Polislere çok özel meslektaş

Oysa down sendromlu çocuklar ‘Ülkemin ve Şehrimin İyilik Polisiyim’ projesinde eğitimle neler yapabileceklerini gösterdiler ve iyilik polisi oldular. İzmir Emniyet Müdürlüğü ve Ulusal Down Sendromu Derneği tarafından yürütülen projedeki çocuklardan biri olan Bengü Ceren Çelik ve görev alan Toplum Destekli Polislerimiz Hüseyin Genç ve Şeyma Güven ile buluştuk. Ceren, polis olmaktan dolayı ne kadar mutlu olduğunu anlatırken, Toplum Destekli Polis Şube Müdür Yardımcısı Gökhan Emiroğlu ise hem kendi birimleri, hem de projeleri hakkında bilgi verdi.

DOWN SENDROMLU ÇOCUKLARIMIZLA İLETİŞİM İÇİN 8 AY EĞİTİM ALDIK

Toplum Destekli Polis Memuru Hüseyin Genç

‘Ülkemin ve Şehrimin Gönüllü İyilik Polisiyim’ projesi nasıl çıktı ortaya?
Emniyet Müdürümüz Ali Bilkay ve Ulusal Down Sendromu Derneği Başkanı Sami Altunel’in kurumlarıyla ortak yaptıkları bir çalışma olarak çıktı. Toplum Destekli Polis Şube Müdürlüğü olarak bir yürütüyoruz.

Nasıl oluşturuldu proje?
Projeye akademisyenler, üniversiteler de katılarak 4 ayda hazırlandık. İzmir’deki neredeyse tüm sivil toplum kuruluşları bu proje için birleşti. Bize imkansız gibi gelen bu proje tüm bunların çalışmasıyla oluştu.

Çalışma kapsamında neler yaptınız?
40 çocuk seçildi. 10 tanesi 7 yaş altıydı. Diğerleri ise 14-34 yaş arasıydı. Onlara polis kıyafetleri dikildi. Bir polis olmak için neler yapılmalı anlatıldı. Polis okullarına götürdük. Polis abla ve ablaları nezdinde birçok eğitimden geçtiler. Atlı polislerle de çalıştılar.

Ne gibi eğitimler aldılar?
Polis Okulu’nda yanaşık düzen, oturma, yürüyüş, selam verme derslerinin yanısıra Gediz Üniversitesi’nden hukuk, Yaşar Üniversitesi’nden fotoğraf çekme kursu, İzmir Üniversitesi’nden ritm dersleri aldılar. Şifa Üniversitesi’nde sağlık taraması, Katip Çelebi Üniversitesi’nde ise diş taramaları yapıldı. Birçok üniversite destek oldu. 2 haftalık tüm bu eğitimlerden sonra çocuklarımızı eğitime hazırlamış olduk.

Siz ve polis arkadaşlarınızda nasıl bir fark yarattı bu çocuklarla yakınlaşmak?
Bizler için de farklı oldu çünkü ilk kez down sendromlu çocuklarla yakınlaştık. Şimdi nasıl iletişim kuracağımızı biliyoruz, çünkü biz de bunun için 8 saatlik eğitim aldık. Her anımız dolu dolu geçti. Biz de onlardan çok şey öğrendik. Her birimize zimmetli bir çocuğumuz vardı. Biz de onlarla olmaktan dolayı memnun olduk. Biz onları kardeşlerimiz gibi gördük ve birlikte çok eğlendik. Aramızda çok büyük etkileşim kuruldu.

BİZİM 2 GÜNDE ÖĞRENDİĞİMİZİ 1 GÜNDE ÖĞRENDİLER

Toplum Destekli Polis Memuru Şeyma Güven

Down sendromlu çocuklarımızla iletişim kurmakta zorlandınız mı?
Bize eğitimde down sendromlu çocukların samimiyetsiz ve yapmacık davranışları çok çabuk farkettikleri öğretildi. Gerçekten de onlar o kadar doğallar ki, gerçek olan herşeyi hemen anlıyor ve onunla yakınlık kuruyorlardı. Biz de onları gerçekten önemsediğimiz için aramızda sorun olmadı.

Kolay yapabildiler mi öğretilenleri?
Hepsi çok yetenekli. Telsizle konuşmayı, yanaşık düzeni, ata binmeyi o kadar çabuk öğrendiler ki zekalarına çok şaşırdık. Mesela köpekli devriyeye bile 1 günde çıktılar. Biz ne dersek aynısını uyguladılar. Ritm gösterisi yaptılar, zeybek oynadılar, tiyatro oynadılar. Açıkçası bizim beklediğimizden çok daha fazla performans sergilediler. Bir de bizim 1-2 ayda çalıştığımız yürüyüş eğitimlerini 1-2 günde çözdüler. Polisevi’nde yetenek yarışması yaptık çocuklarımızla. Sanatçılarımız da katıldı. Özellikle hayvanlarla çok çabuk iletişim kurdular. Bizim atlı birimimizdeki atlar yarış atları, onlara bile çok kolay bindiler.

Peki şimdi de polis abla-abileriyle göreve gidiyorlar mı?
Biz de eğitimler bittikten sonra proje bitsin istemedik. Kurtarma operasyonu yaptık çocuklarımızla birlikte. Polis günümüzde Ceren bizi ziyarete geldi. Görevli arkadaşlarımız da onları arayıp soruyor. Karakolda çalıştırdık.

SADECE SUÇ DEĞİL SOSYAL KONULARDA DA YANINIZDA DİYORUZ

Toplum Destekli Şube Müdür Yardımcısı Gökhan Emiroğlu

Toplum Destekli Polis bildiğimiz polislerden farklı bir birim mi?
2006’da İspanyollarla eş güdümlü kurulan birimimiz toplumla çok yakın diyalog kuruyor. Mesela bir mahalleden sorumlu olan polisler o bölgedeki muhtar, imam, okul müdürleriyle görüşüyor ve sorunları dinliyor. Hergün en az 15 esnafı ziyaret ediyorlar. Sivil toplum kuruluşlarını ziyaret edip dertlerini dinliyorlar. Çözüm bulmaya çalışıyor.

Suçları olmadan engellemeye çalışıyorlar yani...
Amacımız sadece suç olduğunda değil, sosyal konularda da vatandaşla içiçe olabilmek. Vatandaşlar bazen bölgelerindeki suçları polise iletmekten çekiniyorlar. Karakola gitmek pek hoşlarına gitmiyor. Oysa hemen her gün gördüğü polislerle dostluk kurduklarından onlara anlatmaktan çekinmiyorlar. Beş çayları yapıp kadınlarımızla da buluşup dertlerini dinlemek istiyoruz. Çünkü özellikle kadınlar daha da çekingen oluyorlar. Mesela hiç denize gitmemiş insanlar var. Onları tekne gezisine götürelim, tarihi turistik geziler yapalım amacındayız.

Her bölgede bulunuyor mu Toplum Destekli Polisler?
Burası ana merkez ama her bölgede toplum destekli polisimiz var.

Halkın yaklaşımı nasıl?
Çok sempatik buluyorlar. Bize hemen herşeyi söylüyorlar. Hatta bizimle ilgisi olmayan dertlerini bile anlatmaya başlıyorlar.

İyilik Polisi gibi başka projeriniz de var mı?
Şimdi göçle gelen ailelerle ilgili projelerimiz var. Mesela onları Ödemiş’e götüreceğiz. İzmir’in farklı yönlerini göstereceğiz. Ayrıca suça bulaşmış 25 gencimiz ve savcımızla yapacağımız bir projemiz var. Onları tekrar topluma kazandırmak için uğraşacağız. Yapmak istediğimiz çok proje var.

ONLARI GÖRÜNCE ‘MESLEKTAŞIM’ DİYOR

Ahmet Çelik - Ceren’in babası

Eğitim süreci nasıl geçti?
Çocuklarımızı her gün sabah 8 akşam 5 arası polislere teslim ettik. Normalde yataktan zor kalkan çocuklar polislik günlerinde fırlayarak kalkıyor, neşeyle gidiyorlardı. Bu eğitimler çocuklarımız açısından çok zevkli geçti.

Çocuklarınızda ne gibi değişiklikler gördünüz peki?
Herşeyden önce bir değer verildiğini gördüler. O mutluluğu yüzlerinden okuduk. Ayrıca yeni bir kimlikleri daha oldu, bu da onların güvenlerini artırdı. Üniformalar onları çok mutlu etti.

Polislere ne gözle bakıyorlar şimdi?
Nerede görseler hemen farkediyorlar. Çok olumlu bakıyorlar. Büyük ilgileri var. Hatta ‘Bak işte meslektaşımız’ diyorlar.

ÇOCUKLARIMIZIN HAYALLERİ GERÇEKLEŞTİ

Arzu Çelik - Ceren’in annesi

Ceren ve arkadaşları bu projeye nasıl tepki verdi?
Bizim çocuklarımız yani down sendromlu çocuklar polisiye dizileri çok seven, ilgilenen çocuklardır genelde. Hemen hepsi televizyondaki bu tip pragramlara meraklıdır. Bu projeyle hayallerine kavuştular.

Derneğin yaklaşımı nasıl?
Dernek sürekli proje üretiyor zaten. Bu konuda dernek başkanımız yoğun çalışmalar yapıyor. Biz de aileler olarak böyle projelerin artmasını istiyoruz.

Bu projeler çocuklarınızın da gelişmesine katkı sağlıyor değil mi?
Tüm engelli çocukların en büyük sorunu eve kapatılmaları. Bu projeler çocuklarımızın sosyalleşmesine büyük katkı sağlıyor. Onların hiç bilmediğimiz yönlerini keşfediyoruz.

EN ÇOK ÜNİFORMAYI SEVDİM
Bengü Ceren Çelik (Gönüllü İyilik Polisi)

Ceren kaçıncı sınıftasın?
8. sınıfta okuyorum.

Polis olmaktan memnun oldun mu?
Evet, çok memnun oldum.

Polislikte en çok neyi sevdin?
Üniformayı. Bir de atlar…

Peki büyüyünce ne olmak istiyorsun?
Polislik dışında veteriner olmak istiyorum.