Yükseköğretimde kadın gücü

Güncelleme Tarihi:

Yükseköğretimde kadın gücü
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2022 11:06

8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle, Yükseköğretim Kurulu (YÖK); kadınların akademik hayatta, geçmişe kıyasla çok daha fazla yer aldığını gösteren bir rapor yayınladı.

Haberin Devamı

Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) açıkladığı rapor, Türk kadınlarının akademik hayatta Avrupalı hemcinslerinin sayıca önüne geçtiğini ortaya koydu. Diğer yandan geçmişten günümüze Türkiye’nin en köklü 10 üniversitesinin tarihi incelendiğinde bu kurumlarda bugüne kadar 8 kadının rektör olarak görev aldığı görülüyor.

Yükseköğretimde kadın gücü
EN ESKİ ÜNİVERSİTELERİN KADIN YÖNETİCİLERİ
Türkiye’nin en eski devlet üniversitelerinde geçmişten günümüze rektörlük görevini üstlenmiş 8 kadın yer alıyor. Bunların başında tarihi boyunca 2 kadın rektörün yönetiminde eğitim vermiş olan Boğaziçi Üniversitesi ve Ege Üniversitesi yer alıyor. Prof. Dr. Ayşe Soysal 2004-2008 yılları arasında, Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu 2012-2016 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi rektörü, Prof. Dr. Candeğer Yılmaz 2008-2016 yılları arasında, Prof. Dr. Hatice Beril Dedeoğlu ise 2017 yılında Ege Üniversitesi Rektörü olarak görev yaptı.
Prof. Dr. Gülsün Sağlamer 1996-2004 yıllarında İstanbul Teknik Üniversitesi, Prof. Dr. Necla Pur 2006-2010 arası Marmara Üniversitesi ve Prof. Dr. Türkan Akyol 1980-1982 yılları arasında rektörlük görevinde bulundu. Ocak 2019’da Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi rektörü olan Prof. Dr. Handan İnci ise halen bu görevi sürdürüyor. Köklü tarihi boyunca kadın rektöre henüz sahip olmayan üniversiteler ise; İstanbul Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi olarak öne çıkıyor.
Türkiye’nin en eski üniversitelerinin birçok fakültesinde dekanlık görevini günümüzde kadınlar yürütüyor. En eski 10 üniversite arasında yer alan Ege Üniversitesi, bünyesinde en çok kadın dekanı barındıran üniversite olarak birinci sırada yer alıyor. Ege Üniversitesi’nde 7 kadın dekan bulunurken, 6 kadın dekanı ile Ankara Üniversitesi ikinci sırada bulunuyor. Ankara Üniversitesi’nin ardından bünyesinde en çok kadın dekanı bulunduran üniversiteler ise şu şekilde sıralanıyor:
Marmara Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Galatasaray Üniversitesi.

Haberin Devamı

KADIN REKTÖRLER
Türkiye’deki halen 20 üniversite kadın rektörler tarafından yönetiliyor. Bu üniversiteler şunlar:

Haberin Devamı

- Koç Üniversitesi Rektörü: Prof. Dr. Zeynep Gürhan Canlı
- Akdeniz Üniversitesi: Prof. Dr. Özlenen Özkan
- Çukurova Üniversitesi: Prof. Dr. Meryem Tuncel
- Dokuz Eylül Üniversitesi: Prof. Dr. Fatma Seniha Nükhet Hotar
- Düzce Üniversitesi: Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar
- Eskişehir Teknik üniversitesi: Prof. Dr. Tuncay Döğeroğlu
- İzmir Demokrasi Üniversitesi: Prof. Dr. Bedriye Tunçsiper
- Malatya Turgut Özal Üniversitesi: Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut
- Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi: Prof. Dr. Handan İnci Elçi
- Alanya Hamdullah Emin Paşa Üniversitesi: Prof. Dr. Ebru Gülbağ Erol
- Antalya Akev Üniversitesi: Prof. Dr. Kamile Perçin Akgül
- Avrasya Üniversitesi: Prof. Dr. Gülay Yeginoğlu
- Bahçeşehir Üniversitesi: Prof. Dr. Şirin Karadeniz
- Bezm-i Alem Vakıf Üniversitesi: Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu
- İstanbul Aydın Üniversitesi: Prof. Dr. Yadigar İzmirli
- İstanbul Kültür Üniversitesi: Prof. Dr. Hanife Öztürk Akkartal
- Kadir Has Üniversitesi: Prof. Dr. M. Sondan Durukanoğlu Feyiz
- Özyeğin Üniversitesi: Prof. Dr. Feride Esra Gençtürk
- Yeditepe Üniversitesi: Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl
- Demiroğlu Bilim Üniversitesi: Prof. Dr. Çavlan Çiftçi

TÜRK KADINI AVRUPA AKADEMİSİNİ GERİDE BIRAKTI
YÖK tarafından yayınlanan rapora göre Türk kadını, akademik hayatta Avrupa’daki hemcinslerinin önüne geçti. Raporda, Türkiye’de yüzde 32 oranda kadın profesör bulunduğu açıklandı. Avrupa’da ise bu oranın yüzde 20,8 seviyesinde olduğu belirtildi. Ayrıca Türkiye’de görev yapmakta olan yükseköğretimdeki kadın yönetici oranı da yüzde 4,3’lük farkla AB ülkelerini geride bıraktı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, konuyla ilgili açıklamasında şu sözlere yer verdi:
“Türkiye akademisinde kadın verilerine baktığımızda ve birçok dünya ülkesi ile karşılaştırdığımızda, yükseköğretimde kadın öğrenci oranının yüzde 49, doktora seviyesindeki kadın oranının yüzde 46, profesör kadın oranının yüzde 32,5, yükseköğretim kurumlarında görev yapan üst düzey yöneticilerde (rektör, dekan, yüksekokul müdürü, bölüm başkanı) kadın oranının yüzde 28, yükseköğretimde kadın araştırmacı oranının yüzde 43,3 olmasını bir gurur vesilesi olarak değerlendiriyoruz. Akademik hayatta mücadeleleri ve başarıları ile örnek olan tüm kadınlarımız ve kadın öğrencilerimizle gurur duyuyoruz.”
YÖK raporuna göre; Türk kadını sadece akademik hayatta Avrupa ülkelerindeki hemcinslerini değil, Türkiye’de bazı alanlarda erkek meslektaşlarını da sayıca geride bıraktı. Raporda, kadın araştırma görevlilerinin ve öğretim görevlilerinin, erkek meslektaşlarına oranla sayıca daha fazla olduğu belirtildi. Rapora göre; Türkiye’de 27 bin 160 kadın, 25 bin 223 erkek araştırma görevlisi bulunurken, 19 bin 330 kadın, 18 bin 762 erkek öğretim görevlisi bulunuyor. Ayrıca Türkiye’de, 2021 yılında kadın akademisyen sayısı bir önceki yıla göre 2 bin 199 artarak 83 bin 860’a yükseldi.

Haberin Devamı

DÜNYADAN SON VERİLER
UNESCO-IESALC & Times Higher Education (THE), dünya çapında 776 üniversitenin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki performansını ele alarak bir rapor yayınladı. Raporda öne çıkan 9 madde şöyle:
1) Araştırmaya konu olan üniversitelerden mezun olan kadınların oranı yüzde 54.
2) Fen, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik disiplinlerinde üniversite diplomasına sahip olan kadınların oranı yüzde 30.
3) Kız öğrencilerden ailelerinde ilk kez üniversiteye gidenlerin oranı yüzde37.
4) Üniversitelerden kadın kayıt oranları hakkında bir politikaya sahip olanların oranı yüzde 69.
5) Dünya genelinde kıdemli akademisyenlerin yüzde 36’sı kadınlardan oluşuyor.
6) Üniversitelerin yüzde 89’u, kadınlara karşı ayrımcılık yapmama politikasına sahip.
7) Üniversitelerin yüzde 90’ında kadınların katılımına destek olan annelik ve babalık politikaları bulunuyor
8) Üniversitelerin yüzde 69’unda personel ve öğretim üyeleri için erişilebilir çocuk bakım tesisleri bulunuyor.
9) Üniversitelerin %86’sı eğitim ve istihdam açısından ayrımcılığın önüne geçen bir politikaya sahiptir.

BAKMADAN GEÇME!