Güncelleme Tarihi:
Masumiyet karinesi, suçsuzluk ilkesi veya uluslararası hukuk terimi olarak presumption of innocence; suç kesinleşmediği sürece kimsenin hükümlü sıfatıyla değerlendirilemeyeceğini ifade eder.
Masumiyet karinesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. Maddesinin ikinci Fıkrasına göre, “suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılamaz” şeklinde düzenlenmiştir. Masumiyet karinesi, kişinin bir suç işlediğine dair kesinleşmiş bir yargı kararı olmadan suçlu olarak kabul edilmemesini güvence altına alır.
Masumiyet karinesinin temelini, hukukta hüküm giydirmenin yalnızca iddia edilen suçların kanıtlanmasıyla mümkün olduğu gerçeği oluşturur.
Masumiyet karinesinin kökleri Eski Roma'ya kadar uzanmaktadır. Ancak bu kavram gerçek değerini, 18. yüzyıl Avrupa'sında bulmuştur.
Sözcük kökeni ve ortaya çıkışı
Bu kavram, Türk Ceza Hukuku'nda masumiyet karinesi adıyla anılır. Sözlük anlamı olarak masumiyet suçsuzluk anlamına gelir. Karine ise ipucu anlamı taşır. Buradan hareketle "masumiyet karinesi"nin sözlüksel anlamı suçsuzluk işaretidir. Ancak Osmanlıca bir hukuk terimi olan bu ibarenin yerine günümüzde "masumluk veya suçsuzluk ilkesi" kullanımları da mevcuttur.
Masumiyet karinesi köklerini Eski Roma hukuku'ndan alır. Bu ilke Eski Roma hukukunda Ei incumbit probatio qui dicit, non qui negat deyişiyle ilkeleştirilmiştir. Daha sonra ise İngiliz örfî hukukunda "bir gerçeğin kanıtlanma yükümlülüğü kişi merkezlidir" biçimiyle kullanılmıştır. Ayrıca, İtalya, Polonya, İspanya, ve Fransa ceza hukuku maddelerinde bu kavram Latince özdeyişten türeyen deyimsel türevleriyle yer almıştır.