Rabat serin gölgeli okaliptüs ağaçları, geniş caddeleri, akıp giden düzenli trafiği, kolonyal yapıları, en önemlisi de beton yığınına dönüşmemiş konutlarıyla başkent olmayı hakediyor. Hem de gökdelensiz, geleneksel mimariyle modern yapılaşmayı dengeleyebilmiş bir başkent.
#Rabatİspanya'nın Kuzey Afrika'da bulunan toprağı Ceuta'da geçtiğimiz hafta dünyanın gözü önünde bir insanlık dramı yaşandı. Aralarında küçük çocukların da bulunduğu binlerce kişi Fas-İspanya sınırını aşıp Avrupa'ya geçmeye çalışırken yürek parçalayan görüntüler ortaya çıktı. Ceuta'da çekilen üç fotoğraf ise tarihe geçti...
#İspanyaSon dönemde giderek popülerliği artan Marakeş ile birlikte Fas, mercek altına aldığımız destinasyon oldu. Bizim için mucizeler ülkesi, Alaaddin’in sihirli lambasından çıkan peri, geçmişle gelecek arasında bir köprü ya da Avrupalıların yeni eğlence merkezi olarak tanımlanabilir bu esrarengiz ülke. Bir de tabii, her şehri ayrı bir renge boyayıp aralarına biraz kum biraz palmiye serpmişler gibi… İşte size Fas gezi rehberi…
#Fas GezisiÇocukluk düşümdü İpek Yolu seyahati. TRT’nin en etkileyici belgeselinin adıydı. Fonda Japon müzisyen Kitaro’nun ruhani müziği, Kapadokya’dan, Karakurum çöllerine, oradan Tanrı Dağı eteklerine arkeolog misali iz süren belgesel ekibiyle astral seyahate çıkmışlığım çoktur. Hızla değişen dünyada, kültür turizminin maestrosu olmaya aday, binlerce kilometrelik rota, ‘Türk Konseyi Modern İpek Yolu Ortak Tur Paketi Projesi’ adıyla 21 Mart 2018’de start alacak. Ancak ben bu rotayı baştan sona adım adım gezerek öncesinde hayallerimi gerçekleştirdim. Kırgız rehberimizin dediği gibi; “Bir kere görmek, bin kere duymaktan evladır”.
#İpek YoluFes, Marakeş, Rabat, Meknes, Essaouira derken antik şehir Volubilis... Paris’te üşümüş tenlerimizin iki haftalık seyahatimiz boyunca sıcacık güneşle, bahar esintisiyle uyandığı; bulduğumuz her ortak yönde Ortadoğulu olduğumuzu damarlarımıza kadar hissettiren; trafiğiyle, insan kalabalığıyla, coşkusuyla biraz deli, biraz haylaz, biraz ürkütücü, biraz esrarengiz bir memleket: Fas!
#FasDimitri Stoyanof (60) İstanbul Anadolu Yakası’nda bir kült haline gelmiş Beyaz Fırın’ın dördüncü kuşak sahibi. Genç yaşından beri başını alıp seyahate gitmeyi seven, gittiği her yerde yüzlerce kare fotoğraf çeken bir gezgin. Şimdiye kadar pek çok ülke gezmiş. "Avrupa artık bitti. Çünkü Türkiye çok gelişti ve artık ülkemizin her yerinde Avrupa’daki her şeyi görmek mümkün. Bu yüzden Vietnam, Kamboçya, Hindistan ya da Fas gibi yerlere gitmek lazım" diyor.
Artvin denince aklınıza Karadeniz mi gelir, Doğu Anadolu mu? Yoksa her ikisi de mi? Aslında bu kent için, Karadeniz’i Doğu Anadolu’ya bağlayan yüksek viraj deyimini kullanmak galiba en doğrusu. Harita üzerinde Türkiye’nin yarım daireyi andıran kuzeydoğu köşesinin bir parçası olması yanında, hiç de düz olmayan kent içi ve kent dışı yollarının biçimi de viraj nitelemesini fazlasıyla haklı kılıyor. Artvin, öyle pek de "alçakgönüllü" olmayan, yüksek bir viraj: İl topraklarının yaklaşık yüzde 79.8’i sarp ve geçit vermeyen dağlarla kaplı. İşte bu coğrafi yapı, kentin tarihinin şekillenmesinde temel unsur olduğu gibi, günümüzdeki kültürel, toplumsal hayata da damgasını vuruyor.
Gülriz Kargül, Avusturya Lisesi mezunu bir plastik-estetik ve rekonstrüktif cerrah. Türkiye’de aldığı tıp eğitiminden sonra yıllarca Viyana’da yaşadı, artık İstanbul’da. Yazları, bulduğu her fırsatta çocukluk anılarıyla dolu Çeşme’ye, Alaçatı’ya atıyor kendini. Aynı zamanda çok iyi bir sörfçü. Diğer zamanlarda o kongre senin, bu ülke benim şeklinde bol bol geziyor. Kargül, geçen ay gittiği Fas’ın iki şehrini, Marakeş ve Casablanca’yı anlattı.