Güncelleme Tarihi:
Doç. Dr. Burhanettin Kaya ayrıca uzun vadede bu durumun insanlarda değersizlik hissine yol açacağını güven duygusunu
Peki, bu durumla başa çıkmak için bireyler ve devlet neler yapmalı ve bu yaşananlar toplumun ruh sağlığında ne gibi etkiler doğuracak?
İNSANLAR SÜREKLİ KÖTÜ BİR ŞEY YAŞAYACAĞI ENDİŞESİ TAŞIYOR
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Burhanettin Kaya, etkilerini şöyle değerlendirdi:
Çoğunlukla bu tür olaylarda "Bana bir şey olmaz" hissi oluşur insanlarda ancak son 1 yıllık zaman dilimi içinde güvende
İNSANLAR NASIL HİSSEDİYOR?
• Sık sık yaşadıkları travma akıllarına geliyor
• Öfke patlamaları ve tedirginlik yaşanıyor
• Hafıza sorunları
• Ömrünün kalmadığı duygusu kronikleşiyor
Bu etkiler, her an acı haber alacağı, her an kötü bir şey olacağı hissiyle ortaya çıkan yaygın anksiyete bozukluğuna neden oluyor.
HABERLERİ İZLEMEMEK DOĞRU MU?
Patlamaların çok fazla yaşanması üzerine zaman zaman "Haberleri izlemeyin" çağrısı yapılıyor. Doç. Dr. Kaya bu durumu şöyle yorumluyor: İnsanların olaylar varken yokmuş gibi davranmaları kaçmaları doğru değil. Burada kaçınılması gereken haberin kendisi değil. Bu durumda en önemli hak kimin yaptığını bilme hakkı. Burada kaçınmamız gereken şey şiddet görüntüleridir. Örneğin habercilik anlayışı ile bağdaşmayacak, şiddet içeren görüntülerden kaçınmayı öneriyoruz. Basının o görüntüleri açıkça göstermemeleri gerekiyor. Şiddeti tarif etmeden medyanın haberdar etmesi lazım. Yani uzak kalmamız gereken şey haberin kendisi değil şiddetin tarifidir. Yokmuş gibi davranmak hem duyarsızlaştırma hem de travmanın işlenmesini güçlendirerek travmayı zorlaştırıyor.
EKONOMİK KRİZ VE GELECEK KAYGISI MUTSUZLAŞTIRIYOR
Bu saldırıların yanı sıra ülkede yaşanan ekonomik kriz, yoksulluk, işsizlik ve bunun yarattığı belirsizlik hissi, bu tür olayların ardından faillerin bulunamaması, gerekli güvenlik tedbirlerinin yeteri kadar alınamaması da bu travmaların etkisini ayrıca depresyonu artırıyor.
Bunların yanı sıra insanların bir yas sürecine girebilmesi, orada ölenleri anması, dayanışma sağlanması lazım.
“PATLAMANIN ARDINDAN OLAY YERİ İZLERİ SİLİNMEMELİ”
Örneğin İstanbul'da yaşanan patlamaya bakarsak o gece tüm temizlik işçileri göreve çağırıldı ve hızla, belki olayın delillerini de yok edebilecek şekilde temizliğe girişildi. Oysa izlerin bir süre kalması, insanların yüzleşmesi gerekir. Hiç olmamış gibi bir durum oldu. Birkaç gün sonra köprü açılışı oldu. Köprü açılması tabii ki önemli bir olay ama basında köprünün ihtişamla gösterilmesi, tüm dünya Türkiye için yas tutarken, ülkede gerekli özenin gösterilmemesi, yayın yasağını eleştirenlere tepki gösterilmesi var olan travmanın etkilerini toplumda artırıyor.
İNSANLAR OLAYI ANLAMLANDIRAMIYOR
Bu tür olaylardan sonra hemen yayın yasağı konulduğu için insanlar olayı anlamıyor, anlamlandıramıyor. Bilgi işleme süreci bozuluyor, bir süre sonra kanıksamaya başlıyor. "Alışın" gibi söylemler de mesela yanlış çünkü bunlara alışmamak, normalleştirmemek gerekiyor. Bu duyarsızlaştırmaya yol açıyor. Örselenirken, duyarsızlaşıyoruz. Bir süre sonra insancıl duygular kayboluyor.
"Ben değersizim, önemsenmiyorum" diyenler ile "Bunlar da acı mı?" diyenler arasında da bir ayrışma yaşanıyor. Bu güven duygusunu da zedeliyor.
NELER YAPILMALI?
- Benzer bir saldırının tekrar yaşanmayacağı bir güvenlik ağı kurulmalı
- Saldırıdan ruhsal olarak etkilenen herkesin koruyucu ruhsal destek alması gerekiyor
- Bu destek rutin sağlık hizmeti haricinde, kamu desteğiyle olmalı