Güncelleme Tarihi:
VEJETERYANLAR BİLE KAÇAMIYOR
Şubat 2024'te yapılan bir araştırmaya göre, hayvansal ve bitkisel protein örneklerinin yüzde doksanında mikroplastikler, yani 0,2 inçten (5 milimetre) daha küçük, bir inçin 1/25.000'ine (1 mikrometre) kadar değişebilen minik polimer parçaları tespit edildi. 1 mikrometreden daha küçük olan her şey, metrenin milyarda biri cinsinden ölçülmesi gereken bir nanoplastiktir.
2021'de yapılan bir araştırmaya göre ise vejetaryenler bile bundan kaçamıyor. Plastik yeterince küçükse, meyve ve sebzeler kök sistemleri yoluyla mikroplastikleri emebiliyor ve bu kimyasal parçaları bitkinin saplarına, yapraklarına, tohumlarına ve meyvelerine aktarabiliyor.
TOPRAKTAN ÇIKAN TUZ
2023 yılında yapılan bir araştırma, topraktan çıkarılan Himalaya pembe tuzunun en fazla mikroplastiğe sahip olduğunu, bunu siyah tuz ve deniz tuzunun izlediğini ortaya koydu 2022 yılında yapılan bir başka çalışmaya göre şeker de insanların bu mikro kirleticilere maruz kalmasında önemli bir yol olarak adlandırılıyor.
ÇAY POŞETLERİ PLASTİK DOLU
Birçoğu plastikten yapılan çay poşetleri de muazzam miktarlarda plastik açığa çıkarabiliyor. Kanada’daki McGill Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, tek bir plastik çay poşetini demlemenin suya yaklaşık 11,6 milyar mikroplastik ve 3,1 milyar nanoplastik parçacık saldığını tespit etti.
PİRİNÇ DE SUÇLU
Queensland Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, insanların yedikleri her 100 gram (1/2 fincan) pirinç için üç ila dört miligram plastik tükettiklerini ortaya koydu. Bu sayı hazır pirinç için porsiyon başına 13 miligrama çıkıyor. Araştırmacılar, pirinci yıkayarak plastik kirliliğini yüzde 40'a kadar azaltabileceğinizi söylüyor. Bu aynı zamanda pirinçte yüksek oranda bulunabilen arseniği de azaltmaya yardımcı oluyor.
ŞİŞELENMİŞ SUYU UNUTMAYALIM
Mart 2024'te yapılan bir araştırmaya göre, standart boyutlu iki şişe suya eşdeğer olan bir litre su, nanoplastikler de dahil olmak üzere yedi plastik türünden ortalama 240.000 plastik parçacık içeriyordu.
ÜÇ YIL İÇİNDE ÖLME RİSKİ DAHA FAZLA
Mikroplastikler insan akciğerinde, maternal ve fetal plasental dokularda, insan anne sütünde ve insan kanında bulunmuş olsa da yakın zamana kadar bu polimerlerin vücudun organlarını ve işlevlerini nasıl etkilediğine dair çok az araştırma vardı.
Mart 2024'te yapılan araştırma, boyun atardamarlarında mikroplastik veya nanoplastik bulunan kişilerin kalp krizi geçirme, felç geçirme veya önümüzdeki üç yıl içinde herhangi bir nedenle ölme olasılığının hiç bulunmayanlara göre iki kat daha fazla olduğunu ortaya çıkardı.
TEK TEK HÜCRELERİ VE DOKULARI İSTİLA EDİYOR
Uzmanlar, nanoplastiklerin insan sağlığı açısından en endişe verici plastik kirliliği türü olduğunu söylüyor. Bunun nedeni, küçük parçacıkların ana organlardaki tek tek hücreleri ve dokuları istila edebilmesi, potansiyel olarak hücresel süreçleri kesintiye uğratması ve bisfenoller, ftalatlar, alev geciktiriciler, per- ve poliflorlu maddeler veya PFAS ve ağır metaller gibi endokrin bozucu kimyasalları biriktirmesidir.
Pennsylvania'daki Penn State Behrend'in sürdürülebilirlik direktörü Sherri Sam Mason, “Tüm bu kimyasallar plastik üretiminde kullanılıyor, dolayısıyla bir plastik bize ulaştığında bu kimyasalları da beraberinde taşıyor” dedi ve ekledi:
“Vücudun sıcaklığı dışarıdan daha yüksek olduğu için, bu kimyasallar plastikten dışarıya göç edecek ve vücudumuzda son bulacaktır. Bu kimyasallar karaciğerimize, böbreğimize ve beynimize taşınabilir ve hatta plasental sınırı geçerek doğmamış bir çocuğa bile ulaşabilir.”
TÜM PROTEİN TÜRLERİ MİKROPLASTİK İÇERİYOR
Environmental Research dergisinde şubat ayında yayınlanan çalışmada araştırmacılar, sığır eti, pane karides ve diğer karides türleri, tavuk göğsü ve nugget, deniz ürünleri, tofu ve çeşitli bitki bazlı et alternatifleri dahil olmak üzere yaygın olarak tüketilen bir düzineden fazla proteini inceledi.
Pane karides, porsiyon başına ortalama 300 mikroplastik parça ile açık ara en küçük plastikleri içeriyordu. Bitki bazlı nuggetlar porsiyon başına 100 parçanın altında ikinci sırada yer alırken, onları tavuk nuggetlar, balık çubukları (fish finger) izledi. En az kontamine olmuş proteinler tavuk göğsü olurken, onu tofu takip etti.
Sonuçları tüketici tüketim verileriyle karşılaştıran araştırmacılar, Amerikalı yetişkinlerin mikroplastiklere ortalama maruziyetinin yılda 11.000 ila 29.000 parçacık arasında değişebileceğini ve maksimum maruziyetin yılda 3,8 milyon mikroplastik olacağını tahmin ediyor.
MEYVE VE SEBZELERDE PLASTİK ORANI YÜKSEK ÇIKTI
Okyanuslar plastiklerle dolu ve bir dizi çalışma bunların yediğimiz deniz ürünlerine nasıl karıştığını keşfetti. Ancak sebzeler ve kara hayvanı proteinlerindeki plastik oranları hakkında çok daha az çalışma vardı.
Environmental Science dergisinde yayımlanan çalışmada tam da bu açığı kapatacak türden sonuçlar elde edildi. Araştırmada çeşitli meyve ve sebzelerde 10 mikrometrenin (her mikrometre yaklaşık bir yağmur damlası çapındadır) altında 52.050 ila 233.000 plastik partikül bulundu.
Elma ve havuç, gram başına 100.000'den fazla mikroplastik ile en kirli meyve ve sebze oldu. En küçük parçacıklar havuçta bulunurken, en büyük plastik parçaları aynı zamanda en az kirlenmiş sebze olan marulda bulundu.
PLASTİKLER HER YERDE
Yakın zamanda yapılan bir analize göre, bugün dünyada şaşırtıcı sayıda plastik bulunuyor. 16.000 plastik kimyasal ve bunların en az 4.200'ünün insan sağlığı ve çevre için ‘son derece tehlikeli’ olduğu düşünülüyor. Bu kimyasallar çevrede parçalandıkça mikroplastiklere ve daha sonra nanoplastiklere dönüşebiliyor. Bu parçacıklar o kadar küçüktür ki bilim onları görmek için onlarca yıl uğraştı.
Yepyeni bir teknolojinin kullanıldığı yakın tarihli bir çalışmada, Amerika Birleşik Devletleri'nde satılan üç popüler su markasındaki nanoplastik sayısının litre başına 110.000 ila 370.000 arasında olduğu tespit edildi. Daha eski teknolojilerin kullanıldığı önceki araştırmalar, şişe sularda daha büyük mikroplastiklerin yanı sıra sadece 300 kadar nanoplastik tespit etmişti.
PLASTİĞİ AZALTMANIN YOLLARI
Hiçbirimiz plastiklerin döküldüğünü düşünmüyoruz ama dökülüyorlar. Tıpkı bizim sürekli deri hücreleri dökmemiz gibi, plastikler de sürekli olarak küçük parçalar halinde dökülürler. Örneğin marketten aldığınız salatanın plastik kabını açtığınızda ya da plastiğe sarılmış bir peyniri yediğinizde sadece yemeği değil plastiği de tüketmiş olursunuz.
Bilim, tükettiğimiz plastikler hakkında daha fazla şey keşfetmeye çalışırken, uzmanlar da insanların maruziyetlerini azaltmak için yapabilecekleri şeyler olduğunun belirtiyor:
- Plastik bir kapta saklanan herhangi bir şeyi yemekten kaçının. Cam ve emaye içinde saklanan yiyecekleri tercih edin.
- Doğal kumaşlardan yapılmış giysiler giyin ve doğal malzemelerden yapılmış ürünleri satın alın.
- Plastik içinde mikrodalga fırın kullanmayın. Bunun yerine yiyecekleri ocakta veya mikrodalgada cam içinde ısıtın.
- Mümkün olduğunca taze yiyecekler tüketin. Plastikle sarılmış, işlenmiş ve ultra işlenmiş gıdaları satın almayı sınırlayın.
CNN'in 'Which foods have the most plastics? You may be surprised' başlıklı haberinden derlenmiştir.