Abdulkadir Selvi

Anketten iktidara ve muhalefete önemli mesajlar çıktı

22 Temmuz 2022
Güvenilir kamuoyu araştırmalarını yansıtmaya çalışıyorum. Kamuoyu araştırmaları bir anlamda gece görüş dürbünü gibi bir görev yapıyor. Bir anlamda da siyasetin yüzüne ayna tutuyor. İşini ciddi olarak yapan anket firmalarımız var. Ama içlerinde muhalefetin algı operasyonuna soyunanlar da var. Hatta onların önemli bir kısmı işi kampanyaya dönüştürdü. Hisseli harikalar kumpanyası gibi bir oy verene iktidar garantili anket servis edenler piyasayı kapladı. Yakında şapkadan tavşan çıkaracaklar. Onların araştırmalarına ise mesafeli duruyorum.

Prof. Dr. Ömer Çaha’nın koordinatörlüğünde Areda-Survey tarafından 26-30 Haziran tarihleri arasında 2 bin kişi üzerinde yapılan araştırmanın siyasi sonuçlarını paylaşmak istiyorum. Yusuf Akın’ın genel müdürü olduğu Areda-Survey’in araştırmasını çaprazlama olarak inceliyorum. Veriler birbirini tamamlıyor.

BİRİNCİ GÜNDEM MADDESİ DEĞİŞMİYOR

Kamuoyu araştırmaları arasında fark var. Ama bir konuda hepsi birleşiyor. Hangi araştırmayı açarsanız açın, en önemli gündem maddesi olarak ekonomi ve pahalılık ön plana çıkıyor. Areda-Survey’in haziran araştırmasında da halkımız yüzde 36.5’le en önemli gündem maddesi olarak ekonomi demiş. Onu yüzde 30.8’le zamlar ve pahalılık takip ediyor. Yoksulluk ise yüzde 7.6’yla üçüncü sırada geliyor. Aslında üçü de aynı kapıya çıktığı için aslında toplamak gerekiyor. Bu durumda halkımızın yüzde 74.9’unun öncelikli gündemini ekonomi, zamlar, pahalılık ve yoksulluk oluşturuyor.

BAŞARIYI GÖLGELİYOR

Bu alarm verici bir durum demek.

Öyle ki Erdoğan’ın Rusya-Ukrayna Savaşı sırasında sergilediği liderlik, NATO müzakerelerindeki Türkiye’nin performansı ve hatta asgari ücretle ilgili yapılan artış dahi çok gerilerde kalıyor.

Her defasında altını çizdiğim gibi ekonomide yaşananlar sorunlar Erdoğan’ın başarılarını gölgeliyor.

GENÇLERİN 

Yazının Devamını Oku

Erdoğan nerede, ‘Beni bunlarla mı sıkıştırmak istiyorsunuz?’ dedi

21 Temmuz 2022
Abdullah Gül’e, başbakan olarak katıldığı ilk toplantıda MGK Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, “Karının başını aç” demişti. Yıllar sonra Gül’e bunu sorduğumuzda, “Gereken cevap verildi” diye yanıtlamıştı.

AK Parti’nin ilk döneminde askerlerde 28 Şubat alışkanlıkları vardı. AK Parti iktidarının akıbetini Refahyol hükümetine, Erdoğan’ın sonunu da Erbakan’a benzetmek istiyorlardı. 28 Şubat sürecinde Başbakan Erbakan’a, Osman Özbek isimli paşanın hakaret ettiği, askerin baskısıyla Erbakan’ın başbakanlıktan istifa etmek zorunda bırakıldığı dönemin ruhuyla hareket ediyorlardı. Batı Çalışma Grupları bunun için kuruldu. 27 Nisan e-Muhtırası bunun için verildi. Cumhuriyet mitingleri bunun için organize edildi. AK Parti’ye kapatma davası bunun için açıldı. Erdoğan, yasaklı hale getirilerek seçimlere bunun için sokulmadı.

Ama Erdoğan da tehlikenin farkındaydı. Türkiye’nin geleceğinde ya onlar olacak ya Erdoğan olacaktı.

AK Parti’ye kapatma davası açıldığı günlerde, “Yaşlarını kuru yaparım” demişti. Kapatma davası zamana yayılmak yerine hızlandırılmış ve YAŞ toplantısı öncesine denk getirilmişti. Yüksek Askeri Şura toplantısı bir dönüm noktası olmuştu. 27 Nisan e-Muhtırası’nı geri çevirdi. Demirel gibi şapkayı alıp gitmedi. 15 Temmuz ise bunun zirvesiydi. 15 Temmuz’da Erdoğan darbeyi geri püskürttü.

Askerin karşısında terleyen başbakanlardan, başbakanların terlettiği asker sürecine böyle geçildi. Son sözün sahibinin askerin değil seçilmişlerin olduğu düzen böyle kuruldu. Bunu da ancak Erdoğan gibi yürekli bir lider yapabilirdi.

ZAMANIN RUHU

Beni bunları yazmaya iten ise eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in AKİT TV’de Muharrem Coşkun'un programında anlattıkları oldu. 2007 yılı 367 kararının çıktığı, Meclis’te cumhurbaşkanı seçtirilmediği, Cumhuriyet mitinglerinin ve 27 Nisan e-Muhtırası’nın yayınlandığı bir dönemdi. Bu yaşananlar zamanın ruhunu yansıtması açısından çok önemli.

O nedenle Ergenekon mağduru olan İsmail Hakkı Pekin’le konuşarak bir kez de onun ağzından dinledim. Şimdi noktasına, virgülüne dokunmadan İsmail Hakkı Pekin’in ağzından 2007 Aralık Şûrası’nda yaşananları aktarıyorum.

PEKİN O TOPLANTIYI ANLATTI

Yazının Devamını Oku

Demirtaş’tan Akşener’e mesaj

20 Temmuz 2022
Selahattin Demirtaş, “Mesela ben dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve ‘Kahvaltıya geldik’ derdim” demişti. Meral Hanım da, “Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var; kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız. Evin en yaşlısı tarafından karşılanır. Sonra, kapıdan çıkıp gittikten sonra davanız devam eder” diye yanıt vermişti. Yani kapıyı kapatmamıştı.

Selahattin Demirtaş, önceki gün Meral Akşener’e yine bir mesaj verdi. Ama bu kez ismini zikretmeden.

“HDP, PKK’nın uzantısıdır” diyen Akşener’e, “HDP, PKK’nın uzantısı değildir” diye yanıt verdi.

Selahattin Demirtaş aslında bir süredir Meral Akşener’e yönelik mesajlar veriyor. Bunu neden yapıyor sorusunun yanıtını sona bırakıyorum. Ama bir süre önce HDP’ye Türkiyelileşmeyi önermişti.

Haberimiz olmadı ama anlaşılan o ki HDP, bir hafta içinde Türkiyelileşmeyi tamamlamış. Çünkü Selahattin Demirtaş, “HDP tam bir Türkiye partisidir” dedi.

Demirtaş ‘Türkiye partisi’ deyince, HDP Türkiye partisi olmuyor.

Demirtaş, ‘HDP, PKK’nın uzantısı değil’ dediği için HDP, PKK’nın uzantısı olmaktan kurtulamaz. Çünkü buna öncelikle Kandil izin vermez.

Demirtaş’ı HDP eş genel başkanlığına getiren kimdi? Kandil değil miydi?

KILIÇDAROĞLU TAMAM

Yazının Devamını Oku

Muhalefet çoklu adaya nasıl bakıyor

19 Temmuz 2022
İsterseniz başlıktaki sorunun cevabını vererek başlayalım yazıya.

Muhalefetin bir kısmı çoklu adayı bir alternatif olarak görüyor. Bir kısmı ise Kılıçdaroğlu’nu vazgeçirmek için bir silah olarak kullanıyor. Ama CHP kanadı çoklu adaya sıcak bakmıyor. Hatta, “Çoklu aday intihar olur” denildiğini duydum. “Çoklu adayla gidilirse Erdoğan ilk turda kazanır” şeklindeki değerlendirmeleri işittim. Ama 6’lı masada herkes aynı görüşte değil.

Erdoğan’ın cumhurbaşkanı adaylığının başından beri belli olması nedeniyle bir sorun yaşanmıyor. Seçimlere de AK Parti ve MHP ayrı ayrı girecek. Orada da bir sorun yok.

İktidarın sorunu ise milletin geçim sıkıntısının seçimlere olumsuz etkisi.

KÜÇÜK PARTİLERİN ÖNCELİĞİ

Muhalefetin sorunu ise farklı.

Muhalefetin önünde iki ciddi kriz alanı bulunuyor. Biri cumhurbaşkanı adaylığı, diğeri ise ittifaklar.

CHP ve İYİ Parti cumhurbaşkanı adaylığını; Saadet, Demokrat Parti, DEVA ve Gelecek ise milletvekili seçimini önemsiyor.

Kılıçdaroğlu

Yazının Devamını Oku

Sri Lanka üzerinden tehlikeli benzetmeler

18 Temmuz 2022
Alternatif enflasyon açıklamalarıyla ortaya çıkan ENAG’a önce alanım olmadığı için pek ilgi göstermedim.

Tabii ENAG’ın istatistik bilimi açısından ciddiye alınacak bir tarafı ortaya çıkana dek.

Her üründen en yüksek olanın fiyatını alıp bunu da enflasyon oranı diye açıklayan ENAG’ın, muhalefetin oluşturmak istediği algı operasyonuna lojistik destek sağladığı ortaya çıktı.

ENAG’ın başındaki Prof. Veysel Ulusoy, ilmi kariyerini muhalefetin gardrobuna asmasına rağmen, algı operasyonlarına devam ediyor.

Dün de 27 Mayıs başta olmak üzere darbeler, postmodern darbe girişimleri, muhtıralar konusunda sicili parlak olmayan Cumhuriyet Gazetesi’ndeki köşe yazısında halk ayaklanmasının yaşandığı, devlet başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın ülkeyi terk etmek zorunda kaldığı Sri Lanka ile Türkiye’yi kıyaslayan bir yazıya imza attı. Veysel Ulusoy, “Kızım sana söylüyorum” dedi. “Gelinim sen anla” demeyi ise birilerine bıraktı.

MASUM DEĞİL

Bu yazı masum bir yazı değil.

Bu kafa sağlıklı bir kafa değil.

Bu benzetmeler tehlikeli benzetmeler.

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu kararlı, iş çoklu adaya mı gidiyor

15 Temmuz 2022
“A planı Meral Akşener değildi. A planı Ekrem İmamoğlu’ydu. Meral Hanım başbakanlığa talibim derken samimiydi. Ama Ekrem İmamoğlu elde patlayınca Meral Akşener ismi gündeme geldi” diye söze başladı kaynağım.

O zaman, “Meral Akşener A planı olduysa o zaman Kılıçdaroğlu ne olacak? Kemal Bey, gemileri yaktı. Kendisine çekil, kazanamazsın diye gidenlere ‘Adayım, kazanacağım. 6’lı masadan çıkacağım’ diyor. Kılıçdaroğlu nasıl ikna edilecek?” diye sordum.

Beklemediğim bir yanıt aldım.

Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusundaki ısrarı Akşener alternatifinin doğmasına neden olmuş. Çünkü yapılan araştırmalarda Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a karşı seçim kazanması mümkün gözükmüyormuş. Bu kez ben itiraz ettim. CHP’nin yaptırdığı anketlerde Kılıçdaroğlu’nun kazanacağının çıktığını söyledim. O anketlerin CHP Genel Merkezi tarafından Kılıçdaroğlu’nun adaylığını desteklemek amacıyla yaptırıldığını söyledi.

KILIÇDAROĞLU ADAYLIKTA KARARLI

Anket tezim çökünce bu kez Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığında çok kararlı olduğunu hatırlattım.

Kılıçdaroğlu’nun kararlılığının onlar da farkında. O nedenle ortak aday olmazsa ilk tura çoklu adayla girilmesi fikrinin gündemde olduğunu söyledi. Ama 6’lı masanın diğer üyelerinden “Çoklu aday bizim felaketimiz olur” sözünü işittim. 6’lı masada ortak aday olduğu sürece kazanma şanslarının olduğuna ama çoklu adayla gidildiğinde Erdoğan’ın ilk turda kazanacağına inananlar var.

6’LI MASA NASIL BAKIYOR

Bu diyalog üzerine 6’lı masanın diğer üyelerinin nabzını tutmaya çalıştım.

Yazının Devamını Oku

Akşener, cumhurbaşkanı adaylığına yürüyor

14 Temmuz 2022
Demirel, “Cumhurbaşkanlığı hiçbir faninin elinin tersiyle iteceği bir makam değildir” demişti. Hele Başkanlık Sistemi’nde cumhurbaşkanlığı her liderin dört elde sarılacağı bir makam haline geldi. Çünkü hem cumhurbaşkanısınız hem başbakan.

2023 seçimlerine 11 ay kaldı. Cumhurbaşkanı adayının ise en geç 6 ay içinde belirlenmesi gerekiyor. 6 ay göz açıp kapayıncaya kadar geçer ama kolay olmayacağı belli.

Muhalefet seçimi kazanacağı inancını da taşıdığı için bu kez cumhurbaşkanı adayının belirlenme süreci kıran kırana bir mücadeleye sahne olacak. Yani öyle Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çatı adayı yapma, Muharrem İnce için, “Gel bakalım Muharrem” dönemi bitti. Meral Akşener yeni dönemin kriterlerini ortaya koydu. “Seçilecek aday” dedi. Akşener, cumhurbaşkanı adayı olacak isimle ilgili sadece bir ölçü ortaya koymadı. Bir yürüyüş başlattı.

AKŞENER’İN STRATEJİSİ

CHP’nin reklamcısı olarak bilinen Ateş İlyas Başsoy’un analizlerine değer veririm. Ancak Akşener, partisinin rotasını CHP’ye doğru çevirince, bunun yanlış bir taktik olduğunu, CHP’nin aslı varken kimsenin İYİ Parti’ye yönelmeyeceğini savunmuştu. Ama Akşener stratejisinde haklı çıktı, Ateş İlyas Başsoy yanıldı.

ADIM ADIM CHP’YE

Bu süreçte Akşener ne yaptı?

1- Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu gibi ülkücü kökenden gelen ve CHP’nin rahatsız olduğu iki güçlü ismi geriye çekti.

2-

Yazının Devamını Oku

Kılıçdaroğlu’na operasyon çekiliyor, Akşener ismi gündemde

13 Temmuz 2022
CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak Kılıçdaroğlu ismi ön plana çıkıyor.

Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı, “Bir dönem daha belediye başkanlığı yapmalılar” diyerek baskıladı. Böylece CHP’nin favori adayı haline geldi. Ama henüz 6’lı masadan ortak aday olarak ismi çıkmış değil.

Asıl önemli olan 6’lı masanın ne diyeceği. Yoksa Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olması konusunda bir sorunu yok. Bunu kimse engelleyemez. Ama Kılıçdaroğlu’nun asıl hedefi CHP’nin adayı olmak değil. O 6’lı masanın ortak adayı olmayı hedefliyor. O nedenle 6’lı masanın bir an önce karar alıp kendi adaylığını desteklemesi için çaba gösteriyor. CHP’de bir grup, Kurban Bayramı’ndan önce Kılıçdaroğlu’nun adaylığını ilan etmesini istiyordu. Böylece 6’lı masaya emrivaki yapmayı planlıyorlardı. Kılıçdaroğlu buna cesaret edemedi. 6’lı masa en son toplantısını ağustos ayında yapacağı için bu kez de eylül ayı olsun diyorlar. 6’lı masa karar almadığı sürece Kılıçdaroğlu’nun adaylığını açıklamaya cesaret edeceğini zannetmiyorum.

6’LI MASANIN KAYGISI

6’lı masadaki hava ise YSK seçim takvimini ilan edene kadar cumhurbaşkanı adayını gündeme almama yönünde. Cumhurbaşkanlığı konusunun 6’lı masayı dağıtmasından endişe ediyorlar. O nedenle Kılıçdaroğlu’nun kulağı YSK’dan gelecek haberde, gözü ise 6’lı masanın üzerinde olacak.

MASADA İŞLER KARIŞIYOR

Bu arada süreç ilerledikçe 6’lı masada işler karışmaya başladı.

1.

Yazının Devamını Oku