Masumiyet karinesinin kökleri Eski Roma'ya kadar uzanmaktadır. Ancak bu kavram gerçek değerini, 18. yüzyıl Avrupa'sında bulmuştur. Masumiyet karinesinin temelini, hukukta hüküm giydirmenin yalnızca iddia edilen suçların kanıtlanmasıyla mümkün olduğu gerçeği oluşturur.
#Masumiyet KarinesiAnayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Prof. Zühtü Arslan, geçen pazartesi günü düzenlenen “Adli Yargılanma Güvencesi Olarak Silahların Eşitliği İlkesi” başlıklı sempozyumda “Bu sayı ve oranlar bize adli yargılanma hakkı konusunda önemli bir meselemiz olduğunu söylüyor” diye konuşuyor.
#Anayasa MahkemesiAdalet Bakanı Abdulhamit Gül, "Bir peşin hükmün ya da yalan haberin internetteki yayılma hızı da dikkate alındığında kişinin toplum nezdinde kendini aklaması neredeyse imkansızdır. Dolayısıyla lekelenmeme hakkı sadece savcılık işlemleriyle sınırlı bir hak değildir. Fiziki alemde suç olan her şey, sanal alemde de suçtur. Hukuk, sanal dünyaya karşı sanal tutum sergilemez" dedi.
#Abdulhamit GülTacizcileri ifşa, çığ gibi büyüyor. İfşanın suç olmadığını belirten Prof. Dr. Devrim Güngör, “Ama çok dikkatli olmak gerekir. İfşa ile iftira arasında ince bir çizgi var” diyor. Tacizle suçlanan yazar İbrahim Çolak (51), Ankara’daki evinde intihar etti. Çolak, paylaşımlarında intihar sinyali vermişti.
#GazetehaberleriErgenekon, Balyoz, Poyrazköy ve Askeri Casusluk davaları başta olmak üzere Türk Silahlı Kuvvetleri personeli hakkında 2008 ile 2012 yılları arasında açılan 20’ye yakın kumpas davasında yüzlerce subay tutuklandı, binlerce subay ve astsubay ordudan tasfiye edildi. FETÖ üyelerinin sahte delil üreterek ve gizli tanıklar yaratarak açtıkları bu hukuk dışı davalar sonucunda tutuklanıp cezaevine konanlar, yıllarca cezaevinde kaldıktan sonra beraat etti, ancak bu süreçte askerlerin ve ailelerinin yanı sıra TSK da büyük zarar gördü. Şimdi onları tutuklayıp cezaevine koyan polis, savcı ve hâkimler, ‘kumpas kurmak’tan dolayı yargılanıyor. Emekli Hava Korgeneral Erdoğan Öznal, “Şanlı Ordudan Zanlı Orduya- Büyük Kumpas’tan 15 Temmuz’a” adlı kitabında, bu davalarda yer alan aktörleri, ilişkileri, gizli tanıkları, sahte belgeleri ve hukuk ihlallerini gözler önüne sererek hasar tespitinde bulunuyor. Öznal’la Ankara’daki evinde konuştuk.
#ErgenekonAdli yıl, ‘yer tartışmaları’nın ardından dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda törenle açıldı. İlk kez adli yıl açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Millet adına görev yapan yargının, milletin mekânında açılış töreni yapması yargı bağımsızlığını güçlendirir” dedi. Erdoğan, darbe girişimiyle ilgili de dünyaya “241 kişi şehit oldu. Bizler kalkıp da güvenlik güçlerimize ‘Darbecileri vurun’ diye bir talimatı vermedik, ‘Adalete teslim edin’ dedik. Ey dünya hâlâ bize hangi gözle bakıyorsun? Kalkıp ‘Endişe ile izliyoruz’ diyorsunuz. Bu terbiyesizlik değil mi?” diye seslendi.
#AdliBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 4 eski bakanla ilgili Meclis soruşturmasına ilişkin, "Komisyonun verdiği kararı her milletvekilimiz vicdanında değerlendirecek. Vicdan ve siyaseti bir araya koyacak, oyunu kullanacak. Ben söylemeyeceğim kanaatimi, çünkü bu, şöyle de olsa böyle de olsa istismar edilecek bir konu olur. Ben arkadaşlarımın kendi vicdanlarına dayanarak hareket edeceğini biliyorum. Ben de bana yakışanı yapacağım" dedi.
Egemen Bağış, Meclis'te, kürsüde açıklamalarda bulundu. Egemen Bağış, 12 yıldır Meclis çatısı altında milletin vekili sıfatını gururla taşıdığını kaydederek, "Bugün böylesine çirkin iftiraların hedefi olmak son derece yaralayıcı. 17 Aralık'tan bu yana, kendi emellerine ulaşmak için her yolu mübah gören gözü dönmüş bir örgütün sistematik itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldık" dedi. İhanet merkezlerinde üretilen montaj ve dublajlarla insanlar suçlandığını, lekelendiğini vurgulayan Bağış, "Bizim imanımızı sorgulamak kimsenin haddi değildir, sizin hiç değildir'' diye konuştu.