Zeytinin ölçü birimine adını verdi, makinesi Avustralya’ya uzandı

AKHİSAR Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Ufuk Merde ve Ticaret Borsası Genel Sekreteri Gökben Dikili Altaş’ın yer aldığı ekiple Çınarlı Makine Sanayii’nin (ÇMS) fabrikasına girerken, şirketin önemine işaret etti:

Haberin Devamı

- Sofralık zeytinde kiloya giren zeytin adedi konuşulurken, “Çınarlı Eleği’ne göre” şeklinde tanımlama yapılır. Yani, zeytinin ölçü birimine adını veren makine Akhisar’da üretiliyor.

 

Zeytinin ölçü birimine adını verdi, makinesi Avustralya’ya uzandı

 

ÇMS’nin patronlarından Ersoy Çınarlı, şirketin 1968’de kurulduğunu belirtti:
- Babamız Ali Osman Çınarlı, ilk zeytin eleme fabrikasını 1968’de üretti. Bugün hasattan ambalaja her aşamada kullanılabilen 60 farklı makine üretiyoruz.
Zeytin eleme makinelerinden birini çalıştırınca, kiloya kaç adet girdiğini merak ettim. Üç örnek verdi:
- Edremit’te 300-310, Gemlik’te 280-310, Domat’ta 270-290 adet zeytin bir kiloya denk gelir.
3 yıldır üzerinde çalıştıkları makineyi gösterdi:
- Zeytini rengine göre ayıran makineyi de yaptık. Yazılımı için İngiltere ve İtalya’dan uzmanlarla çalıştık.
Alhat, ÇMS’nin sofralık zeytinle ilgili makineleri yurtdışına da sattığını anımsattı, Çınarlı anlattı:
- İran, Özbekistan, Kuzey Afrika ülkeleri, Güney Afrika ve Avustralya’ya ihracatımız var. Suriye bizim için çok iyi pazardı, orası savaş ortamıyla birlikte bitti.
Hedef pazarlarını da aktardı:
- ABD, Şili, Brezilya da hedef pazarlarımız arasında yer alıyor.
İhracatın parasal değerini merak ettim:
- 8 milyon lira yıllık ciromuz var. Bunun yüzde 30’unu ihracattan elde ediyoruz.
Alhat, ÇMS’nin fabrikasından ayrılırken, Akhisar’ın zeytindeki gücünün altını çizdi:
- İlçe bazında en çok zeytin ağacına sahip olmakla yetinmiyoruz, makine üretiminde de öne çıkıyoruz.
Zeytin eleme makinesinin Avustralya’ya kadar uzanması, Akhisar’ın bu alandaki gücünü ortaya koyuyor...

 

 

Haberin Devamı

O yazıyı anlayamadım İngilizceye çevirirsen belki anlayabİlirim

 

 

Haberin Devamı

TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyeti (TGC) yönetimine öneri yakın çalışma arkadaşı Mukaddes Orçun’dan geldi:
- Ali Gevgilili’nin gazeteciliğinin konuşulacağı bir toplantı düzenleseniz.
TGC, bunun üzerine “Meslekte İz Bırakanlar” toplantıları serisinin geçe haftaki gündemini ustalarımızdan Ali Gevgilili’ye ayırdı. Gevgilili, yaygın bir gazetede (Milliyet) ilk “iktisat sayfası”nı yöneten meslek büyüğümüzdü. Kas hastalığı nedeniyle bir süredir New York’ta yatağa bağlı yaşıyordu.
Toplantı, Ali Gevgilili’nin 78’inci yaş gününe denk getirildi. Aslı Gevgilili, Prof. Suat Gezgin ve Mukaddes Orçun’un desteğini alarak babasıyla yaptığı söyleşiyi kitapçık haline getirdi.  Prof. Cevat Çapan, Sami Kohen, Nükhet İpekçi, Elif Gevgilili ve Yaşar Aksoy, Ali Gevgilili’nin gazeteciliğini, kişiliğini anlattı.
Moderatörlüğünü yaptığım toplantının başında Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın Gevgilili’yi ziyaret sonrası kaleme aldığı yazıdan alıntı aktardım:
- Ali Gevgilili’nin entelektüel yazıları bir dönemin efsanesiydi. Kullandığı entelektüel dil “halktan kopuk” eleştirilerine yol açıyordu. Gevgilili, bu durumu Milliyet’in o dönemki patronu Ercüment Karacan’ın, “Bana da seni anlama hakkı tanı” serzenişiyle anlatıyordu.
Güldağ, Gevgilili’nin şu yorumunu da yansıtmıştı:
- Ben, 68 kuşağının dolgun araştırma, inceleme türü bilgi edinme beklentisinden hareketle ekonomi sayfalarını hazırlıyordum. Bu sayfalarda genel birikimi oluşmuş, kendi içinde bölünmüş aydın kuşağın düşünsel beklentilerini yanıtlamak istiyordum.”
Sami Kohen, bunun üzerine bir anısını aktardı:
- Bir gün Ercüment Bey, “Ali Gevgilili’nin yazısını okudun mu?” diye sordu. Okuduğumu söyledim, “Anlayabildin mi?” dedi. Anladığımı belirtince, “O zaman yazıyı İngilizceye çevirip ver de okuyayım. Belki İngilizcesini anlarım” gibi bir istekte bulundu.
İyi ki doğdun, iyi ki varsın Gevgilili ustamız...

Yazarın Tüm Yazıları