Paris’in en gözde müzeleri

Louvre Müzesi
Fransa’nın başkenti Paris'te 13. yüzyılın başlarında saray olarak inşa edilen Louvre, 1793' te müze haline getirildi. Fransa’da açılan ilk devlet müzesi olan Louvre; resim, heykel, doğu sanatları, Mısır sanatları, Yunan sanatları, sanat eserleri ve desen olmak üzere yedi bölümden oluşuyor. Bu bölümlerde çeşitli medeniyetlere ait 300 binden fazla eser sergileniyor. Leonardoda Vinci' nin ünlü eseri Mona Lisa' nın da yer aldığı Louvre Müzesi’nde Fragonard,
Rembrandt, Rubens, Titian, Poussin ve David gibi sanatçıların eserleri, Winged Victory of Samothrace ve Milo Venüsü gibi çok iyi bilinen heykel koleksiyonları da sanatseverleri bekliyor. Ancak sakın çalışmadan gitmeyin; bir günde görülemeyecek kadar büyük olan yapının hangi bölümünde hangi eserlerin yer aldığını öğrenirseniz nokta atışı yapıp zaman kazanabilirsiniz.

Versailles Sarayı Müzesi

Her köşesiyle mükemmel bir mimari sanat eseri örneği sergileyen Versailles Sarayı, 1624’te 13. Louis tarafından av köşkü olarak yapıldı. Oğlu 14. Louis ise av köşkünü bozmadan aynı yere saray yapılmasını emretti ve zamanla bugünkü klasik şeklini aldı. Versailles, altın kaplamalı dekoru ve büyüleyici bahçeleriyle bir avcı kulübesinin ne kadar mükemmel bir yapıya dönüştürülebileceğinin en güzel örneği. Paris’in hemen dışında yer alan, günümüzde müze olarak kullanılan sarayın, adlarını Roma tanrılarından alan 7 büyük salonu var ve önündeki havuzda güneş tanrısı Apollon’un arabası bulunuyor. Barok mimari özellikleri taşıyan 2 bin odalı Versailles’da tören odaları uzun bir aks üstüne dizilerek birbirlerine açılıyor. Bütün saray kralın yatağı, odası ve dairesi etrafında düzenlenmiş. Sarayın en önemli bölümleri Aynalar Galerisi ve Şapel. Versailles Sarayı içinde 6 binden fazla tablo ve 2 binin üzerinde heykel bulunuyor.

Orsay Müzesi

Seine Nehri’nin sol yakasında bulunan ve eski bir tren istasyonu olan Gare d’Orsay’da yer alan Orsay Müzesi (Musee d’Orsay), 1848 ve 1914 yılları arasında Fransa’da üretilmiş sanat eserlerine ev sahipliği yapıyor. Dünyadaki en büyük empresyonizm ve empresyonizm sonrası koleksiyonuna sahip olan müze, 6 özel koleksiyon ve süreli sergileriyle Louvre ve Centre Pompidou’dan sonra en çok ziyaret edilen üçüncü, dünya sıralamasına göre ise onuncu müze.
Her biri birer başyapıt olan Degas, Cezanne, Gaugin, Manet, Monet, Renoir ve Van Gogh gibi birbirinden değerli ressamların eserlerini görebilirsiniz burada. Ayrıca aynı döneme ait heykel, mobilya ve fotoğraflar da müzede yer alıyor.

Rodin Müzesi

1908’de Fransız heykeltıraş Auguste Rodin tüm koleksiyonunu devlete bağışladı. Tek şartı, eserlerinin eski atölyesi Hotel Biron’da sergilenmesiydi. 1700’lerde yapılmış, etrafını gül bahçeleri sarmış bu müthiş bina, 1919’dan bu yana Rodin’in eserlerinin sergilendiği müze olarak varlığını sürdürüyor. Rodin’in arkadaşlıkları ve zevkleri sanatçının naturalizm (Théodule Ribot, Alfred Roll, Jules Bastien-Lepage, Fritz Thaulow) ve sembolizm (Eugène
Carrière, Charles Cottet) akımlarına daha çok ilgi göstermesine yol açmıştı. Bu müzede bu akımdaki eserleri görebilirsiniz. Bunların arasında Rodin’in Düşünen Adam ve Öpücük gibi en bilinen eserleri de var. Müzeye bağışlanan eserler arasında Vincent van Gogh ve Pierre- Auguste Renoir’a ait resimler ile Camille Claudel’in eserlerinin bulunduğu özel bir oda da bulunuyor.

Centre Georges Pompidou

Öğretmenken Dünya Savaşı’ndan sonra Fransa’nın başbakan ve cumhurbaşkanı olan George Pompidou adına yapılan bu merkez, değişik mimarisiyle Paris kültür hayatına önemli bir renk katıyor. Kültür ve sanat merkezi olarak hizmet veren Centre Georges Pompidou, mimar Richard Rogers tarafından hayata geçirilmiş, tasarım ödüllü bir yapı. Gerçekten de akılları baştan alan bir mimarisi ve her rengin bir anlam ifade ettiği dış cephesi var. 1977’de açılan
müzenin içindeki sanat eserleri mimarisinden çok daha ilginç. Binanın iki katı National Museum of Modern Art’a adanmış durumda. Bu iki katta 1905’ten bu yana yapılmış, sürrealistten pop art’a kadar 65 binden fazla eser bulunuyor. Aynı zamanda Matisse’in 245 parçalık koleksiyonunu da burada bulabilirsiniz. Binanın altıncı katında ise şehrin panoramik manzarasını seyredebilirsiniz.

Picasso Müzesi

1985’ten bu yana açık olan Picasso Müzesi’nde, usta ressama ait 3 binden fazla eser sergileniyor. Paris’in Marais bölgesinde, “Tuzlu Bina” anlamına gelen “Hotel Salé”’de yer alan koleksiyon, Fransız hükümetinin veraset vergisi konusundaki bir uygulaması sayesinde oluşturuldu. Bir yasa ile çok özel durumlarda veraset vergisinin para yerine sanat eseri ile ödenmesine olanak verilmiş ve ulusal müzeler küratörü, vergi yerine verilebilecek eserleri seçmekle görevlendirilmişti. 1973’te Pablo Picasso, 1990’da ise eşi öldüğünde bu yasa uygulandı; satın alma ve bağışlar yoluyla da koleksiyon genişletildi. Müze, Picasso eserlerinin yanından o döneme ve esere ilişkin çok miktarda bilgi sunma özelliğine sahip. Müzede ayrıca Cezanne, Degas, Matisse gibi sanatçılara ait tablolarla Yeni Gine masklarına, İberya’dan bronz heykellere kadar eserler içeren bir sanat koleksiyonu da var.