Madrid'in eğlenceli sokakları

15'inci yüzyıldan kalma Madrid'i saran şehir kapılarından biri olan Puerta del Sol, güneşin doğusundan esinlenerek ve doğuda bulunması nedeniyle ''Güneşin kapısı' adını almış. İstiklal Caddesi’ne benzeyen Calle Mayor, Calle del Areal, Calle de Preciados, Calle de Alcala gibi Madrid’in ünlü caddeleri bu meydanda birleşiyor. Madrid'in simgesi olan 'Ayıcık ve kocayemiş ağacı' heykelini  Puerta del Sol meydanında görebilirsiniz. Bu simge ayrıca hem Madrid şehrinin, hem de şehrin takımlarından Atletico Madrid'in bayrağında bulunuyor.  

Puarta del Sol'den Calle Mayor'u takip ederek ulaşabileceğiniz Plaza Mayor (Mayor Meydanı) 1600'lü yıllarda inşa edilmiş. Dört köşesi binalarla çevrili, dokuz kapılı bu devasa meydan, yıllar içerisinde çeşitli amaçlar için kullanılmış ve değişik isimler almış. En son 'Plaza Mayor' adı verilmiş. Meydanın ortasında eski İspanya krallarından 3. Felipe'nin at üzerindeki heykeli bulunuyor.  Geçmişinde pazar yeri, sonrasında futbol maçları ve boğa güreşi için kullanılmış bu meydan, günümüzde kutlamalara, konserlere ve gösterilere ev sahipliği yapıyor. 

Sol Meydanı’ndan Calle del Alcala caddesini takip ederek ulaşabileceğimiz Plaza de Cibeles (Kibele Meydanı) adını iki aslanın sürdüğü arabada bulunan ve Yunan mitolojisine göre tabiatın ve şehrin koruyucu olarak bilinen tanrıça 'Kibele' heykelinden alır. Real Madrid futbol takımının tüm kutlamalarını yaptığı meydan olarak biliniyor ve içinde İspanya Banka binası, Cibeles Sarayı ve daha birçok yapıyı da barındırıyor.

Madrid’de doğaya hayran kalmamanız mümkün değil. Parque del Buen Retiro (Retiro Park), aslen kraliyet ailesine ait bir bahçe olarak tasarlananmış ve 300 yıldır tüm halkın kullanımına açık bulunuyor. Retiro; İspanyolca 'inziva' anlamına geliyor. Yemyeşil huzuru bulabileceğiniz bu park, tam adına yakışır güzellikte...  Parkın tam ortasında harika bir gölet (Estanque del Retiro) buluyor ve isterseniz içinde sandal kiralayıp keyif yapabiliyorsunuz.

Sanat, tarih ve kültür şehri

Sanat eserlerini korumak ve sergilemek Madrid için çok önemli. Aynı zamanda tiyatro, opera, müze ve pek çok sanatsal etkinliğin keyfini de sürebileceğiniz bu şehir, mistik ve tarihi dokusunu her adımda size hissettiriyor.  Tarihe meraklıysanız 'Prado Müzesi' sizi fazlasıyla şaşırtacak. 1819 yılında açılan müze, neoklasik bir binada bulunuyor. Prado Müzesi koleksiyonu yaklaşık 8600 tablo, 5000 çizim, 2000 oyma baskı, 1000 para ve madalya, değerli birçok heykel, mobilya ve eşya barındırıyor. Müze, her gün 10.00 – 20.00 saatleri arasında ziyaretçilere açık. Sanattan keyif alan tüm seyahat severlerin gitmesini şiddetle önereceğim bir diğer nokta ise ünlü Reina Sofia Müzesi… İspanya’nın çağdaş sanatından en güzel örnekleri sergileyen bu müzeye 'Rembrandt, Goya ve Picasso' için bile gidilir. Müze salı günü dışında her gün  10.00-21.00 saatleri arasında ziyaretçilerini bekliyor.

Meşhur boğa güreşleri
1980’li yıllarda kaldırılmaya çalışılmış olsa da, günümüzde de devam eden Boğa güreşi İspanya’nın tarihinde önemli bir yer tutuyor. Her yıl mart ile ekim ayları arasında düzenlenen Boğa güreşlerini Salamanca bölgesine yakın lokasyonda bulunan 23 bin kişi kapasiteli Plaza de Toros Las Ventas arenasında izleyebilirsiniz. Las Ventas Arenası'nın yakınında bulunan Boğa Güreşi Müzesi'nde de matadorlara ait kıyafetler, kılıçlar, pelerinler ve diğer boğa güreşi malzemeleri sergileniyor. 

Tüm gün boyunca gezip yorulduktan sonra, nefis bir gün batımına şahitlik etmek için mutlaka Templo de Debod‘nın olduğu Parque del Oeste‘ye gidin. Bu tapınak, Mısır tarafından İspanya’ya bir hediye olarak sunulmuş ve 1968 yılında Mısır'dan İspanya'ya taşınıp burada yeniden inşa edilmiş. Tapınakta ayrıca yaşam ve bereket sembolü Men'in betimlendiği kabartmaları görebilirsiniz. Tapınağın bulunduğu tepeden güneşi batırmak gerçekten çok özel bir an... Bunu hiç unutmayacağınızdan eminim.

Eşsiz Madrid eğlencesi
Dünyadaki  ışıltılı eğlence hayatında ilk 10’a gireceğini düşündüğüm bu şehirde, pazartesi gibi bir gün dahi mekânlar tıklım tıklım… Farklı kesimlere hitap eden her türden eğlence mekânları, farklı karakterlerde birkaç bölgede toplanmış. Örneğin Chueca, Madrid'in en eğlenceli en renkli ve en geniş alana yayılan gece hayatını içinde barındıran bir bölge. Aynı zamanda Madrid’in en marjinal halleri bu noktada karşınıza çıkıyor. Chueca’ya, Gran Via'dan Hortaleza Caddesi’ne giderken haritaya göre sağ alt kısımdan ulaşabilirsiniz.

Bir diğer bölge, Malasana (Malasanya) bölgesi. Burası Chueca’ya yürüme mesafesinde. Üniversite ve yakın yaşlarda gençleri görebileceğiniz, bir çok bar ve pub’ın bulunduğu, sokakların canlı ve renkli olduğu bir bölge. İspanyollar bar veya kulüplere gitmeden önce bu bölgedeki sokaklarda parklarda toplanıp, içeceklerini  içiyorlar ve bu kültüre 'Botellons' deniyor. 

www.yolaski.com