Man (Fikirlerin Adamı). Ürettiği en popüler ürünse ‘Kadın Uzaktan Kumandası’! Kitabında, parlak fikirler üretmenin ve onları hayata geçirmenin yollarını öğretiyor. Uzaktan kumandanın da pek çok çeşidi var: Erkekler, patronlar, kedi ve köpekler, çocuklar üzerinde kullanabiliyorsunuz. Hepsi esprili şeyler. Örneğin erkek kumandasının üzerinde ego kapama, susturma, horlamayı durdurma, evlenme teklif etsin, klozetin kapağını kapatsın, masaj yapsın, çiçek alsın düğmeleri var. Kadın kumandasındaysa bira getirsin, sevişsin, ağlamasın, soyunsun, sakinleşsin düğmeleri bulunuyor. Ayrıca artı ve eksilere basarak kadının göğüslerini büyültüp küçültebiliyorsunuz. Fantezi işte... Bu arada Avustralya’da bir kitapçı bu ürünü satmayı reddetti.
TANRI İSMİ PAHALIYA PATLADI
Bundan yaklaşık bir yıl önce, Shannon Hayes adında bir Amerikalıyla tanışmıştım.
Kendini natüralist ve feminist olarak tanımlıyordu.
Radical Homemakers isimli bir kitap yazmıştı, aynı isimli hareketin manifestosu niteliğindeydi.
Homemaker Türkçede ev kadını anlamına geliyor fakat İngilizce’de biraz farklı kullanılıyor.
Bir homemaker kadın veya
erkek olabiliyor. Evde üreten insanları tarif ediyor.
Bu harekette yer alanlar, yazarın aktardığına göre abartılı tüketimi hoş karşılamayan, dünya kaynaklarına saygı duyan, yerel ekonomileri güçlendirmeye çalışan kişilerdi.
Yasak ile bir yılda 49 milyon 500 bin tane poşet tasarrufu yapmışız. Böylece tahmini olarak atmosfere 3 bin 331 ton karbondioksit gazı atılmasını önleyerek sera gazının salınımını azaltmışız. Bu rakamlar önceki hafta açıklandı, tüm Kadıköy kendimizle gurur duyduk.
Ama sonra İngiliz The Independent On Sunday gazetesinden bir haber yayınlandı. Buna göre, bizim bio-bozunur poşetler, sıradan politen poşetlerden daha zararsız olmayabilirmiş.
Gazete, İngiliz hükümetinin, Çevre Ajansı tarafından yapılmış ve yayınlanmamış bir araştırmasını ele geçirmiş. Politen poşetler, koton poşetlere kıyasla 200 kat daha az zarar veriyormuş çevreye ve kağıt poşetlerin üretimi sırasında da üçte bir daha fazla karbon salınımı meydana geliyormuş.
BEZ TORBAYI BİRKAÇ YÜZ KEZ KULLANMAK LAZIM
Fakat şöyle ince bir çizgi var; bu hesaplar her bir üretim için yapılmış. Oysa koton bir çanta defalarca, kağıt poşetler de en az 3-4 kere kullanılabiliyor. Zaten aradaki farkı dengeleyebilmek için mutlaka böyle yapmak gerekiyor.
Araştırma İngiltere’de bir koton çantanın ıskartaya çıkmadan önce ortalama 51 kez kullanıldığını ortaya koyuyor ki, bu yeterli bir sayı değil. Bu hesapla hala tek kullanımlık politen torbalar diğerinin yanında çevreci kalıyor.
Peki hangi poşeti kullanmalı?