Altan Tanrıkulu

Asist de yaparım Kickboks'da

3 Temmuz 2011
Yurtdışında yaşayan birçok ailenin çocuğu gibi Sezer’in de ilginç hobileri var. Her fırsatta kickboks ve thaiboks ile ilgileniyor. Hiçbir maçı kaçırmıyor. Kendisi de bu sporla iç içe.-

SEZER Öztürk denince akla gelen üç şeyin; çok yetenekli ofansif bir orta saha oyuncusu, Lugano ile Kadıköy’de kavga edip kırmızı kart gören oyuncu ve frikik tartışması yüzünden takım arkadaşı Pele ile gerilim yaşayan yıldız adayı, konusunda hemen herkes hemfikir..
Türk Gücü Velbert takımında futbola başlayıp, 7 yaşında Bayer Leverkusen alt yapısına geçen, Karslı bir ailenin çocuğu Sezer.. Ailesi otomobil yedek parça işiyle uğraşıyor.. Sürekli futbol topunun peşinde olmasına karşın okulu da iyi dereceyle bitiriyor.. Leverkusen’de çok forma şansı bulamayınca Belçika’ya Germinal takımına kiralık gidiyor, ardından Manisaspor’a transfer oluyor..

Yanal değiştirdi, Uygun yükseltti

Ersun Yanal’la birlikte çok şey değişiyor Sezer’in hayatında.. Bank Asya 1.Lig’de en değerli oyuncu seçiliyor ve takımının Süper Lig’e çıkmasında çok büyük rol oynuyor.. Son yılında sözleşme uzatmak istemeyince kadro dışı kalıyor.. Sezon bitiminde Eskişehirspor’la anlaşıyor.. Önceleri uyum sorunu yaşıyor yeni takımında ama Bülent Uygun’la birlikte ligin en çok dikkat çeken oyuncularından biri haline geliyor..

Önce savaş, sonra barış!

6 Kasım 2010 tarihi Sezer için oldukça önemli.. 3 Kasım’da 25. yaş gününü kutlayan Sezer, 3 gün sonra Kadıköy’de Fenerbahçe karşısına çıkıyor.. Maçın 13.dakikasında Volkan’ı mağlup ederek kariyerinin önemli gollerinden birini atıyor. Ama ne oluyorsa devre arasında oluyor. Maç içinde tartıştığı Lugano’yla bu kez yumruklaşmaya giden bir olay yaşayıp ve Bünyamin Gezer’den kırmızı kart görüyorlar.
Maçtan bir gün sonra Sezer’in telefonu çalıyor. Tercümanı aracılığıyla Lugano, Sezer’den özür diliyor ve futbolda böyle şeylerin olabileceğini söylüyor. Daha sonra bir alışveriş merkezinde karşılaşan iki yıldız birbirine sarılıp şans diliyor ve olay tatlıya bağlanıyor..

Pele’den topu almayı başaramadı

Yazının Devamını Oku

Angela Merkel'i kızdıran çocuk

2 Temmuz 2011
Türk Milli Takımı formasıyla Almanya’yı 2-1 yendiğimiz maçta ilk golümüzü atıyordu.. Alman pasaportu taşıyan Halil ve Nuri’nin golleriyle gelen galibiyet iki ay sonra başbakan seçilen Angela Merkel’i harekete geçirdi.

RÜYADA gibiydi Halil.. Çok değil 1 yıl önce geri çevirdiği Alman Milli Takımı’na karşı kendi ülkesinin formasını giyecekti.. Çok heyecanlıydı.. Kaiserslautern’deki harika sezonun ardından Fatih Terim’den, “Seni A Milli Takım’a bekliyorum” daveti almış ve havalara uçmuştu.. İlk kez Gürcistan’a karşı A milli oluyor, ilk golünü üç ay sonra Kazakistan ağlarına gönderiyordu.
8 Ekim 2005 akşamı Olimpiyat Stadı’nın tribünlerini görünce heyecanı bir kat daha arttı Halil’in. Çünkü vatandaşı olduğu iki ülke karşı karşıya geliyordu.. Bir yanda Türkiye, diğer yanda 2006 Dünya Kupası’na evsahipliği yapacak Almanya..
Tümer bir anda topu karşısında buldu ve çok sert vurdu.. Direkten dönen top bu kez Halil’in önündeydi.. Halil bütün konsantrasyonuyla vurdu topa.. Ünlü kaleci Kahn çaresizdi.. Dünyalar onun olmuştu.. Türk Milli Takımı formasıyla Almanya’yı 2-1 yendiğimiz maçta ilk golümüzü atıyordu..
Almanya sarsıldı
O maçı Almanya’da manşetlere taşıyan çok başka bir unsur daha vardı.. Halil, ikiz kardeşi Hamit ve onlar gibi Almanya’da oynayan Yıldıray’la birlikte ilk onbirdeydi. İkinci golümüzü henüz 17 yaşındaki bir başka Bundesliga oyuncumuz Nuri Şahin atmıştı..
Halil ve Nuri’nin golleriyle gelen galibiyet kendi evinde düzenlenecek Dünya Kupası öncesi Angela Merkel’i harekete geçirdi.. O maçtan yaklaşık 2 ay sonra Almanya Başbakanı seçilen Merkel’in talimatıyla yeni Halil’lerin Alman Milli Takım’ına kazandırılması hedeflendi. Türk ailelerin oluşturduğu yetenekli futbolcular taranacak ve milli takımlara çağrılacaktı. Çağrıya olumlu yanıt vermeyenlerin vatandaşlığının iptali bile sözkonusu olabilecekti..

Gece hayatı yok, idman kaçırmaz

Halil gece hayatını sevmeyen, antrenman kaçırmayan örnek bir profesyonel.. Kendisine para kazandıran ilk sözleşmeye imza atıp Kaiserslautern’e giderken tek üzüntüsü ikizi Hamit’in Schalke’ye transfer olması olmuş.. İki yıllık vasat performansının ardından Halil’in çıkışı başlamış.. Halil ve Hamit’i yakından tanıyanlar annesinin öğretileriyle Türkiye’ye aşırı bağlılık duyduklarını ve bu yüzden Milli Takım’da oynama konusunda da hiç tereddüt yaşamadıklarını dile getiriyor..

Yazının Devamını Oku

Kağıt toptan milyon Pound'luk yolculuk

1 Temmuz 2011
Küçücük bir çocukken terk edilen, Lizbon’un gecekondu bölgesinde anneannesi tarafından büyütülen Tiago (Bebe), yeryüzündeki yüz milyonlarca çocuk gibi futbolcu olmayı hayal ederek geçirmiş yalnız gecelerini..

HENRİQUE Pinto kendini başkalarına iyilik yapmaya adamış bir adam.. Aynı zamanda bir futbol tutkunu.. Bu iki tutkusunu birleştirip CAIS’i, Portekiz Sokak Futbolu Organizasyonu’nu kurmuş.. Asıl amacı evsiz ve umutsuz Portekizli çocukları bir şekilde suç odaklarından uzak tutmak, topluma kazandırmakmış..
Her geçen gün daha gelişmiş ve büyük destek görmüş CAIS.. Portekiz’deki organizasyonun benzerinin dünyanın dört bir yanında faaliyet gösterdiğini gören Pinto, internet yoluyla bir gençlik festivali düzenlenmesine de önayak olmuş..
Bosna Hersek’in Foca kentindeki ilk festival çok ilgi görmüş ve 2008 Mayıs’ında birçok gencin birbiriyle pozitif iletişim kurmasını sağlamış..
Bir yıl sonra yine Foca’da yapılacak organizasyon için Portekiz Sokak Futbolu Takımı’na oyuncu arıyormuş Pinto..

Lakabını ona abisi vermiş

Küçücük bir çocukken annesi ve babası tarafından terk edilen, Lizbon’un gecekondu bölgesinde anneannesi tarafından büyütülen Tiago yeryüzündeki yüz milyonlarca çocuk gibi futbolcu olmayı hayal ederek geçirmiş yalnız gecelerini.. Ve bir gün sokak arasında futbol oynarken Henrique Pinto’yla karşılaşmış.. 18 yaşında, bir devlet enstitüsünde okurken, “Bizim sokak takımımız var. Orada oynar mısın?” teklifi Porto’dan transfer teklifi almak gibi gelmiş ona..
Abisi, Tiago’ya Bebe dermiş.. Portekizce’de “Bebek” anlamına gelen bu lakabı takmış olmasının nedeni 1994 Dünya Kupası’na damgasını vuran Bebeto’yla ilgisi var mı bilinmez ama Tiago’nun asıl ismi gibi olmuş..

Yazının Devamını Oku

Hedefi şampiyonluk idolü Drogba

30 Haziran 2011
Fenerbahçe'nin yeni golcüsü, bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle dikkat çekiyor.

Nijeryalı yıldız 19 numaralı formasıyla Şampiyonlar Ligi’nde boy gösterme şansı yakalayacak. Futboluna hayran olduğu Drogba’yla bir gün yan yana oynamak istiyor.

İNSAN yaşamında kader anları vardır.. Birden yıldızınız parlar ya da birden yıldızınız söner.. Emenike pozitif ışığı yakalamış ve onun peşinden koşmayı başarmış bir yıldız adayı..
Kadıköy’deki Fenerbahçe maçına kadar, “Tamam güçlü oyuncu ama büyükler karşısında ne yapar, görelim?” sorusunu soruyordu birçok otorite.. Emenike o maçta iki milli takım kaptanı, Yobo ve Lugano’nun içinden geçip, birbirine çarpıştırırak herkesi kendine hayran bıraktı. Orta sahadan getirip attığı gol, Volkan’ın son anda çıkardığı şutları ve bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Fenerbahçe taraftarının bile alkışını aldı.
2009-2010 sezonunda oynadığı dönemde ilk kez izledim Emenike’yi.. D Spor’da yayınlanan bir maçta attığı gol sonrası servisteki genç arkadaşlardan Bülent Çaltı, “Abi şu adama baksana” dedi.. O maçta 3 gol atıp bir asist yaptı Emenike.
Ardından dikkatlice izlemeye başladım Nijeryalı yıldızı.. Bank Asya’daki harika futbolunun Süper Lig’de sürüp sürmeyeceği merak konusuydu. Ama iyi kumaşı olan, fiziği güçlü Emenike, seviye yükseldikçe daha iyi oynamaya başladı. Bunda Karabükspor Başkanı Ferudun Tankut’un ve teknik direktörü Yücel İldiz’in payı çok büyüktü..

Ankaragücü, Gençler, Mersin derken..

2009-10 sezonun başında önce Ankaragücü’ne geliyor Emenike. FC Cape Town’dan takım arkadaşı Hassan ile birlikte deneniyor.. Hikmet Karaman ikisini de beğeniyor ama yönetimdeki karışıklık transferin olmasını engelliyor. Mersin’e gitmek istemiyorlar.. Gençlerbirliği de iki oyuncuyu yakından takip ediyor, deniyor ama yabancı kontenjanı yüzünden almıyor.

Yazının Devamını Oku

Burak yemin ederim zorla oynattılar

29 Haziran 2011
Selçuk İnan ilk kez A takımda oynadığı Manisaspor-Ç.Dardanel kupa maçından sonra kendini arayan Burak Yılmaz’a bu sözlerle yanıt verdi.

G.Saray’ın yeni yıldızının bilinmeyenleri

HENÜZ 15 yaşında gencecik bir delikanlı Selçuk.. Hem liseyi okuyor hem Çanakkale Dardanel altyapısında oynuyor.. Ama annesini o kadar özlemiş ki her gün İskenderun’a kaçma planları yapıyor.. 11 yıl sonrası.. Türk Milli Takımı Euro 2012 yolunda en kritik maçına çıkıyor. Brüksel’de bütün duran topların başında Selçuk var.. Savunmada o var, hücumda o var.. Soğukkanlı oyunuyla önce Ersun Yanal’ın, sonra Şenol Güneş’in, ardından Guus Hiddink’in gözdesi oluyor.. Aykut Kocaman da istiyor onu.. Ama Fatih Terim’in teklifi sarı kırmızılı formaya bağlıyor onu..
“Takıma ilk geldiğinde elleri terlerdi heyecandan. Oyunun iki yönünü oynaması ve karakteriyle hemen farkını gösteriyordu” diyor Ersun Yanal onun için.. Oğuz Çetin, “Ondan isteğimiz oyuna daha çok ağırlığını koymasıydı. Hem futbolunu geliştirdi hem de kişisel gelişimini tamamladı ve Milli Takım’ın önemli oyuncularından biri haline geldi” ifadesini kullanıyor..
Şenol Güneş onun ayrılmasından çok üzgün.. “Ceyhun, Egemen ve Umut’la birlikte keşke kalsaydı dediğim isimler” sözleriyle açıklıyor duygularını..
Fenerbahçe’yle anlaştı, yurt dışına gidecek sözleri ortada dolaşırken Galatasaraylı oldu Selçuk.. Yeni teknik direktörü Fatih Terim’de söz şimdi: “Uzun yıllardan beri takip ettiğim, saha içi zekası üst düzey olan bir oyuncu. 4 yıl önce Ümit Milli Takımımızdan ilk kez A Milli’ye geçişinde Moldova maçında formayı kendisine ben emanet ettim. Son yıllarda daha da olgunlaştı ve mevkisinde tartışılmaz hale geldi. Takımda en çok güvendiğim ve uzun süre kalıcı olacağına inandığım oyunculardan biri. Kızımın kep giyme töreni için ABD’de bulunduğum dönemde Hasan Şaş’la telefonda konuştum ve Selçuk’un transferinin bitirilmesini istedim. O da verdiği sözün arkasında durdu ve Galatasaraylı oldu.”

NE DEDiLER?

Fatih Terim

“Takımda en çok güvendiğim ve uzun süre kalıcı olacağına inandığım oyunculardan biri.”

Yazının Devamını Oku

Aydınlar’a 11 kritik soru

27 Haziran 2011
29 Haziran’da Mehmet Ali Aydınlar Futbol Federasyonu’nun yeni başkanı olacak..

Dilerim Türk futbolu çok daha güzel ve pozitif günler yaşar onunla.. Mahmut Özgener çok tartışılmasına karşın önemli adımlar atarak bıraktı görevi.. Herşeyin ötesinde onun zamanında Bursaspor şampiyon oldu ve birçok kişinin “hayal” dediği bir ilk gerçekleşti..
Mehmet Ali Aydınlar’ın işi hem çok zor hem çok kolay.. Çünkü çok büyük bir kesimden destek alıyor.. Sevilen bir isim.. Sporun çok içinde.. Ama siyasetten bile daha gergin ortama giriyor.. Baskı altında kalacak.. Zaman zaman çok eleştirilecek.. Milli Takımlar’ın başarısı, Avrupa Kupaları’ndaki durumumuz, üst ligler, alt ligler, UEFA kriterleri, MHK gibi ciddi konular onu bekliyor..
Aydınlar’a başarı dilerken aklıma gelen bazı konuları aktarmak istedim..
1-Şike ve teşvik primi kapsamında çıkarılan kanunu uygulamada tavrınız ne olacak? Bu konuda İtalya’daki gibi örneklerle karşılaşacak mıyız? Yoksa herşey yapanın yanına kar mı kalacak?
2-Yabancı sayısı serbest bırakılırken kulüp-menajer ilişkilerini denetleyebilecek misiniz?
3-Yabancı sayısı 14-15’i bulan kulüplerimizin altyapıya yaptıkları yatırımların artmasını teşvik edebilecek bir fon oluşturacak mısınız?
4-MHK Başkanı üzerinde yoğunlaşan baskıları kaldırabilecek, Türk hakemliğini bulunduğu çizginin ötesine taşıyabilecek bir isimle anlaştınız mı? Bu kritik görevi üstlenecek kişinin mutlaka eski hakem mi olması gerekiyor. Tüm kulüplerin karşısında daha kuvvetli duracak ve iyi yönetici özelliklerine sahip (örneğin Lutfi Arıboğan) bir isim MHK Başkanı olamaz mı?

Yazının Devamını Oku

Bugün günlerden babam

19 Haziran 2011
Ne işle uğraşırsan uğraş, asla bilimden korkma. Matematiğin gizemini, onun harflerle olan sihirli bağlantısına kafanı yor.. 1. kuvvetlerinin toplamına (10+9=19) ikinci kuvvetlerinin ise farkına (100-81=19) eşit olan tek sayının 19 olduğunu fark edeceksin..

BUGÜN seninle bir yürüyüş daha yapalım.. Anlatacaklarımı yine iyi dinle.. Her sözün anlamını iyi özümse.. Basit olanların basitliklerine kanma.. Karışık cümlelerimin karışıklığından ürkme.. Kulağın duyduğu herşeyi beynin çözümleyebilir çünkü.. Sadece düşün ne anlatmaya çalıştığımı..
Bir gün cumhuriyetimizin kurucusu hakkında daha çok şey bilmek isteyeceksin.. Onun 19’la olan ilişkisi üzerine düşüneceksin.. Doğduğu yıl 1881, öldüğü yıl 1938, 57 yıl yaşamış.. Doğum yılı 19. yüzyılın son 19’luk diliminin başlangıcı.. 19 yaşında Harbiye’ye girmiş, Çanakkale Savaşları’nda 19. Tümen’e komuta etmiş.. Samsun’a ayak basması 19 Mayıs 1919, Harp Akademisi’ndeki sicil no 3178, rakamları toplamı 19.. 10 Kasım 1938, saat 09.05’te öldü, rakamları toplamı 38, 19’un katı.. Cenaze namazı da 19 Kasım’da kılınmış..
* * *
Bir gün tarihin derinlerine daha da inmek isteyeceksin.. İyi araştırırsan yine 19’la karşılaşacaksın.. Türkler’in Anadolu’daki ilk büyük zaferi Malazgirt Savaşı 1071, İstanbul’un fethi 1453 ve ülke topraklarının bir kez daha geri alınmasını sağlayan Başkomutanlık Meydan Muhaberesi 1922.. Bu üç tarihin toplamı 4446 eder ve 19’un katı.. Malazgirt Savaşı’nın 1000. yılı 2071, 19’un katı.. Fatih Sultan Mehmet’in tahta geçişi tarihi 1444, 19’un katı..
* * *
Bir gün Atatürk üzerine tekrar okuyacaksın.. “Ne Mutlu Türküm diyene” sözünün 19 harften oluştuğunu göreceksin.. Uçaklar gökyüzünde 1900’lerin başında uçmaya başlamışken onun cumhuriyet yıllarında 19 harfli bir cümleyle “İstikbal göklerdedir” deyişini iyi irdele.. Uçakları değil, uzayı ve uyduları, belki de ötesini ifade ettiğini anlayacak, 19’un katı olan 1957’de Sovyetler’in ilk insansız uydu olan Sputnik’i uzaya fırlattığını öğreneceksin.. Biraz daha araştırırsan uçma denemesinde bulunan ilk kişi olan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin isminin 19 harften oluştuğunu, Galata Kulesi’nden Üsküdar’a tam 3358 metre uçtuğunu ve mesafeyi oluşturan rakamlar toplamının da 19 olduğunu fark edeceksin..
* * *

Yazının Devamını Oku

Emenike çok konuşulacak!

11 Haziran 2011
ZAMAN zaman Fenerbahçeli taraftarların, “Yıldız oyuncu alacak mıyız?” sorularıyla karşılaşıyorum.. Fenerbahçe son yılların en önemli transferini zaten yaptı.. Drogba-Eto’o karışımı bir oyuncu olan Emenike’yi kadrosuna kattı. Bir yıl önce F.Bahçe’nin Emenike’yi alması gerektiğini, hücumda böyle bir oyuncunun takıma büyük güç katacağını dile getirdim.. Emenike o zaman çok daha ucuza alınabilirdi.. Ama bu sezon çok daha iyi bir ortama transfer oldu.. Takım doğrudan Şampiyonlar Ligi’nde mücadele edecek.. Nijerya Milli Takım kaptanı Yobo ile birlikte oynayacak. Alex, Niang, Dia, Stoch, Uğur, büyük ihtimalle Semih ve Sezer’le önemli bir hücum gücü olan takımda oynayacak.. Emenike’nin artıları çok fazla.. Ligin en güçlü forveti.. Yıpratıcı, golcü, pasör.. Eksisi ise hava hakimiyetinin çok zayıf olması.. Emenike Türkiye’de çok konuşulacak.. Ama planlar iyi yapılırsa Şampiyonlar Ligi’nde de çok konuşulan isimlerden biri olur Nijeryalı forvet..
Serdar’ın transferi de çok önemliydi.. Orhan kulübeyi güçlendirmek için iyi hamle.. Bekir’i de düşünürsek Fenerbahçe’nin savunmada çok iyi alternatiflere sahip olduğunu söyleyebiliriz.. Fenerbahçe’nin kadrosu lig için yeterli.. Ama Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final ötesini görmek için takım fazla yaşlı.. Ve yine Alex’e endeksli..

İlginç gelişmeler..

GALATASARAY Ünal Aysal’la birlikte yepyeni bir sayfa açtı.. Özellikle Fatih Terim ismi Aysal için önemli koz oldu.. Yalnız Elmander ve Selçuk transferlerinden sonra Galatasaray biraz durakladı. Klose’ye Trabzonspor talip oluyor.. Eşi, Trabzon’da Alman okulu olmadığı için kabul etmiyor..
Galatasaray talip oluyor, büyük şehir diyor.. Münih’te yaşayan biri için İstanbul’a gelmeme nedeni çok ilginç..
Özellikle Fatih Terim’in çok geride durması, hiç konuşmaması dikkatimi çekiyor.. Galatasaray başarılı olmak için önemli kozlara sahip.. Ama belki de tarihinin en güçlü muhalif grubuyla yeni sezona girecek.. Yönetim bunun da bilincinde.. Adnan Polat’ın son açıklamaları, Selçuk İnan, Elmander ve Taurasi transferlerini kendisinin yaptığını söylemesi çok iddialı.. Saha içinde işlerin iyi gitmesi için Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor, Gaziantep-spor, Kayserispor gibi çok güçlü rakipleri geçmesi gerek.. Fatih Terim’in gelişi Galatasaray için doğru bir adımdı.. Ama bu adımın Terim için ne kadar doğru bir adım olduğunu zaman gösterecek..

Tren ve gelecek..

ÇARŞAMBA günü Hürriyet Treni’yle birlikte Kırklareli’ndeydim.. Trakya’nın bu küçük ama güzel ilinde Belediye Başkanı, Vali Yardımcısı ve üniversiteye hazırlanan gençlerle sohbet etme olanağı buldum.. Siyasi gündem elbet seçim.. Konu dönüyor dolaşıyor kimin ne kadar oy alacağına düğümleniyor..
Gençlerin ise iki gündemi var.. Öncelikli olan üniversite sınavları..
Kırklareli’ndeki Fen Lisesi öğrencileri zehir gibi.. Çok zekiler.. Ama öğrendiğime göre zekalarını çok çalışarak tamamlamadıkları için başarı oranlarında biraz düşüş varmış.. Çoğu tıp fakültesi istiyor.. Mühendislikler ikinci sırada..
Sınava girecek öğrencilere iki önerim olacak.. Son bir haftayı tamamen sakin geçirsinler.. Balık tutmayı, bisiklete binmeyi, alışverişe gitmeyi öneririm.. Sınav sonrası sadece tek mesleği düşünmesinler.. Artık birkaç mesleğin içiçe geçtiği sektörler öne çıkıyor.. Spor ekenomosi, spor hekimliği, internet hukuku, atom ve enerji mühendislikleri gelecekte çok daha önem kazanacak.. Hürriyet Treni’ne emeği geçen herkese teşekkür etmek gerek.. Garı olup da tren görmeyen, Kırklareli gibi yerlere bile gittikleri için.. Çocuklara, kadınlara, gençlere daha fazla Hürriyet götürdükleri için..

Hiç gittiniz mi?

NBA ve Euroleague dünya basketbolunun kalbi.. Bu iki büyük ligin dışında İspanya, Yunanistan ve İtalya ligleri de seyirci çeken ligler.. Türkiye Ligi de son üç yılda çok önemli gelişme gösterdi.. Anadolu’daki salonların çoğu tıklım tıklım artık.. Dünya Şampiyonası’nın ardından çok önemli oyuncular da Türkiye’ye transfer oldu.. Fenerbahçe ile Galatasaray’ın final oynaması ise bu güzel sporu evlerimize daha fazla taşıdı.. Size önerim mutlaka ama mutlaka basketbol maçına gidin, harika salonları görün, müthiş atmosferi yerinde yaşayın.. İster Fenerbahçeli ister Galatasaraylı olun final serisindeki yerinizi alın..
Yazının Devamını Oku