Deterjanlar, yumuşatıcılar, oda spreyleri, mumlar ve pek çok kişisel bakım ürünlerinin ortak noktası o güzel kokuyu sağlayan parfüm. Farklı şekil ve etiketlerle karşımıza çıkan bu güzel kokular “Endokrin bozucu” olarak adlandırılan kimyasallar içeriyor. Bu kimyasallar sadece hormon sistemini etkilemekle kalmıyor; aynı zamanda kansere ve kalp hastalıklarına da zemin hazırlıyor.
#ParfümGüzel kokuyu çoğumuz seviyoruz. Çamaşırlarımızı güzel kokan deterjanlar ve yumuşatıcılarla yıkıyoruz, evimizi çeşit çeşit kokulu temizlik ürünleri ile pırıl pırıl yapıyoruz, başımızdan aşağı parfümleri boca ediyoruz ama bu güzel kokular uğruna sağlığımızı tehlikeye atıyoruz. Çünkü yapılan araştırma sonuçları kokular hakkında alarm veriyor. Bilim insanları, kokularda kullanılan kimyasal maddelerin insülin direnci ve kardiyovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere çok sayıda olumsuz etkisi olduğunu söylüyor.
#Endokrin Bozucu KimyasallarSofra tuzundan içme suyuna, temizlik ürünlerinden kozmetiklere mikroplastikler kafamızı çevirdiğimiz her yerde. Bununla kalmıyor, artık vücudumuzu ele geçiriyorlar. Biliminsanları mikroplastiklerin obezite, diyabet, alzheimer gibi hastalıklara ve üreme sorunlarına neden olabileceği fikrinde. Bu küçük ama çok büyük sorunumuzu uzmanlarla konuştuk.
#Hazan Aköz IşıkHem dünya genelinde hem de ülkemizde adet görme yaşı düştü ve düşmeye devam ediyor. Peki her geçen gün daha fazla kız çocuğunun adet görmeye başlamasının sebebi ne? En önemlisi erken ergenlik ve adet görme, ileride ciddi sağlık sorunları yaşama riskini arttırabilir mi?
#Erken Ergenlik“Akşam yemeğinde ne kadar plastik alacaksınız efendim? Ya siz hanımefendi?” Bu cümle hicivli bir skeçten alınmış gibi görünse de araştırmalar bunun gerçeğe çok yakın olduğunu gösteriyor. İşte içerdiği plastik miktarını öğrenince çok şaşıracağınız besinler…
#PlastikHer ne kadar pek çok kahve şirketi müşterilerini artık kendi bardağını getirmeye teşvik eden bir politika benimsemeye başlasa da itiraf etmek gerekiyor ki içeceği kâğıt bardakta alıp bitince çöpe atmak hala çoğumuzun kolayına geliyor. Peki tek kullanımlık bir bardağın çevreye etkisi nedir?
#Tek Kullanımlık BardakEvde kahve makineniz olsa da ofisinizde kahve demlense de eğer siz de milyonlarca kişi gibiyseniz, muhtemelen haftada en az bir kez bir kafeye gidip bir bardak kahve alıyorsunuz. Bu kahve genellikle kâğıt, plastik ya da polistiren köpükten yapılmış tek kullanımlık bir bardakta servis ediliyor. Biz de içeceğimizi içtikten sonra bu bardakları çöpe atıyor ve unutuyoruz. Ancak bizim unutmamız, tek kullanımlık bardakların çevresel etkilerinin yok olduğu anlamına gelmiyor.
#Tek Kullanımlık BardakHayatın hemen her alanında plastiklerle beraberiz. Bu ürünlerin en sık kullanıldığı alanlardan biri de mutfak. Dondurma kutusunda saklanan sarmaların hayali ile yaşıyoruz. Artan yemekleri için kullanmakla kalmayıp, çocuklarımızın beslenmelerini dahi plastik kutulara koyup gönderiyoruz. Ama bu büyük bir hata. Neden mi? Uzmanlar yanıtladı…
#SağlıkPlastiklerin zararları hakkında hemen herkesin bir fikri var. Özellikle kanserojen olduklarını biliyoruz. Peki ya 'obezojen' olduklarını daha önce duymuş muydunuz? Norveç’te yapılan yeni bir araştırma çok ilginç sonuçlar ortaya koydu. Araştırmaya göre oyuncaklar, bulaşık süngerleri ve şampuan şişeleri kilo alımına hatta obeziteye neden olabiliyor, ancak tehlike çok daha derin...
#PlastiklerTürk kültüründe çayın yeri oldukça önemli. Siyah çayın yanı sıra özellikle son zamanlarda sıklıkla tüketilen bitki çaylarıyla birlikte ‘poşet çaylar’ da hayatımızda önemli bir yer edindi. Kanada'da yapılan bir araştırma ise çoğu çay poşetinin yaklaşık yüzde 25 oranında plastik içerdiğini ortaya koydu. Biz de farkında bile olmadığımız bu gizli tehlikeyi uzmanlarla birlikte tüm ayrıntılarıyla masaya yatırdık...
#Sağlık‘Seaspiracy: Denizlerdeki Komplo’ belgeseli deniz yaşamına dair anlattıklarıyla dikkatleri üzerine çekti. Görüntüler 'Balık yemeyi bırakın' çağrılarının dahi oluşmasına neden oldu. Peki denizler ve okyanuslar çevre kirliliğinden büyük ölçüde nasibini alıyorken Türkiye'de durum nasıl? Uzmanlar hurriyet.com.tr'ye anlattı.
#SeaspiracyBoğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü ev sahipliğinde gerçekleşecek AB Ufuk 2020 Programı Marie Skłodowska Curie Bireysel Araştırma Bursları kapsamında, Dr. Gökçe Kor Bıçakcı’nın bilimsel projesi desteklenecek. Kanada’dan bir üniversitenin de ortağı olduğu projeyle kirletici maddelerin giderimi konusunda araştırmalar yapan Dr. Kor Bıçakcı, iki yıl Kanada’da; bursun son yılında ise Türkiye’de çalışacak.
#Boğaziçi ÜniversitesiDünya için zaman daralıyor. Plastik istilası, denizleri, deniz canlılarını ve insan sağlığını tehdit eden boyutları çoktan aştı. Denizlerde 150 milyon tondan fazla plastik bulunduğu tahmin ediliyor. Plastik istilası böyle devam ederse 2025’te denizlerde 3 ton balığa karşılık 1 ton plastik, 2050’de ise balıktan çok plastik olacak. Marmara Denizi’ndeki her 10 çöpün 1 tanesi plastik, her 7 plastiğin 4 tanesi de kara kökenli. Karadeniz daha da kötü durumda. Karadeniz’deki her 10 çöpün 5 tanesi plastik, her 5 plastiğin yüzde 50’si yabancı gemiler kaynaklı. Türkiye, 31 Aralık 2019’a kadar plastik poşet kullanımını yılda kişi başına 90’a düşürmeyi hedefliyor.
#PlastikSIKÇA tüketilen şampuan, güneş kremi ve makyaj malzemelerinin içindeki bazı etken maddelerin sağlığımıza zararlı olabileceği açıklandı. Dermatoloji Uzmanı Dr. Nilsu Gençyılmaz alınan kozmetik ürünlerin içeriklerine, etken maddelerine dikkat edilmesi gerektiğini belirtti ve "Günümüzde kanser, astım, alerji, hormonal bozukluklar gibi birçok hastalıktaki artış da ne kadar çok kimyasallara maruz kaldığımızı gösteriyor" dedi.
#Kozmetik Ürünler