Begonvil, genellikle Akdeniz bölgesinde yetişen ve süs amacıyla iç ya da dış mekanda bulundurulan renkleri dikkat çeken çiçek türüdür. Boyları genel olarak 15 metreye kadar ulaşabilen Begonvil, her ne kadar albeni sahibi olsa da gövde yapısında diken bulundurmaktadır. Peki, Begonvil nedir ve ne anlama gelmektedir? İşte, son günlerin araştırılan bitki türü hakkında bazı bilgiler
#BegonvilYeni Delhi’de Cuma Camisi yakınlarında üç tekerlekli bisikletin yolcu koltuğundayım. Delirtici bir trafik, susmayan kornalar... Egzoz dumanı ve hava kirliliğinden ağzımdaki maske kararmış. Yarım saattir aynı yerde duruyoruz. Bisikleti süren Rişa’ya “Ne zaman açılır” diye soruyorum. Can havliyle bir ses çıkarıyor sadece. Bu hayattan vazgeçmiş, bir an önce reenkarne olmak istiyor. Allahtan hızımız saatte 1 km. Biraz etrafı seyredeyim bari... Kaldırım insan seli; Sih, Parsi, Afgan, ne ararsan var.
#Hindistan Gezi RehberiAlaçatı’nın adı kimilerine göre ‘alaca at’tan geliyor kimilerine göre de ‘alacık çadırları’ndan. Kasaba eskiden deniz kenarındaymış ama deniz yavaş yavaş çekilince geriye bataklık kalmış. Bataklık kurutulunca bölgeye damgasını bağcılık ve tütüncülük vurmuş. Mübadeleyle gitmek zorunda kalan Rumların yerine Selanik, Girit ve İstanköy (Kos) Adası’ndan gelenler yerleşmiş. Şimdilerdeyse Alaçatı, Türkiye’nin en gözde tatil beldeleri arasında. Her yıl yeni önemli mekânlar açılıyor, değişiklikler oluyor. İşte onlardan bazıları...
#Alaçatı10 parmağında 10 marifet... Hiçbir şeyi atmıyor, bir gün öncesinden kalan yemeklerle harikalar yaratıyor. Yemek pişirmeyi de, kalabalık sofralarda bu yemekleri paylaşmayı da çok seviyor. Tek bir sorunu var: Diyabet hastası olduğu için çoğu zaman kendi pişirdiklerini bile yiyemiyor. Ama ona göre afrodizyak yemek demek, aslında sağlıklı yemek demek
Şimdi Bozcaada’nın zamanı. Ege’nin başlangıcındaki bu küçük ada, bağları, turkuvaz koyları, berrak denizi, çiçekli sokakları, sokak arası meyhaneleri, lezzetli şarapları, serin serin esen poyrazı ile tam bir Egeli. Bangır bangır müzik gürültüsünden uzakta, sakin ve keyifli bir tatil geçirmek istiyorsanız bu yıl size Bozcaada’yı öneriyorum.
Sonbaharın renkleriyle yazın sıcağını birleştiren dört günlük eylül tatili için hazır mısınız? Eğer planınızı hâlâ yapmadıysanız seyahat yazarlarına kulak verin. Londra’da bu hafta festival atmosferi yaşanıyor. Prag sonbaharın renklerine büründü. Sanat şehri Floransa bağbozumu döneminde bir başka güzel. Guilin yılın en güzel dolunayını şölenle kutluyor. Yurtiçinde kalacaksanız Bozcaada, Abant, Alanya ve Kemaliye sayısız sürprizler vaat ediyor.
Gazeteden gelen telefon aslında insanı zevkten şıkır şıkır oynatır ama keşke bu haftaya denk düşmeseydi: Yazıyı olağandan kısa yazmam isteniyor. Ama Bodrum’daki üç günlük tatil parantezim öyle üç satırda anlatılır gibi değil. Ya da, anlatılır da tadı çıkmaz...
Bozcaada, çiçeklerle süslü daracık sokaklarını, yaz sıcağını kovalayan rüzgarını, suları buz gibi olan turkuvaz koylarını, antikçağdan beri salkım salkım üzüm veren bağlarını, iyi insanlarını, lezzetli yemekler sunan lokantalarını ve seyretmeye doyum olmayan güneş batımını gösterebilmek için sizleri bekliyor.