ALEX büyük oyuncu.. Emre büyük oyuncu.. Semih büyük bir silah.. Güiza önemli bir silah.. Gökhan, Mehmet, Volkan da önemli isimler..
Ama Fenerbahçe’yi farklı kılan, Avrupa futboluna yaklaştıran en önemli oyuncular Niang, Dia ve Stoch’tu bu sezon.. Niang ve Dia’nın yokluğunda, sahaya Inter’le, Barça’yla oynuyormuşcasına ürkek bir kadroyla çıkmanın karşılığını gördü herkes.. Ve Stoch girdikten sonra takıma getirdiği dinamizmi, sürati, adam eksiltme ve rakibi sahasına bloke etme özelliklerini.. Stoch boşuna Chesea’ye transfer olmadı. Boşuna 50 yıl sonra şampiyon olan Twente’yle lige damgasını vurmadı.. Stoch çok önemli bir yıldız adayı.. İlk onbire yerleştiği zaman Fenerbahçe ilk yarılarda rahatlayacak skoru bulmaya başlar tekrar..
Alex bu takımın kilit ismi.. Ama takım ağır oynayınca, yarı sahada boşluk bulamayınca o da kayboluyor kalabalık içinde. Takım hızlanınca kendini unutturuyor ve tek harekette maçı çeviriyor.. Semih yedek kulübesinden oyuna girdiği zaman daha etkili.. Dün çok kritik bir asist yaptı.. Ama Niang kadar hızlı olmadığı için ekstra gol atma özelliği fazla yok.. Emre hem golü, hem de mücadelesi ile yenilgiye isyan eden ve şampiyonluğu en çok isteyen futbolcuydu.
Dört takviye yapılmalı
F.Bahçe şampiyon olsa da olmasa da gelecek yıl çok çok iyi iki stoper ve bir forvetin yanında orta sahaya takviye yapmalı.. Şampiyonlar Ligi’nde her takım Buca kadar kolay gol atar ama Buca kadar kolay yemez.. Ve seyirci.. Muhteşemdiler.. 1989 yılındaki Altay maçının havasını yaşattılar camiaya.. O maçta Rıdvan’ın attığı harika gol Emre’yle geldi sanki.. 80 dakika gelmeyen ilk golün sevincini o maçta Turhan yaşatmıştı, bu kez sahneye Güiza çıktı.. Alex’in beraberlik golü ise 100. Yıl şampiyonluğunun ilan edildiği statta geldi yine. İstersen oluyormuş.. Çalışırsan oluyormuş.. Ama en önemlisi bırakmazsan, mücadele edersen oluyormuş.. Dün bunu bir kez daha yaşadı Fenerbahçe..
BEĞENDİM Güiza’nın gol sevincini engelli bir taraftarla paylaşmasını.
BEĞENMEDİM Fenerbahçe savunmasının inanılmaz kötü halini.
DİKKAT Bu ligde şampiyonluk yarışı son maça kadar sürer