‘Sihirbazların rüyasıdır şiir’

“Çiftçinin oğlu büyüyünce çiftçi olur,

Haberin Devamı

Virgül sanırım şair olur,

Neden derseniz, hep havada biter şiirleri,

Sanki direğin tepesindeki elektrikçi

Düşerken havada durmuş biraz,

Şöyle bir çevresine bakınmış gibi”

ÜLKÜ Tamer’i kaybettiğimizi öğrenince, başka sevenleri gibi ben de bir fotoğrafını paylaştım sosyal medyada, “Virgül Şiir Yazıyor” adlı şiirinden yukarıdaki alıntıyı da ekleyerek...

Ülkü Tamer şairdi, gazeteciydi, çevirmendi, yayıncıydı, tiyatrodan sinemaya sanatın her dalına değmiş, birikimlerini cömertçe paylaşmıştı.

Gaziantep’ten yola çıkmış, gencecik yaşında dergilerdeki performansıyla adını duyurmuştu...

İkinci Yeni’nin en genç üyesi olarak da adı anılır, malum...

Turgut Uyar’dan 10, Cemal Süreya’dan 6 yaş küçüktür.

Mesela “İkinci Yeni’nin doğum yeri olan” Pazar Postası’nda henüz 20-21 yaşlarındayken Ece Ayhan, Sezai Karakoç, Edip Cansever, Cemal Süreya, İlhan Berk, Turgut Uyar, Orhan Duru’yla birlikte yayınlanır şiirleri, çevirileri.

Haberin Devamı

NEREDE O POLEMİKLER?

1958’de Edip Cansever şiiri üzerinden girişilen “Materyalist şiir” tartışmasında Sezai Karakoç’la yaşadıkları polemiğin derinliği, naifliği ve argüman zenginliği bugün hayıflanarak andığımız, kaybettiğimiz bir tartışma kültürünü gösterir mesela...

Çok sevilen, bu dil yaşadıkça yaşayacak güzellikte şiirleri vardır “Ben Sana Teşekkür Ederim” gibi...

Şarkıya dönüşerek memleketin ortak hafızasına nakşolmuştur kelimeleri “Memik Oğlan”la, “Üşür Ölüm Bile”yle, “Güneş Topla Benim İçin”le...

Ülkü Tamer’i harika şiirlerinin ötesinde bir değer olarak görmek de mümkün.

Benim için, üç aşağı beş yukarı benim kuşağım ve daha pek çok kuşak için çok önemli bir hayat rehberidir, gizli büyük öğretmenlerimizdendir.

BORCUMUZ ÇOK BÜYÜK

Milliyet Çocuk dergisi sayesinde okuma alışkanlığı pekişmiş kuşaktanım. Aziz Nesin’den Haldun Taner’e pek çok yazarı o güzel dergi sayesinde tanıdıysak elbette Ülkü Tamer’edir borcumuz.

Çevirilerini okuyarak büyüdüğümüz isimlerdendi aynı zamanda Ülkü Tamer.

Anılarını topladığı “Yaşamak Hatırlamaktır”da yayıncılık dünyasında yaşadığı tuhaflıkları da tatlı bir üslupla aktarır.

Haberin Devamı

Ah bu memleketin aydınına çektirdikleri...

Hatırlayan çıkar mı bilmem ama Fellini’nin “Amarcord”unu bile Ülkü Tamer sayesinde seyretmiştir memleket...

Anılarında çok güzel aktarır “Amarcord”u Türkiye’ye getirme hikâyesini. “Deli işi” olarak görülür, “Sanat filmi seni de patronu da (Ercüment Karacan) batırır” denir, belediyeden filmin “Oscar” ödülünü beyan etmesi bile istenir...

Bir yandan kafayı bilip bilmeden Fellini’ye takmış “sağcı gazete yazarının”, “Filmde Enternasyonel çalıyor bir sahnede, yetişin eyy antikomünistler!” hezeyanlarıyla uğraşır...

Neticede film gösterime girer, 19 hafta boyunca seyirci toplar...

Ülkü Tamer hep iyiliği, aydınlığı yazdı, yaydı...

Haberin Devamı

Büyük borcumuzu ödemek mümkün değil ama şiirleri kadar saf ve iyi şekilde, hatta onun dizeleriyle uğurlayalım ustamızı...

Çok sevdiğim “Şiir İçin Cevaplar”dan minik bir alıntıyla mesela...

“Şiir cambazların dengesidir, 
hokkabazların seyircisi.
Sihirbazların rüyasıdır şiir.”

Güle güle Ülkü Tamer... 

Yazarın Tüm Yazıları