Kuşatma altındaki Halep’ten attığı sosyal medya mesajlarıyla savaşın simgelerinden olan 7 yaşındaki Bana Alabed, artık Türkiye’de yaşıyor. Bana ve annesi Fatemah ile yeni hayatlarını konuşmak için buluştuk; savaşın nasıl yıkım ve acı getirdiğini bir ailenin anlatımıyla dinledik. Annesi savaşta hayatta kalmayı, bana ise en sevdiklerini anlattı.
#HalepSuriye'nin Halep kentindeki katliamı dünyaya sosyal medya üzerinden duyuran 7 yaşındaki Bana tahliye edilerek güvenli bölgeye getirildi. Bana ve ailesi bugün doğu Halep'ten çıkan otobüslerle Türkiye sınırında muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e vardı.
#HalepBana Alabed 7 yaşında. Muhaliflerin kontrolünde ve kuşatma altındaki Suriye'nin Halep kentinin doğusunda zor koşullarda yaşam mücadelesi veren onbinlerce kişiden biri. Geçen hafta ilk tweetini öğretmen olan annesinin yardımı ile attı, İngilizce "I need peace" (Barışa ihtiyacım var)" dedi.
#SuriyeTürk Millî Eğitim Bakanlığı’nın vaziyeti iyi değil; ancak ne Bakanlığı ne memurları hatta ne de bakanları tek tek suçlamamız mümkün değil. Çünkü iki seneden fazla hiçbir Millî Eğitim Bakanı iş başında kalmadı. İnsanlar, çocuklarının aynı anda 2-3 dil öğrenmesini, spor yapmasını, iyi matematik ve Türkçe öğrenmesini istiyorlar. Bunları temin edemezseniz; yetişmemiş nesillerle ne demokrasiyi ne Türkiye’nin kalifiye sınıflarını yaratabilirsiniz.
#Türk Millî Eğitim BakanlığıCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye'nin dünyanın en cömert ülkesi olduğunu belirterek, "Topraklarımız, tarih boyunca zulümden ve savaşlardan kaçanlara yurt olmuştur. Ayrımcılık görenlere hoşgörüyle kollarını açmış, bağrına basmıştır. Heybesinde yüzyıllar boyunca insani yardım adına birçok deneyim biriktirmiştir." dedi.
#Emine ErdoğanBüyük İskender’in Pagos eteklerinde kurduğu, yüzyıllarca onlarca kültüre ev sahipliği yapan İzmir’de kendi haline bırakılmış, unutulmuş Agora 821. Sokak’ta Suriyeli çocuklar yaşıtları Türk, Kürt, Roman çocuklarla birlikte büyüyor. Yoksulluğun kol gezdiği sokaktaki çocuklar atölye çalışmalarıyla hayata tutundu. Bir arada yaşamanın, aynı acıları birlikte aşmanın güzelliğini yaşayan Agora sokağı çocuklarının gözlerinde açacakları serginin heyecanı var.
#GöçmenlerGenç Engelliler Spor Kulübü, Adana’da yaşayan Suriyeli engellilere kapılarını açtı. Bugüne kadar Türk milli takımına 3 sporcu kazandıran kulüp, savaş mağduru Suriyeli engelli sığınmacıları da sporla topluma kazandırmak istiyor. Kulüp, şu ana kadar yaşları 4 ile 18 arasında değişen toplam 21 Suriyeli engelliye ulaştı.
#Genç Engelliler Spor KulübüSavaşa doğdular, savaşla büyüdüler. Bombalar, patlamalar, göç kısacık hayatlarının büyük bölümünü kapladı. Defalarca ölümün kıyısına geldiler. En acı tabirle onlar ‘savaşın çocukları’. Açık Toplum Vakfı, Türkiye’deki Suriyeli mülteci çocukların eğitime erişim koşulları hakkında bir rapor hazırladı. Savaş muhabiri Kaya Heyse’nin kapsamlı bir saha çalışmasından sonra kaleme aldığı ‘Kayıp Neslin Eşiğinde’ başlıklı çalışmaya göre; ailelerin ekonomik sorunları eğitim imkânını kısıtlıyor, altyapı yetersiz ve dil, en büyük problem. Türkiye’deki 1.353.000 Suriyeli çocuktan 856.900’ü okul çağında fakat 500.000’den fazlası eğitim almıyor. İşte rapordan öne çıkan başlıklar...
#Suriyeli ÇocuklarSuriye sınırındaki Kilis, Türkiye’nin Yalova’dan sonra en küçük kenti. Gaziantep ile Suriye’nin savaş öncesi ticaret merkezi olan Halep’e 60’ar, sınıra ise 10 kilometre mesafede. Savaşla birlikte gelirinin önemli bir bölümünü oluşturan sınır ticareti ve kaçakçılık da bitti. Üç ilçesi var: Elbeyli, Musabeyli, Polateli. Kilis, nüfusuna oranla Türkiye’de en çok Suriyeli sığınmacı barındıran kent. Merkezdeki yerli nüfusu 106.293, Suriyeli nüfusu ise 116.714. Kendi nüfusundan fazla Suriyelinin gelmesi, imkânları sınırlı bu küçük kentin sosyal, ekonomik ve ticari durumunu nasıl etkilemişti? Farklı kültür ve gelenekten gelen iki toplumun yeni hayatı nasıldı? AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün’ün Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdiği Kilis, eşi benzeri görülmemiş dayanışma ve yardımlaşmayı nasıl başarmıştı? Suriyeli ve yerli sakinler, esnaf, resmi ve yerel yöneticiler ne diyordu? İşte tekmili birden Kilis gerçeği.
#KilisGaziantep, Zeugma Antik Kenti ve Müzesi 2012’de Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’nü aldı. Şehir son yıllarda adeta yeniden yaratıldı. 1500’ün üzerinde bina restore edildi ve çehresi tamamen değişti. Ayıntap’ın Farsça ‘Pınarı bol’ anlamına geldiği söyleniyor, ‘Gazi’ unvanı da 1920’den sonra Kurtuluş Savaşı’ndaki kuşatma esnasında Fransızlara karşı gösterdikleri direnişten dolayı verilmiş.
#GaziantepEfsaneler içinde istisnasız en kabul göreni, Şanlıurfa’nın Balıklı Göl’ü. Putpereset Kral Nemrut, Hz. İbrahim’i mancınıkla ateşe attırır. Ateş göle, odunlar balığa dönüşür. Bu nedenle Balıklı Göl kutsaldır. Her gün, her mevsim binlerce ziyaretçisi vardır. Ancak Şanlıurfa’yı, Balıklı Göl’den ibaret sanmak büyük haksızlık. Kentin zengin tarihine, kültür ve sanat hazinesine eklenen Göbekli Tepe ve Amazon Kraliçeleri mozaikleri, bir an önce gidilip görülmesi gereken çok önemli iki yeni adres.
“Best Model of Turkey”nin bu yılki birincisi yine İzmir’den çıktı. 21 yaşındaki Tuğçe Sarıkaya, birincilik tacını takarak Türkiye’yi Bulgaristan’da yapılacak Best Model of the World’de temsil etmeye hak kazandı. Fenerbahçe’nin yedek kalecisi Volkan Babacan’la ilişkisini bu yarışmaya uğruna noktalayan Sarıkaya, artık aşkı arka plana attığını ve ideallerine öncelik verdiğini söylüyor: “şu sıralar hayatımda kimse yok. Olacak kişi de mutlaka işime saygı göstermeli!”
Şanlıurfa’nın AKP’li Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, bu yerel seçimlerin sürpriz kahramanı oldu. Partisi, temayül yoklamasından birinci çıktığı halde onu aday göstermemişti. Urfa’nın 7 AKP milletvekili, vali ve il başkanı, Fakıbaba’nın genel merkez tarafından aday gösterilmesini engellemişti.
Türk kahvesinin her şeyi özel. Kokusu, pişirilmesi, sunumu, yanında ikram edilenler ve törenle içimi de dahil. Yemen üzerinden İstanbul’a gelen kahvenin eski adı da tahmis. Bu kahve bizde köklü bir kahve kültürü geleneği yaratmakla kalmadı, kahvenin Avrupa’ya yayılmasına da önayak oldu. 20. yüzyılda çay Türkiye’de çok tüketilmeye başlandı. Ama kahve, asıl milli içeceğimiz olarak yerini korudu.