Elektrikli otomobiller, çevre dostu ve sürdürülebilir bir geleceğin teknolojisi olarak öne çıkıyor. Ancak son dönemde batarya sorunlarından kaynaklı yangınlara ilişkin iddialar özellikle sosyal medyada dikkat çekiyor. Peki elektrikli otomobillerin yangın riski benzinli veya dizel araçlarla kıyaslandığında daha mı yüksek? Bu araçların menzili soğuk havalarda nasıl etkileniyor? Merak edilenleri mercek altına aldık...
#OtomobilDünya otomotiv sektörü gelişimini elektrikli araçlara yöneltmiş durumda. Konvansiyonel üreticiler hibrit ve elektrikli üretimini ön plana almışken markalar yangın riskiyle karşı karşıya. BMW, GM, Ford, Hyundai gibi büyük üreticiler elektrikli ve hibrit modellerinden bazılarını batarya problemleri sebebiyle geri çağırıyor. Peki ya otomotiv dünyası elektrikli yangınlarına hazır mı?
#GazetehaberleriUyarıları uzun süredir görmezden geliyorduk ancak etkilerini hissetmeye başlayınca küresel ısınma gündemimizin en önemli başlığı oldu. Ülkemizin önemli üniversitelerinde görev yapan çevre mühendisleriyle konuştuk: “Var olduğumuz müddetçe iklim değişikliğini sınırlandırmak için elimizden geleni yapmalıyız.”
#Meltem FıratlıSelçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki sahibi, sıfır karbon emisyonlu elektrikli arabalar teknolojisi, Lityum iyon pil ve süper kapasitör teknolojileri, temiz enerji teknolojileri ve sürdürülebilir üretim teknolojisi konularında çalışmalar yapan, Kaliforniya Üniversitesi Riverside Kampüsü Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mihri Özkan oldu.
#Selçuk Yaşar Ödülüİklim değişikliği ile mücadele ve iklim değişikliğinin ekonomiye etkisini en aza indirmek amacıyla düzenlenen ve “iklim değişikliği” ile “yeşil dönüşüm” konularında global stratejiler, üretim, ticaret, sanayi, tarım, finansman, denizcilik, eğitim, teknoloji, yerel yönetimler ve daha birçok alanın A’dan Z’ye 360 derece ele alınacağı “EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarı”, ATO Congresium’da devam ediyor.
#Elektrikli Otomobilİklim krizi, tüm hayatımızı etkileyen ve bundan böyle de etkileyecek olan, Dünya’nın en temel sorunlarından biri… İklim değişikliğinin ortaya çıkardığı korkunç sonuçlara şimdiden oldukça çarpıcı bir şekilde tanıklık ediyoruz… Artık, Dünyamızın geleceğine yönelik çok ciddi bir kırılma anına ulaştık ve bir takım kritik kararları hızlıca alıp, aksiyona geçmemiz gereken bir dönemdeyiz.
#Ergi ŞenerKoç Holding, 2021 yılının ilk yarısında konsolide bazda toplam 132 milyar TL gelir elde etti. Yılın ilk yarısında 7,2 milyar TL kombine yatırım gerçekleştiren Koç Holding’in toplam kombine yatırımları son 5 yılda 46 milyar TL’ye ulaştı.
#Koç HoldingTürkiye'nin orman yangınlarıyla savaşı tam bir haftayı doldurdu. Şimdiye kadar 39 ilde çıkan 174 yangının 160 tanesi söndürüldü. Hâlâ yanan bölgelerde ise mücadele sürüyor. Alevler son olarak Aydın'da Karınca Dağı'na sıçradı. Öte yandan, DHA muhabiri Hande Nayman, CNN Türk canlı yayınında Muğla Ören'deki Kemerköy Termik Santrali'nin olduğu bölgedeki yangınla ilgili son durumu anlattı, termik santralde yangın ve patlama riskinin bulunmadığı bilgisini paylaştı. İşte tüm detaylar...
#GündoğmuşSon günlerde gündeme gelen toz fırtınaları dışında özellikle 'PM 2.5' olarak adlandırılan ince partiküllerin yani 'kirleticilerin' havada uzun süre kalması da insan sağlığını ciddi şekilde etkiliyor. Partiküller neden bu kadar tehlikeli? Konunun uzmanları anlattı.
#PM 2.5Van’da, 23 Ekim ve 9 Kasım’da yaşanan 2 deprem, ardında binlerce yıkılmış hayat bıraktı. 600 bin nüfuslu kentin yüzde 30’u başka şehirlere göç etti. Depremin yaraları, milyonlarca lira harcanmasına rağmen sarılamadı. 72 bin Vanlı hâlâ çadırda yaşıyor, çadır yangınlarında insanlar ölüyor, elektrikler kesildiğinde ise hayat duruyor. Ekonominin tamamen durduğu Van’dan Kadriye Kara’nın serzenişi yürek dağlıyor: “Van’a bakıyorum, ağlıyorum. Eski Van’ı çok arıyorum.”
Yerkabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yeryüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir. Deprem, insanın hareketsiz kabul ettiği ve güvenle ayağını bastığı toprağın da oynayacağını ve üzerinde bulunan tüm yapılarında hasar görüp, can kaybına uğrayacak şekilde yıkılabileceklerini gösteren bir doğa olayıdır.