Paylaş
EN son şöyle demiş Kemal Kılıçdaroğlu:
*
“Erdoğan, benim aday olmamdan çok korkuyor.”
*
Bu tür durumlarda aklıma hep Enis Batur’un bir kitabının adı gelir. Adı şöyledir o kitabın:
*
“Amerika büyük bir şaka sevgili Frank ama ona ne kadar gülebiliriz?”
*
Kemal Kılıçdaroğlu da gitgide daha çok büyük bir şakaya dönüşmekte.
*
İşin bu noktasında Enis Batur’un sorusunu devreye sokalım:
*
Fakat sevgili Frank...
Ona ne kadar gülebiliriz?
DOĞU PERİNÇEK’İN DUASI
DOĞU Perinçek, TOGG töreninde yapılan duaya eşlik etmiş.
*
Twitter’da “Fırsat doğsa da zıpırlık etsem” diye fırsat kollayan tipler var.
Onlardan biri, hemen Doğu Perinçek’in dua ederkenki fotoğrafını yayınlamış.
Altına da şunu yazmış:
*
“Perinçek’e bunu eden hayat, sana bana ne etmez?”
*
Perinçek de buna cevap olarak...
Atatürk’ün dua ederkenki fotoğrafını yayınlamış.
*
Baştan sona abesle iştigal.
*
Bir insan inanmasa bile bir dini ritüelin içinde yer aldığında o dini ritüele uyabildiğince uyabilir.
Bunun adı medeniyettir.
Bunun adı saygıdır.
Bunun adı uyumlu davranıştır.
Yani Atatürk’ün dua eden fotoğrafını yayınlamaya hiç gerek yok.
*
Ama Doğu Perinçek’i de anlamıyor değilim.
*
Atatürk’ün dua ederken çekilen fotoğrafıyla cevap vermek...
Uzun uzun izahlar geliştirmekten çok daha etkilidir.
Anında susturuverir karşındakini.
GERÇEĞİ ÇARPITMAK BİR AYDINA YAKIŞIYOR MU
FİLM yönetmeni Alper Özcan, bir ödül töreninde yaptığı konuşmada şöyle diyor:
*
“Sırf barış dedi diye Şebnem Korur Fincancı’yı hapse attılar.”
*
İyi ama bu doğru değil.
İyi ama bu gerçeği çarpıtmanın dik alası.
İyi ama bu hakikatin kendisine saygısızlık.
*
Nitekim salonda bulunan sanatçı Burak Haktanır, dayanamıyor ve gerçeğin hiç de öyle olmadığını haykırmak zorunda hissediyor.
*
Apaçık bir gerçeği çarpıtmak, hakikate saygısızlık yapmak, doğruyu söylememek...
Bir aydına, bir sanatçıya yakışmaz.
*
Hele Alper Özcan gibi sanatını her zaman takdir ettiğim bir sanatçıya hiç yakışmaz.
Nitekim yakışmadı da.
BU MUDUR? BUDUR
İKTİDARIN son günlerde gündeme getirdiği konular ortada.
*
Peki ya muhalefet?
*
Son günlerde gündeme getirdikleri tek bir konu var:
*
Rahmetli Haydar Baş’ın oğlunu Altılı Masa’ya alalım mı, almayalım mı?
*
Üzülüyorum düşülen bu durumlara.
Gerçekten üzülüyorum.
ÜMMET/MİLLET/BİREY
TRT’de bir spiker, Cumhuriyet Bayramı’nı kutlarken şöyle demiş:
*
“Bizi ümmet olmaktan çıkarıp birey olma bilincini veren Atatürk’ü anıyorum.”
*
Daha uzun bir kutlama cümlesi var.
Ama benim üzerinde duracağım kısım burası.
*
Ümmet olmak, millet olmanın antitezi değildir.
Ümmet olmak, birey olmanın da antitezi değildir.
İslam ümmetinden olursun ama milletin de Türk milleti olur. Türk milletinden olursun ama aynı zamanda birey de olursun.
*
Yani ezberlerle yaklaşılacak konular değildir bunlar.
Keşke ezberlere yaslanılmasa, biraz üzerinde düşünülerek konuşulsa...
SİYASETTE GERİYE DÜŞÜREN ŞEYLER
- Şımarmak.
*
- Erken zafer naraları atmak.
*
- Rakibi küçümsemek.
*
- Bir sonraki hamleyi hesaplayamamak.
*
- Alaycı ve sarkastik dile teslim olmak.
*
- Sosyal medyayı abartmak.
*
- Sokaktan uzaklaşmak.
*
- Dava kardeşliği bilincini geliştirememek.
*
- Değerlerle kavga etmek.
*
- Kitleyi dönüştürememek.
Paylaş