Hep gereğini yaptım, yaparım, yapacağım

Konu bir ara muhalefete geldi.

*

Muhalefet konusunda ısrarlı sorular sorulunca...



Erdoğan, gülerek ve şaka yaptığını belli ederek...

“Ahmet Bey, o konuda yazılarıyla gereğini yapıyor” türü bir cümle kurdu.

*

Bir şakanın bu kadar büyütüleceğini, üzerinde tepinileceğini, dallandırılıp budaklandırılacağını düşünmediğim için...

Program sırasında konuyla ilgili bir şey deme gereğini duymadım.

*

Ama ekran başına oturup açık kovalayan düşmanımız çok Allah’a şükür.

Baktım gördüm ki onlar durmamışlar.

Tepinmişler Allah tepinmişler.

Küfürler, hakaretler, iftiralar falan.

*

Yazdıklarım ortadadır.

Ben hiçbir zaman, bir iktidar partisi temsilcisi gibi davranarak kıyasıya bir muhalefet eleştirisinin içine girmedim.

Muhalefete yönelik eleştirilerim, çoğunlukla yapıcı eleştirilerdir.

*

Bu arada şunu da söylemeliyim:

*

Yazı hayatıma başladığım ilk günden bugüne kadar...

İnanmadığım tek bir harfi bile yazmadım.

*

Ben hep vicdanımın gereğini yaptım, yaparım, yapıyorum, yapacağım.

Vicdanımın gereğine dayanarak yazdıklarımın kimin işine yaradığını zerre kadar umursamadım, umursamıyorum, umursamayacağım.

ÇANKAYA KÖŞKÜ’NÜN SALONUNU İLK KEZ GÖRDÜM

ÇANKAYA Köşkü’nün büyük salonunda yaptık “Cumhurbaşkanı Özel” programını.

*

Bir gazeteci olarak...

Demirel dönemini yaşadım, Sezer dönemini yaşadım, Gül dönemini yaşadım.

Ama hiçbirinin döneminde Çankaya Köşkü’ne davet edilen bir gazeteci olmadım.

*

İster inanın ister inanmayın:

*

Geçmişte görkemli resepsiyonların düzenlendiği ve meslektaşlarımızın akın ettiği Çankaya Köşkü’ndeki büyük salonu, bir gazeteci olarak ilk kez görmüş oldum.

SOYLU’NUN İSTİFA DEDİKODUSUNA DOLAYLI CEVAP

ERDOĞAN’la yaptığımız programda...

Şöyle bir soru sordum:

*

“Bizim memlekette kabine değişikliği dedikodularına merak çoktur. Çok sevilir kabine değişikliği dedikodusu. Madem öyle ben de sorayım: Seçime kadar bir kabine değişikliği var mı?”

*

Erdoğan’ın yanıtı çok netti:

*

“Şurada seçime 8 ay kaldı. 8 ay içinde bu tür bir şeyi yapmak, işletmecilik açısından da yöneticilik açısından da sağlıklı bir şey olmasa gerek.”

*

“Süleyman Soylu istifa edecek” diye bir siyasi kulis, çok dillendirilmişti birkaç gün öncesine kadar.

Erdoğan’ın bu yanıtı, bunun doğru olmadığını ortaya koymuş oldu.

ERDOĞAN’IN SAMİMİ OLARAK İLGİLENMEDİĞİNE İNANDIM

CUMHURBAŞKANI Erdoğan’a destek olanlar da karşı olanlar da aradan geçen bunca zamandan sonra şunu anlamışlardır sanırım:

*

Erdoğan, samimi biri. Rol olsun diye hiçbir şeyi yapmıyor. İçinden nasıl geliyorsa öyle davranıyor. Ne düşünüyorsa onu söylüyor.

*

Bu bir kişilik özelliğidir.



Politik olarak karşısında ya da yanında olmanız, bu kişilik özelliğini fark etmenize engel değildir.

*

Semerkand gezisi, New York gezisi ve en son canlı yayın söyleşisi...

Üçünden de edindiğim izlenim şudur:

*

Altılı Masa’da neler oluyor? Kılıçdaroğlu aday olacak mı? Akşener hangi hamleyi yapacak? Mansur Yavaş’ın adaylık ihtimali var mı? İmamoğlu’nun adaylık ihtimali gündemden düştü mü?

Bu soruların hiçbiriyle ilgilenmiyor Erdoğan.

*

Kamuoyu önündeki yaklaşımı aşağı yukarı şöyle:

*

Altılı Masa konusunda genel bir eleştiri yapıyor, detaylara hiç girmiyor.

*

İsmi geçen adaylar sorulduğunda da her zaman şu yanıtı veriyor:

*

“Hiç ilgilenmiyorum o konuyla. Kendi işimize bakıyoruz. Yaptıklarımıza, yapacaklarımıza odaklanıyoruz.”

*

Yani iktidar yanlısı veya iktidar karşıtı gazetecilerin çok sevdiği “Altılı Masa” tartışmaları...

Erdoğan’ın ilgi alanında değil.

Samimi olarak değil.

*

Uzun süreli gözlemlerden benim çıkardığım sonuç bu.

PROGRAMDAN ÇIKARDIĞIM ÇOK TEKNİK BİR SONUÇ

KANAL D / CNN Türk canlı yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşurken...

Sık sık araya girdik.

Yeni sorularla konuları açtık.

*

Ve gördük ki...

Cumhurbaşkanı Erdoğan, böyle bir söyleşi tarzında çok daha başarılı, çok daha doğal, hadi o espriyi de yapalım: Çok daha rahat ve çok daha profesyonel.

*

Aşırı formel söyleşiler, aşırı mesafeli programlar, aşırı kasma halinin söz konusu olduğu soru cevaplar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisi olmasının önünde çok büyük engel.

*

Format rahatladıkça...

Erdoğan’ın rahatlığı da artıyor.

*

Yıllardır bu işleri yapan biri olarak...

O programdan böyle bir sonuç çıkardım.