Semiramis Pekkan, henüz 5 yaşındayken hayatını kaybeden oğlu Emir hakkında konuştu. Sanatçı, “O ciddi kayıpta, Allah’ımla konuştum ‘Bana haksızlık olmuyor mu?’ diye. Bunun haksızlık değil yaşanması gereken bir şey olduğunu anladım” dedi.
#Semiramis PekkanGazeteci Sami Kohen’i anlatan bir yazı için yola koyulduğumuzda, “mesleğe ne zaman başladığı” sorusu bizi 1930’lu yılların sonunda Şişhane’deki bir evin salonuna kadar götürür. Kohen ailesinin evi aynı zamanda bir gazetenin yazıişleri gibidir. Henüz kısa pantolonlu olduğu, ortaokula başladığı yıllar... Ancak 13 yaşında ilk yayını bir şiirdir. Daha sonra onu 70 yılı aşkın gazetecilik hayatında dünya tarihinde iz bırakan pek çok olayın tanığı olarak görürüz.
#YAZARDoğan Medya Grubu dün törenle Demirören Grubu’na devredildi. Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan “Türk basınının amiral gemisini limana sağ salim getirdim. Diliyorum ki Demirören ailesi bu gemiyi uzun yıllar daha da büyüterek yola devam ettirecek” dedi. Demirören Holding Yönetim Kurulu Başkanvekili Yıldırım Demirören de “Şimdi büyük denizlere açılma vakti bizde. Bu yolculuğu hep birlikte yapacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
#GazetehaberleriAKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ufuk Merde ve Ticaret Borsası Genel Sekreteri Gökben Dikili Altaş’ın yer aldığı ekiple Çınarlı Makine Sanayii’nin (ÇMS) fabrikasına girerken, şirketin önemine işaret etti:
#Vahap MunyarYıllardır kendi dünyasının kapalı kapıları ardında yaşıyor Semiramis Pekkan. Tükiye’nin ikinci Pekkan’ı, ablasının aksine spot ışıkları altına çıkmayı sevmiyor, röportaj vermeyi de, hatta kendisi hakkında fazla konuşmayı da. Oysa tiyatro, sinema derken şarkıcılıkla devam eden ilk dönemki sanatçı kariyeri, Londra ve Los Angeles podyumlarına kadar sıçramış, uluslararası modacılar arasına adını yazdırmış, Women’s Wear Daily dergisinin “En önemli 100 kadın listesinde” Lady Diana’nın birinci geldiği sene altıncı sırada yer aldırmıştı. Bütün bunlara evliliklerini, dünya jet sosyetesindeki konumunu da eklerseniz, mükemmel bir film öyküsü olur onun hayatı. Semiramis’le 2 yıl önce bir röportaj yapmıştım. Bu konudaki perhizini ilk ve son kez benim için o zaman bozmuştu.
Garip bir döngüyle noktalandı M.Ali Birand’ın yaşamı. Son nefesini verdiği Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, gençlik yıllarında aylarca yattığı hastaneydi. O zaman da iyileşememişti bu hastanede. Aksayan bacağının düzelmesi için işadamı Vehbi Koç yardım etti. Onun sayesinde Londra’ya gidip ameliyat olabildi; gençlik hayallerine doğru kanat çırpabildi…
Türkübü’nde bir ev. Tepelerde. Koya bakıyor. Güzel bir ev. Gösterişsiz, zevkli. Mis gibi bir rüzgar esiyor. Begonvil, begonvil, begonvil... Aşağıda beyaz bir tekne duruyor, bu yaz hep o tekneyle gezmişler. Umur Birand, “Ne içersin?” diye soruyor, buz gibi bir cin tonik getiriyor.
Doğan Gazetecilik, Milliyet ve Vatan gazetelerinin hisselerinin Demirören ve Karacan Grubu’nun ortak girişim şirketi DK Gazetecilik ve Yayıncılık’a toplam 74 milyon dolara satışına ilişkin sözlü anlaşma sağladı. Varılan mutabakata göre Milliyet Gazetesi 47 milyon 960 bin dolara, Vatan Gazetesi ise 26 milyon dolara DK Gazetecilik ve Yayıncılık’a geçecek.