Güncelleme Tarihi:
Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) açıkladığı rapor, Türk kadınlarının akademik hayatta Avrupalı hemcinslerinin sayıca önüne geçtiğini ortaya koydu. Diğer yandan geçmişten günümüze Türkiye’nin en köklü 10 üniversitesinin tarihi incelendiğinde bu kurumlarda bugüne kadar 8 kadının rektör olarak görev aldığı görülüyor.
KADIN REKTÖRLER
Türkiye’deki halen 20 üniversite kadın rektörler tarafından yönetiliyor. Bu üniversiteler şunlar:
- Koç Üniversitesi Rektörü: Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı
- Akdeniz Üniversitesi: Prof. Dr. Özlenen Özkan
- Çukurova Üniversitesi: Prof. Dr. Meryem Tuncel
- Dokuz Eylül Üniversitesi: Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar
- Düzce Üniversitesi: Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar
- Eskişehir Teknik üniversitesi: Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu
- İzmir Demokrasi Üniversitesi: Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper
- Malatya Turgut Özal Üniversitesi: Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut
- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi: Prof. Dr. Handan İnci Elçi
- Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi: Prof. Dr. Ebru Gülbağ Erol
- Antalya Akev Üniversitesi: Prof. Dr. Kamile Perçin Akgül
- Avrasya Üniversitesi: Prof. Dr. Gülay Yeginoğlu
- Bahçeşehir Üniversitesi: Prof. Dr. Şirin Karadeniz
- Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi: Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu
- İstanbul Aydın Üniversitesi: Prof. Dr. Yadigar İzmirli
- İstanbul Kültür Üniversitesi: Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal
- Kadir Has Üniversitesi: Prof. Dr. M. Sondan Durukanoğlu Feyiz
- Özyeğin Üniversitesi: Prof. Dr. Feride Esra Gençtürk
- Yeditepe Üniversitesi: Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl
- Demiroğlu Bilim Üniversitesi: Prof. Dr. Çavlan Çiftçi
TÜRK KADINI AVRUPA AKADEMİSİNİ GERİDE BIRAKTI
YÖK tarafından yayınlanan rapora göre Türk kadını, akademik hayatta Avrupa’daki hemcinslerinin önüne geçti. Raporda, Türkiye’de yüzde 32 oranda kadın profesör bulunduğu açıklandı. Avrupa’da ise bu oranın yüzde 20,8 seviyesinde olduğu belirtildi. Ayrıca Türkiye’de görev yapmakta olan yükseköğretimdeki kadın yönetici oranı da yüzde 4,3’lük farkla AB ülkelerini geride bıraktı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, konuyla ilgili açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Türkiye akademisinde kadın verilerine baktığımızda ve birçok dünya ülkesi ile karşılaştırdığımızda, yükseköğretimde kadın öğrenci oranının yüzde 49, doktora seviyesindeki kadın oranının yüzde 46, profesör kadın oranının yüzde 32,5, yükseköğretim kurumlarında görev yapan üst düzey yöneticilerde (rektör, dekan, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı) kadın oranının yüzde 28, yükseköğretimde kadın araştırmacı oranının yüzde 43,3 olmasını bir gurur vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Akademik hayatta mücadeleleri ve başarıları ile örnek olan tüm kadınlarımız ve kadın öğrencilerimizle gurur duyuyoruz.”
YÖK raporuna göre; Türk kadını sadece akademik hayatta Avrupa ülkelerindeki hemcinslerini değil, Türkiye’de bazı alanlarda erkek meslektaşlarını da sayıca geride bıraktı. Raporda, kadın araştırma görevlilerinin ve öğretim görevlilerinin, erkek meslektaşlarına oranla sayıca daha fazla olduğu belirtildi. Rapora göre; Türkiye’de 27 bin 160 kadın, 25 bin 223 erkek araştırma görevlisi bulunurken, 19 bin 330 kadın, 18 bin 762 erkek öğretim görevlisi bulunuyor. Ayrıca Türkiye’de, 2021 yılında kadın akademisyen sayısı bir önceki yıla göre 2 bin 199 artarak 83 bin 860’a yükseldi.
DÜNYADAN SON VERİLER
UNESCO-IESALC & Times Higher Education (THE), dünya çapında 776 üniversitenin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki performansını ele alarak bir rapor yayınladı. Raporda öne çıkan 9 madde şöyle:
1) Araştırmaya konu olan üniversitelerden mezun olan kadınların oranı yüzde 54.
2) Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik disiplinlerinde üniversite diplomasına sahip olan kadınların oranı yüzde 30.
3) Kız öğrencilerden ailelerinde ilk kez üniversiteye gidenlerin oranı yüzde37.
4) Üniversitelerden kadın kayıt oranları hakkında bir politikaya sahip olanların oranı yüzde 69.
5) Dünya genelinde kıdemli akademisyenlerin yüzde 36’sı kadınlardan oluşuyor.
6) Üniversitelerin yüzde 89’u, kadınlara karşı ayrımcılık yapmama politikasına sahip.
7) Üniversitelerin yüzde 90’ında kadınların katılımına destek olan annelik ve babalık politikaları bulunuyor
8) Üniversitelerin yüzde 69’unda personel ve öğretim üyeleri için erişilebilir çocuk bakım tesisleri bulunuyor.
9) Üniversitelerin %86’sı eğitim ve istihdam açısından ayrımcılığın önüne geçen bir politikaya sahiptir.