Bunun üzerine özellikle AK Parti içinden homurtular yükseldi:
*
“Hani HDP şeytandı? Bu buluşma da neyin nesi? Bundan sonra muhalefeti HDP üzerinden nasıl eleştireceğiz? Şunu CHP yapsa demediğimizi bırakmaz mıydık?”
*
Bu homurtulara kısmen hak veriyorum.
Muhalif seçmenin, “Abi, kurban olayım aday olma” tarzı cümleler yazdığını görürsünüz.
*
Yalvarıyor seçmen.
Konu ne olursa olsun hep aynı yakarış:
“Kurbanın olayım aday olma.”
Ocak ayından itibaren yürürlüğe girecek olan Sağlık Bakanlığı’nın yönetmeliği bunu öngörüyor.
*
Dün bu konuyu yazmış, “Serbest çalışan hekimleri rahat bırakın” demiştim.
Hekimlerimizden mesajlar aldım çok sayıda.
*
Hepsinin ortak temennisi şu:
*
Sağlık Bakanlığı, yönetmeliği gözden geçirsin.
Hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde.
*
Söylediği şu:
*
“Cumhuriyet, 100 yıllık bir yıkım projesidir.”
*
Mahir Ünal’ın harf devrimi üzerinden yaptığı eleştirilerde de büyük sorunlar vardı.
Ancak Ünal, sonradan yaptığı sayısız açıklamayla...
İşi gücü bırakmışlar, TOGG’la uğraşıyorlar.
*
Yeryüzünün en akılsız muhalif tutumları arasında ilk beşe girer bu tutum.
*
TOGG olayına...
- Halkın genel yaklaşımının ne olduğu konusuna zerre kadar kafa yormamışlar.
- Ahalinin duyduğu heyecandan zerre kadar haberdar değiller.
- Devrim arabalarının hikâyesine zerre kadar odaklanmamışlar.
EN son şöyle demiş Kemal Kılıçdaroğlu:
*
“Erdoğan, benim aday olmamdan çok korkuyor.”
*
Bu tür durumlarda aklıma hep Enis Batur’un bir kitabının adı gelir. Adı şöyledir o kitabın:
*
“Amerika büyük bir şaka sevgili Frank ama ona ne kadar gülebiliriz?”
- Bir partinin...
- Bir kliğin...
- Bir grubun...
- Bir kişinin...
- Bir şirketin...
İlk iki dizesi şöyle marşın:
*
“Müjdeler var yurdumun toprağına taşına/Erdi Cumhuriyet’im elli şeref yaşına.”
*
Neredeyse yarım asır geçmiş bu marşın üzerinden.