Paylaş
Geçtiğimiz aylarda açıklanan ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı tarafından yapılan bir araştırma da aslında durumun ciddiyetini gözler önüne serdi diyebiliriz. Çünkü 50 ülkeyi kapsayan araştırma verilerindeki en dikkat çekici sonuçlardan biri de meme kanserinin gençler arasında ciddi bir artış eğilimi göstermesi oldu. Diğer bir ilginç detay ise kanser vakalarının neden bu kadar artış gösterdiğinin net olarak açıklanamıyor olması. Elbette ki hastalığın oluşmasında etkili olan bazı risk faktörlerini biliyoruz, korunma yolları hakkında bilgi sahibiyiz. Ancak maalesef ki tüm bu bilgilere rağmen meme kanserine yakalanma riskimizi sıfıra indiremiyoruz, bu nedenle bu hastalığa karşı bilinçlenmeli ve farkındalığımızı artırmalıyız.
MEME KANSERİ VE TARAMALARIN ÖNEMİ
Birçok kanser türüne karşı farkındalık yaratmak amacıyla yılda bir gün etkinlikler düzenliyor. Meme kanserinin ne olduğu ve erken teşhisinin önemini vurgulayabilmek için ise 2004 yılından bu yana tüm dünyada bir ay boyunca (1-31 Ekim) bilinçlendirme ve farkındalık etkinlikleri gerçekleştiriliyor. Bunun da en önemli nedeni meme kanserinin taranabilen bir kanser türü olması. Çünkü tarama programları sayesinde meme kanseri erken bir aşamada tespit edebildiği gibi bazı durumlarda kanserlerin ilk etapta gelişmesi önlenebiliyor. Bu nedenle kadınların şikâyetleri olmasa dahi kanser taramalarını yaptırmaları önemli. Unutmamamız gereken en önemli şey, meme kanserinin erken tanı ve teşhislerle tedavi edilebilen bir hastalık olduğu. Henüz gençler arasında kanser vakalarının neden bu kadar artış gösterdiğini tam olarak bilmiyoruz. Ancak emin olduğumuz şey, giderek daha fazla hastanın belirgin bir genetik yatkınlık olmadan kansere yakalandığı. Bu nedenle hem diğer kanser türlerine hem de meme kanserine karşı artık çok daha fazla bilinçli olmak zorundayız.
ERKEK HASTALARIN SAYISI DA ARTIYOR
Hastalık ile ilgili farkındalığı az olan erkeklerin de artık çok daha dikkatli olmaları şart. Çünkü gün geçtikçe meme kanserine yakalanan erkek sayısı artıyor. Geçmişte her 100 erkekten 1’i meme kanseriyle tanışıyordu. Ancak yapılan araştırmalar, bu rakamın arttığını ve erkek hasta sayısının da giderek çoğaldığını gösteriyor. Kadınlar, genellikle göğüs bölgelerinde bir kitle hissettikleri zaman hemen doktora başvuruyor. Ancak erkekler, hastalık hakkında pek bilgi sahibi olmadıkları için ellerine gelen kitleyi “yağ bezesi” diyerek geçiştiriyor ve bunun bir meme kanseri belirtisi olabileceğini akıllarına getirmiyor. Bunun sonucunda da meme kanserinin erken belirtilerini değerlendirmekte geç kalıyor ve hastalığı ileri evrede yakalayabiliyorlar.
YAKALANMA RİSKİNİ AZALTABİLİR MİYİZ?
Meme kanserinin değiştirilebilen ve değiştirilemeyen risk faktörleri vardır. Kadın olmak başlı başına bir risk faktörüdür. Ayrıca yaş aldıkça hastalığa yakalanma olasılığınız artar. Genetik yatkınlık ise oldukça önemli bir risk faktörüdür. Özellikle birinci derece akrabalarda (anne, kız kardeş veya kızı) daha önce meme kanserine rastlanması bu riski artırır. Ancak meme kanserine yakalanan kadınların yüzde 85’ten fazlası bu hastalığı aileden almamaktadır. Bu nedenle herkes risk altındadır. Sağlıksız beslenme, bağışıklık sisteminin zayıf olması, obezite, tütün ve tütün ürünleri kullanımı, alkol tüketimi, hareketsiz yaşam, hava kirliliği ile stres ise değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Eğer bu hastalığa yakalanma şansımızı sıfıra indiremiyorsak o zaman hayatımızla ilgili seçimlere çok dikkat ederek, riski düşürebilir, gelişini geciktirebilir veya vereceği zararları azaltabiliriz. Bunun içinse öncelikli olarak hareketli bir yaşama adım atmalı ve sofralarınıza sağlıklı besinleri davet etmelisiniz. İdeal kilonuzda olmanız da önemli. Sigara ve alkol kullanmamalı, mümkün olduğunca stresten uzak durmalısınız. Ayrıca menopoz dönemine girişte ve menopoz döneminde hormon desteklerinden de uzak duracağız. Erken tanı için evde her ay bir kere elle muayene yapmayı aksatmayacağız ve yılda bir kez klinik muayene yaptırmayı da unutmayacağız.
SAĞLIKLI BESLENME MÜHİM
Sağlıklı ve dengeli beslenmek, her hastalıktan korunmada olduğu gibi meme kanserine yakalanma riskini azaltmada da önemli bir yere sahip. Çünkü obezite yani fazla kilo, meme kanserine de davetiye çıkartıyor. Bu nedenle et tüketimini azaltın, aşırı yağlı ve şekerli yiyeceklerden, kızartmalardan, tütsülenmiş besinlerden, paketlenmiş gıdalardan ve fast food tarzı beslenmeden uzak durun. Bunların yerine tercihinizi içeriğinden bolca antioksidan, vitamin ve mineral bulunduran besinlerden yana kullanın. Mesela beslenme listenize brokoliyi, lahanayı, karnabaharı, Brüksel lahanasını, mercimeği, fasulyeyi, keten tohumunu, domatesi, soğanı ve sarımsağı ekleyin. Zerdeçalı ise yemeklerinizden eksik etmeyin. Ayrıca çörek otu, ceviz, zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar ile Omega-3 desteği için somon, hamsi, sardalya, uskumru, ringa gibi yağlı balıklar tüketin.
Paylaş