Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun gerilemesini fırsat bilerek bir an önce cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmek istiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığından vazgeçmediğini görüyor. İmamoğlu pes etmediği sürece kendisine tehdit olarak görüyor, son anda cumhurbaşkanı adayı olmasından endişe ediyor. Hazır fırsatı yakalamışken adaylığımı ilan edeyim, son anda bir yol kazası yaşamayayım diye düşünüyor.
İMAMOĞLU’NUN AÇIKLAMALARI
Kılıçdaroğlu haksız sayılmaz. Çünkü İmamoğlu iddiasını sürdürüyor. Hem CHP’li belediye başkanlarının Büyükada’daki toplantısında çizdiği profil hem Yenikapı’daki üçüncü yıl şenliğinde yaptığı konuşmalarda zımnen, “Ben cumhurbaşkanı adayıyım” diyor. Öyle bir cumhurbaşkanı profili çiziyor ki, sadece adı Ekrem soyadı İmamoğlu olsun demiyor. Diktiği elbise sadece ona uyuyor. İmamoğlu nasıl bir cumhurbaşkanı adayı tarifi yapıyor? “Türkiye 2023 yılından 2030 yılına kadar seçimlere girecek. Çalkantılı bir dönem olacak. Bu iş genç insan işi. Enerji isteyen bir iş. Bu iş genç adam işi, yaşlıların işi değil. Bu süreçte 7 yıllık yoğun bir dönem var. Bunun için genç, dinamik ve sabah akşam çalışacak birine ihtiyaç var” diyor.
Peki bu tarif 74 yaşındaki Kılıçdaroğlu’na mı uyuyor yoksa 52 yaşındaki Ekrem İmamoğlu’na mı?
KILIÇDAROĞLU’NUN TELAŞI
Kılıçdaroğlu’nun ekibi Kurban Bayramı’ndan önce cumhurbaşkanı adaylığını ilan etmeyi planlıyordu. 3 Temmuz’da Akşener’in ev sahipliğinde kurulacak masadan Kılıçdaroğlu isminin çıkmasını arzu ediyorlardı. Kılıçdaroğlu da parti içindeki itirazların önünü kesmek için kasım ayında erken seçime gidileceğini ortaya attı.
Ancak burada kilit konumunda olan, Akşener’in tavrıydı. Akşener, şu ana kadar Kılıçdaroğlu’na yeşil ışık yakmadı. Bunun üzerine eylül ayını gündeme getirdiler. Şimdi de 29 Ekim tarihini ortaya attılar.
NE OLACAK
Eski cumhurbaşkanlarının, emekli milletvekillerinin, eski başbakanların, eski Meclis başkanlarının maaşları cumhurbaşkanının maaşına endeksli. Erdoğan bu yılın başında maaşına zam istemeyince maaşı cumhurbaşkanına bağlı olanların emekli maaşları da artmadı.
Emekli milletvekilleri iktidar ve muhalefet partileri ile görüşerek maaşlarının düzenlenmesini talep ettiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan istemeyerek de olsa ek bütçede artış yapılmasına onay verdi.
Ama vay sen misin bunu yapan... CHP yöneticileri başta olmak üzere muhalif medya hemen harekete geçti. Akşener ve Kılıçdaroğlu Meclis kürsüsünden, Erdoğan’ı maaşına artış yapmakla suçladılar.
DÜZENLEME YANLIŞ
Emekli milletvekili maaşının, eski cumhurbaşkanlarının, eski başbakanların, eski Meclis başkanlarının emekli maaşlarındaki artışın cumhurbaşkanının maaşına endekslenmesi yanlış bir düzenleme. Çünkü her defasında, her gündeme geldiğinde Cumhurbaşkanlığı yıpratılıyor.
MAAŞ İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI YAPILMAZ
Değil Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin hiçbir cumhurbaşkanının maaş için cumhurbaşkanlığı yapacağına inanmıyorum. Hiçbir cumhurbaşkanının aman maaşım şu kadar artsın diye bir çaba içinde olduğunu düşünmüyorum. Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkenin cumhurbaşkanı olmanın onuru onlara yeter. Maaş için cumhurbaşkanlığı yapılmaz.
KILIÇDAROĞLU’NUN
Bu durumda küçük partilerden büyük partilere doğru bir yöneliş söz konusu. Vatandaş, oylarının zayi olmaması için belli partilerin etrafında toplanıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde ise aday ismi önplana çıkıyor. Adayın kim olacağı seçimin kaderini doğrudan etkileyecek. Çünkü halk nasıl bir cumhurbaşkanı görmek istiyorsa ona göre oy verecek.
Hakan Bayrakçı’nın başkanı olduğu Sonar’ın 13-24 Haziran tarihleri arasında 3100 kişi ile yüz yüze anket yöntemiyle yaptığı araştırma ilginç sonuçlar içeriyor.
ERDOĞAN YÜZDE 40’I AŞTI
Sonar’ın anketinde cumhurbaşkanlığı seçimi için önemli ipuçları yer alıyor. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere cumhurbaşkanı adaylarının ve siyasi partilerin bu sonuçları masaya yatırmasında yarar var. Önce sonuçları paylaşmak istiyorum.
Sonar, isim vermeden ‘Cumhurbaşkanlığı seçiminde kimi cumhurbaşkanı olarak görmek istiyorsunuz?’ diye sormuş.
Ankete katılanların yüzde 40.2’si Recep Tayyip Erdoğan diyor.
İkinci sırada ise yüzde 17.8’le
Pınar Gültekin cinayetiyle ilgili kararda uygulanan “haksız tahrik indirim” tepkiye neden olmuştu. Mahkemenin bir hukuk garabeti olan gerekçeli kararı ise tam anlamıyla tüy dikti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın kabineye “tahrik indirimi”yle ilgili bilgi vermesi bekleniyor.
Aile Bakanı Derya Yanık, “Ağır tahrik sebebiyle indirim uygulanmasını kabul etmemiz mümkün değildir” diye tepki göstermişti.
BOZDAĞ’DAN KALICI ÇÖZÜM
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Pınar Gültekin davasında verilen kararın vicdanları yaraladığını belirterek rahatsızlığını ortaya koydu. Bekir Bozdağ, sadece tepki göstermek yerine kalıcı düzenlemeler yapmaktan yana olan birisi. Katillerin mahkemede takım elbise giyip kravat takıp iyi hal indiriminden yararlanmasına son veren düzenlemeyi gerçekleştirmişti. Böylece mahkeme salonlarında oynanan iyi hal tiyatrosu son bulmuştu. Bozdağ, “haksız tahrik indimi” için de kolları sıvadı. Adalet Bakanlığı’nda “haksız tahrik indirimi”ni düzenleyen TCK’nın 29. maddesi üzerinde bir çalışma başlatıldı.
Bozdağ bugün kabine üyelerine haksız tahrik indimi konusunda yapılan çalışma hakkında bilgi verecek.
ÜÇ AYAKLI DÜZENLEME
Adalet Bakanlığı tarafından yapılan çalışma üç ayaktan oluşuyor.
Kılıçdaroğlu, CHP içindeki engelleri büyük ölçüde aştı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı geriletti.
HDP’nin Mansur Yavaş ve Meral Akşener’i istemediğini açıklaması Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirdi. Bir el devreye girdi, Kılıçdaroğlu’nun rakiplerini tek tek denklem dışına itti.
Bu tablo karşısında cumhurbaşkanlığı adaylığı Kılıçdaroğlu açısından dikensiz gül bahçesine döndü diyebilir miyiz?
Hayır diyemeyiz.
Çünkü hesaba katılması gereken çok önemli bir faktör var. O da Meral Akşener.
Kılıçdaroğlu, 6 liderin 3 Temmuz’da Akşener’in ev sahipliğinde yapacağı toplantıda adaylığını açıklamayı planlıyordu. Ama bu kararını erteledi. Çünkü beklediği desteği henüz alamadı. Kimden destek bekliyordu? Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu’nu kastetmiyorum.
Kılıçdaroğlu için Akşener’in desteği belirleyici olacak. O nedenle öncelikle Akşener’in desteğini sağlamaya çalışıyor. Akşener tamam dedikten sonra diğer liderlerin de kendisini destekleyeceğini düşünüyor.
EYLÜLÜ BEKLİYOR
Ama Cumhurbaşkanı’nın maaşı üzerinden algı operasyonu yürütüldüğü için değinmek zorunda kalıyorum.
Düşük emekli maaşıyla geçinmeye çalışan ya da asgari ücretle karnını doyurmak için mücadele eden insanlarımızdan özür diliyorum.
Asıl dert onların derdi. Asıl geçim sıkıntısını çekenler onlar. Onların maaşlarında ne kadar artış yapılsa yeridir.
Cumhurbaşkanı’nın maaşına yapılacak artışı tartışıyoruz ama Cumhurbaşkanlığı maaş için yapılmaz. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkenin cumhurbaşkanı olmanın onuru her şeye yeter.
Milletvekili maaşları konusunda yazılıp çizilenleri ise ucuz popülizm olarak görüyorum.
Ama ek bütçe ile Cumhurbaşkanı’nın maaşında önerilen yüzde 20.2 artışı yüksek gösterip her gün kürsülerde millet aç diye bağıran Kılıçdaroğlu’nun maaşında gerçekleşecek olan kümülatif yüzde 83 oranındaki artıştan söz edilmemesini dikkatlerinize sunmakla yetineceğim.
CUMHURBAŞKANI’NIN MAAŞINDAKİ ARTIŞ
Ek bütçede,
Sorun böyle bir tartışmanın açılmasında değil, amacının dışında başka yerlere çekilmesindeydi.
O nedenle altını çizerek yeni bir çözüm sürecinin başlatılmadığını yazdım. Sadece Öcalan’la ilgili bir istismarın ortadan kaldırılmasına dönük bir adım atılacağını ifade ettim. Kardeşi Mehmet Öcalan’ın ya da HDP milletvekili olan yeğeni Ömer Öcalan’ın İmralı’ya gönderilmesinin söz konusu olduğunu belirttim. Öcalan, yakınlarından biriyle görüştürülecek.
BAHÇELİ PRİM VERMEDİ
Ama birileri çözüm süreci üzerinden AK Parti’yi vurmaya, MHP’yi kaşımaya çalıştı, birileri de buradan bir rol kapabilir miyim diye işin üzerine atladı.
MHP Lideri Bahçeli bu tür yorumlara prim vermedi. Onlar da beklediklerini bulamadılar ama bu işi istismar etmeye devam edecek gibi görünüyorlar.
O nedenle bir kez daha yeni çözüm sürecinin gündemde olmadığını belirtme gereği duydum.
PERVİN BULDAN’IN TESPİTİ
Daha önceki çözüm sürecinde kilit rol üstlenenlerden biri olan HDP Eş Genel Başkanı
Ne diyeyim? Ağam eğlenir bizimle.
Kılıçdaroğlu erken seçim için tarih bile veriyor. 6 Kasım ya da 27 Kasım diyor.
Meral Hanım düzenli olarak her yılın haziran ayında erken seçim olacağını iddia ederdi. Artık o bıraktı bu işi. Kemal Bey, kasımcı.
Meral Hanım vazgeçmese iyi olurdu çünkü gelecek seçim haziranda. Hiç olmazsa birinde tuttururdu.
BABACAN’IN ÖNGÖRÜSÜ
Ali Babacan ise alternatifli oynuyor. Kasım ya da nisan diyor. Kendisi sağlamcıdır. AK Parti’deyken Erdoğan’ın adaylığı için imza verip Abdullah Gül’ün seçilmesi için çalışmıştı.
Ali Babacan çift cüzdan taşır. Her iki cüzdanında da eşit miktarda para vardır. İki kimlik kartı vardır. Bir yurtdışı gezisinden dönüşte kendisi anlatmıştı. “Siz devletin bakanısınız, buna niye gerek duyuyorsunuz?” diye sorduğumuzda ise, “Olur ya, cüzdanımın birini kaybedersem diğeri yanımda bulunsun ki mağdur olmayayım” demişti.
Çok sağlamcı biriydi. Ama siyasette yanlış ata oynadı.