Altan Tanrıkulu

Şampiyonluğun şifreleri

3 Mayıs 2011
Fenerbahçe, bu zorlu zirve yarışında Trabzonspor’a göre avantajlı ama...

Şampiyonun belirlenmesine üç hafta kala iki takımı mercek altına alalım istedik. İşte F.Bahçe ve Trabzonspor’un zirve yürüyüşündeki öne çıkan istatistikleri.

Haftanın manşeti

Sarı lacivertlilerin handikapları da mevcut

SADECE üç maç kaldı şampiyonun belirlenmesine.. Sezon başından beri süren müthiş yarışta 9 puan geriden gelen Fenerbahçe ikinci yarıdaki çıkışıyla liderlik koltuğuna oturmuş durumda.. Trabzonspor ise harika geçirdiği ilk yarıdan sonra ikinci yarıda kaybettiği kritik puanlarla avantajını rakibine devretti.
Kalan üç haftada iki takım arasında büyük çekişme yaşanmaya devam edecek.. Fenerbahçe, Trabzonspor’a oranla daha avantajlı ama sarı lacivertli takımın deplasmanlarda daha kolay gol yediği göz önüne alındığında Karabük ve Sivas maçlarının önemi daha da artıyor..  Şampiyonun belirlenmesine üç hafta kala iki takımı mercek altına alalım istedik.. İşte Fenerbahçe ve Trabzonspor’un zirve yürüyüşündeki öne çıkan istatistikleri..

Fenerbahçe

-Ligin en çok gol atan, en iyi averaja sahip olan, en çok galibiyet alan takımı..

Yazının Devamını Oku

Bereket ve istikrar

2 Mayıs 2011
SİVASSPOR, Trabzonspor, Kayserispor, Kasımpaşa, Konyaspor, Bursaspor, Gaziantepspor ve İstanbul Belediye..

Fenerbahçe bu 8 maçta hiç gol yemeden 22 puan aldı.. Deplasmanda ligin ikinci yarısında tüm maçlarını kazandı. Ligin en çok gol atan takımı.. Seyirci ortalamasında, ürün satışında, kombine sayısında da lider.. Ama Fenerbahçe’yi bu sezon şampiyonluk yolunda en avantajlı takım konumuna getiren unsur bambaşka..
Çok kötü günlerini gördüm Fenerbahçe’nin.. Taraftarına çok acı çektirdiği anları yaşadım.. O zamanlar bile bereketi hiç azalmadı renklerinin.. O  bereketin tanımını en güzel İslam Ağabey yapmış, daha fazla yazmaya gerek yok.. Bundan 10 yıl önce Fenerbahçe istikrarsızlığın sembolüydü.. Kongreleri, başkanları futbolun önüne geçerdi.. Bir yılda 4 teknik direktör değiştirdiği sezonlar vardı.. Fenerbahçe 9 puan geriden buraya geldiyse, takım içindeki çok ciddi ego çatışmaları aşıldıysa bunda Aykut Kocaman’ın arkasında durulmasının büyük rolü var.. O nasıl saha içinde bazı oyunculara karşı çok sabırlı davrandıysa, camia da ona inandı ve güvendi..
Stoch’un bu takımda oynaması gerektiği bir maçta ona güvendi. Tüm Türkiye Andre Santos’un gitmesi gerektiğini düşünürken o Fenerbahçe’yi önde tuttu.. Güiza’yı tembelliğine karşın gereken maçta, gereken dakikada sahaya
sürdü.. Alex’in Fenerbahçe’ye geldinden beri en iyi sezonunu yaşamasına büyük katkı yaptı.. Bütün bunları yaparken, oyuncularının arkasında dururken kendi arkasında durulmasının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördü..
Öncülük ettiFenerbahçe son 8 yılı sezon içinde teknik direktör değiştirmeden tamamlıyor.. Son 8 yılda istikrarsızlığın kulübü olmaktan çıkıp, bereketin istikrarla buluşmasına öncülük eden camia haline geliyor.. Maç kazanmaktan, kupa kaldırmaktan, şampiyon olmaktan öte bir başarı bu..
Maçı fazla yazmadım.. Stoch’u ilk onbirde görünce hızlı bir başlangıç olacağını tahmin etmiştim.. Niang ya da Dia kulübede olsa fark artardı.. Ama artık farktan çok kazanmak önemli.. Hem Fenerbahçe, hem de Trabzonspor için..

BEĞENDiM

Gökhan Gönül’ün 90 dakika bitmeyen enerjisini..

Yazının Devamını Oku

İkincimizi dev rakipler bekliyor

29 Nisan 2011
Sezonu 2. tamamlayacak takımımız, Şampiyonlar Ligi ön elemelerinde Manchester City, Tottenham, Liverpool, Bayern, Roma, Juventus, Dinamo Kiev, Lyon gibi takımlarla eşleşecek.

F.BAHÇE ile Trabzonspor arasındaki müthiş mücadele nefes nefese sürüyor.. Aynı puandaki iki takım kalan 4 maçında şampiyonluğa ulaşmaya çalışacak.. Lig yarışı olanca hızıyla sürerken, şampiyonluğun getirdiği avantajlar ve ikincimizi bekleyen zorluklar da şampiyonluğu daha değerli kılıyor..
Ligi şampiyon olarak tamamlayan takımımız hem naklen yayın havuzundan daha fazla gelir alacak hem de Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılmayı garantileyecek. UEFA kriterlerine göre, Türkiye sıralamada 10. olduğu için lig ikincimiz iki ön eleme turu oynamak zorunda. Üstelik iki ön elemenin ilkinde nispeten daha kolay bir takımla eşleşme olasılığı bulunsa da ikinci ön elemede birbirinden zorlu rakipler lig ikincimizi bekliyor. İkincimizin ayrıca, sezonu yaklaşık 15-20 gün önce açması gerekecek. Kaderin bir cilvesi olarak ikinci olan takımımız Şampiyonlar Ligi’ne katılamazsa, Türkiye ikincisinin katılım hakkını da ligi şampiyon tamamlayan takımımız alacak..
Şampiyon avantajlıŞampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılma hakkını kazanan takımımız transfer yaparken talip olduğu oyunculara bu durumu koz olarak kullanabilecek.. İkincinin işi ise biraz daha zor olacak.. Bu yüzden kalan 4 haftadaki rekabet maddi ve manevi açıdan çok çok önemli boyuta gelmiş durumda.
Fenerbahçe şampiyon olur, Trabzonspor ikinci olarak Şampiyonlar Ligi ön elemede oynarsa Karadeniz Fırtınası’nın işi biraz daha zor.. Çünkü Trabzonspor’un katılım puanı 12.010. Bu puan hem ilk hem de ikinci ön elemede ekibimize zorlu rakipler çıkması anlamına geliyor.
Büyük tehlikeF.Bahçe ikinci olursa 50.510 puanı olduğu için ilk ön elemede büyük olasılıkla seri başı olacak. İkinci ön elemede ise Avrupa’nın en güçlü liglerindeki takımlardan biri muhtemelen sarı lacivertlilerin karşısına çıkacak. Bu arada ülke puanı olarak son yıllarda yaşadığımız düşüş devam eder ve iki basamak daha gerilersek daha önce olduğu gibi lig ikincimizin Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynama fırsatı bile ortadan kalkacak.

STATÜ NE DİYOR?

İngiltere, İspanya ve İtalyan liglerinin ilk 3’ü doğrudan katılıyor. Dördüncü tek ön eleme oynuyor.

Yazının Devamını Oku

Bir golün önemi

27 Nisan 2011
Sezon sonu iki takım aynı puanda kalır ve Trabzonspor genel averajda Fenerbahçe’nin üstüne bile çıksa şampiyonluk sarı lacivertlilerin olacak. Çünkü Fenerbahçe, ilk yarıda 3-2 yenildiği rakibine rövanşta 2-0 üstünlük sağladı.

GALATASARAY, Beşiktaş, Kayserispor ve Bursaspor’un zirve yarışını bırakmasıyla Fenerbahçe ve Trabzonspor baş başa kaldılar. Haftalardır amansız bir mücadele içinde olan iki ekip uzun süre unutulmayacak bir performans çiziyorlar. Trabzonspor lig tarihinin en başarılı sezonlarından birini geçirirken Eskişehirspor’la berabere kalarak avantaj kaybetti. Fenerbahçe ise 9 puan geride başladığı ikinci yarıda kazandığı maçlarla liderlik koltuğuna oturmanın sevincini yaşıyor..
Nefes nefese süren yarışta iki takım da kalan 4 maçını aynı gün aynı saatte oynayacak.. Fenerbahçe sırasıyla İstanbul Büyükşehir Belediyespor, Karabükspor (D), Ankaragücü ve Sivasspor (D) ile mücadele edecek..
Sarı lacevirtli takım Trabzonspor’a ilk maçta 3-2 yenilip rövanşı 2-0 kazandığı için genel averajlar ne olursa olsun ikili averajda üstün durumda. Yani sezon sonu iki takım aynı puanda kalır ve Trabzonspor genel averajda Fenerbahçe’nin üstüne bile çıksa şampiyonluk Fenerbahçe’nin olacak..
Her maç çok önemliTrabzonspor’un şampiyon olabilmesi için mutlaka kalan dört haftada Fenerbahçe’den fazla puan toplaması gerekiyor..
Karadeniz Fırtınası kalan maçlarında Gaziantepspor, Bucaspor (D), İstanbul Büyükşehir Belediye ve Karabükspor (D) ile oynayacak..
İki takımın da oldukça zorlu rakipleri olduğu bir gerçek.. Fenerbahçe’nin son Bucaspor maçında 3-1 geriye düşmesi ortada.. Bu yüzden iki takımın oynayacağı her maç ayrı önem taşıyor.. Fenerbahçe’nin ligin ikinci yarısında Lugano ve Niang’la ile kazandığı Trabzonspor maçında sağladığı bir golün ne kadar önemli olduğu şimdi daha iyi anlaşılıyor..  

Yazının Devamını Oku

Stoch etkisi

25 Nisan 2011
ALEX büyük oyuncu.. Emre büyük oyuncu.. Semih büyük bir silah.. Güiza önemli bir silah.. Gökhan, Mehmet, Volkan da önemli isimler.. Ama Fenerbahçe’yi farklı kılan, Avrupa futboluna yaklaştıran en önemli oyuncular Niang, Dia ve Stoch’tu bu sezon.. Niang ve Dia’nın yokluğunda, sahaya Inter’le, Barça’yla oynuyormuşcasına ürkek bir kadroyla çıkmanın karşılığını gördü herkes.. Ve Stoch girdikten sonra takıma getirdiği dinamizmi, sürati, adam eksiltme ve rakibi sahasına bloke etme özelliklerini.. Stoch boşuna Chesea’ye transfer olmadı. Boşuna 50 yıl sonra şampiyon olan Twente’yle lige damgasını vurmadı.. Stoch çok önemli bir yıldız adayı.. İlk onbire yerleştiği zaman Fenerbahçe ilk yarılarda rahatlayacak skoru bulmaya başlar tekrar..

Alex bu takımın kilit ismi.. Ama takım ağır oynayınca, yarı sahada boşluk bulamayınca o da kayboluyor kalabalık içinde. Takım hızlanınca kendini unutturuyor ve tek harekette maçı çeviriyor.. Semih yedek kulübesinden oyuna girdiği zaman daha etkili.. Dün çok kritik bir asist yaptı.. Ama Niang kadar hızlı olmadığı için ekstra gol atma özelliği fazla yok.. Emre hem golü, hem de mücadelesi ile yenilgiye isyan eden ve şampiyonluğu en çok isteyen futbolcuydu.

Dört takviye yapılmalı

F.Bahçe şampiyon olsa da olmasa da gelecek yıl çok çok iyi iki stoper ve bir forvetin yanında orta sahaya takviye yapmalı.. Şampiyonlar Ligi’nde her takım Buca kadar kolay gol atar ama Buca kadar kolay yemez.. Ve seyirci.. Muhteşemdiler.. 1989 yılındaki Altay maçının havasını yaşattılar camiaya.. O maçta Rıdvan’ın attığı harika gol Emre’yle geldi sanki.. 80 dakika gelmeyen ilk golün sevincini o maçta Turhan yaşatmıştı, bu kez sahneye Güiza çıktı.. Alex’in beraberlik golü ise 100. Yıl şampiyonluğunun ilan edildiği statta geldi yine. İstersen oluyormuş.. Çalışırsan oluyormuş.. Ama en önemlisi bırakmazsan, mücadele edersen oluyormuş.. Dün bunu bir kez daha yaşadı
Fenerbahçe..

BEĞENDİM
Güiza’nın gol sevincini engelli bir taraftarla paylaşmasını.

BEĞENMEDİM
Fenerbahçe savunmasının inanılmaz kötü halini.

DİKKAT
Bu ligde şampiyonluk yarışı son maça kadar sürer
Yazının Devamını Oku

Sıcakta yağan yağmur!

24 Nisan 2011
BUGÜN seninle bir yürüyüş yapalım.. Anlatacaklarımı iyi dinle.. Her sözün anlamını özümse.. Basit olanların basitliklerine kanma.. Karışık cümlelerimin karışıklığından ürkme.. Kulağın duyduğu her şeyi beynin çözümleyebilir çünkü.. Sadece düşün ne anlatmaya çalıştığımı.. Ben futbolu çok sevdim.. Adana’da 5 yaşında Adanaspor-Beşiktaş maçına götürdü babam beni.. Allah rahmet eylesin çok iyi Fenerbahçeli’ydi.. Onun mirasıdır o sevgi bana.. Hem futbol hem Fenerbahçelilik.. Küçücük bir çocukken mandalların üstüne futbolcu isimlerini yazar, maç yaptırırdım.. Radyodan dinlediğim maçları kaydeder, maçların kartlarını gollerini defterlerimde tutardım.. Senin adını, yaşını, cinsiyetini, tuttuğun takımı bilmiyorum.. Anlatacaklarım Fenerbahçe ile ilgili.. Fenerbahçelilik’le ilgili..
Büyüklüğü artar ve yükselir
Bir şeyi hiç unutma.. Fenerbahçe’nin büyüklüğü Galatasaray ve Beşiktaş’ın büyüklüğüyle artar, yükselir.. Karadeniz’in dalgalanmasıyla onur bulur, güçlenir.. Bir ayağı Anadolu’da bir ayağı Avrupa’dadır.. Fenerbahçelilik rekabetten hoşlanır ama asla ve asla “her yolu mübah saymak” değildir.. Aksine Olimpiyatlar’a en çok sporcu gönderen kulüp olmaktır.. Basketbolda, voleybolda, atletizmde, masa tenisinde dünya starları çıkarmaya soyunmaktır.. Salonlar, statlar yapmak, sponsorlarının gücüne güç katmaktır..
Fenerbahçeli olmak güçlü olmaktır.. Güçlü olduğunu göstermektir.. Bırakın futbolcuları, teknik adamları bir kenara; yüzlerce futbol kulübünün başkanlığını yapan isimlerin “çocukluğunun takımı” olmaktır.. Fenerbahçeli olmak halkın yanında olmaktır.. Onları sokağa dökmek, sevindirmektir.. “Beraber yürüdük biz bu yollarda.. Beraber ıslandık yağan yağmurda.. Şimdi sıra geldi şampiyonluğa..” dizelerini söyletmektir..
F.Bahçelilik saygı ve sevgi gerektirir.. Şampiyonluğu çok istemek, ama olmazsa kazanana saygı göstermektir.. F.Bahçelilik kültürdür, eğitimdir, okumaktır.. Sanatçıdır, siyasetçidir, eğiticimdir F.Bahçeli.. Sokaktaki simitçinin yüreğindeki ümittir, milletvekilinin yüreğindeki saflıktır, işadamının içindeki çocukluktur, tribündeki taraftarın haykırışıdır..
Alınteridir Fenerbahçelilik
F.Bahçelilik Türkiye’nin her yerinde, dünyanın her köşesinde olmaktır.. Nemrut Dağı’nda nöbet tutan Mehmet’in takımıdır o.. Tatvan’daki futbol okuluna giden küçük çocukların yaşam umududur.. New York’taki bir balonun görkemidir.. Şırnak’taki bir gecenin unutulmazlığıdır.. Bazen Buca’dır rakibin, bazen Inter, bazen Chelsea.. Arena’daki ilk galibiyetin mutluluğu, R.Carlos’un gelişi, Ortega’nın çalımları, Anelka’nın deparları, Oğuz’un İmparatorluğu, Aykut’un Kocaman’lığı, Rıdvan’ın Şeytan’lığı, Alex’in Krallığı’dır.. Alınteridir F.Bahçelilik.. 9 puan geriye düşse de bırakmamaktır, yılmamaktır.. 90. dakikada gol atmak, 3-0’dan maç çevirmek, her dalda farklı rakiple şampiyonluk mücadelesine girebilmektir.. Fenerbahçelilik zordur.. Acı çektirir.. Pendik olur, Malatya olur yıkar geçer seni, dibe vurdurur.. Rakiplerini çoğaltır, mutlu eder, birleştirir.. Fenerbahçelilik başka bir duyguya benzemeyen bir tatmindir, bağımlılık yapar, aşık eder.. O yüzden hep dipten yukarıya iter seni..  Ve hiçbir zaman unutma.. Fenerbahçelilik demokratlıktır.. İsteyen tutar, isteyen karşı durur bu sevgiye, bu tutkuya..Tıpkı çok sıcak bir havadan sonra yağan yağmura benzer.. Bazıları ıslanır, bazıları ıslanmaz..
Yazının Devamını Oku

Futbol futbol gibi olsun

20 Nisan 2011
Sayın Sarvan daha önce de uyarmıştım yine uyarıyorum.. Kuralları uygulayın.. Taç taç gibi olmalı, frikik frikik gibi olmalıyı falan unutun.. Futbol futbol gibi olsun önce!

SPOR Toto Süper Lig’de bitime sadece 5 hafta kaldı. Kümede kalma mücadelesi şekillenmiş gibi. Bucaspor’un, Konyaspor’un ya da Kasımpaşa’nın matematiksel olarak şansları var ama mantık tersini söylüyor..
Şampiyonluk ve Avrupa Ligi’ne katılma mücadelesi ise bütün hızıyla sürüyor. Trabzonspor ile Fenerbahçe büyük saygı duyulacak bir yarış içindeler. Son saniye golleri, kaçan fırsatlar, tartışmalar derken bütün Türkiye bu yarışa kilitlenmiş durumda.
Fenerbahçe-Gaziantep maçının ardından gözler yarışın önemli isimleri hakemlere çevrildi. Defalarca söyledim, tekrar ediyorum. Hakemlerimiz geçmişe oranla çok temiz, çok şeffaf ve kendini çok daha geliştirmiş durumdalar. Tarafsızlar herşeyden önce. Ama çok önemli hatalar yapıyorlar. Baskı altında kalmaktan ya da yanlış örnekler yüzünden bu duruma geldiler.
Çakır korkmadan çaldıHafta sonu R.Madrid-Barcelona maçını seyrettik... Doğru ya da yanlış iki penaltı sonucu belirledi. Arsenal-Liverpool maçının normal süresinin bitiminden sonra 10 dakikalık uzatma bölümünde yine tartışılabilecek iki penaltı vardı. Şampiyonlar Ligi’nde maç yöneten tek hakemimiz Cüneyt Çakır R.Kazan-Barça maçında korkmadan gördüğü iki penaltıyı çaldı maç 1-1 bitti. Bizde son 100 maçta iki penaltı verilen hakemler örnek gösteriliyor. Bizde ayağa kasıtlı basan futbolcular, sarı kartla geçiştiriliyor. Bazı maçlarda dokunmaya penaltı verilirken, bazı maçlarda bel kündesine “devam” deniliyor.. Gördüğü halde baskı ve yanlış örnekler yüzünden  kararları yanlış veren hakemler.. Oysa ki hakemin görevi ortamı germek değil, gördüğünü çalmaktır.. “Onu öyle gördüm” deme lüksü de fazla olmuyor bazı hakemlerin.. Gözü önündeki güreş mücadelesine “devam” demek, rakibinin bileğine basana “sarıyı” göstermek, görmemekle pek ilgili değil..

 

Yazının Devamını Oku

Dia ve Stoch olmalı!

17 Nisan 2011
FENERBAHÇE’yi geçen yıldan farklı kılan en büyük özelliği neydi? Hızlı ve dikine oynayan futbolcuların çoğalması.. Niang gibi.. Dia gibi.. Stoch gibi..

Bu üç oyuncunun aynı anda olmaması takım ni kadar istekli ve baskılı oynarsa oynasın bir maçı akıllara getiriyor hep.. Geçen yıl şampiyonluğun kaçtığı Trabzonspor maçını.. Stoch hem çabuk adam eksilten hem de rakibe baskı yapan bir oyuncu.. Dia çok çabuk ve sıfıra inerek çok tehlikeli oluyor.. Fenerbahçe bu oyuncularla başlasa hem Bursaspor hem de Gaziantepspor’u daha erken çözebilirdi.. Bu kadar baskılı oynayan ve golü bulamayan F.Bahçe’de Aykut Kocaman’la sezon başından beri bu oyun tarzı yüzünden ters düşüyoruz.. Ama bu takımı ayağa kaldırıp şampiyonluk potasına sokan da, sabırlı dünkü maçı yöneten de o.. O yüzden tercihlerine saygı duymak kalıyor bize..

F.Bahçe karşıtlığı

Gaziantepspor zaten iyi takım.. Tolunay zaten çok başarılı bir çalıştırıcı.. Gösterdikleri direniş benim için sürpriz olmadı.. Ama beni şaşırtan özellikle son 1 ayda yoğunlaşan bir Fenerbahçe karşıtlığı..
Galatasaray karşıtlığının sonucu neler olduğunu gördük.. Avrupa’da sürekli geri gidiyoruz.. Şampiyonlar Ligi’nde en büyük başarıları Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kazandığını untup bu iki takımın sürekli paçalarından çekmek Türk futbolunu daha da geri götürür.. Trabzonspor şampiyon olabilir.. Hep birlikte alkışlarız.. Ama bu başarılar ülkece bir takımın destek görmesi diğerinin desteklenmemesi boyutuna gelirse kendi yağıyla kavrulan bir ülke olup çıkarız.. Bu baskılar hakemleri de etkiliyor, taraftarı da.. Hakemler ya Fenerbahçe lehine önemli hatalar yapıyor ya da çok kötü maçlar yönetiyor.. Bu kısır döngünün düzelmesi için Barça, Real, Milan, Inter gibi takımlara dünyada gösterilen saygının bizim büyüklerimize de gösterilmesi gerek..

BEĞENDiM

Antepli futbolcuların maç boy gösterdikleri dirençli futbolu..

BEĞENMEDiM

Santos ve Yobo’nun saha içinde kavga etmelerini.

Yazının Devamını Oku