Çeşme ve Alaçatı’yı da içine alan yarımada; zeytini, üzümü, otları ve mübadelenin zenginleştirdiği mutfağıyla gerçekten özel bir coğrafya. Son dönemde yılların Bodrum’una kafa tutan gözde tatil destinasyonu. Bu hafta sizi Çeşme-Alaçatı hattında bir yemek turuna çıkaracağım.
#Çeşme LezzetleriKüller mi, yeniden doğmak mı? Küller ile gerçekten teşbih yapmıyorum. Katanya, 1669 Yılında Etna Yanardağı’nın faaliyete geçmesi ve arkasından da yaşadığı deprem sonucu tamamen harap oldu. Sicilyalıların tabiriyle uyuyan ancak mırıldayan kedi (patlamaya hazır kedi) uyandı ve felaketler zincirinin ardından şehir bu sarsıntılara rağmen ayağa kalktı ve yeniden doğdu. İşte bu yüzden Katanya için ‘küllerinden yeniden doğdu’ tabirini kullandım dostlarım. Peki Katanya’da nereleri gezmeli neler yapmalı? İşte size Katanya gezi rehberi…
#KatanyaArkası Toroslar, önü Akdeniz. Arada kalan tarih ve nefes kesen bir doğa. Burası Antalya. Dünyanın en güzel coğrafyalarından, en önemli turizm merkezlerinden… Halen güzel, halen keşfedilmeyi bekliyor ve heyecan veriyor. Otellerinden, lezzetlerine, şelalelerinden antik kentlerine… Deneyimleyecek çok şeyi var
#AkdenizBaltık Denizi kıyısındaki Gdansk, Polonya’nın cıvıl cıvıl kentlerinden biri. Üstelik, Gdynia gibi büyük bir liman ve Sopot gibi yaz eğlencelerinin akıp gittiği plaj kentiyle ışıltılı bir üçlü oluşturuyor. Şehir Avrupa Futbol Şampiyonası’nda bu haftadan itibaren çeyrek final dahil dört önemli maça ev sahipliği yapacak. Temmuz ve ağustosta ise 10 uluslararası festivale.
İtalya’nın başkentinde, sokaktaki günlük yaşamı görmek isterseniz tarihi bölgedeki Campo Dei Fiori’ye uğrayın. Bu meydanda pazar hariç her gün, öğle saatlerine kadar dev bir pazar kuruluyor. Bu pazarda Roma civarında yetişen yerel ürünlerle birlikte İtalyan damağına cazip gelen her türlü ithal meyveyi, sebzeyi bulmak mümkün. Çevresindeki restoranlarda, yerel lezzetler tadılabiliyor. Gezgin ve Slow Food hareketinin Türkiye’deki üyelerinden Ayfer Yavi gitti, fotoğrafladı ve yazdı.
Geçen hafta mafyanın anayurdu Sicilya Adası’na yaptığım gezinin ilk bölümünde, başkent Palermo’nun labirent sokaklarını, yoksul görüntüleri, lüks caddeleri, pazar yerlerini, adanın batı ucundaki Marsala’yı, üzüm bağlarını, bundan 300 yıl önce aynı yolculuğu yapan Goethe’nin de yardımıyla anlatmıştım. Bu hafta size bu yolculuğun devamını aktaracağım.