Sonbahar, doğanın en güzel renklerini sergilediği, huzur dolu bir mevsim. Yeşilin sarıya, turuncuya ve kırmızıya dönüştüğü bu dönemde, köyler adeta birer cennet haline geliyor. Büyük şehirlerin gürültüsünden uzaklaşmak ve doğanın keyfini çıkarmak isteyenler için, köylerde keşfe çıkmanın şimdi tam zamanı… İşte biri ‘Dünya Turizm Köyü Listesi’nde girmeyi başaran, ülkemizde sonbaharın en çok yakıştığı 8 köy…
#SeyahatTarihi dokusu ve doğa manzaralarıyla büyük tatil yörelerinden ayrılan kasaba ve köylerde keşfe çıkmanın şimdi tam zamanı... Uzmanlarımıza kışın en çok yakıştığı, harika manzaralara sahne olan köy ve kasabaları sorduk. 12 şehirden birbirinden güzel fotoğraflar çekip, kışın tadını çıkaracağınız 15 adresi önerdiler.
#SeyahatLatin Amerika’da ilk adım attığım şehir Kolombiya’nın başkenti Bogota… Evlerinde kırmızı tuğla kullanımı çok yaygın olduğu için ‘kırmızı şehir’ adıyla anılıyor. Zihnimizde canlanan sokaklarında uyuşturucu mafyasının kol gezdiği, her an bir tehlikeyle karşı karşıya kalacağımız bir şehir yerine mis gibi kahve kokulu, parklı bahçeli, müthiş grafitilerle süslenmiş sokaklarıyla modern bir şehir çıktı karşıma. Bogota’da kaldığım süre boyunca herhangi bir tedirginlik yaşamadım. İşte size Bogota gezi rehberi...
#BogotaKaz Dağları’nın yamacında kurulan Adatepe, koruma altında ve taş mimarinin en güzel örneklerinin bulunduğu ender köylerinden biri. İnsan burada sadece görsel bir şölen yaşamıyor, zeytin ve çam ağaçları, kekik, lavanta, adaçayı gibi aromatik otların arasında nefes almanın tadına da varıyor.
#OrganikÇok şey var bu şehirde beni derinden etkileyen. İçinde o kadar bizden parçalar var ki, bir anda bağlanıyorsun yabancılık çekmeden. Biraz bize benzemesinden, biraz çektiği acılardan, biraz da gururlu ruhu etkiliyor Belgrad’ı gezerken. İşte size Belgrad gezi rehberi...
#BelgradBangkok’ta ilk öğrenilen Tayca sözcüklerden biri farang, yani yabancı. Tayland’ın başkenti, kutsal yapıları kadar kışkırtıcı özellikleriyle her yıl 20 milyon farang çekiyor. Dünyanın en popüler turistik merkezlerinden. Otellerde, restoranlarda, Siam Square’deki klimalı dev AVM’lerde, Chatuchak pazarında, Budist tapınağı Wat Pho ya da Wat Arun’da tanıdıklarınıza rastlarsanız şaşırmayın.
#Bangkokİtalya’nın kuzey batı köşesinde, Slovenya sınırındaki Trieste’nin alametifarikası sert esen poyrazı. Karst bölgesinin kalker tepelerinde bir zamanlar dinozorlar, Neandertal canlılar dolaşırmış. Altın Sal ile Altın Post’un peşinde yolculuk yapan Arganotlar’ın efsaneleri hâlâ anlatılıyor. Yenilik rüzgârının şehre taşıdıkları arasında bir başka ünlü isim yazar James Joyce. Yeni high-tech fotoğraf müzesi, marina yakınlarındaki hızla genişleyen eğlence bölgesi Portopiccolo, tarihi kiliseler, tablo gibi pizzalar, saraylardaki görkemli müzeler, klasik Avusturya kafeleri, sempatik balık restoranları… Tüm bunlar Trieste’de unutulmaz bir Adriyatik deneyimi yaşatıyor.
#TriesteDekorasyon ve mimari dergilerinde yalnızca Avrupa ülkelerinde veya Amerika’da bulunan örneklerin yer aldığı, reklamlarda, ilanlarda Türkiye dışından binaların, tasarımların kullanıldığı günler artık çok gerilerde kaldı. Bugün pek çok farklı alanda olduğu gibi, mimaride, dekorasyonda, peyzajda, tasarımda ve aklınıza gelebilecek daha pek çok sektörde dünyanın önemli ülkeleriyle rekabet edebilir bir noktaya gelmiş durumdayız. Artık çarpıcı bir mimari eserle karşılaştığımızda, muazzam bir dekorasyon örneği gördüğümüzde mutlaka Amerika’da ya da Avrupa’nın bir yerinde olmalı diye düşünmüyoruz. Çünkü bu türden iddialı örnekler pekâlâ ülkemizden de çıkabiliyor. Bu yazımızda sizler için hepsi de Türkiye’de bulunan ve farklı tarzlarıyla, farklı nitelikleriyle hepsi de son derece başarılı tasarımlara sahip yatak odalarını bir araya getirdik. Kendi eviniz için de ilham kaynağı olabilecek bu farklı tarzlardaki yatak odalarının ortak özellikleri ise her detayı üzerine düşünülmüş ve parlak birer tasarım aklının ürünü olmaları.
#Yatak OdasıKendisine ‘Avrupa’nın Noel Başkenti’ sıfatını yakıştıran Strazburg bu hafta da yeni yıl coşkusunu yaşıyor. İkinci Dünya Savaşı sonunda Fransa’ya katılana kadar defalarca Alman egemenliğine giren şehir çift kültürlü yapısını yaşamın her alanında sergiliyor: Parke taş döşeli yayalaştırılmış sokaklar, kanallar, kısmen ahşap evler, lezzet mekânları, sanat müzeleri, gastronomik cennete ya da butik otele dönüştürülmüş tarihi yapılar… Tüm bu zenginliğiyle yıl boyunca görülmeye değer.
#Seyahat