Türkiye'nin eşsiz peynirleri bu kitapla dünyaya tanıtılacak
Geleneksel Türk peynirlerinin İngilizce olarak üretimden, kimyasal özelliklerine varana kadar bütün aşamalarının anlatıldığı kitap, Dünya Yemek Kitapları Yarışması’nda 983 kitap arasında Dairy, Milk and Cheese kategorisinde finale kalan 11 kitaptan biri oldu.
Prof. Dr. Oya Berkay Karaca, değerlendirme sürecinin devam ettiğini, kitabın geleneksel Türk peynirlerinin coğrafi işaretlerinin daha çabuk alınacağını ve ülkenin tanıtımında önemli bir katkı sağlayacağını söyledi.
Türkiye içinde 8 üniversiteden 18 akademisyenin, yurt dışından da 10 üniversiteden 19 akademisyenin katkısının olduğu editörlüğünü de Adana'daki Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Karataş Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Berkay Karaca ve Doğu Akdeniz Tarım Araştırma Enstitüsü’nden Dr. Celile Aylin Oluk’un yaptığı “Traditional Cheeses from Selected Regions in Asia, Europe and South America” adlı kitap Dünya Yemek Kitapları Yarışması’nda finale kaldı.
Türkiye’den 98, Brezilya, Makedonya, Karadağ, Hırvatistan ve İran’a ait de 22 peynirin kayıt altına alındığı kitap, uluslararası tanınırlığı yüksek Dünya Yemek Kitapları Yarışması’nda (Gourmand World Cookbook Awards 2021) 150 ülkeden 983 katılım içinden Dairy, Milk and Cheese (mandıra, süt ve peynir) kategorisine seçilen 11 finalistten biri ve Türkiye’yi bu kategoriden temsil eden tek kitap oldu. Yarışma sonucunun önümüzdeki Haziran ayında açıklanması bekleniyor.
Hazırlık aşaması 1 buçuk yıl süren kitapta peynirlerin fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik yöntemleri, üretim aşamaları ve resimleri yer alıyor.
“Önemli bir kaynak kitap elde ettik”
Yarışmayla ilgili İHA muhabirine bilgi veren Prof. Dr. Oya Berkay Karaca, “Dairy, Milk and Cheese kategorisinde finale kalan 11 finalistten birisi şu anda kitabımız. Aynı zamanda Türkiye’yi bu kategoride temsil eden tek kitap olma özelliğine de sahip. Gıda üretimlerinin sürdürülebilirliği ve yerele dönüş eğilimleri içerisinde baktığınız zaman bizim için bu önemli bir kitap oldu. Aynı zamanda gastronominin de yaşatılması, ülkemizin tanıtımı açısından oldukça değerli bir kaynak kitap elde etmiş olduk. 7 bölgenin peynirlerinin bir arada oluyor olması, gelecek nesillere aktarılacak olması yurt dışından da diğer insanlar tarafından okunabilir hale getirilebilmesi açısından oldukça kıymetli” diye konuştu.
“Coğrafi işaretlemelerin çoğaltılabilmesi oldukça önemli”
Kitapta peynirlerin bütün aşamalarına yer verildiğini anlatan Prof. Dr. Karaca, “Bu kitapta fiziksel, kimyasal, mikrobiyolojik, duyusal olarak ürünlere yer verilmiş durumda. Aynı zamanda baktığınızda üretim aşamalarınına yer verilip kayıt altına alınmış durumda. Özellikle geleneksel ürünlerin ön plana çıktığı, gastronominin bölgelerin tanıtımı açısından önemli olduğu bir süreçte yer alıyoruz. Bölgelerin tanıtımının sağlanabilmesi, coğrafi işaretlemelerin çoğaltılabilmesi bizim için oldukça kıymetli” ifadelerini kullandı.
“Türk peynirleri yurt dışında tanıtılacak”
Doğu Akdeniz Tarım Araştırma Enstitüsü’nde görevli Dr. Celile Aylin Oluk ise Türkiye’nin peynirlerinin yurt dışında tanıtılmasının önemli olduğuna vurgu yaparak, şunları söyledi:
“Geleneksel olan bir ürün var ve dünyanın her yerinden başlangıç noktası aynı. Ancak tüketim şekli ve tüketim alışkanlıkları, yapım yöntemleri farklı. Aslında geleneği en iyi anlatabilen ürünlerden bir tanesi bu. Türkiye’deki peynirlerin çoğu dünyada tanınmıyor ama çok peynir çeşidimiz var. Biz bu kitapta 120 peynirden bahsettik ama Türkiye’de 400-500 peynir çeşidi var. Biz geleneksele ve sürdürülebilirliğe vurgu yapmak istedik. Coğrafi işaret bizim için önemli. Coğrafi işareti alan peynirlerimiz var ama bu kitapla coğrafi işareti alabilecek, dünyada tanınabilecek diğer peynirlerinde olduğunu anlatmak istedik. Kendi peynirlerimizi yurt dışında tanıtabilmek bizim için önemli.”