"Kalabalık yerlere gitmeyelim", "Sevdiklerimiz güvende mi?", "Başımıza bir şey gelir mi?" Bu cümleler son yıllarda kendi içimizde en sık kurduğumuz, günlük yaşantımızın ayrılmaz birer parçası haline gelen endişelerin yansıması oldu. Türkiye son 1 yılda belki hiç olmadığı kadar büyük terör saldırılarına ard arda maruz kaldı. Birçok insan fiziksel olarak etkilenmenin yanı sıra ruhsal olarak büyük yara aldı. Terör olaylarının tekrarlanması ise insanların "güvende olduğu" duygusunu zedeledi. Türkiye Psikiyatri Derneği Ruhsal Travma ve Afet Psikiyatrisi Çalışma Birimi üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, "Bu tür terörist eylemlere izin vermeyecek bir güvenlik ağının kurulması devletlerin asli sorumluluğudur. Aksi takdirde bu örselenmiş bir topluma yol açar." diyor.
#HaberŞiddet, taciz ve tecavüz 10 yılda yüzde 1400 kat artarken saldırganı koruyan, tecavüze uğrayan, psikolojik travma yaşayan, intihara kadar sürükleyen ağır depresyon yaşayan, mağdur olan kadınlar için ise "Orada ne işi vardı", "Kuyruk salladı" gibi kadını aşağılayan söylemler de arttı.
#TecavüzBu yılın Ocak ayında Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya büyük bir baskın yaşayan ve 11 yazar, çizer ve çalışanını kaybeden Fransa bu kez de terör saldırısına hedef oldu. Eş zamanlı olarak, Fransa'nın başkenti Paris'e düzenlenen saldırılarda onlarca insan hayatını kaybetti.
#Porteouverte14 yaşında genç bir erkek çocuğu. Babası bir arkadaşına para teklif ediyor ve oğluyla, yetişkin bir kadının cinsel ilişki kurması sağlanıyor. Bu durum ne yazık ki toplumda çok yaygın, kültürel bir alışkanlık olarak yıllardır sürdürülüyor. Ancak bu sefer farklı bir şey oluyor ve baba hakkında bir soruşturma başlatılıyor. Adli tıp çocuğun cinsel ilişkiden dolayı ruh sağlığının bozulmadığına hükmediyor. Peki, bu gelenek aslında ne kadar doğru ve çocuğun algısında nelere yol açıyor? Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Çalışma Birimi'nden psikiyatri uzmanı Prof. Dr. Şahika Yüksel ve Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü Doç. Dr. Burhanettin Kaya değerlendirdi.
14 yaşındaki oğlu ilk ilişkisini yaşasın diye bir kadınla anlaşan babaya “çocuğun cinsel istismarı” ve “fuhşa yer temin etmek” gibi suçlardan 12 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sosyal medyada büyük tartışma yaratan dava hakkında hukukçular ve psikiyatrlarla görüştük, dünyadaki örnekleri inceledik.
#Nurettin K.Türkiye 5 ay arayla seçime gitti. Türkiye'nin yarısı bir partiye oy verirken, diğer yarısı başka partilere oy verdi. Bu da haliyle ülkeyi kazananlar ve kaybedenler ruh haliyle ikiye böldü. Üstüne bir de şair Yılmaz Odabaşı gibi 'Ülkeyi terk edeceğim' diyenler çıktı. Peki, bu seçim sonuçlarının yarattığı sevinç, üzüntü ve terk etme duygusu ne kadar sürer? Kaybedenler, kazananlar ve ülkeyi terk etmek isteyenler için, Türkiye Psikiyatri Derneği Medya Koordinatörü psikiyatrist Doç. Dr. Burhanettin Kaya ve Türkiye Psikiyatri Derneği Onur Kurulu üyesi Doç. Dr. Haldun Soygür ile konuştuk.
Soma'da depresyon ilaçları kullanan işçilerin, işe alınmaması üzerine İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, "Özel sektörün işine karışamayız" dedi. Türkiye Psikiyatri Derneği'nden Doç. Dr. Burhanettin Kaya ise "Özel sektörü denetlemek devletin işidir." diyerek açıklamaya tepki gösterdi.
#DepresyonGeçtiğimiz hafta Özgecan Aslan'ın tecavüz girişiminin ardından hunharca katledilmesi herkesi yasa boğdu. Kadınlar günlerdir sokakta olayları protesto ediyor. Tüm bunlar olurken üzücü olaylar da yaşanmaya ve hatırlanmaya devam ediyor.
#Kadına ŞiddetHastanelerde din görevlisi, sülük ve hacamatın tedavi olarak kullanılması gibi tartışılan uygulamalara doktorlar da tepki gösterdi. Türk Tabipleri Birliği ve Türkiye Psikiyatri Derneği, dün ortak bir basın toplantısı düzenleyerek bu uygulamaların, sağlık hizmetlerini "Ortaçağ karanlığına" çektiğini söyledi.
#SAĞLIK BakanlığıGazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burhanettin Kaya, şiddet içeren dizilerin insanları duyarsızlaştırdığını savunarak, "Kişi önce diziyi, ardından haberlerde IŞİD şiddetini izliyor fakat film izler gibi, duyarsız. İnsanların öldürülmesi, kafalarının kesilmesi sıradan geliyor" dedi.
- Gazi Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kaya: - "Dizilere bakarsanız boyun eğen, sorgulamayan, itiraz etmeyen, şiddeti içselleştiren tipler var" - "Kişi önce diziyi, ardından haberlerde IŞİD şiddetini izliyor fakat film izler gibi, duyarsız. İnsanların öldürülmesi, kafalarının kesilmesi sıradan geliyor. İnsanların ne kadar acı çektiğini hissedemiyoruz, çünkü duyarsızlaştık"
- Kobani'de terör örgütü IŞİD ve peşmergeler arasında 2 ayı aşkındır devam eden çatışmaları izleyen basın mensuplarının gelecekte stres bozukluğuna maruz kalma ihtimali bulunuyor - Türkiye Psikiyatri Derneği Basın Sözcüsü Kaya: - "Bölgede görev yapan gazeteciler, tanıklıkları dışında fiziksel ve ruhsal bütünlüklerini tehdit eden, dehşete düşüren ve çaresizlik yaratan deneyimlere doğrudan maruz kalmaktadır" - "Gazetecilerde ilerleyen zaman dilimlerinde travma sonrası stres bozukluğu belirtileri olma ihtimali vardır"
Soma'da 301 madencinin hayatını kaybetmesinin üzerinden tam 6 ay geçti. Günlerce ağladığımız, tüm Türkiye'yi yasa boğan olaydan sonra herkes hayatına geri döndü. Ama madencilerin aileleri, evlatları, hayat arkadaşları, madende arkadaşlarını kaybeden işçiler, arama kurtarma çalışmalarına katılanlar ve hatta onlara psikolojik destek veren psikiyatri hekimlerinin bile yaraları hala kanıyor.
Belki de son 2 yıldır Türkiye çok zor günler geçiriyor. Soma'da maden kazası, sınırlarda hareketlilik, dünyada ve komşu ülkelerimizde yaşanan savaşlar, ihmal sonucu hayatını kaybeden işçiler... Bütün bunlar topluma ruhsal travma yaşatıyor. Travma yaşayan insanlar depresyona giriyor, hayattan umudunu kesiyor, çökkünlük, bıkkınlık, hayata karşı isteksizlik yaşıyor ve daha önemlisi eşitliğe, adalete olan inancı kaybediyor. İnancı kaybolan birey şiddete eğilimli hale geliyor. Ölenlerin, hayatını kaybedenlerin ardından kullanılan "dil" ise ayrı bir önem taşıyor. Çünkü açıklamalarda gerekli özen gösterilmezse bu insanların acısını artırıyor.
Kağıthane'de bir köpeğin yarım saat boyunca, bir adam tarafından tecavüze uğraması hem hayvanseverleri hem de bölgede yaşayan mahalleliyi ayağa kaldırdı. Radikal'den Serkan Ocak'ın haberi üzerine sosyal medyada da olay tüm gün konuşuldu. Kamera görüntülerinde açıkça görünen tecavüzün ardından Psikiyatrist. Doç. Dr. Burhanettin Kaya ve Veteriner Psikoloji Uzmanı Prof. Dr. Tamer Dodurka, cinsel şiddete maruz kalan hayvanın psikolojisini Hürriyet Dünyası'na yorumladı.
Gölcük’te, iki aylık bebeğini evde bırakarak 9 günlük bayram tatiline giden ve açlıktan ölümüne neden olan öğretmen anne S.M.D.’nin haberini okumuşsunuzdur.Bütün cesaretimi toplayıp ancak okuyabildiğim bu habere ait uzman yorumlarından birinde Doç. Dr. Burhanettin Kaya “çocuk istismarının en acı boyutudur.”demiş.
GÖLCÜK’te, iki aylık bebeğini evde bırakarak 9 günlük bayram tatiline giden ve açlıktan ölümüne neden olan öğretmen anne Seçil M.D.’nin ifadelerine Hürriyet ulaştı. Savcılıkta ağlayarak verdiği ifadesinde genç kadın, ailesinin bebekten haberi olmadığını söyleyerek, “Hatay’a gitmeden önce iki biberon mama yedirdim. Karnını iyice doyurdum. Acıkınca ağlar ağlar uyur diye düşündüm” dedi. Bu arada Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadın hakkında inceleme başlattı.
#HatayGezi Parkı eylemleri 16'ıncı gününe girdi. Dün yine gece geç saatlere kadar polis ve eylemciler arasında gerginlik yaşandı. Polisin vatandaşlara yoğun olarak uyguladığı biber gazı, gaz bombaları, orantısız güç alanlardan yayılan dehşet verici bazı görüntüler, insanlarda stres ve travma yarattı.
Muhteşem Yüzyıl'ın ünlü oyuncusu Meryem Uzerli'nin Almanya'da bir kliniğe yatarak tedavi olmasını sağlayan 'tükenmişlik sendromu' için psikiyatristler uyarıyor: Size de bulaşmış olabilir. Sendromun, Uzerli'nin yakın çevresindeki oyuncu dostlarını da etkileyebileceği belirtiliyor.
Terör ve şehitler, yüzde 1400 oranında artan kadına şiddet, çocuğa karşı toplu cinsel istismar, sokakta kafası kesilen insanlar, namus cinayetleri, endüstri kazaları, ölen işçiler, depremde, selde hayatını kaybedenler... Ülkemizde her gün birbirinden çarpıcı şiddet haberleri yağıyor. Sadece bugün Afyon'dan 25 şehit, Beytüşşebap'tan 1 şehit, İzmir açıklarında ise yeni bir yaşama geçmek için çabalayan 58 mültecinin ölüm haberi geldi.