Gulsun Saglamer

Big Bang Startup Challenge 2023’te 1,28 milyar TL’lik rekor

Geçen yıl 341 milyon TL değerinde ödül, nakit ve yatırım duyurulan Big Bang Startup Challenge sahnesinde bu yıl 3,5 kat üzerine çıkılarak 1,28 milyar TL’lik ödül, nakit ve yatırıma şahitlik edildi.

Yükseköğretimde kadın gücü

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle, Yükseköğretim Kurulu (YÖK); kadınların akademik hayatta, geçmişe kıyasla çok daha fazla yer aldığını gösteren bir rapor yayınladı.

İki önemli CD

LİLA MÜZİK kaynak niteliği taşıyan iki CD çıkardı.

Gençlere güvenmeli

MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin, marangoz bir babanın, ev hanımı bir annenin çocuğu olarak Rize’nin Pazar ilçesi Sivritepe köyünde doğdu. İlkokul, ortaokul ve liseyi burada okudu. 1987’de İTÜ Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümünü sınıf birincisi olarak bitirdi. İTÜ’de çeşitli yönetim kademelerinin ardından en genç rektörlerden biri oldu.

Türkiye kadın bilim insanlarında AB’yi geride bıraktı

Avrupa İstatistik Ofisi’nin yeni yayınladığı verilere göre, Türkiye’de araştırma, teknoloji, sağlık, mühendislik ve Ar-Ge alanlarında faaliyet gösteren bilim kadını oranı yüzde 45 oldu. Yüzde 41’lik AB ortalamasının üstüne çıkan Türkiye, Almanya, Fransa ve İngiltere’yi geçti.

Baksı Müzesi ve Bayburt türküleri

Baksı müzesi, Anadolu’nun bir kentinde, Bayburt’ta İstanbul’u etkileyen bir mekân yaratılabileceğinin imrenilecek bir örneği.

Baksı Müzesi'nde öğrenci şenliği

Yetenekli öğrencileri keşfetmek ve desteklemek amacıyla ilk kez 2013 yılında düzenlenen “Baksı Müzesi Öğrenci Sanat Şenliğinin altıncısı 2-3 Ekim tarihlerinde gerçekleşti.

Yeni akademik yıla konserli açılış

İstanbul’da bir vakıf üniversitesi, 2017-2018 akademik yılına konserle başlangıç yaptı. İlk dersi İTÜ Eski Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in verdiği açılışta, keman virtüözü Prof. Dr. Cihat Aşkın ve Aşkın Ensemble ise konuklara konser verdi. Üniversitenin ilk yüksek lisans mezunlarının diploma aldığı tören, yeni öğrencilere verilen oryantasyonla sona erdi.

Yeni akademik yıl konserle başlıyor

İstanbul’da bulunan bir vakıf üniversitesi, 18 Eylül’de Uniq İstanbul Hall’de yapılacak törenle 2017-2018 eğitim öğretim yılına başlangıç yapacak. Tören için, Prof. Dr. Cihat Aşkın ve Aşkın Ensemble konuklara özel bir konser hazırladı.

Hepsi birer şaheser: En iyi 100 mimari eser jürisinin seçimleri...

‘En İyi 100 Türk Filmi’, ‘En İyi 100 Albüm’, ‘En İyi 100 Türk Romanı’ derken sıra geldi ‘En İyi 100 Mimari Eser’e... Hürriyet Pazar, ‘soruşturma klasikleri’nde yeni bir kapıyı daha aralıyor. 100 kişilik jürimize geniş bir hareket alanı tanıdık ve tanım aralığını, ilk yerleşmelerden biri olarak kabul edilen “Göbeklitepe’den Günümüze” parantezinde tuttuk. Daha önceki soruşturmalarımızda jüri üyelerinden ‘En iyi 10’larını istemiştik, bu kez tanım aralığının genişliğinden dolayı seçkimiz ‘En iyi 20’lik listelerden oluştu. Ve nihayetinde akademisyenlerden, mimarlardan, kültür sanat insanlarından oluşan bir seçici kurul, ‘Türkiye toprakları üzerindeki en iyi 100 mimari eser’i belirledi. İşte jüri üyelerinin madde madde en iyi 20 seçimleri...

Türkiye'deki en iyi 100 mimari eser

‘En İyi 100 Türk Filmi’, ‘En İyi 100 Albüm’, ‘En İyi 100 Türk Romanı’ derken sıra geldi ‘En İyi 100 Mimari Eser’e... Hürriyet Pazar, ‘soruşturma klasikleri’nde yeni bir kapıyı daha aralıyor. Mimarlık, tarihsel açıdan uğradığımız bütün duraklardan çok çok daha eski. İnsanın varlığıyla birlikte etrafını inşa etme çabası, dokunuşu upuzun bir sürecin ifadesi. Doğanın fiziksel koşullarından korunma çabası, başını sokacak bir mekân arayışı, sonrasında malzemelerin ve bilimin gelişimi derken basit ihtiyaçlardan ihtişama, işlevsellikten estetiğe, günü kurtarmaktan tarihe tanıklık etmeye onca yapı insanların, toplulukların, ait oldukları coğrafyaların da bir ifade biçimine dönüştü. Üzerinde yaşadığımız Anadolu da sayısız medeniyetin tanığı. Dolayısıyla mimarlık serüveninin de... Bu açıdan ‘En İyi 100 Mimari Eser’ soruşturmamızda 100 kişilik jürimize geniş bir hareket alanı tanıdık ve tanım aralığını, ilk yerleşmelerden biri olarak kabul edilen “Göbeklitepe’den Günümüze” parantezinde tuttuk. Bu parantezin içinde antik çağ, Roma, Selçuklu, Osmanlı ve tabii ki Cumhuriyet dönemi mimarisi vardı. Jüri bu çağların ifadesi olan yapıları (tek ya da çoğul) kendi mimarlık anlayışları ve beğenileri doğrultusunda seçti. Daha önceki soruşturmalarımızda jüri üyelerinden ‘En iyi 10’larını istemiştik, bu kez tanım aralığının genişliğinden dolayı seçkimiz ‘En iyi 20’lik listelerden oluştu. Ve nihayetinde akademisyenlerden, mimarlardan, kültür sanat insanlarından oluşan bir seçici kurul, ‘Türkiye toprakları üzerindeki en iyi 100 mimari eser’i belirledi. Biz de onların seçimlerini sayfalarımıza taşıyarak tarihe özel bir not daha düştük... Kültür hayatımıza ışık tutmasını dilediğimiz bu soruşturmayı da umarız öncekiler gibi beğenirsiniz diyelim... Not: Soruşturmamızda çeşitli nedenlerden dolayı hatıralarımızdan olmasa da fiziksel çevreden silinmiş, yıkılmış, hayatı sona ermiş yapılar yer almadı. 100’lük tablo, varlığını hali hazırda sürdüren yapılardan oluştu.

İlk feminist kabine bakanının desteği

EWORA’nın açılımı Avrupa Kadın Rektörler Birliği.Başında birliğin yedi kurucusu arasında olan İTÜ eski rektörü (1996-2004) Prof. Dr. Gülsün Sağlamer var. Prof. Sağlamer’in daveti üzerine Avrupa Kadın Rektörler Birliği’nin Brüksel’deki 5. Konferansına katıldım. 2015 yılında, Avrupa Kadın Rektörler Platformu’nun devamı olarak kurulan EWORA’nın hedefi akademi dünyasında kadını güçlendirmek.

Eğitimsiz tek kız kalmayana kadar devam

AKADEMİK dünyada kadınların karar alma mekanizmalarındaki varlığının artırılması ve akademik liderlikte kadın-erkek dengesinin sağlanması için çaba harcayan Avrupa Kadın Rektörler Derneği (EWORA), beşinci konferansını Brüksel’de düzenledi. Aydın Doğan Vakfı’nın (ADV) da sponsorları arasında yer aldığı ve 26 ülkeden 80’den fazla katılımcıyla başlayan konferansın açılışında konuşan EWORA Başkanı, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) eski Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, “Cinsiyet eşitliğine dair hayallerimizi gerçekleştirmek için uzun bir yol var ancak çok iyimseriz” diye konuştu.

İngilizce eğitimi üniversitede tartışıldı

İstanbul’da bir vakıf üniversitesi ve British Council’in işbirliğiyle yükseköğretim kurumlarındaki İngilizce eğitimi tartışıldı.

İngilizce dil eğitimi değerlendirildi!

British Council ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen “İşveren, Mezun ve Akademisyen Gözüyle İngilizce, Mesleki Beceri ve İstihdam” başlıklı sempozyumda akademisyenler, iş dünyası ve mezunlar Yükseköğretim Kurumlarındaki İngilizce eğitimindeki mevcut durumun mesleki beceri ve istihdama yansımalarını tartıştı.

Dünya Kız Çocukları Konferansı (3)

Dünya Kız Çocukları Konferansı (3)

‘Baba Beni Okula Gönder’ projesi anlatıldı

Bayburt Baksı Müzesi’nde, ‘Bayburt ve Çevresinde Mekan Kültürel Araştırmalar Çalıştayı’ düzenlendi. Çalıştaya konuşmacı olarak katılan Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Candan Fetvacı, Aydın Doğan Vakfı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından yürütülen ‘Baba Beni Okula Gönder’ projesini anlattı.

Bayburt Baksı Müzesi'nde, 'Baba Beni Okula Gönder' projesi anlatıldı

Bayburt Baksı Müzesi'nde, 'Baba Beni Okula Gönder' projesi anlatıldı

"Türkiye, kadın akademisyende Avrupa ortalamasının üstünde"

- Akdeniz Üniversitesi KATCAM Müdürü Doç. Dr. Yirmibeşoğlu: - "Türkiye'de akademik dünyada kadınlar, yaklaşık yüzde 50'yi temsil ediyor. Avrupalılar bunu duyduklarında şok oluyor çünkü oralarda akademik dünyada kadının temsiliyeti çok daha düşük. Ülkeden ülkeye değişiyor ama Avrupa'da yüzde 20 civarında"- "Kız öğrenciler ve kadın akademisyenler, eğitim, hemşirelik, iletişim fakülteleri ile iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin bazı bölümlerinde yoğun"

Oxford kitabında üç Türk kadını

OXFORD Üniversitesi Yayınları tarafından yayınlanan Bilim Kadınları-Düşünceler, Zorluklar ve Sınırları Aşmak isimli kitapta üç Türk bilim kadını da yer aldı.

Üç Türk bilim kadını Oxford Üniversitesi’nin kitabında

Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan ‘Bilim Kadınları-Düşünceler, Zorluklar ve Sınırları Aşmak’ kitabında Türkiye’den de üç bilim insanı yer aldı. Prof. Dr. Sezer Şener Komşuoğlu, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer ve Prof. Dr. Ayhan Ulubelen 18 ülkenin içerisinde Türkiye’yi temsil etti.

İşte çağın hastalıklarını araştıran bilim kadınlarımız

BİLİM ve teknolojinin hak ettikleri bir yerde olmadıkları Türkiye’de bilim insanı olmak zor.

"Ortak müfredat eğitimi felakete sürüklüyor"

Geçtiğimiz hafta Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın ziyaret ettiği Nesin Matematik Köyü’nün kurucusu Prof. Dr. Ali Nesin, Hürriyet’e özel açıklamalarda bulundu. 19. Milli Eğitim Şûrası’na da katılan Nesin, özetle şunları söyledi:

Kaygılıyız ama biz de korumakta kararlıyız

91 yıl önce kurulan Cumhuriyetimiz, ulusal egemenlik temeline dayandırılan, hedefi çağdaş uygarlığa ulaşmak olan, ümmetten ulusa, kuldan yurttaşa kararlı bir dönüşümün ilk adımıydı.

ABD stili adaylık

“HUKUK sisteminin çöktüğü, Meclis’te ekseriyete dayanarak çıkarılan hürriyetleri kısıtlayan kanun ve kararlarla artık demokrasiden bahsedilemeyecek bir devirde yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKP’nin adayı belirli. Hazırlıkları tamam.

Kadın rektörler kadını konuşacak

Bu yıl ana teması ‘toplumsal cinsiyet eşitsizliğiyle mücadelede liderlerin rolü’ olan Kadın Rektörler Konferansı öncesinde, ev sahibi Prof. Dr. Gülsün Sağlamer, kadınların akademik hayatta yaşadıkları sorunları anlattı.

İTÜ’deki ezeli rekabet mükemmel ortaklığın ‘mimarı’ oldu

İTÜ Mimarlık’ta okurken en başarılı öğrenciler arasında bulunan ama çok sert rekabet eden Murat Kader ile Sema Eser, Prof. Dr. Gülsün Sağlamer’in zoruyla ortak çalışmaya başladı. Şimdi, ikilinin mimarlık şirketi ‘iki design group’, İngiliz ve ABD’lilere adeta nal toplatıyor. Üç ülkenin en yüksek binalarını bu ikili tasarladı.

‘Büyükşehir’in bahşişlerini ve bunların nasıl iç edildiğini bilir misiniz

İSTANBUL Büyükşehir’deki ‘torbacılarla’ ilgili iki yazı yazmışız...