Çene eklemi rahatsızlığının nedenlerini saymak gerekirse birden fazla sebebinin olduğunu söyleyebiliriz. Farkında olmadan çene ekleminize ve yüz kaslarınıza aşırı yüklenmeye sebep olabilecek şekilde dişlerinizi sıkıyor veya gıcırdatıyor olabilirsiniz. Çene eklemi rahatsızlığına neden olabilecek fizyolojik olmayan bir diş kapanışına sahip olabilir veya daha önceleri çene yüz bölgesinde bir travmaya maruz kalmış olabilirsiniz. Bunun gibi birçok neden çene ekleminde çeşitli sorunlar yaşayabilirsiniz.
“Çözüm ne, çene eklemi sorunundan kurtulmam için ne yapılması gerekiyor” diyorsanız cevabını şöyle aktarayım. Çene ekleminizdeki problemlerin düzeltilmesi için tek bir tedavi şekli yok. Çene-yüz kaslarındaki spazmın azaltılması, optimum bir kapanışın sağlanması veya çene eklemlerinin aşırı yüklerden kurtulması gibi çeşitli tedavi şekilleriyle çene-yüz bölgesinde harmoniniz sağlanır. Kapanış uyumu tam olmayan dolgu, protez ve kuron köprüler gözden geçirilir. Kapanış hattınızı dengelemek ve aşırı çiğneme basınçlarını önlemek için özel bir aparat olan gece plağı yapılır.
Çene-yüz kaslarınızdan, dişlerinizin kapanışından ve çene kemiklerinizden etkilenen çene ekleminiz kompleks bir yapıya sahiptir. Bu üç yapının her biri ekleminizin armonisi için çok önemlidir. Kaslarınız esnek ve dengeli olmalıdır. Dişleriniz eksiksiz fizyolojik ve biyolojik bir uyum içinde dengeli olup, düzenli bir kapanış vermelidir. Ağzını açma ve kapama hareketleri fizyolojik sınırlar içerisinde olmalıdır.
Bazılarımız gülümserken kendini son derece özgür hisseder, bazılarımız güldüğü vakit kendini çok beğenir bazılarımız ise gülümsemekten kaçınır. Çünkü kendini gülümserken beğenmez. Bazı analizler gösteriyor ki gülümsemenin kişiyi yansıtmadığını düşünenler az değil. Eğer gülümsemenizi beğenmiyor sizi, kişiliğinizi yansıtmıyor bu yüzden gülümsemekten kaçınıyorsanız bu durumun bir çaresi olduğunu söylemeliyim. Gülümsemenizi dişleriniz, gülüş çizginiz ya da diş boyutunuzdan dolayı beğenmiyorsanız bu yöntemle tüm kusurlar gideriliyor. Peki, gülüş dizaynı nedir ne değildir. Gülüşümüzü etkileyen bir takım faktörler var. Cinsiyet, yüz şekli, yaş, dudaklar, diş etleri ve dişler. Bu faktörler ayrı ayrı sorunsuz dursa da bir arada düşünülünce gülüşümüz üzerinde büyük rol oynuyor. Cinsiyet faktörü üzerinde durduğumuzda biz kadınlar ile erkeklerin gülüşleri birbirinden farklıdır. Erkeklerde yüz hatları daha keskin ve belirgindir. Alın burun, çene ucu orantısı kadın yüzüyle farklılıklar gösterir. Kadınlarda ise geçişler daha yumuşak burun ve kaş kemerleri daha siliktir. Yüz şeklimizde gülüşümüz üzerinde oldukça etkilidir. Genellikle uzun yüzlü kişilerde diş yapıları daha uzun; kare veya yuvarlak yüzlü kişilerde diş yapıları kare veya yuvarlak olur. Uzun yüzlü bir kişiye dikdörtgen formda uzun dişler yapılırsa yüzü olduğundan da uzun görünecektir. Oysa oval veya daha geniş formlar denenerek yüzdeki hoş olmayan uzunluk kamufle edilebilir. Veya yuvarlak yüzlü bir kişiye daha ince uzun formda dişler yapılarak yüzünün daha ince görünmesi sağlanabilir.
Gülüş dizaynı nasıl yapılır?
Öncelikle ağız içi ve ağız dışı fotoğraflarınız çekilir ve Panoromik ağız filminiz alınır. Fotoğraflar bilgisayar ekranına yansıtılarak filminiz ve özel istekleriniz doğrultusunda sahip olmak istediğiniz gülme hattı belirlenir. Dişlerinizde herhangi bir kesme işlemine başlamadan diş rengindeki malzemelerle mo-cap (geçici model) çalışması yapılır. Mo-cap sayesinde dişlerinize dokunulmadan bittiğinde neye benzeyeceğini görmüş olursunuz. Dilerseniz tedaviye devam edersiniz, dilerseniz tamamen vazgeçebilirsiniz.
Artık istediğiniz kadar gülebilir, “acaba nasıl görünüyorum” gibi düşünceleri aklınızdan kovabilirsiniz..
Gülüşünüz avantajınız olsun…
Ağızda var olan sorunlar sonucu hemen hemen hepimiz en az bir dişimizi kaybetmişizdir. Diş kaybı yaşayanların aklında her zaman aynı soru geliyor. “Peki, diş eksikliği önemli mi?”
Bildiğimiz gibi besinleri çiğneme ve öğütmeye hazırlama işlemi ağızda başlar. Çiğneme sırasında dişlerimiz çok çok önemli görevler yerine getirir. Çiğneme sistemimizi oluşturan dişlerimiz, dilimiz, ağız ve yanak mukozamız, tükürük bezlerimiz hepsi bir bütün olarak iş görürler. Bu sistem içinde her bir dişin kendine ait görevleri vardır. Tek bir dişin eksikliği bile bu sistemin işleyişinde aksaklıklara yol açar. Diş kaybı olan bölgede öncelikle kemik yıkımı başlar. Bunu takip eden zamanda eksik diş bölgesinde çökmeler; yan ve karsıt dişlerde boşluğa doğru devrilme ve sarkmalar görülür. Hem geride kalan dişlerimiz zarar görür hem de çiğneme sistemimizde kalıcı hasarlar oluşur. Bu nedenle diş kaybınız varsa en kısa zamanda hekime başvurup size uygun bir tedavi yöntemi hakkında bilgi almalısınız.
Diş kayıplarında neler yapılabilir?
Diş kayıplarında yapılacak bazı uygulamalar var. Bu uygulamaların başında protez ve implant gelir. Protezler kendi içinde ayrılır. Her iki uygulama da bir ya da fazla diş kayıplarında yapılır. Aralarındaki fark ise protez yapımında zaman zaman sağlam dişlerin kesilirken, implant yönteminde herhangi bir diş kesimi yapılmadan sadece kaybın bulunduğu alanda yapılmasıdır. Bilinenin aksine dişe çivi çakmıyoruz. İmplantlar kaybedilen dişlerin yerine yerleştirilen titanyumdan yapılmış diş kökleridir aslında. Lokal anestezi altında yaklaşık yarım saatlik bir operasyonlar yerleştirilir. Ömür boyu işlev görmeleri amaçlanır. İmplantların yüzeyleri özel işlemlerden geçirildiği için kemiğe özel bir bağ oluşturarak mekanik ve hücresel tutunurlar. Bağlantının oluşması için 3-6 ay arasında beklenmesi en ideal yöntemdir.
Öyle ki zaman zaman doğru diye yaptığımız müdahaleler olumsuzlukla ya da can kayıplarıyla sonuçlanabiliyor. Küçük bir ayrıntı görüp geçtiğimiz bilgi bile çok önemli. Bu yüzden ben de bir diş hekimi olarak diş sağlığı hakkında doğru bilinen yanlışları aktarıyorum.
Diş taşı temizletmek dişlere zarar verir.
Hayır, doğru yapılmış bir diş taşı temizliği dişlerimize zarar vermez. Aksine düzenli olarak her 6 ayda bir temizlik yaptırmak ağız - diş sağlığımız için faydalıdır.
Dişleri karbonat ile ovmak beyazlatır.
Kesinlikle yanlış. Toplumumuzda en sık yapılan yanlış bilgilerden biridir. Zaman zaman bazı gazete ve dergilerde dişleri parlatmak için karbonat, çilek, tuz gibi maddelerden yararlanılabileceği söylense bile bunların tamamı yanlış ve zararlıdır.
Ağrıyan dişe rakı, alkol, kolonya basmak ağrıyı azaltır.
Kesinlikle yanlış! Bu şekilde bir uygulama ağrıyı azaltmadığı gibi, dişin etrafındaki dişetinde de yanıklara yol açarak zarar verir. Ağrıyan dişe oldukça az karanfil yağı emdirilmiş pamuk koyabilirsiniz. Ama çok az dokundurup iyice sıktıktan sonra.
Hamilelikten itibaren flor tableti kullanmak dişleri güçlendirir.
Ağız ve diş sağlığının korunması ya da geri kazanılmasında estetik diş hekimliği uygulamaları son derece önemli. Dişlerin belli bir hizası olduğu gibi diş etlerinin durması gereken bir sınır var. Diş etlerinin dişi fazla örttüğü durumlarda diş eti manikürü yapılmalı. Bu sayede hem estetik görünüm kazanılıyor hem de diş etlerinin olası hastalıklarının önüne geçiliyor. Bu noktada bir hatırlatma yapma gereği duyuyorum. Bu uygulamanın tek amacı güzel görünmek değil olası diş ve dişeti sorunlarının önüne geçmektir. Çünkü zaman içinde üstü dişeti tarafından örtünen dişin üst kısımları zaman içinde çürümeye başlıyor. Dahası diş etlerinde çekilmeleriyle karşılaşabiliyoruz.
Diş eti manikürü nedir, nasıl yapılır?
Hastalarımdan aldığım soruların başında “dişetlerimi mi keseceksiniz” sorusu geliyor. Öncelikle söylemeliyim ki hayır dişetlerinizi kesmiyoruz. Dişetlerinizi dezenfekte edilmiş aletlerle olması gereken sınıra çekiyoruz.
Diş eti manikürünün kısa sürede ve kolay bir şekilde uygulanan yöntemlerinden biri. Gummy smile adını verdiğimiz durumlarda, yani güldüğünüz vakit diş etlerinin fazla örterek dişi küçük gösterdiği durumlarda gönül rahatlığı ile uygulanıyor. Tek seanslık bir uygulama ile diş etleri olması gereken sınıra çekiliyor ve uygulama sonrasında özgürce gülümseyebiliyorsunuz. Bu sayede diş etlerinin gülümsemenizi engellediği durumların ortadan kalkıyor. Diş etlerinin sınırı aşması bazı diş eti hastalıklarının da ilk adımı olabilir, bu yüzden mutlaka bir uzmana başvurulmalı.
Gülüşünüz avantajınız olsun.
Ama ya gidemiyorsak? İşte o zaman acil müdahale yöntemleri devreye giriyor. Bu hafta size özel acil tedavi durumlarında yapabileceklerinizi anlatacağım. Ancak unutmayın ki, bu tedbirler sadece diş hekiminize ulaşana kadar size vakit kazandırmak içindir. Asla rutin olarak uygulamayın.
Diş ağrıları genellikle gece başlayan ve nabız atışı gibi zonklama tarzı ağrılar, pulpa kaynaklıdır. Bu durumda ağrıyan bölgeye soğuk kompres uygulayın. Ağrıyan dişin üzerinde oyuk bir bölüm varsa içinde yemek artıkları olabilir. 1 bardak ılık suya bir çay kaşığı tuz atarak ağzınızı gargara yapın. Kesinlikle oyuğun içini bir kürdan ile kurcalamayın. Ağrıyan dişin üzerindeki oyuk kısma çok az karanfil yağına batırılmış pamuk koyabilirsiniz. Ancak kesinlikle diş etine değdirmeyin. Tahriş edici özelliği vardır. Ayrıca midenize dokunmayacak bir ağrı kesici alabilirsiniz. Ağrıyan bölgeye kesinlikle, alkol, kolonya, rakı vb. herhangi bir madde uygulamayın.
Diş kırıldığında mümkünse kırılan parça bulunup, temiz bir gazlı beze sarılıp, serum fizyolojik veya sütün içinde saklayarak en acil şekilde diş hekimine gitmelisiniz. Bu sayede kırık parça dişe yapıştırılabilir, böylece dişinizdeki madde kaybı en aza indirgenmiş olur. Ama kırık bölgesinden kan geliyorsa, temiz bir gazlı bez veya tülbent ile kanayan bölgeye orta şiddette basınç uygulayabilirsiniz. Diş darbe nedeniyle kendi yuvasında yer değiştirmişse hafif bir basınç uygulanarak eski pozisyona gelmesine çalışılabilir.
Diş tamamen yerinden çıktıysa, çıkan diş bulunarak serum fizyolojik solüsyonunda çalkalandıktan sonra gövde kısmından tutularak yerine yerleştirebilirsiniz. Kesinlikle kök kısmından tutmalısınız. Diş temizlenirken, kesinlikle ovuşturulmamalı veya fırçalanmamalısınız. Eğer dişi yuvasına yerleştiremediyseniz, en geç bir saat içinde diş hekimine ulaştırmalısınız. Tabi bu arada da çıkan dişi serum fizyolojik veya sütün içinde saklamalısınız. Uygun şartlarda korunan ve 1 saat içinde yerine yerleştirilen dişin kurtulma şansı %90'dır.
Dudak ve yanak yaralanmaları, yaralı bölge ılık su veya serum fizyolojik ile temizlemelisiniz. Yara bölgesinde kanama varsa kanamanın durması için gazlı bezle basınç uygulamalısınız. Yara bölgesine dışardan soğuk kompres uygulamak ağrıyı azaltabilir. Dikiş atılması gereken bir durum olabileceği için en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız.
Gülüşünüz avantajınız olsun…
Ağız ve diş sağlığının korunması ya da geri kazanılmasında estetik diş hekimliği uygulamaları son derece önemli. Dişlerin belli bir hizası olduğu gibi diş etlerinin durması gereken bir sınır olduğunu hatırlatan Ercanlı,“Diş etlerinin dişi fazla örttüğü durumlarda diş eti manikürü yapılmalı. Bu sayede hem estetik görünüm kazanılıyor hem de diş etlerinin olası hastalıklarının önüne geçiliyor” diyerek uygulamanın gerekliliğini anlattı.
Diş eti manikürünün kısa sürede ve kolay bir şekilde uygulanan yöntemlerinden biri. Gummy smile adını verdiğimiz durumlarda, yani güldüğünüz vakit diş etlerinin fazla örterek dişi küçük gösterdiği durumlarda gönül rahatlığı ile uygulanıyor. Tek seanslık bir uygulama ile diş etleri olması gereken sınıra çekiliyor ve uygulama sonrasında özgürce gülümseyebiliyorsunuz. Bu sayede diş etlerinin gülümsemenizi engellediği durumların ortadan kalkıyor. Diş etlerinin sınırı aşması bazı diş eti hastalıklarının da ilk adımı olabilir, bu yüzden mutlaka bir uzmana başvurulmalı.
Ağız ve diş sağlığının korunması ya da geri kazanılmasında estetik diş hekimliği uygulamaları son derece önemli. Dişlerin belli bir hizası olduğu gibi diş etlerinin durması gereken bir sınır olduğunu hatırlatan Ercanlı,“Diş etlerinin dişi fazla örttüğü durumlarda diş eti manikürü yapılmalı. Bu sayede hem estetik görünüm kazanılıyor hem de diş etlerinin olası hastalıklarının önüne geçiliyor” diyerek uygulamanın gerekliliğini anlattı.
Diş eti manikürünün kısa sürede ve kolay bir şekilde uygulanan yöntemlerinden biri. Gummy smile adını verdiğimiz durumlarda, yani güldüğünüz vakit diş etlerinin fazla örterek dişi küçük gösterdiği durumlarda gönül rahatlığı ile uygulanıyor. Tek seanslık bir uygulama ile diş etleri olması gereken sınıra çekiliyor ve uygulama sonrasında özgürce gülümseyebiliyorsunuz. Bu sayede diş etlerinin gülümsemenizi engellediği durumların ortadan kalkıyor. Diş etlerinin sınırı aşması bazı diş eti hastalıklarının da ilk adımı olabilir, bu yüzden mutlaka bir uzmana başvurulmalı.
Çeşitli diş ve dişeti hastalıkları bakımının yeterli derecede yapılmadığı zamanlarda ağız sağlığını tehdit eden bazı hastalıklar karşımıza çıkar. Her zaman söylediğim gibi ağız, sindirim sisteminin önemli parçası ve ilk adımıdır.
Genel sağlığımızı tehdit eden hastalıklardan biri de dişeti çekilmesidir. Zaman içinde tedavisi yapılmayan dişeti çekilmeleri, diş kayıplarına neden olabiliyor. Öncelikle emin olmayanlar için dişetini açıklamak gerekiyor. Dişeti, dişimizi çevreleyen, koruyucu maddedir. Dişeti çekilmesi ise; diş tasına, kötü kaplamalara ya da kalıtımsal hastalıklara bağlı olarak önce kemiğin aşağı doğru çekilmesi ardından da dişetinin kemiği takip ederek aşağı doğru çekilmesi ve diş kökünün açığa çıkmasıdır. Sigara bazen bunu geçici olarak maskeler. Ama sigarayı bıraktığınızda ya da diş tası temizlendiği zaman o dişetinin dokusunun kemiği takıp ettiği görebilirsiniz.
Diş eti aslında genel fırçalama hatası ya da kalıtımsal dişeti hastalığı nedeniyle çekilir. Eğer dıiş fırçalanmazsa bu faktörler dişeti çekilmesini hızlandırır. Bakteri plağı dediğimiz yemek artıklarının dişe yapışması o bölgede yapışması bu duruma zemin hazırlar. Maalesef bakteriler sürekli yediğimiz besinlerle beslenir ve kendine büyümek için yer acar. Dişetinin içine doğru ilerler. Bunu dışarıdan anlamak mümkün değildir. Ayna karşısında baktığınızda çoğu zaman fark etmezsiniz bile.
Aslında diş eti çekildikten sonra dişeti geri gelmez. Tedavi ancak çekilme sırasında dişeti çekilmesini önlemek amacıyla yapılır. Diş taşı ve bakteri temizlenir ve sağlıklı dişeti dokusu zaman içinde dişer yapışır. Eğer dişeti çekilmeniz estetik kaygı uyandıracak derecedeyse ek tedavilerle özellikle diş eti estetiği yapılabilir. Bu noktada dişeti çekilmesinin engellemek için dişler doğru fırçalanmalıdır. Dişetinden dişe doğru süpürme şeklinde fırçalamak gerekir. Diş aralarını temizlemek için ise diş ipi kullanmak gerektiğini her yazımda vurguluyorum.
Gülüşünüz avantajınız olsun…