Geçen hafta Kuzey Kıbrıs’a kaçtım. Sonbaharda yaz keyfi yaşamak, yeni açılan Kaya Palazzo Hotel’i görmek ve sevdiğim bir dostumla hasret gidermek ana sebeplerimdi. Sicilya ve Sardunya’dan sonra Akdeniz’de üçüncü büyük ada olan Kıbrıs ruhuma çok iyi geldi. Size adanın sırlarını yazmak için arkadaşım Şehnaz’ın rehberliğinde sokaklarda kaybolurken yeni keşiflerde bulundum.
#Kuzey Kıbrıs Gezi RehberiGeçen hafta Kuzey Kıbrıs’a kaçtım. Sonbaharda yaz keyfi yaşamak, yeni açılan Kaya Palazzo Hotel’i görmek ve sevdiğim bir dostumla hasret gidermek ana sebeplerimdi. Sicilya ve Sardunya’dan sonra Akdeniz’de üçüncü büyük ada olan Kıbrıs ruhuma çok iyi geldi. Size adanın sırlarını yazmak için arkadaşım Şehnaz’ın rehberliğinde sokaklarda kaybolurken yeni keşiflerde bulundum.
#Kuzey Kıbrıs GezisiHürriyet Pazar’ın İzmir özel dosyası için benim de payıma bir Lucien Arkas portresi yazmak düştü. Urla’ya ve Ege’nin laciverdine tepeden bakan güzel evinde bir gün geçirdik. 61 şirketinde yaklaşık 7 bin kişiye istihdam sağlayan başarılı bir kariyer adamı o. Çalışkanlığının yanı sıra muzip halleri, oyun oynamayı seven yapısı, farkını ortaya koyan hobileriyle de gerçek bir İzmirli. İzmir’in dalgacı ve neşeli insanlarından biri...
#İzmirİlkbaharda Paris başka güzel; çünkü nisanın ortası itibarıyla ısınmaya başlayan ve pembenin en güzel tonlarındaki çiçeklerine kavuşan şehir, uzun süren kışın ardından bir anda canlanıp herkesi sokağa davet ediyor. Yaz gelmeden ve deniz tatili sezonu açılmadan son bir kez Avrupa'ya gitmeyi düşünenler için Paris baharı doyasıya yaşayabileceğiniz, iyi bir seçenek. İşte ilkbahar aylarında Paris tatili planlayanlar için öneriler ve ipuçları...
#Parisİlkbaharda Paris başka güzel; çünkü nisanın ortası itibarıyla ısınmaya başlayan ve pembenin en güzel tonlarındaki çiçeklerine kavuşan şehir, uzun süren kışın ardından bir anda canlanıp herkesi sokağa davet ediyor. Yaz gelmeden ve deniz tatili sezonu açılmadan son bir kez Avrupa'ya gitmeyi düşünenler için Paris baharı doyasıya yaşayabileceğiniz, iyi bir seçenek. İşte ilkbahar aylarında Paris tatili planlayanlar için öneriler ve ipuçları...
#Paris GezisiYapılan araştırmalara göre Türklerin dünyada en çok gittikleri şehirler Londra, Paris, Roma, Barselona ve Amsterdam. Bayramı fırsat bilip yurtdışına gideceklerin önemli bir kısmı da bu şehirleri ziyaret eder diye düşündüm ve Avrupa’nın bu beş güzelinin sırlarını yazdım.
#AmsterdamNeredeyse her gezgini mutlu edecek nadir coğrafyalardan biri. Yemek derseniz ilk akla gelenler aristokratik Dijon ve yakınındaki ortaçağ kasabası Beaune. Her ikisi de Fransız mutfağından birkaç efsanevi mekana sahip. Kuleler ve kubbelerin altındaki öğünler kuşkonmaz, salyangozla başlayıp Şarole danasından klasik böf Bourguignon’la devam ediyor. Tek yapmanız gereken, nereye giderseniz gidin aç olmanız.
#BurgonyaPortekiz’in başkentindeki tarihi yapıların çoğu yenilendi. Tagus Nehri’nin okyanusla buluştuğu noktada, tepeler üstüne kurulan şehrin anıtları bile adeta yeniden doğdu. Eski liman depoları, kapalı pazarlar restorasyonla AVM, kafe, restoran, eğlence mekânına dönüştü. Geçmişte çok az kişinin uğradığı mendirek ve merkezdeki meydan bile gezinti alanı oldu.
#SeyahatKışın soğuk günleri gelmeden Avrupa’nın tadını çıkarmak istiyorsanız bayram tatilinizi seyahat etmeye ayırabilirsiniz. Alımlı şehirler, sonbaharda bir başka güzel oluyor. Keyifli yürüyüşler, gurme deneyimler, müzik ve sanat aktiviteleri sizleri bekliyor. İşte bayramda Avrupa’da gidebileceğiniz en güzel 5 şehir...
Leziz bifteklerden enerji alıp, tango dolu bir hafta sonu yaşamak, tarihi kafelerde soluklanmak için kuşkusuz ideal seçim Buenos Aires. Yazı yaşayan şehirde şubatın sürprizi ay boyunca, her hafta sonu düzenlenen karnavallar. Şehrin Latin kültürü, yüzyıllar boyunca Avrupalı göçmenlerce yeniden biçimlendirilmiş. Şimdilerde modernizm hızla öne çıkıyor. Az bilinen süper kulüpler, para basan sanat galerileri, pırıltılı butiklerle zarafet ve kalite yükselişe geçmiş durumda. Buenos Aires’i böylesine çekici kılan da modern karakterinde geçmişin izlerini taşıması.
Kuzey yarımkürede kış öncesi son güzel günler yaşanırken, bu hafta Avrupa’da gidebileceğiniz üç büyük başkenti yazdım. Keyifli sonbahar yürüyüşleri, gurme deneyimler, müzik ve sanat aktiviteleri gezginleri bekliyor. Kışın karlı günleri gelmeden Avrupa’da sonbaharın tadını çıkarabilirsiniz.
Topkapı Sarayı’ndan Dolmabahçe’ye uzanan tarihi süreçte, Türkçe, Anadolu insanının zihinsel yapısını belirleyen temel bir unsur oldu. Bu yüzden Türkler bugün Fransızlardan yahut Kazaklardan ziyade Kürtlere benziyor. Ve yine bu yüzden yeni Anayasa’da “Türklük” vurgusu bence hiç önemli değil, ama artık ortak dilimiz olan “Türkçe” bir olmazsa olmaz…
Fransa’nın Picardie Bölgesi’nde, Paris’e 170 kilometre uzaklıktaki Guise şehrinde gerçek olmuş bir ütopyanın adı Familistere. 19’uncu yüzyılın ünlü soba fabrikatörü Jean-Baptiste Andre Godin, işçilerin ancak insani koşullarda yaşadıklarında mutlu ve verimli olacağına inanıyordu.
Vatkalarla, TV dizisi Kara Şimşek’le, renkli taytlarla esip geçen 80’ler hâlâ bir fenomen. Muharrem Kaşıtoğlu’nun “60’lar Hikâye, 70’ler Terane, 80’ler Şahane” kitabı işte bu fenomeni anlatıyor. Kitabın ilk baskısı 15 bin sattı. Talep o kadar büyük ki, Kaşıoğlu aynı temada bir başka kitap için şimdiden kolları sıvadı.
Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer, İstanbul’un anlatıldığı Paris'teki sergi için Topkapı Sarayı'ndan altın kaplamalı tahtı istedi. Ancak Nazan Ölçer, olumsuz cevap aldı. Altın tahtı Paris'e götüremeyen Ölçer, bundan Topkapı Sarayı Başkanı Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı sorumlu tuttu ve kıskandığı için tahtı vermediğini ileri sürdü. Türk tarih profesörü İlbey Ortaylı ise “iyi korunacağına dair şüphe” yüzünden tahtın verilmediğini söyledi.