Köfte mutfağımızda çok önemli bir yere sahip. Ülkemizde bir kısmı coğrafi işaret tescilli 100’den fazla köfte çeşidi bulunuyor. Üstelik çoğu köftemizin kendine has bir hikayesi de var. Bu hafta uzmanlarımıza ‘Köftelerin izinde yola çıkılacak adresler nereler?’ diye sorduk. Oldukça geniş olan listeden seçmekte zorlansalar da uğruna yola düşmeye değer 10 lezzetli köfteyi önerdiler.
#RotaElazığ, kendine has lezzetleri ve zengin yöresel mutfağı ile kültürel bir doygunluk sunuyor. Elazığ’da günün her saatinde her türlü yemek yenilebilir. Her öğün ayrı ayrı adlandırılıyor. Elazığ'da örneğin, kuşluk ve yatsılık diye de yemek saatleri bulunuyor. Elazığ'ın en meşhur yöresel yemekleri nedir? İşte, tüm detaylar.
#Elazığ YemekleriTürk tarihinin bilinen ilk kadın diplomatı Sara Hatun’un günümüze kadar gelen menüsünden tutun da 4 bin yıllık geçmişinde ağırladığı her medeniyetin izlerini taşıyan Elazığ mutfağı, zenginliğiyle ziyaretçilerine bir şölen sunuyor. Eğer siz de rotanızı türküler eşliğinde bu şehre düşürürseniz yöresel lezzetlerini tatmayı ihmal etmeyin.
#HürriyetTarihi Harput Kalesi’nin eteğine kurulmuş; bir yanıyla modernliği, bir yanıyla kadim bir tarihi içinde barındıran Elazığ, pek çok farklı turistik deneyim de sunuyor. Sonbaharda bir başka güzelleşen Hazar Gölü’nde tekne gezisine çıkmak, Fırat Nehri’nde ‘zipline’ yapmak, Eskibağlar’da Hazar Vadisi’nin seyrine dalmak bu kentin sürprizlerinden bazıları...
#HürriyetAlpagut Bağları’nda dolaşırken iyice ballanmış öküzgözü salkımlarından üzüm koparıp atıyorum ağzıma. Öküzgözü ve boğazkere bölgenin en iyileri. Bağları gezip ardından yöresel sofralarına oturduğumuz Elazığ’ın kadim mutfağı damaklarımızı şenlendiriyor.
#ElazığSayın üstadım damağınıza düşkünlüğünüzü biliyorum. Onun için size bu hafta çok özel lokantadan bahsedeceğim. Keşke buralara dönme imkannız olsa da bu lokantanın yemeklerinin tadına bakabilseniz. Çiya Sofrası, Kadıköy çarşısının içinde, her zamanki yerinde, Türkiye'nin ve bitişik coğrafyaların tatlarını sunmayı sürdürüyor. Ahmet Rasim bey size Çiya ve onu yaratanları tanıtmak istiyorum. Bu "lezzet laboratuvarı" çok yazıldı çizildi. İstanbul'da oturanların çoğunun artık malumu oldu. Hatta şöhreti yerli medyayı aştı, okyanusları geçti, taa Amerika'ya, Japonya'ya ulaştı.
Altı ay sıra beklenen restoranlardan uzak duran ve “Neticede bir yemek” diyen Zülfü Livaneli yemeğe o kadar güçlü anlamlar yüklemiyor: İnsan nedir? Doğar, beslenir ve türünü devam ettirir. Onun için mutfak ve aşk dediğimiz şeyler insanın temel oluşumudur. Kendimi hayatta tutacağım ve neslimi bırakıp gideceğim, bu kadar temel bir şey. Yemek yemek ve aşk, ölüme kafa tutmaktır. Çünkü bu ikisi olmayınca ölüm oluyor”