Marjinal bir sol partiye geçmenin verdiği rahatlıkla...
Başörtüsünün gündeme getirilmesine ateş püskürüyordu.
*
Dediği şu:
*
“Başörtüsü sorunu yok bu ülkede, mülakatlarda başı açık olduğu için elenen kadınlar var! Ensar gibi vakıfların elinde tacize/istismara uğrayan çocuklar var! Enes Kara var! Aslı dururken hiç kimse sahtesine bakmaz! Siyasal İslam ile müzakere değil, mücadele edilir!”*
Şöyle bir baktım.
Taraftarları alkışa boğmuş Kadıgil’i.
- Başörtüsü olayında Kemal Kılıçdaroğlu’na tam destek veren iki kişi var: Biri Abdullah Gül. Diğeri Bülent Arınç.
*
- CHP yönetimi bile Gül ve Arınç kadar sahip çıkamadı Kılıçdaroğlu’na. Bakın, trajedi işte tam da böyle bir şeydir.
*
- Taban isyanda. Taban öfkeli. Taban mutsuz. Taban karamsar. Kısacası taban, Kılıçdaroğlu’nu sorguluyor.
*
- Tabanın kafasından geçen tam olarak şu: Gündem ekonomiyken başörtüsü oldu. Ne yapıyor bizim Genel Başkan?*
- Durup dururken korkunç bir
Çünkü onun kulağına şöyle şeyler fısıldandı, fısıldanıyor:
*
“Muhafazakâr seçmenlerin önemli bir kısmı, aslında AK Parti’den bıktı. Bırakmak istiyorlar AK Parti’yi. Size oy verecekler. Ama başörtüsünün yeniden sorun haline dönüşmesinden korkuyorlar. Sırf bu yüzden AK Parti’den kopmuyorlar. Siz başörtüsü konusunda özeleştiri yapıyorsunuz ama yeterli olmuyor. Daha etkili, daha radikal bir adım atarsanız bu sorun çözülür. Mesela bir kanun teklifi verin. Böylece kuşkular dağılsın. Endişeler giderilsin.”
*
Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışının arkasında...
Haberi okuduğum andan itibaren öfkelendim, isyan ettim, moralim bozuldu.
*
Şarkı istemişler Onur’dan. Bilmiyorum demiş. Yine de elinden geleni yapmaya çalışmış. Ama aşağılık katiller, mekân çıkışı pusu kurmuşlar. Kırık bardaklarla boğazını kesmişler Onur’un.
*
Onur’un ekmek kadar temiz, su gibi aydın yüzüne baktım yüreğim burkularak. Bir sosyal medya videosunda küçük kızıyla arabada “Arkadaşım Eşek” şarkısını söylemesini izledim yüreğim parçalanarak.
*
Öfkem daha da arttı. İsyanım daha da büyüdü. Müthiş bir moral bozukluğuyla kalakaldım.
*
İKTİDAR AÇISINDANÜÇ AY ÖNCESİNE GÖRE BİR TOPARLANMA VAR
ÜÇ ay önce iktidar aleyhine esen sert bir rüzgâr vardı.
Bu rüzgâr durmuş gibi görünüyor.
*
Hatta Özer Sencar’ın yaptığı son anketin sonuçlarına bakacak olursak...
İktidarın bir yükseliş trendine girdiğini bile vurgulayabiliriz.
Tabii ki yavaştan, ağırdan bir yükseliş.
*
Recep Tayyip Erdoğan’ın kişiliğinde Cumhurbaşkanlığı makamına gösterilmesi gereken saygının bir gereğidir.
*
Ayrıca bizim millet, genel olarak bu tür saygı davranışlarına pek önem verir. Lüzumsuz, gereksiz, gerginlik arttıran protesto girişimlerinden de pek hazzetmez.
Fanatikleri, politize olmuşları, kutuplaşmışları dışarıda bırakarak söylüyorum bunu.
*
Yazdıklarım ortada.
Siyasi militanlık, siyasi fanatiklik, siyasi aktivistlik, siyasi sözcülük yapmıyorum.
*
Siyaset yapmak, siyasetçilerle polemiklere girişmek, siyasetçilere cevap yetiştirmek...
Bunları işim olarak görmüyorum.
Siyasetçilerin yapacağı şeyler bunlar.
*
Bir köşe yazarının “
Konu bir ara muhalefete geldi.
*
Muhalefet konusunda ısrarlı sorular sorulunca...
Erdoğan, gülerek ve şaka yaptığını belli ederek...
“Ahmet Bey, o konuda yazılarıyla gereğini yapıyor”