Mavi gezi bir ağaçtır, dalları deniz mavi gezi bir gelindir, telleri deniz

Göcek çıkışlı mavi yolculukların en sakin ve emniyetli duraklarından biri; Boynuzbükü. Sazlıklar nedeniyle sivrisinek ve su biti fazlaca olsa da burası sığla (günlük) ağaçlarıyla kaplı güzel bir koy. Köyceğiz’den Fethiye’ye kadar olan bölgede yetişen ağaçlardan elde edilen yağ, parfüm yapımının yanısıra, dünyada birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.Tatlı su ikmali yapmak, ekmek satın almak ya da yemek yemek için buradaki Boynuzbükü Restaurant’ta (0542 634 09 75) mola verilebilir. Arabayla da ulaşılabilen Kille Koyu’nun, çakıllı bir plajı var ve sörf için uygun. Burası aynı zamanda, özellikle haftasonları, Dalamanlılar’ın piknik yapmak ve denize girmek için geldikleri bir koy. Göcek- Dalaman yolunun 13. kilometresinden sola sapan toprak yol, yedi kilometre sonra Kille Koyu’na varır. Cevat Şakir ve Azra Erhat’la birlikte, mavi yolculuğun ilk yolcularından olan ressam- şair Bedri Rahmi Eyüboğlu, 1974’te Yavansu Koyu içindeki, bölgenin en güzel koylarından birine gelerek şu dizeleri yazmıştı; ‘’Mavi gezi bir ağaçtır/ Dalları deniz/ Mavi gezi bir bahçedir/ Gülleri deniz./ Mavi gezi bir gelindir/ Telleri deniz/ Mavi gezi bir beşiktir/ Bebeği deniz. Bebeğimin/ gözleri deniz/ elleri deniz/ dişleri deniz/ Mavi gezi bir rüyadır. Görülmemiş/ Mavi gezi bir cennettir/ ellenmemiş, dillenmemiş/ Mavi gezi bir masaldır/ söylenmemiş/ yazılmamış, çizilmemiş...’’Bugün sanatçının adını taşıyan, Bedri Rahmi Koyu, Taşyaka olarak da biliniyor. Göcek’e yakın olmasından dolayı, teknelerin güzergahlarının en popüler duraklarından biri olan koy, özellikle Eyüboğlu’nun bir kayanın üzerine yaptığı balık resmi nedeniyle de ilgi görüyor. Burada içme suyu ikmali, koya girer girmez sağdaki iskelede yapılabilir. Çeşmenin bulunduğu yerdeki Likya kaya mezarlarının altında gecelemek ise birçok kaptanın tercihidir. Koyda salaş, ancak temiz ve doğayla uyum içindeki Nomad Restaurant (0542 353 12 45) bulunuyor. Ayrıca burada masaj hizmeti de veren bir ‘’açık hava berberi’’ var. Bu koyda akşam yemeği yemek isteyenlerin, Göcek sahil bandında sıralanan ve Göcek Adası’na servisleri olan dolmuş teknelerden (0252 645 26 54) tutmaları gerekiyor. Yavansu Koyu da, ihaleye çıkarılanlar arasında yer alıyor. DENİZİN İÇİNDEKİ MANASTIRBoynuzbükü ve Bedri Rahmi Koyu’nda su kaynağı var ve buradaki restoranlar, körfezin en iyileri arasında. Bedri Rahmi Koyu ile Büyük Sarsala arasında Sıralıbük Koyu’na sadece tekneyle ulaşım mümkün ve denizi çok temiz. Büyük Sarsala Koyu’na doğru, armatör Kahraman Sadıkoğlu’nun devasa yüzer evi dikkatinizi çekecek. Bu koya karadan ulaşılabilmek için, Dalaman merkezi geçtikten ve Dalaman Havaalanı’na doğru ilerlerken Kapıkargın köyü tabelasından içeri sapıp yaklaşık 12 kilometre gitmek gerekiyor. Etkileyici manzaraların olduğu stabilize yol, bir süre sonra toprağa dönüşür ve 20- 25 dakika sonra sona erer. Burada, yakın zamanda Dalaman Belediyesi’nin düzenlediği halk plaj oldukça popüler oldu. Göcek’in en temiz iç koyu olan Küçük Sarsala Koyu’na ise ancak tekneyle ulaşılıyor. Kumsal yok ancak denize girebileceğiniz bir iskele ve gece geç saatlere kadar açık, balık, tavuk ve kuzu tandır bulabileceğiniz bir restoran (0532 347 49 61) var. Küçük Sarsala’dan batıya doğru ilerleyince, temmuz ve ağustos aylarında teknelerin doldurduğu Hamam Koyu, Kleopatra Hamamı ya da Manastır Koyu olarak bilinen koyda, iskelenin yanında, bir kısmı su altında kalmış bir Bizans manastırına ya da hamama ait olduğu sanılan kalıntılar var. Burada şnorkelle dalarak manastır kalıntılarını görebilirsiniz. Kıyıya çıkıp orman içinde yürüyüş yapabilir, bir saatlik bir trekkingin ardından antik Lydae kentine ulaşabilirsiniz. İskelesi bulunan Yüksel’in Yeri’nin, bütün yemekleri lezizdir. Kumsalında antik merdivenli bir mağara bulunan Merdivenli Koy, güzel ve korunaklıdır. Bu koyla Hamam Koyu arasında Yavansu Koyu var. Çevrecilerin toprağa yaptığı martı resmi gözünüzden kaçmayacak. Sakin ve emniyetli bir koy olduğundan, her zaman en çok tercih edilen duraklardan olan Göbün (Kapı) Koyu, ne yazık ki yaz aylarında bu özelliği nedeniyle akşama kadar, günübirlik tur tekneleriyle dolu. Burada antik yerleşime ait taş zeytin depoları ve evler var. Balıkçı İlyas Bey’in uygun fiyatlı lokantası Kapı Creek (Göbün) Restaurant’ta (0532 244 13 86) lezzetli yemekler var. Oğlaktan kuzuya, tavuktan her türlü balığa ve karavidaya, çeşit bol. Özellikle folyoda pişmiş lagos enfes ve tandır ekmeği meşhur. Mehtapta tepeye, ormana doğru yürüyüp Fethiye Körfezi seyredilebilir ya da İsmail’den masaj talep edilebilir. Bir zamanlar yabani domuzların cirit attığı ve bugün Erol Simavi’ye ait Domuz Adası’nda (Panço Koyu), her yıl Türkiye ve dünya jet sosyetesinin katıldığı bir parti düzenleniyor. O zaman Göcek’teki bütün oteller doluyor. Mübadelenin ardından terk edilen eski Rum yerleşiminin yanısıra bir tersane ve gözetleme kulesi kalıntılarının görüldüğü Tersane Adası, körfezdeki adaların en büyüğü. Daha çok gündüzleri uğranılan ve önü sığ olan adadaki Tersane Restaurant‘a (0536 677 21 40), 2-3 saat önceden haber verirseniz balık ve çok iddialı oldukları kebaptan hazırlayabilirler. GÜNLÜK AĞAÇLARININ ADASIEskiden Cem Uzan’a ait olan, zeytin ağaçlarıyla dolu Zeytinli Ada’yı fark edeceksiniz. Göcek’in tek doğal kumsalı olan ve yan yana yedi, küçük yassı adadan oluşan Yassıca Adalar (Yassıcalar), günübirlik turist teknelerinin ve özellikle çocuklu ailelerin akınına uğradığından tam bir curcuna yeri oluyor. Uçtaki adanın denize doğru uzantısında oluşan kumsal ve sığ gölet, buranın tercih edilmesinin nedeni. Swissôtel’in ücretli plajının dışnda, Göcek’e en yakın plaj, 10 dakikalık bir tekne yolculuğuyla varılan Göcek Adası. Burası aynı zamanda, yemekli, kalabalık tekne turlarına çıkmak istemeyenlerin de tercihi. Göcek sahilinden hareket eden dolmuş teknelerin (0252 645 26 54), sabahtan akşamüstüne kadar, bu adaya seferleri var. Günlük ağaçlarıyla dolu adadaki tesiste (0532 549 37 79), kamp yapmak, haftaiçi, gölgelik yapan ağaçların altında, özel, sakin köşelere çekilmek ve saatlerce kitap okumak keyifli. Göcek dışındaki koylar arasında Dış Göbün’ün denizi güzel ve adanın önünde demirlemek mümkün. Kurdoğlu Burnu’nda bulunan Ağa Limanı Koyu, Marmaris’ten gelen ve bu yöne giden teknelerin uğrak yeridir. Kıyıya çıkıp, yaklaşık 45 dakikalık bir yürüyüşle antik kalıntılara ulaşabilirsiniz. Fethiye tarafına geçecek olursanız, Hillside Beach Club’ın güneyindeki Turunçpınarı Koyu’nda Osman’ın Yeri’ni (0542 423 52 15- 0542 262 18 79) atlamamalısınız. Balıklar taze, sebze ve meyveler bahçeden, taş fırında yapılan mısır ve köy ekmeği leziz. Koy çok güzel, yemekler leziz ancak sadece denizden ulaşılabilen bu salaş balıkçının popülerliği fiyatlara fazlasıyla yansıyor. Balığı alırken, pazarlık etmekte fayda var. ALIŞVERİŞAlım gücü yüksek bir kitlenin, dünya denizlerini görmüş yatçıların, Hollywood ünlüleri, devlet başkanları, prens ve prenseslerin önemli durağı Göcek, alışveriş üzerine, diğer tatil beldelerinden farklı bir konumda ve çabada olması gerekirken, özgün tasarımlar ve kültürümüze has hediyelik eşyalar açısından pek öne çıkamıyor. Üstelik bu küçücük yerleşimin genişletilmiş sokakları, çarşı dükkanlarının önüne taşan incik boncuk kalabalığına, mayo ve terliklere teslim... Bu karmaşa Göcek’e yakışmasa da belediyesini rahatsız etmiyor olmalı ki yıllardır önlem alınmıyor. Alanya Belediyesi’nin bu konudaki titizliğini örnek almakta yarar var. Göcek’in özgün bir mimarisi yok ama geniş çarşı caddesine çıkan dar sokaklarda da dükkanların açılması ve buraların canlandırılması güzel olurdu.Çarşının en canlı dükkanlarından biri, Ketenci Tekstil (0252 645 22 67). Bunun nedeni büyük ölçüde, canla başla, müşterilerine gerçekten en çok yakıştığına inandıkları malları satmak için uğraşan, dünya tatlısı İstanbullu Ketenci kardeşler. Dükkan, keten, şilebezi kıyafetler, el dokuması kumaşlar, kök boya pantolon ve etekler, masa örtüleri, buldan işleri, İran işleri ve Orta Asya kaftanlarıyla dolu.Ankaralı Aydil Sever’in dükkanı Anycra (0252 645 20 31), özgün takı arayanlar için mutlaka uğranması gereken bir adres. Burada yarı değerli taşlarla yapılmış, kaliteli, tasarım gümüş takılar, antika parçalar ve asırlık çevreler bulacaksınız. Göcek’te ara bir sokakta açılan ender alışveriş mekanlarından olan Abdulla’da (0252 645 30 81) doğal ve el dokuması ürünler satılıyor. Yılların kuyumcusu Julia’da (0252 645 15 15), yine etnik takılar, eski gümüşler, eski taşlar, klasik mücevherler ve bilenlerin dilinden düşürmediği, 24 ayar Gürhan tasarımları var. Saime ve Margo’nun dükkanı Bazaar Anatolia (0252 645 20 43), yabancı turistlerin en çok uğradıkları antikacılar arasında. İstanbullu ressam Ekin Nayır’ın, güzel bahçeli ev- atölyesi Mavi Ev’in (0252 645 26 47) herkese açık kapısından girip sanatçının eserlerini görebilirsiniz. EĞLENCE Göcek’in gece hayatı yok denecek kadar sönük. Geceyarısından sonra dışarıya müzik yayını yapmak yasak. Geceyarısından sonra, Göcek’in en köklü ve kaliteli mekanlarından biri olan Blue Restaurant- Bar’da, club tarzı müzik çalınıyor. Dans etmek isteyenler, İskele Meydanı’ndaki Commagene’de ve bazen de Port Göcek’teki The North Shield Pub’da uygun müzik bulabilirler. Ağırlıklı olarak Türkçe pop tercih edenler, Adı Var Bar’a, her zaman olmasa da, caz dinlemek isteyenler, kapalı ve açık hoş bir mekana sahip Dr.Jazz Bar’a uğrayabilirler. Göcek’in bahçeli, popüler düğün mekanı, Port Göcek içindeki Sun Downer.SARIGERMEArtık bir köy değilDalaman Havaalanı’na yakınlığı, yedi kilometre uzunluğundaki, ince kumlu kumsalı ve dev otelleriyle, Sarıgerme artık bir köy değil. Yola koyulmadan, Dalaman’daki Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa zamanında av köşkü niyetine yapılan, ancak planlar karışınca tren garı binası olarak inşa edilen görkemli binayı, Dalaman Tarım İşletmesi Müdürlüğü’ne (0252 692 37 20) başvurarak görebilirsiniz. Çarpıcı bir konuma sahip olan ve daha çok sörfçülerin tercih ettiği Sarıgerme sahilini, sert güneybatı rüzgarlarından, bir dalgakıran gibi koruyan Baba Adası’nın üzerinde Roma mezarlığına ait kalıntılar var. Ada civarında dalış da yapılıyor. Plaja araç alınmadığından, köyün girişindeki otoparka aracınızı bırakıp 19:00’a kadar, ring seferi yapan turistik römorklu traktörlerle plaja ulaşabilirsiniz. Bahçesinde Psilis antik kenti bulunan İberotel’den, sahilin en ucundaki Magic Life’a kadar uzanan kumsal, 10 yıl önce terk edilmiş bir haldeydi. Farklı siyasi partilerin ilçe teşkilatlarının biraraya gelen üyeleri tarafından kurulan SARÇED (Sarıgerme Çevre Eğitim Derneği) tarafından bu çöle benzeyen alan düzenlendi. Dalaman- Sarıgerme yolu üzerinde, birkaç kilometre sonra, solda bir tabelada, ‘’Kükürt’’ yazar ve bu sapak sizi kükürtlü suyun ve çamur banyosunun bulunduğu Mavi Kaplıcalar’a (08.00- 18.00 arası açık, 0252 285 82 19) götürür. Tesisin mütevazılığına bakmayın, buradaki çamur banyosu, diğer turistik bölgelerdekilerden farklı olarak, tamamıyla doğal. Suyun dibine dalıp kendi çamurunuzu kendiniz çıkarmalısınız.MOLAGöcek’te yatçıların rağbet ettiği şık mekanlardan farklı, mütevazı iki mola yeri var. Biri, denize sıfır bir kır kahvesi, bar ve kamping alanı olan Sarıoğlu Camping, Cafe-Bar (0252 645 18 68). İhmal edilmiş, çöp dolu Belediye Plajı’na doğru giden yol üzerindeki bu hoş mekan, Cevher ve Dilber adlı iki tatlı kızkardeş tarafından işletiliyor. Açık havada bir bilardo masasının da bulunduğu, geç saatlere kadar açık kır kahvesinde, akşamları iskeleye minderler ve mumlar konuyor. Köy kahvaltısı, gözleme ve çöp şiş var. Göcek- Fethiye yolunun beşinci kilometresindeki İnlice Plajı, elden geçirilebilseydi, plaj sıkıntısı çeken Göcek için, bir avantaja dönüşebilirdi. Şimdilerde, burası şezlonglara ve şemsiyelere rağmen, mangal yakanlar, çekirdek çıtlatan ve okey oynayanlarla, bir panayır yerini andırıyor. Burada bir kafeterya (0252 643 82 41) bulunuyor. Yine de Joseph’in Yeri’ne (0252 643 83 29) uğramak için bu tarafa gelmeye değer. Göcek merkezden kalkan tren benzeri traktör buraya geliyor. Horozların, ördeklerin, civcivlerin, köpeklerin dolaştığı, harika bir bahçe içinde, şezlongların ve ahşap köşklerin bulunduğu bu mekanın en büyük özelliği, doğallığı ve sahibi sempatik Güler ailesi. YENİ... YENİ...Kendinizi evinizde hissetmeyin!Göcek’te artık mavi yolculuğa alternatif olarak ekoturizm yapılıyor. Göcek- Fethiye karayolu üzerinde, beşinci kilometredeki İnlice köyünde bulunan Ecoclub inLycia (0252 645 13 94, www.ecoclubinlycia.com) kamp alanı ile Göcek’e sekiz kilometre uzaklıktaki Gökçeovacık köyünde Casa inLycia adlı iki taş ev, bu anlayışla yaratıldı. Ecoclub inLycia’nın konuklarına mesajı klişe olmaktan çok uzak; ‘Kendinizi evinizde hissetmeyin, siz burada, İnlice’nin özgün doğasının, Gökçeovacık’ta 100 yaşında bir köy evinin misafirisiniz; yaşama biçimi, kurallar onlara ait!’ Bu mesajın yanında, buranın halkına da, zeytinlik satarak değil, sahip oldukları değerleri gelire dönüştürerek geçim koşullarını iyileştirebileceklerini göstermeyi amaçlıyor. 13 dönümlük bir arazi üzerinde kurulu Ecoclub’da, sanat atölyeleri, araştırma kulüpleri, yaz okulları için alternatif kamp alanı olarak planlanmış. Batı Toroslar’ın en batı ucunda, dağların Akdeniz’e indiği İnlice koyundaki kamp yeri, her zaman rüzgarlı, serin. Kampın Füzyon Cam Atölyesi, 4-10 Eylül tarihleri arasında yapılacak.�