Geçen hafta göz altı morluklarının nedenlerini ele almıştım. Genetik yatkınlık, dolaşım bozuklukları, alerjiler, uykusuzluk ve hatta ekran başında geçirilen uzun saatler... Tüm bunlar, göz altlarımızı olduğundan daha koyu ve yorgun gösterebilir. Peki, bu durumun bir çözümü var mı? Neyse ki günümüzde bilim ve estetik dermatoloji, göz altı morluklarını hafifletmek için pek çok etkili yöntem sunuyor. Bugün, bu morluklarla vedalaşmanın yollarını konuşalım!
#Göz Altı MorluklarıKanser her geçen gün daha fazla genç kadını etkiliyor. Başta meme kanseri olmak üzere tiroid, rahim ağzı, ince bağırsak ve böbrek kanserleri genç kadınlarda daha fazla görülmeye başladı. Peki bunun sebebi ne? Uzmanlar bir hormonun merkezi bir rol oynadığı düşünüyor.
#Gençlerde KanserYeni araştırmalar, karaciğerin kritik işlevlerine rağmen birçok kişinin karaciğer fonksiyonlarında bozukluk yaşadığını ve bunun farkında olmadığını gösteriyor. Özellikle karaciğer kanseri vakalarında dikkat çekici bir artış yaşanıyor. Hastalık son 20 yılda 81 binden fazla kişinin ölümüne yol açtı ve bu sayının 2040 yılına kadar yüzde 10 daha artması bekleniyor. Uzmanlar ise bu durumu ‘sessiz salgın’ olarak tanımlıyor. Peki, bu tehlikenin ardında yatan sebepler neler?
#SağlıkHayatın temposu hızlandıkça kaygı hepimizin hayatının bir parçası oldu ancak onun kontrolü ele geçirmesine izin vermek zorunda değiliz. Kaygıyı tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, onunla başa çıkmanın etkili yolları mevcut. İşte bu süreci kolaylaştırabilecek bazı öneriler.
#KaygıyıYeni bir araştırma, beyinde uyuyan virüslerin kafa travması ile aktive olabileceğini ve Alzheimer'ı tetikleyebileceğini öne sürdü. Çalışmalar uzun zamandır beyin sarsıntıları ve kafaya alınan darbelerin nörodejeneratif hastalık riskini artırabileceği konusunda uyarıda bulunuyordu. Ancak şimdi bilim insanları, bu tür yaralanmaların beyindeki uyuyan virüsleri 'uyandırarak' iltihaplanmayı ve bunamaya yol açan uzun vadeli hasarı tetikleyebileceğine inanıyor.
#AlzheimerTüm dünyada en sık rastalan kanser türü olan akciğer kanseri, akciğer dokusunda anormal hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalmasıyla oluşan bir hastalık olarak tanımlanıyor. Sigara kullanımının en büyük risk faktörü olduğu bu kanser türünde, hava kirliliği, genetik yatkınlık ve zararlı kimyasallara maruz kalma da etkili oluyor.
#KanserDiş sağlığının yalnızca doğru ağız bakımı ve düzenli diş hekimi kontrolleri ile değil, aynı zamanda genetik faktörlerle de şekillenebileceğini dile getiren Diş Hekimi Yunus Özumar, aileden gelen genetik yatkınlıkların, diş yapısı, çürük oluşumu, diş eti hastalıkları, diş gelişimi ve çene yapısıyla ilgili sorunlara yol açabildiğini söyledi. “Genetik faktörlerin, bağışıklık sistemini ve diş etlerinin sağlığını etkileyerek periodontitis (diş çevresi dokuları iltihabı) gibi hastalıkların gelişme riskini artırabilir” diyen Özumar, bu risklerin etkisini azaltmak ya da ortadan kaldırmak için alınabilecek birtakım önlemler bulunduğunu kaydetti.
#1İzmir Ekol Hastanesi Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Osman Gücük, toplumda her 10 kişiden birinde ömrünün herhangi bir aşamasında taş oluştuğunu, ancak özellikle beslenme, yaşam tarzı ve çevresel etkenlerdeki bozulmaların, hastalığın daha sık görülmesine sebep olduğunu söyledi. Tüm yaşam boyunca taş düşürme riskinin erkeklerde 10 erkekte 1 iken, bu sayının kadınlarda ise 30 kadında 1 olduğunu belirten Opr. Dr. Osman Gücük, “Taş hastalığı her yaş grubunda görülebilmekle birlikte, sıklık 20-50 yaşları arasında artmaktadır. Yaşamı boyunca bir kez üriner sisteminde taş problemi yaşamış bir kişinin 1 yıl içerisinde aynı problemle tekrar karşılaşma olasılığı yaklaşık yüzde 10, beşinci yılda yüzde 35 ve onuncu yılda yüzde 50’dir. Ailesinde üriner sistem taşı hikayesi olanlar yüksek risk grubundadırlar. Genetik yatkınlık, taş oluşumundaki önemli bir risk faktörüdür” dedi.
#1Kanser en korkutucu hastalıkların başında geliyor ama bir taraftan da tedavisinde her geçen gün yeni adımlar atılıyor. Tıp dünyası kasım ayında akciğer ve pankreas kanserleriyle ilgili farkındalık yaratmayı amaçlıyor. Her şeyi bilmek çok önemli çünkü o zaman erken teşhis şansına sahip olabiliyoruz. Ayrıca bu iki kanser türüyle mücadelede yeni gelişmeler var.
#Hazan Aköz IşıkSerdar Kılınçlar Türkiye’deki 1 milyona yakın kekemeden biriydi. 5 yaşında geçirdiği havale sonucunda kekeme oldu. Eğitim yaşamı boyunca pek çok zorluğa göğüs gerdi. Bu zorlukların başında akran zorbalığı ve hayallerine ulaşamama korkusu vardı. Ama hayatı 23 yaşında katıldığı bi eğitim ile değişti. Önce kekemeliğini kontrol altın aldı ardından başkalarının derdine çare olmak için kendini bu alanda geliştirmeye karar verdi. Şimdi 40 yaşında olan Kılınçlar, bir yandan terapiler düzenliyor, bir yandan kısa film ve kitaplarla kekemelik konusunda farkındalık yaratmaya çalışıyor, bir yandan da bu alanda daha donanımlı olmak için hala üniversite eğitimine devam ediyor.
#Serdar KılınçlarSon yıllarda mühim bir sağlık sorunu haline gelen meme kanserine karşı artık çok daha fazla uyanık olmak zorundayız. Çünkü meme kanseri, sanıldığı üzere sadece 40 yaş üstü kadınları değil, 20’li, 30’lu yaşlardaki genç kadınları ve hatta erkekleri de etkileyebiliyor.
#Buğra BuyrukçuKanada'nın New Brunswick eyaleti, 2018 yılından beri tuhaf olaylara sahne oluyor. Çoğu gençlerden oluşan 430 kişiyi pençesine alan gizemli bir hastalık, 39 can kaybına yol açtı. O günden bu yana ne hastalığın adı konabildi ne de sebebi tespit edildi. Ancak vaka sayıları artmaya devam ediyor. İşte filmlere konu olabilecek olaylar zinciri...
#KanadaYeni bir araştırmaya göre, bilim insanları artık basit bir testle hastanın kalp krizi ve felç riskini 30 yıl öncesinden doğru bir şekilde tahmin edebildiklerini ortaya koydu. Peki, bu bulgular kalp sağlığı konusunda nasıl devrim niteliğinde değişikliklere yol açabilir? Prof. Dr. Ahmet Yıldız ile mercek altına aldık.
#SağlıkSon dönemde cilt bakımında alışılmış yöntemlerin dışında dikkat çekici bir trend öne çıkıyor. Cilt lekelerinden ve sivilcelerden kurtulmayı hedefleyen bazı kişiler, ciltlerini UV ışınlarının doğrudan etkisine bırakmayı tercih ediyor. Bu yöntem, iltihaplı sivilceleri geçirdiğini iddia edenler tarafından popüler hale geldi.. Peki, gerçekten de güneş ışınları böyle pozitif bir etki yaratıyor mu, yoksa bu durum abartılıyor mu?
#SağlıkElektrik süpürgesi çalışırken, televizyonun sesi odayı kaplamışken bebeğiniz mışıl mışıl uyumaya devam ediyor, baş ucunda ilgisini çekmek için yaptığınız hareketlere tepki vermiyor, 18 aylık olduğunda hala tek bir kelime söylemiyor! Bu ve benzeri durumlar bebeğinizde/çocuğunuzda doğumsal işitme kaybı sorununun sinyalleri olabilir. Dr. Odyolog Emel Uğur, dünya genelinde her 1000 bebekten 3’ünün işitme kaybı sorunu ile dünyaya geldiğini belirterek doğumsal işitme kaybı hakkında bilinmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
#İşitme Kaybı