Ayçe Bükülmeyen

Polislere çok özel meslektaş

28 Nisan 2013
TÜM engellilerde olduğu gibi, down sendromlu çocuklarımızı da sosyal ortamlarda fazla görmek mümkün olmuyor.

Oysa down sendromlu çocuklar ‘Ülkemin ve Şehrimin İyilik Polisiyim’ projesinde eğitimle neler yapabileceklerini gösterdiler ve iyilik polisi oldular. İzmir Emniyet Müdürlüğü ve Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından yürütülen projedeki çocuklardan biri olan Bengü Ceren Çelik ve görev alan Toplum Destekli Polislerimiz Hüseyin Genç ve Şeyma Güven ile buluştuk. Ceren, polis olmaktan dolayı ne kadar mutlu olduğunu anlatırken, Toplum Destekli Polis Şube Müdür Yardımcısı Gökhan Emiroğlu ise hem kendi birimleri, hem de projeleri hakkında bilgi verdi.

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARIMIZLA İLETİŞİM İÇİN 8 AY EĞİTİM ALDIK

Toplum Destekli Polis Memuru Hüseyin Genç

‘Ülkemin ve Şehrimin Gönüllü İyilik Polisiyim’ projesi nasıl çıktı ortaya?
Emniyet Müdürümüz Ali Bilkay ve Ulusal Down Sendromu Derneği Başkanı Sami Altunel’in kurumlarıyla ortak yaptıkları bir çalışma olarak çıktı. Toplum Destekli Polis Şube Müdürlüğü olarak bir yürütüyoruz.

Nasıl oluşturuldu proje?
Projeye akademisyenler, üniversiteler de katılarak 4 ayda hazırlandık. İzmir’deki neredeyse tüm sivil toplum kuruluşları bu proje için birleşti. Bize imkansız gibi gelen bu proje tüm bunların çalışmasıyla oluştu.

Çalışma kapsamında neler yaptınız?

Yazının Devamını Oku

Ne oldum değil, ne olacağım demeli

25 Nisan 2013

MHP mitinginin olduğu gün müthiş bir kalabalık ve hareket yaşandı İzmir’de. Mitinge 100 bin kişinin katıldığı söyleniyor. Sayıyı tam olarak bilmek mümkün değil, ama Alsancak’taki mahşeri kalabalığı farketmeyen olmamıştır herhalde. İlginç olan ise mitinge gidenler ve katılanların profilindeki eskiye oranla görülen farklılıktı bence. Yıllarca seçmeni olduğu varsayılan kesimden çok daha farklı bir kitlenin de destekçiler arasında olması, aslında Türkiye’de ne çok şeyin değiştiğini anlatıyor. Buna sadece görüntüden karar veriyor da değilim.
Üniversite yıllarından tanıdığım hızlı solcu olan ve o dönem MHP’nin çizgisi ve savunduklarını ‘radikal ve uç nokta’ diyerek eleştiren birkaç kişiyi elde bayraklar mitinge gider görünce vardım bu kanıya. Sonuçta bir şeylerin değiştiği kesin...
Ne dersiniz, yıllar içinde değişen ideolojiler mi oluyor, yoksa kişiler mi?

İzmir’in tadına varın

Çok özel bir yemeğe katıldım geçen hafta. İzmir Gurme Guide’ın seçici kurulu ile birlikte düzenledikleri ‘Bir Adım Öne Çıkanlar Yemeği’ Ekonomi Üniversitesi Mutfak Sanatları ve Yönetimi Bölümü’nde yapıldı. Yeme-içme kültürünün öne çıkan mekanlarını içeren İzmir Gurme Guide’ın yayıncısı Mandal Ajans’ın düzenlediği yemeklerde, hem birbirinden farklı lezzetleri, hem de eşlik eden güzel şarapları tadmak mümkün.
Benim katıldığım yemekte, eğitmen şefleri Osman Sezener ve Melodi Sezener tarafından hazırlanan gastronomik mönüyü sunan yetenekli gençler, mavi yengeçten deniz tarağına, çiçekli risottoya kadar birbirinden güzel lezzetler sundular. Günümüz mutfak kültürüne uygun olarak bildiğimiz bazı lezzetleri yeniden yorumladılar. Mesela, tatlı olarak gelen tiramisu bildiğimizden çok farklı, fakat müthiş hafif ve lezzetliydi. Tatlı sevmediğim halde tabağı tertemiz bıraktım.
Ahmet Güzelyağdöken’in editörlüğünde hazırlanmış İzmir Gurme Guide seçici kurulunda birbirinden değerli kişiler yer alıyor. Topluluğun çok da güzel bir sloganı var; ‘İzmir’in Tadına Varın’... Farklılığımızı ve değerimizi dışarıdan birilerinin belirtmesine gerek duymadan, vurgulayan ve sahip çıkan bu tip çalışmaların artmasını umuyorum...

Yazının Devamını Oku

Kimsesiz çocuklar İzmir’de aile olacak

21 Nisan 2013

Kimsesiz çocuklar, koruma altında olsalar da çoğunlukla ‘kayıp çocuklar’a dönüşüyor ülkemizde. Yatak, yemek gibi temel ihtiyaçlar sağlansa da aslında en az onlar kadar önemli olan sevgi, ait olamamak ve aile ortamından uzak kalmak hayatları boyunca dolduramayacakları bir boşluk bırakıyor yüreklerinde. Aileleri olmayan çocuklar için çözülemez gibi görünen bu sorunu Koruncuk Vakfı, 20 yıldır denenen bir yöntemle çözüyor. 8-10 çocuğun birbiriyle kardeş olarak bir anneyle yaşadığı evlerden oluşan Koruncuk Vakfı köylerinin yenisi İzmir Urla’da inşa edilecek. Koruncuk Vakfı Başkan Yardımcısı Saadet Mançe yardımlarla gelecek her tuğlaya müteşekkir olacaklarını söylüyor. Swissotel Büyük Efes ise 27 Nisan’da düzenleyeceği Geleneksel Çocuk Şenliği’nin gelirini bu yıl Koruncuk Vakfı’na bağışlayarak yine önemli bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştiriyor.

SAADET MANÇE

- Koruncuk Vakfı ile yollarınız nasıl kesişti?
- İyilik yapmanın insan ruhuna iyi geldiğini düşündüğümden hep hayır işlerinin içerisinde bulundum. Fakat Koruncuk Vakfı gibi çok önemli bir projede böyle ciddi bir görev almamıştım. Bana teklif geldiğinde tereddütsüz kabul ettim. Özellikle konu çocuklar olduğundan çok da mutluyum.
- Koruncuk Vakfı ne zaman kurulmuş, nasıl yola çıkmış?

Yazının Devamını Oku

Güven ve adalet, ekmek ve su gibidir

18 Nisan 2013

Dünyanın en iyimser insanlarından birini bile karamsar yapan durum, temkinlilikle kötümserliğin sınırlarında dolaşan birinde nasıl bir ruh hali yaratır? Pek de hoş değil. Bu nedenle şu aralar muhabbetimin pek çekilmeyeceğini söyleyebilirim. Çünkü belirsizlik, dengesizlik ve adaletsizlik hissi dengeyi bozar. Bir tarafın düzeltilmesi iddiaları varken, diğer tarafta müthiş yamukluklar yaratıldığı algısı büyük resmi gören kişilerde yabancılaşma hissi yaratır.
İnsanın yaşamak için en temel ihtiyaçları yemek, su ve hava belki. Ama sadece bunlara bağlı bir yaşam bitkisel yaşamdan öteye gidebilir mi? İnsanca yaşamak kavramına geldiğimizde devreye huzur, mutluluk, yaşama sevinci, ilerleme isteği girer. Fakat tüm bunların oluşabilmesi için gereken en önemli temeli, adalet ve güven duyguları oluşturmaz mı?
Güvenli ya da adaletli hissedilmeyen bir ortamda ne kadar huzurlu ve mutlu hissedilebilir?
Neyin doğru neyin yanlış olduğuna dair algının şaştığı bir durumda ilerlemek hevesi, yaşama isteği ne kadar güçlü olabilir?
Birçok şey iyiymiş ve ilerliyormuş gibi görünüyorken, aslında doğru yöne gitmiyormuş gibi hissetmeyi neye yormak gerekir?
Gelecek umut dolu olmaktan ziyade belirsizliklerle dolu gibi geliyorsa andan keyif almak mümkün olabilir mi?
Sorular, sorular... Yanıtları pek de önemli olmayan ama varlıkları ağırlık veren sorular...

Yazının Devamını Oku

Hiçbir yere sığınımayan kadınların öyküsü

14 Nisan 2013

İZMİRLİ kadınlar sığınmaevlerindeki drama dikkat çekmek amacıyla bir tiyatro oyunu hazırladı. LİYAKAT Derneği’nin “Çocuk Büyüsün Diye” projesi kapsamında sergilenecek şiddet mağduru 4 kadının hikayesinin anlatıldığı ‘SIĞINAMAYANLAR’da Liz Sarda, Yeşim Gencer, Şela Habif, Özlem Akdaş ve tiyatro sanatçısı Yusuf Nebioğlu rol alıyor.

EÇEV’le gerçekleştirdikleri uzun soluklu sosyal sorumluluk organizasyonu kapsamında çocuklar ve gençlere de eğitim vereceklerini anlatan Başkan Berkay Eskinazi, kadınların çaresizliğine dikkat çektikleri oyunu, başka dernekler ve projeler yararına da oynamak istediklerini söylüyor. Farklı meslek ve hayat tarzlarına sahip olsalar da canlandırdıkları kadınlar ve çaresizliklerinden çok etkilendiklerini anlatan amatör tiyatrocular, oyunu ve rollerini anlattı.

BERKAY ESKİNAZİÇARESİZLİKLERİ DİLE GETİRİLİYOR

- Liyakat Derneği olarak yeni bir proje yapıyorsunuz. Neleri kapsıyor bu proje?
- Projeyi, ortağımız olan EÇEV’le gerçekleştiriyoruz. Yamanlar ve Altındağ sırtlarındaki kampüslerini ziyaret ettik. Bir önceki projemiz ‘Emek Pişti, Haydi Sofraya’da dezavantajlı kadınlar üzerine çalışmıştık. Fakat şimdi EÇEV de varken, bu kez dezavantajlı çocuklarımız için proje yapalım dedik. İlk olarak ‘Sığınamayanlar’ adlı bir tiyatro oynayacağız.

-

Yazının Devamını Oku

Sen ne güzel şehirmişsin Barcelona

11 Nisan 2013

GEÇEN hafta Galatasaray’ın peşinden Madrid’e giderken önce Barcelona’ya uğradık. Barcelona’ya gitmemizdeki en önemli neden oğlumun dünyanın en iyi takımlarından Barcelona’nın stadını ve futbol havası koklamak istemesi. Daha önce Barcelona’yı görmediğimden bana da çekici gelmedi değil.

Doğrusu Barcelona’nın bu kadar güzel bir şehir olduğunu bilmiyordum. Akdeniz havası, tarihi zenginlik, müthiş mimari, rafine bir kültürün birleşimi Barcelona. Aslında 1992 Olimpiyatları öncesinde çok da gözde bir yer değilmiş fakat olimpiyatlarla öyle müthiş bir değişim göstermiş ki şimdi yılda 14 milyon turist ağırlayan bir şehir olmuş. Özellikle dahi mimar Anton Gaudi’nin birbirinden özel eserleriyle şehre kattığı değer tartışılmaz.

Her şehrin bir Gaudi’si olsa
1800’lerin ikinci yarısında doğan Gaudi, öğrencilik yıllarında gösterdiği matematik başarısıyla iyi bir mimar olacağının işaretlerini veriyormuş. Casa Mila, Casa Batllo gibi evlerin eğimli cepheleri Dali’nin deyimiyle denizde dalgalanıyormuş görüntüsü veriyor. İçleri ise sanki lüks bir mağara... La Sagrada Familia ustanın en önemli eseri. İnşası devam ediyor gibi görünüyor. Zaten Gaudi’de ‘Usta, ne zaman bitecek bu La Sagrada Familia?’ diye soranlara, ‘Merak etmeyin, Tanrı’nın ve müşterilerimin acelesi yok’ diyormuş. Hele bir de Park Güell adlı bir park var ki Gaudi sayesinde gerçekten fantastik bir hava kazanmış.
İşte, kösteklenmek, eleştirilmek yerine desteklenen özgünlük ve yaratıcılığın sonuçları... Barcelona bu sayede, tarzı, gustosu ve özel kimliği ile diğer tüm güzel şehirlerin önüne geçmiş...

İzmir’in sunacakları var ama düzenlenmeli

Yazının Devamını Oku

Egeliler kin ve nefret tutmaz

7 Nisan 2013

BELEDİYE ‘İÇİNDE PAPAZ OLAN OYUN İSTEMİYORUZ’ DİYE BİZİ GERİ ÇEVİRDİ

İzmir Ekonomi Üniversitesi Kadın Araştırmaları Merkezi’nin (EKOKAM) konuğu olan Asuman Dabak, rollerinde daha çok toplumda varolma mücadelesi veren kadınları canlandırıyor. Kadınların yaşadığı sıkıntıların ülkemizin gerçeği olduğunu söyleyen Dabak, bu nedenle başta onlar olmak üzere engelliler, yaşlılar gibi dezavantajlılara yardım için elinden geleni yaptığını anlatıyor. Akhisar’da doğan ve Egeli olmasının kişiliği ve kariyerini olumlu etkilediğini belirten Dabak İzmirlilerle, yurtdışında önemli başarılar kazanan 6 kadının hikayesi üzerine kurgulanmış Kurtuluş Son Durak filminin özel gösteriminde buluştu.

HAYATA BAKIŞINIZI YUMUŞATIYOR

- Siz de Egelisiniz değil mi?
- Evet, Akhisar Manisa doğumluyum, uzun yıllar İzmir’de yaşadım. Karşıyaka Girne Caddesi ve Alaybey yalıda oturdum 8-9 yıl. İzmir benim için İstanbul’dan sonra yaşamayı düşüneceğim yegane şehirdir.
- Egeli olmanızın kişiliğinizde ya da kariyerinize nasıl yansıdığını düşünüyorsunuz?
- Sevgiyle büyüdüğüm, insan sevgisini aşılayan bir anne-babadan yetiştiğim için farklı yansımaları olmuştur. Dünyaya bakış açınız, hümanist barışçıl yaklaşımınız çok önemli. Nefret ve kinleri içinizde tutmamanız, biriktirmeden geri dönüşüm kutusuna atmanız da hayata bakışınızı yumuşatıyor.

Yazının Devamını Oku

Avrasya Zirvesi’nden EXPO’ya destek

4 Nisan 2013

Avrupa’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Afrika’ya kadar 50’nin üzerinde ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, prenses, prens ve çok sayıda üst düzel temsilci ile katılacağı İstanbul’da düzenlenecek 16. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nde ana başlıklardan biri de EXPO 2020...


Marmara Grubu Vakfı (MGV) tarafından 16 yıldır aralıksız sürdürülen Avrasya Ekonomi Zirvesi; başlangıçta Avrupa ve Asya ülkelerini kapsarken, artık Latin Amerika’dan Afrika’ya, Uzak Asya’dan Avustralya’ya kadar tüm dünya ülkelerini ağırlıyor.
MGV Başkanı Dr. Akkan Suver, bu yıl 5 aktüel cumhurbaşkanı, 4 meclis başkanı, 2 başbakan, 28 bakan ile 440 civarında yabancı işadamı, bürokrat ve diplomatı ağırlayacaklarını, Türkiye’den ise Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ile Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu’nun katılacağını anlatırken, bu yıl EXPO 2020’nin de geniş çaplı tanıtımını yapacaklarını ve İzmir’in 2020 yılında EXPO’yu alabilmesi için katılımcı 50 ülkenin temsilcisine bilgi sunacaklarını söylüyor.

HAYDİ PİRİ REİS

Özel Karşıyaka Piri Reis İlköğretim Okulu Basketbol Takımı, Türkiye finaline koşuyor. Antrenörleri Onur Uzunoğlu liderliğinde geçen yıl küçük erkek kategorisinde ilçe finali başarısından sonra, bu sene aynı kategoride il bazında üst üste 12 maç alarak, Yamanlar Koleji ile finale kalan genç erkekler, 32-31 skorlu son derece çekişmeli bir maçla izmir şampiyonu oldular. Türkiye yarı finallerinde de rakip takımları yenerek galip gelen takım, 25-28 Nisan tarihlerinde Türkiye yarı final müsabakalarına çıkacak. Şimdi hedef Türkiye finali oynamak. Elimize doğan ve oğlumun en eski arkadaşı sevgili Emir Oktay’ın takımda yeralmasıyla bizim için iki kat önem taşıyan bu maçta finale kalırlarsa, İzmir adına birçok ilki gerçekleştirmiş olacaklar.

Yazının Devamını Oku