Seçimin ne zaman yapılacağından bağımsız olarak, partilerde hummalı bir taban çalışması sürüyor. Zaten en uzak seçim randevusu bir yıl sonrasına olduğu için hazırlıklar erken sayılmaz. Şimdi iki önemli başlık var. Biri mevcut vekillerin performansları, diğeri seçmene cazip gelecek yeni yüzler bulmak.
#PartiAile bir üreme merkezi mi? ‘Gavur’ ellerinde yaşanan cinsellikle bizimki aynı mı? Muhafazakârların eşcinsellerle yaşaması mümkün değil mi? Bilgi Üniversitesi Kültürel İncelemeler Yüksek Lisans Programı Direktörü Bülent Somay, ‘Cinselliğe Dair Vazgeçmemiz Gereken 100 Efsane’yi yazdı. Biz de ona “Nereden başlayalım” diye sorduk.
#Bülent SomayMilli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bu yıl iş takvimine giren ‘Kutlu Doğum Haftası’ etkinlikleri okullarda fiilen yürütülmeye başlandı. Erzincan’da iki anaokulu müdürünün imzasıyla yapılan duyuru ile öğrencilerinin ‘Kutlu Doğum Haftası’ etkinliklerine katılması istendi. İstanbul Esenler’de de İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü okullara yazı gönderdi.
#Meb- KÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kamer: - "Karma eğitim konusunda öncelikle öğrenme psikologlarının, sosyologların, pedagogların, eğitim tarihçilerinin, yöneticilerinin, ekonomistlerinin ve program geliştirme uzmanlarının mutlaka içinde yer aldığı kapsamlı akademik kurul oluşturulmalı, çalışmalar ve araştırmalar yapılmalıdır"
19 yılda Milli Eğitim Bakanlığı koltuğuna 11 kişi oturdu. Daha önce sadece 5 yıllık ilkokuldan oluşan zorunlu eğitim önce 8 yıla çıkarıldı. Ardından sistem yeniden değiştirildi ve halk arasında 4+4+4 diye bilinen 12 yıllık kademeli zorunlu eğitim sistemi getirildi. Üniversiteye giriş sistemi üç defa değişti. 1995’ten itibaren YÖK başkanlığı koltuğuna 5 kişi atandı. Bazıları iki dönem başkanlık etti. Bunlardan sadece biri, Prof. Dr. Gökhan Çetinsaya, süresi dolmadan görevden alınarak, Başbakanlık Başmüşaviri oldu. ÖSYM tarafında ise 2010 yılından itibaren yaşanan sınav skandalları tüm ülkenin gündemine oturdu. 2010’da KPSS ile başlayan kopya skandalı, 2011’de YGS’de şifre skandalına dönüştü.
Bakan Nabi Avcı, “Milli Eğitim Bakanlığı’nın bütün okullarındaki öğretmen açığını doldurmak için 126 bin öğretmene ihtiyacımız var. Bütçemiz, imkanlarımız müsait olsa 126 bin öğretmen aldığımız anda bizim bütün tarihle, İngilizce ile branşlarda bütün şeyimiz dolacak. Diyor ki (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) ‘Bütün hepsini alacağım’. Kaç kişi bu bütün hepsi dediği biliyor musunuz? 300 bin kişi. Nereye alacaksın yav, nereye alcaksın. Maaşını nereden vereceksin, hangi sınıfa alacaksın. Kamuda en büyük atamayı Milli Eğitim Bakanlığı yaptı. Her sene 30-40 bin, (toplamda) 412 bin öğretmen ataması yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca bu kadar yüksek sayıda öğretmen tayini yok” dedi.
#AtamaAK Parti iktidarında bugüne kadar 3 kez kabine revizyonu gerçekleşirken, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın istifası ve bazı bakanların büyükşehir belediye başkanlıklarına aday olması nedeniyle 4. kez kabinede revizyon yapılacak.
#Abdullah GülOyuncu Müjdat Gezen, katıldığı bir televizyon programı ile kendisine ait internet sitesinde "AK Parti'ye oy verenleri aptal olmakla itham ettiği" iddiasıyla açılan davada, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç'ın da arasında bulunduğu AK Partili 15 kişinin her birine 4 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), tartışmalara son vermek ve tercih kolaylığı sağlamak için “serbest kıyafet” veya “okul forması” seçimini velilere bırakarak, yeni bir uygulama başlattı. Türkiye genelinde okullarda kıyafet belirleme anketleri devam ederken, şuan ki sonuçlara göre özel ve devlet okullarındaki öğrenci velilerinin büyük çoğunluğunun tercihi, okul forması yönünde oldu.
#Milli Eğitim BakanlığıYarım asırlık Cumhuriyet Lisesi, ismini/cismini ikinci kez yitiriyor.Sıralarından Bakan Zafer Çağlayan, Zülfü Livaneli, Meral Okay, Hülya Avşar, Ebru Gündeş, Kayahan, Osman Yağmurdereli, Selçuk Ural, Selçuk Yöntem, Köksal Engür, Lemi Bilgin, AK Parti Milletvekillerinden Lokman Ayva, Mehmet Ağar, Prof. Dr. Üstün Dökmen gibi bir çok devlet adamı, sanatçı, akademisyen, yazar geçen lise ismini yeniden istiyor.
Gülsüm Kabadayı adındaki Türk kadını Rusya'da gönülleri fethetti. 2008 yılında bir arabanın altında kalarak yaralanan Rus genci dört yıldır besleyen ve bakımını yapan Gülsüm Kabadayı, Rusya'nın en popüler televizyon programlarından olan Pust Govoryat'ta konuk edildi ve Rusya'da günün konusu oldu.Antalya'da geçirdiği kaza sonucu, kaldırıldığı hastanede yoğun bakımındayken hiçbir yakını gelmeyen ve akrabası bulunmayan kimliksiz gence, aynı hastanede yakını bulunan Gülsüm Kabadayı sahip çıkmış, kimliksiz gence hastanede 'Umut' ismi verilirken, dönemin Devlet Bakanı Nimet Çubukçu'nun yardımıyla kimlik çıkartılmış ve 'Mustafa Öz' ismi konulmuştu.Umut?un ailesini arama çabalarını yıllarca sürdüren Kabadayı, gencin Rus olduğunu düşünüp, tanıştığı Kristina adındaki bir Rus genç kızdan onunla konuşmasını isteyerek tepkisini ölçmek istemiş. Kendisi ile Rusça konuşulan Umut'un gözlerinden yaş aktığını gören Gülsüm Kabadayı onun Rus olduğundan emin olmuş. Siyamend KAÇMAZ/DHA
#HtvhaberGülsüm Kabadayı Rusya’da gönülleri fethetti. 2008 yılında bir arabanın altında kalarak yaralanan Rus genci dört yıldır besleyen ve bakımını yapan Gülsüm Kabadayı, dün akşam Rusya’nın en popüler televizyon programlarından olan Pust Govoryat’ta konuk edildi ve Rusya’da günün konusu oldu.