Kaygılıyız ama biz de korumakta kararlıyız

91 yıl önce kurulan Cumhuriyetimiz, ulusal egemenlik temeline dayandırılan, hedefi çağdaş uygarlığa ulaşmak olan, ümmetten ulusa, kuldan yurttaşa kararlı bir dönüşümün ilk adımıydı.

Haberin Devamı

Cumhuriyet’in ilk on yılında birbiri ardına yapılan devrimlerle...
m Akla, bilime dayalı laik eğitim ve yönetim oluşturmak...
m Kadın-erkek eşitliğini sağlamak ve demokratik bir hukuk devleti temelinde yapılanmak, amaçlanmış ve devrimler büyük bir kararlılıkla yaşama geçirilmiştir.
Cumhuriyetimizin 91. yılında baktığımızda, son yıllarda eğitimde, yönetimde, ailede, siyasette devletin temelini oluşturan laiklik, demokrasi, hukuk devleti ilkelerinin yok sayılmasından, üniter yapımızın tehdit altında olmasından; kadın-erkek eşitliğinin göz ardı edilmesinden kaygılıyız.
Demokrasinin temel kriteri olan kadın-erkek eşitliğinde Türkiye dünya ülkeleri arasında en gerilerde, 136 ülke arasında 120. sırada; kadın istihdamı gelişememekte; kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri her gün artmakta; çocuk gelinler sorunu toplumun geleceğini karartmakta. Kadın sadece ailenin bir unsuru olarak görülüp birey olarak dikkate alınmadıkça, yasada eşitlik olsa da, yaşama geçirilememektedir. Bu gidişten kaygılıyız.
Ama umudumuzu hiçbir zaman yitirmeden el ele vererek Atatürk’ün açtığı aydınlık yolda ilerlemekte kararlıyız.
Mücadeleye devam...
İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği olarak, ‘Yurtta Barış, Dünyada Barış’ dileklerimizle ve yeniden aydınlığa kavuşmak umuduyla Cumhuriyet Bayramımızı kutluyoruz.
Nazan MOROĞLU
İKKB Koordinatörü

Haberin Devamı

Trakya’yı uçuruyor!

TEKİRDAĞ’dan bir dostumuz Yiğit Bulut’un Star’da dünkü “Bölgeleri ve ekonomik gerçeklerini sorgulayalım...” başlıklı yazısını “sakın kaçırma” dedi... Zaten sabahtan okumuştuk.
Zaten dehşet içindeydik.
Cumhurbaşkanı’nın ekonomi danışmanlığını yürüten Bulut’un, bir tarafıyla Edirne Keşanlı olması hemşerilerine kıyak çektiği izlenimi doğuruyor bu projesiyle.
“Üzülmemek” ve “eyvah, eyvah’ dememek mümkün değil.
Edirne’den, AP milletvekilliği yapan babası Mustafa Bulut ile ANAP ve DYP’den üç dönem seçilen amcası Evren Bulut sağ olsalardı; acaba kendisine ne derlerdi?
Düne kadar iktidara acımasız salvo atışları ile dikkati çeken ve daha sonra ‘hidayete’ ererek başdanışman olan değerli hemşerimiz Yiğit Bulut’un, Trakya Kalkınma Projesi’nden satırbaşlarıyla bir özet yaparsak...
Ergene Havzası’nda 50 milyar dolarlık kömür rezervi olduğunu ve buralarda üç noktada, 300-400 megawatlık santrallar kurulması çalışmalarının planlanmakta olduğunu...
Bulut’un “2. İstanbul’un Çanakkale bölgesinde kurulması... Çanakkale Boğazı’ndan açılması düşünülebilecek bir kanalla Saroz Körfezi’ne deniz yoluyla ulaşılması ve mesafenin iki saate indirilebileceği... Dünyanın kendini temizleme özelliğine sahip birkaç körfezinden biri olan Saroz kıyılarının ihya edileceğini (nasıl ihya edeceklerse) Keşan’ın da bu ihya ve inşaadan nasibini alacağını...
Edirne-İstanbul arasında kurulacak hızlı tren hattı ile, Osmanlı’nın iki başkentinin birleştirileceğini ve iki saatte ulaşımın planlandığını... Müjdeliyor.
Trakya halkına “Organize olun, bölgeye el atıyoruz” diyor.
Esas konu, siyasi tercihlerdeki katılıklardan çıkın ve AKP’yi destekleyin mesajını yedirmek.
Bu alicenaplığı iyi değerlendirilebilecek çok kişi var Trakya’da...
Yiğit Bulut’un, yasa ile kiralanmaya başlanılan ‘petrol kuyusu’ kadar değerli meraları kimlerin kaptığını da açıklaması gerekirdi.
Hele Ergene’yi temizleme projesinin kaynakların yetersizliği nedeniyle iki yıl ertelendiğini, bu köşeyi okusaydı, haberdar olurdu.
Son Avrupa toprağına bu ‘tecavüz’ niyetini görünce üzüldük, “Vah, vah...” diye haykırdık. Aynı Kuzey Ormanları’na yapıldığı gibi...
Bu konudaki uyarı ve bilgilendirici nitelikteki yazılarımıza devam edeceğiz.
Yiğit’e, gazetecilerle Trakya turu yapmayı da öneririm!

Haberin Devamı

İki kitap

ŞERAFETTİN Turan, Bilâl N. Şimşir, Özcan Atamert, Sevda Şener, Turgut Özakman, Doğan Kuban, Mustafa Gazalcı, Murat Katoğlu, Metin Gören; Cumhuriyet’e kanat gerenler 90 yıllık Cumhuriyet’i anlattılar: ‘Cumhuriyet Kazanımları’... Vural Savaş da yazdı: ‘CHP Neden İktidar Olamaz’ (Bilgi Yayınevi)

İslamköy’den Türkiye’nin siyasi müzesinin açılışından izlenimler

ISPARTA’nın Atabey ilçesinin İslamköy’deki açılan ‘Demokrasi ve Kalkınma Müzesi’nda
‘Cumhurbaşkanlığı Protokol Listesi’ düzeni uygulandı.
Meclis Başkanı Cemil Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Eski DYP-DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Hikmet Çetin, Süleyman Demirel ve Şevket Demirel’le aynı sırada (ön) oturtuldular. Bazı yabancı devlet adamları da bu sırada yeraldı.
DP Genel Başkanı Gültekin Uysal daha arka sıralardaydı.
Özetle her partiden davetli vardı; Yurt Partisi’nin Isparta İl Başkanı da...
Demirel’in çevresinden söylendiğine göre, yaklaşık 5 bin kişiye davetiye gönderilmişti.
İslamköy’e sabahtan gelip ziyaret edenlerin de bu sayıya dahil olduğu söylendi.

Haberin Devamı

ESKİ VE YENİ SİYASETÇİLER
Bu kadar kalabalık arasında görülen eski ve yeni siyasetçiler şöyle sıralanabilir:
Hüsamettin Özkan, İlhan Kesici, Necmettin Cevheri, İmren Aykut, Lütfullah Kayalar, Gökberk Ergenekon, Lokman Kondakçı, Mehmet Dülger, Ali Şevki Erek, Figen Ok (Nurettin Ok’un eşi), Köksal Toptan, İsmet Sezgin, Esat Kıratlıoğlu, Ufuk Söylemez, Hüsnü Doğan, Cavit Çağlar.

İŞADAMLARI
İşadamları Aydın Doğan, İnan Kıraç, Serdar Faralyalı, Nihat Gökyiğit, Taylan Bilgel.

CHP’Lİ VEKİLLER
Mustafa Balbay, Ali Haydar Öner (eski Isparta Valisi, Isparta Milletvekili), Metin Lütfi Baydar (Isparta S.Demirel Üniversitesi eski Rektörü, Aydın milletvekili), Engin Altay, Akif Hamzaçebi, Faik Öztrak ile Bülent Kuşoğlu eskiler İstemihan Talay, Ahmet Tan, Murat Karayalçın, Altan Öymen.
Deniz Baykal, TBMM için gittiği Ukrayna’dan dün öğleden sonra döndüğü için açılış törenine katılamadı.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu da açılıştaydı.

Haberin Devamı

İNÖNÜ'LER
Türkiye'nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'nün kızı Özlem Toker ile Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü konuklar arasındaydı

AKP’Lİ KİMLER VARDI
* Eski DYP’li olup şimdi AKP’de bulunan Köksal Toptan, Isparta Milletvekilleri; S. Sadi Bilgiç ve Recep Özel ile MHP’den Süleyman Nevzat Korkmaz temsil ettiler.

REKTÖRLER
* Bu arada Süleyman ve Şevket Demirel’in mezun olduğu İTÜ’nün eski rektörleri Prof. Gülsün Sağlamer (Demirel taraından atanan ilk kadın rektör) ve Prof. Muhammet Şahin de törene katıldılar. İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu da davetli konuklar arasında bulundu.

MENDERES TÜREL GELDİ, GİTTİ
Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel’in, sabahtan İslamköy’e gelerek müze ve külliyeyi gezdiği, daha sonra Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu ile birlikte Manavgat’da sel bölgesini ve Aksu’daki yağlı güreşlerin açılışını yaptıkları için töreni izleyemedikleri belirtildi.

Haberin Devamı

SİYASİ MANİFESTO
Meslekdalarımızdan görebildiklerimiz isimler şöyle özetleyebiliriz: Demirel’le ilgili anı kitapları yazan Hulusi Turgut, gazetelerde açılışla ilgili ilan metnine katkı verenlerden olduğu öğrenildi. Siyasi çevrelerde bu metin Demirel’in son ‘siyasi manifestosu’ olarak nitelendirildi.

GAZETECİLER
Ertuğrul Özkök, Nazlı Ilacak, Tuncay Özkan, Fikret Bila, Tunca Bengin, Abbas Güçlü, Tanju Cılızoğlu, Nazmi Bilgin, Ümit Gürtuna, Emin Varol, Avni Özgünel, Ali Adalı, Lütfü Akdoğan, Ethem Çalışkan, Sabahattin Önkibar, Saygı Öztürk, Tayfun Talipoğlu, Şükrü Küçükşahin, Muharrem Sarıkaya, Nahit Duru, Mehpare Çelik, İdris Adil, Cavit Tuna, karikatürist Latif Demirci, Yalçın Bayer.
Turgut Yılmaz Güven (Demirel’in DYP’deki Basın Danışmanı), Muammer Kaptan (Cumhurbaşkanlığında Evren ve Demirel’in foto muhabiri)
Esas Ankaralı gazeteciler çoğunluktaydı, bunların çoğu da Demirel’in Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde kendisini izleyen gazetecilerdi.

SAZ VE KEMAN
*CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar törenin başında sahneye çıkarak ‘Baba’nın sevdiği dört türkü söyledi; bir Efe de zeybek oynadı; Demirel kendilerini sık sık alkışladı. Çok kişi Çandar’ın sarkan göbeğine eleştiri getirdi. Keman sanatçısı Canan Anderson, açılışta mini bir konser verdi. Demirel’in çok sevdiğini öğrendiği Lara Fabian’ın ‘Je T’aime’ (Seni seviyorum) şarkısını Demirel için okudu.
* Demirel’in ‘özel’ davetlileri arasında Prof. İlber Ortaylı, Doğan Hızlan vardı. Son günlerdeki reklamı dolayısıyla Ortaylı en çok ilgi gören konuk oldu. CHP’li Belediye Başkanları Prof. Yılmaz Büyükerşen ve Antalya eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın, İstanbl eski Belediye Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, Gaziantep eski Belediye Başkanı Celal Doğan ve Adana eski Belediye Başkanı Aytaç Durak da açılışta yeraldı.

OTYAM SELAM VEREMEDİ
‘Baba’ ile bir dönem çatışan ancak daha sonra dost olan ve GAP konusundaki yazı ve kitaplarıyla bir döneme damgasını vuran Fikret Otyam ve eşi Filiz Otyam da Antalya’dan gelmişlerdi. Otyam, tören sonrasında selam vermek üzere Demirel’in yanına kadar yaklaştıysa da tekerlekli sandalyesi korumalar tarafından engellenmesine üzüldüğünü söyledi. İlmiye Çığ’ın da davetliler arasında olduğu bildirildi.

AĞAR VE HABERAL
*Çağrılı oldukları halde Fatih Çekirge, Ali Kırca, Mehmet Barlas, İsmet Solak, Şirin Payzın, Ahmet Hakan, Rahmi Turan ve Bahattin Yücel’in mazeretleri nedeniyle törende yeralmadıkları görüldü. Nazmiye Demirel’in cenazesine katılan Mesut Yılmaz’ın eşi Berna Yılmaz’ın son anda programının değişmesi yüzünden gelemediği bildirildi.
*Çiçek gönderen bazı isimler şunlar: Mehmet Ağar, Mübariz Massimov, İzzet Baysal Vakfı, Bahçeşehir Üniversitesi, Mehmet Haberal (Amerika’da olduğu bildirildi), İbrahim Tatlıses, Refik Baydur, Kaya Holding, Küçükel, Nuri Özaltın, Bedrettin Dalan, Oğuz Gürsel, KİSKA, Başkent Üniversitesi Rektörü, İdris Yamantürk, Cemal Özgül.

TEK MESAJ GÜL’DEN
*11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev açılışa kutlama mesajı gönderdi.
* Demirel’in dün ilk Başbakanlığının 49’ncı yılıydı. 1 Kasımda 90. doğum günü kutlayacak Demirel... Bunu söylediğinde konuklar kendisini alkışladı.
* Müzenin açılışı Cem Karaca’nın ünlü ‘Bu benim halkımdır’ şarkıyla yapıldı. İslamköy’en hemen her noktası Demirel’in elinde şapkasıyla halkı selamladığı fotograflarıyla süslenmişti. Ziyaretçiler, müzeye girildiğinde ilk olarak ‘seçim sandığı’nı görüyorlar.

“MÜZENİN TEK SAHİBİ MİLLETTİR”
Ev sahibi sıfatıyla törenin ilk konuşmacısı Demirel Vakfı Başkanı Şevket Demirel, protokolü tek tek selamlarken ağabeyine, “9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel” dedi, sonrasında “Pardon” diye düzelterek “Ağam” diye seslendi. Müze ile ilgili şu bilgileri verdi:
“Müze 6 bin metrekaresi kapalı alan olmak üzere 17 bin m2 alana oturtulmuştur. Külliye olarak 1 milyon metrekaredir. Arkada gördüğünüz Çalça Tepe, 20 senede Şevket Demirel tarafından ağaçlandırılarak bir orman haline getirilmiştir. Bu tepede resmi olarak kabul edilen bir anıt mezar arazisi, Milli Emlak’tan tasdik edilip, imar planına işlenmiştir. Müze yapılırken müze alanına dahil edilen hiçbir köy evi yıkılmamış, restore edilerek muhafaza edilmiştir. 10 ev müzeye katılmıştır. Sahiplerine de yeni evler verilmiştir.”
Demirel’in yakınlarına sorulan bir soru üzerine, Türkiye’nin bu ilk siyasi müzesininin benzerlerinin
Reagan ve Clinton tarafından tarafından oluşturulduğunu söylediler.

Atamalar hem hukuk ve etik kurallarına aykırı

CUMHURBAŞKANI Erdoğan, HSYK’na diğer dört kaynaktan yapılacak seçimleri beklemeden, kendisine tanınan dört kişilik kontenjana seçim yaparak, diğer seçimlerden çıkacak sonuçlara göre hareket edip HSYK’yı biçimlendirdiği tartışmaları yaşanmaması yolundaki çağrılarımızı ısrarla duymazdan gelmiştir.
Cumhurbaşkanı, diğer tüm seçimlerin bitmesini bekleyip, HSYK için dört kişiyi seçmiş olup, yapılan bu seçimlere bakıldığında, duyulan kaygıların haklılığı bir kez daha görülmüştür.
HSYK, mahkemelerin bağımsızlığı ve yargıçlık güvencesi ilkeleri çerçevesinde görev yapan anayasal bir kuruldur.
HSYK tarafından 2006 yılında benimsenen BM Bangalore Yargı Etiği Kurallarında bağımsızlık yönünden, yargıcın yürütme organının etki alanının dışında bulunması, fiili ilişki yönünden bağımsız olmasının yanında, böyle de görünmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir.
Yapılan seçimlere bakıldığında;
Başbakanla akrabalık bağı bulunan, Cumhurbaşkanı’nın avukatı ile kardeş olan, iktidar partisi kadroları içinde yer alan, yargıçlık davranış kuralları ile bağdaşmayan kişilerin, tarafsız olması gereken bir Cumhurbaşkanı tarafından, üstelik BM Bangalore Yargı Etiği Kuralları’na da aykırı biçimde HSYK’ya seçildiği hayretle görülmüştür ki,
Bu seçimleri gerçekleştiren Cumhurbaşkanını kınıyor,
hukuk ve adalete inançları var ise seçilen söz konusu kişileri bu görevlerinden çekilmeye davet ediyor,
HSYK’yı yapılan bu işleme karşı açıkca duruş göstermeye çağırıyor,
Gerçekleşen bu seçimlerle yargı bağımsızlığına yaratılan tehdit ve tartışmayı, uluslararası hukuk kamuoyuna da aktaracağımızı ifade ediyoruz.
Ömer Faruk EMİNAĞAOĞLU- Yargıçlar Sendikası Başkanı

Avukat Vural ‘Beştepe’ için yürütmeyi durdurma istedi

ANKARALI Av. Sedat Vural, Anayasa Mahkemesi’nde, 29 Ekim resepsiyonun durdurulması için Anayasa Mahkemesi’ne ikinci başvuruda bulundu.
Bu konuda açıklaması şöyle:
“29 Ekim cumhuriyet resepsiyonu türkiye cumhuriyetinin “hukuk” yada “polis” devleti olduğunun “endam aynası” olacaktır.
- 80 yıl ve halen cumhurbaşkanlığı adresi olan bu niteliğinin cumhuriyet simgesi olması nedeniyle korunması ve yaşatılması anayasal zorunluluk olan çankaya köşkünden ,hukuksuzluğu idari yargı ve danıştay mahkeme kararları ile hüküm altına alınan aoç başbakanlık yerleşkesine taşınmasının anayasal ihlali ve ihtiyaten durdurulması talebi ile anayasa mahkemesine bireysel başvuru da bulunulduğu gerçeği var iken;
cumhurbaşkanı tarafından verilecek 29 ekim cumhuriyet resepsiyona katılmak;
tüm kamu görevlileri için bu hukuksuzluğa meşruiyet kazandırarak ortak olma yani anayasal görev suçunu işlemektir
- özellikle anayasa mahkemesi ve danıştay vede tum üst yargı başkan ve üyelerinin katılması ise yargı bağımsız ve tarafsızlığının açık ihlali;güvencesi oldukları hukuk devletinin bizzat kendileri tarafından çiğnenmesidir…
- hukuksal ve tarihsel cumhurbaşkanlığı adresi çankaya köşküdür… cumhuriyet resepsiyonunu,29 ekim saat 19.da çankaya köşkünde kutlamak herkesin anayasal olduğu kadar, milli kimlik ve kollektif tarih bilinçlerinin görev ve sorumluluğudur…
- bu sorumluluklar anayasa “başlangıç”. ile 138.maddenin:”yasama ve yürütme organları ile idare,mahkeme kararlarına uymak zorundadır;bu organlar ve idare,mahkeme kararlarını hiçbir surette değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.”… ;
anayasal hüküm altına alınmıştır.
- cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkünden AOÇ başbakanlık yerleşkesine keyfi taşınmanın hukuksuzluğu ve anayasal ihlalin tesbiti ve ihtiyaten durdurulması talebi ile 15.10.2014 tarihi ve 2014/16251 dosya numarası ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulundum.
- Bu başvurumdan sonra 16.10.2014 tarihli gazetelerde resmedilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Ekim 2014 tarihli cumhuriyet bayramı resepsiyon davetiyasinde; adres olarak ‘Cumhurbaşkanlığı Beştepe’ olarak gösterilmiştir. Bu durum karşısında Anayasa Mahkemesinden 20.10.2014 tarihinde davam konusu, Cumhurbaşkanlığı Çankaya Köşkü’nden keyfi taşınmaya meşruiyet kazandırmaya yönelik fiili uygulaması olan resepsiyonunda ihtiyaten durdurulmasına ivedilikle karar verilmesi yine tarafımca talep edilmiştir.
Av.Sedat VURAL”

Bafra’da 90 yıl süren geleneksel Cumhuriyet törenleri

SAMSUN’un Bafra ilçesinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramları hep bir coşkuyla kutlanır. Hiç ara verilmemiştir; Gazipaşa Mahallesi Meydanı”nda 29 Ekim akşamları çadırlar kurulur, eğlence alayları ortaya çıkar, ülkedeki bütün Balkan ve Rumeli kökenli Bafralılar kentlerine gelir, sofralarda yemek yenir; ‘abiler’ civardaki ‘köfte ve piyazcılar’da keyif yapar... Roman sanatçılar, Rumeli havalarını çalar, herkes göbek atar... Eğer, İstanbul ve Ankara’dan gelen ‘aydın konuklar’ ortaya çıkmazsa, ona bir ‘gırnatacı’ Rumeli şivesiyle “Abe aga, bilirsin biz klarnet ve keman çalarız, bizden piyano çalmamızı mı beklersiniz?” der.
Artık herkes ‘yandan göbek’ atar; başlarında hep Zihni Başkan vardır. O esas Belediye Başkanımız Zihni Şahin’dir.
Rumeli oyunları ile birlikte kendisi de halkın arasında oynar; oyunu da ‘Kabadayı’dır. ‘Sirto’yu ekleyebiliriz. Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz da Samsun”dan şenlikleri aksatmadan naklen izler, “Bafra oyunlarını izlemek bana ayrı bir keyif verir” diye konuşur.
Bu oyunlar kentin birkaç köyünde de devam eder.


BALKANLAR’DAN BAFRA’YA
Bafra, Karadeniz’de özellikli bir kenttir... O başka hiçbir yere , Türkiye ve Balkanlar’daki hiç bir iklime benzemez.
Yakındaki deniziyle, Kızılırmak deltası, kuş cenneti ile ve de en önemlisi rahmetli Nafiz Kurt’un söylediği gibi “tütünü’ ile... Bafra’nın eski milletvekili ve bakanlarından olan Kurt derdi ki, “Tütüncülüğü dış güçler istemediler. Bizim binbir emekle meydana getirdiğimiz tütün üretimi ve yapısını yok ettiler... Özelleştirme ile Tekel”imizi yok ettiler” demişti.
Bafra başka hiçbir yere benzemiz...


“ÇORAK”A HAYAT VEREN KAYMAKAM
Hangi kentin nehri, denizi, tarımı (tütünü, marulu, ıspanağı, kırmızı biberi, domatesi, kirazı, çiçekciliği, elma armutu) ve de İstanbul’un Salı Pazarı’na kadar taşınan kavunu-karpuzu vardır.
Hele orada Tarım Bakanlığı’nı aşan projeler üreten eski kaymakamı Bekir Dınkırcı (Gönen’den sonra 2013’te Keşan’a gönderildi) unutulur mu?
Hayat verdi, yöre halkının ‘çorak’ dedikleri topraklara...
Trakya’ya da aynı çabaları gösterdiğini sanırız dostumuzun.
Dileriz, ilerde Samsun Valisi olur Dinkırcı; bunun; kıymeti daha iyi anlaşılır.
Dınkırcı Keşan’da görevdeyken bize demişti:
“Orada Neyzen Tevfik Kolaylı”nın ailesi yaşamıştır... Aklın hayalle buluştuğu bu ‘okumuşlar köyü’nde, Neyzen’in öğretmen babası Hasan Efendi, çağdaş Türkiye”nin ilk öğrencilerini yetiştirmiştir. Bodrum’da doğan hiciv üstadının Beyoğlu; yaşamını bilen biliyor zaten..”
Bafralılar olarak; Prof. Hikmet Sami Türk, Prof. Ali Rıza Kural, Metin Bostancıoğlu, Turgut Aydıner, Bedri Koraman, Celal Altunkaynak, Prof. Mustafa Var, Prof. Recep Bircan, Prof. Hakan Uncu, Prof. Gökhan Uncu, Aydın Kurnaz; içerde ve Almanya’nın dört bir tarafında çalışan memleketlilerimiz, 29 Ekim gecesinde Gazipaşa kutlamalarında “Buradayım” derler. Sayımda fire vermezler. ‘Molotof Süleyman’, ‘Topal Okan’ ve dikkatli gözlerin aradığı ‘Amigo Arslan’ çetele tutar.
Zihni Başkan’dan önce 12 belediye başkanı Bafra’da görev yapmış...Ama biri var ki, hiç belleklerden silinmemiş. Ali Kale yokluklar içinde Bafra’yı imar etmiş. İmece usulüyle kente eserler kazandırmış. Atatürk’un 1937’lerde yaptırdığı bugünlerde el atılmayan tarihi ‘Çetinkaya Köprüsü’nden taş atarak tarafsız ve demokrat bir anlayışla Bafra’ya hizmet etmiş. ‘Su cenneti’ adı verilen iki barajlı Kızılırmak’ta çok önemli bir yapılaşmanın olduğunu da biliyoruz. Zihni Başkan “Asrın olayı” olacak dedi. Bekleyelim, görelim.

Yazarın Tüm Yazıları