Zeynel Balcı

Borsada ‘tamam mı devam mı’ ikilemi

4 Aralık 2022
Borsa İstanbul’da uzun soluklu bir ralli yaşanıyor. Son günlerde daha çok dış piyasalar için dillendirilen ‘yıl sonu rallisi’ olup olmayacağı konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Yatırım bankalarından bu yönde olumlu net görüşler henüz gelmiş değil. Borsada yaşanan çıkışın devamı için yerli yatırımcı ilgisinin devamı önemli. Ancak o kaynak da sonsuz değil. Yabancı alımları BIST100 endeksindeki çıkışı destekleyecek güce henüz ulaşmadı. Yılın son ayında sıklaşan kâr satışlarıyla dalgalanma artabilir.

Piyasalar 2022 yılının son ayına iyimserliğini koruyarak giriyor. Borsa İstanbul’da çıkış trendi sürerken BIST100 Endeksi psikolojik seviye olan 5.000 seviyesinin üzerini test etti. Ancak psikolojik eşik olarak görülen bu seviyenin üzerinde kâr satışlarına maruz kaldı. Ekim ayında başlayan ralliyle oluşan ciddi primleri dikkate aldığımızda kâr satışlarını olağan karşılamak yerinde olacak. Eski borsacı sözü ile ‘kapıya yakın durma’ isteği bu şartlarda normal bir yatırımcı davranışı olarak görülebilir. Hisse senetleri (sermaye piyasaları) tasarruf sahipleri açısından öncelikli yatırım araçları arasındaki yerini koruyor. Fakat olumlu gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlanması ve yüksek primler, yeni beklenti ihtiyacı gibi gelişmeleri de dikkate almak gerekir. Ayrıca geçen haftaki yazımızda vurguladığımız üzere, bazı lokomotif hisselerde oluşan fiyatlarla temel verileri arasında izahı zor görünümler oluşmuş durumda. Nitekim hafta içi öncü hisselerden biri için bizzat şirketin yönetim kurulu başkanının yaptığı açıklamalar oldukça dikkat çekti. Borsa İstanbul’da uzun soluklu bir ralli yaşanıyor. Son günlerde daha çok dış piyasalar için dillendirilen “yıl sonu rallisi” olup olmayacağı konusunda değerlendirmeler gelmeye devam ediyor. Dış borsalarda böyle bir gelişme söz konusu olursa bunun iç piyasalara yansımaları elbette olacak. Ama bazı yatırım bankaları bu konuda çok da umut veren değerlendirmeler yapmıyor.

YABANCILAR ALIMDA

Diğer yandan yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul’da zayıf da olsa son haftalarda alım yaptıkları görüldü. TCMB tarafından açıklanan verilere göre 25 Kasım haftasında; Borsada yurtdışı yerleşikler hisse senetlerinde 24.2 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 2.9 milyon dolar alım yaptılar. Yabancılar hisse senetlerinde son 4 haftadır alımdalar. Toplamda 235 milyon dolarlık bir alım söz konusu. Borsa İstanbul’da yabancı takas saklama oranı tekrar yüzde 30’un üzerine çıktı. Bu rakamların Borsa İstanbul’un işlem hacmiyle kıyaslandığında BIST100 Endeksi’ni taşıyacak düzeyde olmadığı açık. Çıkış hareketi halen yerli yatırımcıların omuzunda. Devamı için de yeni yatırımcı katılımları büyük önem arz ediyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre; Kasım ayında açılan yeni hesap sayısı 1 milyonu geçerken yılın zirvesine ulaştı. Bakiyeli hesap sayısı 1 Aralık itibarıyla 8 milyonu geçmiş durumda. Konut dışındaki alternatif yatırım araçlarının yüksek enflasyona karşı tasarrufları korumada yetersiz kalması, KKM’ye dönüşlerin ivme kaybetmesi ve kripto para piyasalarındaki gelişmelerin borsayı adres olarak öne çıkardığı anlaşılıyor. Ama yerli yatırımcılardan gelen kaynak da sonsuz değil. Yüksek primli hisse senetlerine artan yatırımcı ilgisi ayrıca değerlendirilecek bir konu. Borsa İstanbul’da sıklaşan kâr satışlarıyla ‘yorgunluk’ emareleri artıyor.

 

KÂR SATIŞLARI GÖRÜLÜYOR

Kâr satış denemelerine rağmen çıkış trendi devam ediyor. İlk destekler 4.850-4.800 seviyelerinde bulunurken çıkış trendinin korunması için bu seviyelerin üzerinde kalınması önemli olacak. Aksi takdirde sonraki destekler 4.450-4.500 seviyelerinde. İlk dirençler ise 5.100-5.200 seviyelerinde görülüyor. Bu seviyelere hareketlenmelerde tekrar satışlar görülebilir. Bu seviyelerin geçilmesi durumunda çıkışın devamıyla sonraki dirençler 5.400-5.500 ve 5.800 seviyelerinde. Teknik göstergeler ile uyumsuzluk göstermeye başlayan endekste yükseliş trendi korunmakla birlikte yükseliş denemeleri kâr satışlarıyla karşılaşabilir.

Yazının Devamını Oku

Borsada prim var yükseklik korkusu yok

27 Kasım 2022
Borsa İstanbul’da teknik ve temel verilerle izahı zor bir çıkış yaşanıyor. Cuma gününü baz aldığımızda, yılbaşından bu yana yaşanan yükseliş 1999 yılından sonraki en sert çıkış. BIST100 Endeks getirisi yılbaşından itibaren yüzde 160 seviyelerine ulaştı. Hisse bazında çok daha çarpıcı primler de var. Geçmiş yıllarda sert çıkışlar yaşandığında ‘yükseklik korkusundan’ bahsedilir ve temkinli davranılırdı. Bu dönem için BIST100 Endeksi’nde bu yönde değerlendirmeler yok veya çok az.

Borsa İstanbul’da çıkış trendi ve iyimserlik kâr satışı denemelerine rağmen korunuyor. Bu görünümde alternatif yatırım araçlarının (konut hariç) enflasyona karşı tasarrufları korumada yetersiz kalmasının en önemli etkenlerden biri olduğu geçtiğimiz yazılarımızda sıkça vurguladığımız bir konuydu. Halen de geçerliliği olan bu durum, olumlu şirket bilanço performansları, dış piyasalardan bu dönem negatif bir etki ve haber akışının gelmemesi, borsaya devam eden yatırımcı katılımı gibi gerekçelerle destekleniyor. Borsa İstanbul’da benzerine uzun yıllardır tanık olmadığımız teknik ve temel verilerle izahı zor bir çıkış yaşanıyor. Cuma gününü baz aldığımızda, yılbaşından bu yana yaşanan yükseliş 1999 yılından sonraki en sert çıkış. BIST100 Endeks getirisi yılbaşından bu yana yüzde 160 seviyelerine ulaştı. Hisse bazında çok daha yüksek ve çarpıcı primler var. Bazı hisselerde bilanço ve temel verilerle açıklanması mümkün olmayan yükselişler yaşandı. Geçmiş yıllarda sert çıkışlar yaşandığında “yükseklik korkusundan” bahsedilir, temkinli davranılırdı. Bu dönem için BIST100 Endeksi’nde bu yönde değerlendirmeler yok veya çok az. Halen daha üst seviyeler hedef olarak dillendiriliyor. Bu hedefler çok gerçekçi bulunmasa da ciddi bir alternatifin olmaması nedeniyle belli yatırımcı grupları tarafından kabul görüyor.

 

PARTİ SÜRÜYOR

Referans noktalarından biri olarak BIST100 Endeksi’nde TL bazlı yeni zirveler oluşmakla birlikte dolar bazlı grafiklerde 2010 ve 2013’deki 500’lü zirvelerin oldukça gerisinde bulunulması gösteriliyor. Piyasanın görünümüne bakıldığında; “Nakit kraldır, bazen hiçbir şey yapmamak da en iyi yatırımdır” türünden yatırımcı tavsiyeleri için erken görülüyor. Ancak olumlu gelişmelerin belli ölçüde fiyatlamalara dahil olduğunu kabul edersek “düşüş başlayacağı zaman zil çalmaz” diyen eski bir borsacı sözüyle yine temkinli olmamız gereken bir dönemden geçtiğimizi hatırlatmakta yarar var. Geçen haftanın son günlerinde kâr satışları görülse de Borsa İstanbul’da olumlu hava devam ediyor. Bir başka anlatımla parti sürüyor.

 

FAİZ ARTIRIMINDA YAVAŞLAMA

Yazının Devamını Oku

Borsada seçici olma zamanı

20 Kasım 2022
Son aylarda borsaya akın akın yatırımcı geliyor. Yüksek enflasyona karşı getiri arayışı, alternatif piyasaların düşük kazanç sağlamaları, 2022 dönem bilançolarının ekonomideki büyüme ve yüksek enflasyon nedeniyle iyi performans göstermeleri yatırımcıları borsaya çeken önemli etkenler oldu. Ancak perşembe günü sert satışlarla kısa süreli bir panik havası yaşanınca, yatırımcı borsanın düşebileceğini gördü. İşte bu dalgalanma, durumu gözden geçirme ve daha seçici olmayı da beraberinde getirebilir.

Kâr satışlarına rağmen borsada iyimserlik ve çıkış trendleri korunuyor. Borsa İstanbul’da gelen satışları bu aşamada teknik düzeltme olarak görmek mümkün. Çıkışa öncülük eden bazı hisselerde satışların derinlik kazanması BIST100 Endeksi üzerinde etkili oldu. Ancak lokomotif işlevini başka hisselerin almasıyla endeksteki düşüşün devamı gelmedi ve sınırlandı. Eylül ayının son günlerindeki 3.000 seviyelerinden bu yana ciddi düzeltme yapmadan devam eden çıkış hareketi sekteye uğradı ve geçtiğimiz perşembe günü sert satışlar ile kısa süreli bir panik havası yaşanmasına neden oldu. Yatırımcılar borsanın düşebileceğini de görmüş oldu desek yeridir. Bu dalgalanma durumu gözden geçirme ve daha seçici olmayı da beraberinde getirebilir. Özellikle son aylarda borsaya deyim yerinde ise akın akın gelen yeni yatırımcılar açısından daha dikkatli olmak gerekecek.

BAKİYELİ YATIRIMCI 6 MİLYONU AŞTI

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) kaynaklı açıklamada, 17 Kasım itibariyle bakiyeli yatırımcı sayısının 6 milyonu geçtiği duyuruldu. Hisse senedi sayısının ise 3 milyon 48 bin kişi olduğu, yılbaşından bu yana 682 bin yeni yatırımcının geldiği açıklandı. Yüksek enflasyona karşı getiri arayışı, gayrimenkulü hariç tutarsak alternatif piyasaların düşük kazanç sağlamaları, 2022 dönem bilançolarının ekonomideki büyüme ve yüksek enflasyon nedeniyle iyi performans göstermeleri yatırımcıları borsaya çeken haklı gerekçeler. Ayrıca; Döviz kurlarında bir süredir devam eden yatay seyir ve gerileyen kazanç nedeniyle “kur korumalı mevduata (KKM)” olan ilginin azalması yanında kripto para sektöründe yaşanan son gelişmeler ve kayıpların borsaya ilgiyi daha da artırdığı kabul gören bir konu.

KONUT DIŞINDA SEÇENEK YOK

Özellikle son günlerde piyasaya merhaba diyen yatırımcılar primli bir sürece katılmış oldular. Piyasa ağzıyla tanımlayacak olursak; Tren yola çıkalı epey oldu, bayağı da yol aldı. Ama son durağa daha var mı, yolun neresindeyiz gibi sorular perşembe günkü satışlarla biraz öne çıkmış olabilir. Fakat hisse senetlerini sattıktan sonra enflasyonu yenecek konut dışında ciddi bir alternatif de bulunmuyor. Gerçi konut fiyatlarında da benzer durum var, o sektör de Borsa İstanbul’dan pek farklı değil. TCMB verilerine göre; Konut fiyatları, 2022 yılı Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre nominal olarak yüzde 189.2, reel olarak ise yüzde 58 oranında arttı. İstanbul için artış yüzde 212.1 olarak açıklandı. BIST100 Endeksi için ise yılbaşından bu yana getiri geçen hafta içinde yüzde 140-150 prim seviyelerine ulaştı. Konuttaki prim daha yüksek. Bilançolara bakıldığında primli fakat temel veriler açısından pahalı olmayan hisseler halen mevcut. Bu açıdan Borsa İstanbul’da olumlu seyir korunmakla birlikte “daha seçici olma” gerekliliğinin altını bir kere daha çizelim.

ABD ENFLASYONU ETKİSİ AZALIYOR

Dış piyasalarda ABD enflasyon verilerindeki gerileme ile Fed’in faiz artırımlarını yavaşlatacağı beklentisinin etkileri zayıflamaya başladı. Güçlü gelen ABD perakende verileri Fed’in faiz artırımına devam için marjının bulunduğu şeklinde değerlendirildi. Bunun yanında ABD haftalık işsizlik başvurularının beklentilerin altında kalarak 222 bin kişi gelmesi istihdam piyasasının gücünü koruduğuna yoruldu. Bilindiği üzere Fed faiz kararları açısından istihdam ve enflasyon verileri ayrı bir öneme sahip. Diğer yandan Fed kaynaklı temkinli görüşler gelmeye başladı. Düşük gelen ABD TÜFE verileri sonrası Fed yetkililerinin “güvercin” tondaki açıklamaları biraz şahinleşti. St. Louis Fed Başkanı James Bullard, politika yapıcıların faiz oranlarını daha da artırması gerektiğini ve enflasyonu düşürmek için faizlerin yeterince kısıtlayıcı seviyeye çıkması gerektiği görüşünde. Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari ise, ABD Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ne kadar yükseltmesi gerekeceğini bilmenin zor olduğunu, ancak enflasyonun zirve yaptığı netleşene kadar durmaması gerektiğini söyledi. Kashkari, “Gelecekteki faiz artışlarının ilerlemesini durdurmayı savunmadan önce, enflasyonun tırmanmayı durdurduğuna ikna olmam gerekiyor. Henüz orada değiliz” dedi.

Yazının Devamını Oku

ABD enflasyonu moral verdi

13 Kasım 2022
Beklentilerin oldukça altında gelen ABD enflasyon verileri olumlu hava yarattı. Enflasyondaki gerileme piyasalara moral verdi ve artan risk iştahıyla birlikte ABD borsalarında görülen sert yükseliş diğer borsalara da yansıdı.

Küresel piyasalarda iyimserlik hâkim. Olumlu havanın kaynağında beklentilerin oldukça altında gelen ABD enflasyon verileri (TÜFE) var. ABD TÜFE verisi yüzde 7.7 olarak açıklandı (beklenti yüzde 8, geçen ay yüzde 8.2). Aylık TÜFE ise yüzde 0.3 oldu (beklenti yüzde 0.5, önceki yüzde 0.6). Enflasyondaki gerileme piyasalara moral verdi ve artan risk iştahıyla birlikte ABD borsalarında görülen sert yükseliş diğer borsalara da yansıdı. Borsa İstanbul zaten bir süredir dış borsalardan olumlu ayrışma gösteriyordu. Enflasyon verisiyle Fed’in aralık ayı toplantısı için faiz artırım beklentileri 50 baz puana gerilerken diğer piyasa parametrelerini de olumlu etkiledi. ABD 10 yıllık bono faiz oranı sert düşüş gösterdi ve yüzde 3.80 seviyelerine geriledi, ABD doları zayıfladı, Dolar Endeksi 106 seviyesine düştü. Euro, dolar karşısında güç kazandı ve Euro/dolar paritesi 1.03 seviyesine yükseldi. Bu durum iç piyasalarda dolar/TL kurunda düşüş, Euro/TL kurunda yükseliş olarak kendini gösterdi.

EMTİA FİYATINDA ARTIŞ

Petrol fiyatında ise tepki çıkışı sürdü ve Brent Petrol 95 dolara ulaştı. ABD TÜFE verisindeki gerileme ile Fed’in faiz artırımında yavaşlama beklentileri artarken bu durum azalan resesyon tedirginliğiyle emtia fiyatlarında (sanayi emtiaları) tepki yükselişini beraberinde getirdi. Bu arada ABD enflasyonunda zirvenin görülüp görülmediği tartışmaları tekrar başlayabilir. Diğer yandan Almanya’da enflasyonda yükseliş sürüyor. Cuma günü TÜFE yüzde 10.4 olarak açıklandı (geçen ay %10.00). Fed’in yüksek faiz ve sıkı para politikasının enflasyon üzerindeki etkileri iyice belirginleşince yetkili ağızlardan ardı ardına açıklamalar gelmeye başladı.

İYİMSERLİK KORUNUYOR

ABD Başkanı Joe Biden, enflasyonu normal seviyelere döndürmenin zaman alacağını belirterek, enflasyonu düşürme konusunda ilerleme kaydettiklerini açıkladı. Fed kaynaklı açıklamalarda ise faiz artırımında yavaşlama vurgularının yanında artırımları tamamen durdurmak için erken olduğu tekrarlandı. Dallas Fed Başkanı Logan, “Faiz hızı artışlarının yavaşlaması yakında uygun olabilir. TÜFE verileri memnuniyet verici bir rahatlama getirdi ancak daha gidilecek çok yol var” derken Richmond Fed Başkanı Harker, “Faiz oranı yüzde 4.5 civarını gördüğünde olası faiz artışlarının durmasından yanayım” açıklamasında bulundu. San Francisco Fed Başkanı Mary Daly ise, Fed’in faiz artırımlarının hızını yavaşlatmanın zamanının geldiğini düşündüğünü, Kansas City Fed Başkanı Esther George, ABD faiz oranı artışlarının daha yavaş bir hızda yapılmasına verdiği desteği yineledi. Enflasyonda yakalanan düşüş ivmesi küresel piyasalarda ve ABD ekonomi yönetiminde bir memnuniyet yarattı. Ancak Fed’in mevcut politikadan vazgeçmesini beklememek lazım. Sonuç almaya başlamışken işi yarım bırakmaları beklenemez. Fakat faiz artırım adımları resesyon tedirginliği nedeniyle kısa tutulabilir. Doğru teşhis ile doğru tedavi sonuç vermeye başlamış görülüyor. Piyasalarda artan risk iştahıyla birlikte iyimserlik korunuyor.

 

Yazının Devamını Oku

Borsaya yatırımcı ilgisi sürüyor

6 Kasım 2022
Para piyasaları yüksek enflasyona karşı tasarrufları korumakta yeterli olmayınca hisse senetlerine ilgi artıyor. Yabancı yatırımcıların ilgisinin azalmasına rağmen yerli yatırımcıların katkısıyla Borsa İstanbul’da olumlu hava devam ediyor. Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre ocak ayında yaklaşık 199 bin olan açılan hesap sayısı ekimde yaklaşık 652 bin 500 oldu. Bakiyeli yatırımcı sayısı da ocakta 5 milyon 136 bin olurken, ekimde 5 milyon 750 bini aştı.

Rallinin devam ettiği Borsa İstanbul’da iyimserlik sürüyor. Alternatif piyasaların görünümü sermaye piyasalarına (hisse senetlerine) ilginin devamında önemli paya sahip. Para piyasaları (faiz, döviz) yüksek enflasyona karşı tasarrufları korumaktan uzak. Dövizdeki hareketlilik azaldı ve yükseliş hareketi yatay seyre döndü. Faizin durumu zaten herkesin malumu. Kur Korumalı Mevduat da (KKM) benzer görünüme bürünmeye başladı. Konut fiyatlarındaki yükselişte önceki ivmeler yok, bir yavaşlama söz konusu. Bu durum hisse senetlerine olan ilgiyi besliyor.

Son günlerde etrafımızda sıkça; Borsa primli, primsiz hisse yok gibi, artık satma zamanı, peki hisseleri satarsak parayı nereye yatıracağız, gibi sözleri birçoğumuz duymuşuzdur. Alternatifsizlik, bazı hisse fiyatlamalarında ciddi balon veya köpük oluşumlarını beraberinde getirmiş durumda. Bilanço değerleme kriterlerini işlevsiz hale getiren bu tür fiyat oluşumlarına karşı dikkatli olmak gerektiği uyarısını tekrar yapmakta yarar var. Zirve seviyelerindeki duyarsızlıkların sonraki dönemlerde faturası biraz ağır olabiliyor. Diğer yandan 09/2022 bilançolarının yayınlanması önümüzdeki hafta tamamlanacak. Şimdiye kadar gelen bilançolarda özellikle bankalar ve bazı sanayi şirketlerinde oldukça parlak sonuçlar var. Bu durum hisse bazlı hareketliliğe neden olmakla birlikte borsadaki çıkışa katkı veriyor. Ancak bilançolardaki yüksek enflasyon etkisini de dikkate almak gerekir. Enflasyondan arındırılmış reel kazançlara ayrıca bakmak yararlı olacaktır. Yabancı yatırımcıların ilgisinin azalmasına rağmen yerli yatırımcıların katkısıyla Borsa İstanbul’da olumlu hava devam ediyor.

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre ocak ayında yaklaşık 199 bin olan açılan hesap sayısı ekimde yaklaşık 652 bin 500 oldu. Bakiyeli yatırımcı sayısı da ocakta 5 milyon 136 bin olurken, ekimde 5 milyon 750 bini aştı.

FED POLİTİKALARINDA DEĞİŞİM YOK

Dış piyasalarda bir süredir ABD Merkez Bankası (Fed), faiz artırımlarını yavaşlatacak, 2023’ün ilk aylarında durduracak gibi söylemler iyimserliğe neden olmuştu. Bu durum Çarşamba günkü Fed toplantısı sonrası Başkan Powell’ın açıklamalarıyla sonlandı. Fed beklendiği üzere faiz oranını 75 baz puan artırarak yüzde 4.00 seviyesine yükseltti.

Toplantı metnindeki ifadeler önce güvercin tonda bulunup Aralık toplantısı için 50 baz puanlık faiz artırım olasılığının güçlendiği şeklinde yorumlandı ve ABD borsalarına yükseliş olarak yansıdı. Ancak Fed Başkanı Powell’ın toplantı sonrası açıklamalarında farklı bir ton vardı ve oldukça şahin bulundu. Bu defa ABD piyasalarında olumsuz yönde fiyatlamalar öne çıktı, ABD Borsalarına satışlar geldi. Parasal sıkılaşma politikalarına devam mesajı veren Powell’ın açıklamalarında; “Faiz artışlarına ara vermeyi düşünmek için çok erken. Devam eden faiz arttırmalarına hala ihtiyaç var. Daha yavaş faiz artırımlarının zamanı Aralık ayında gelebilir.” vurguları vardı. Bir yavaşlama sinyali verilse de faiz artışına ara vermek veya 2023’ün ilk aylarında tamamen durdurmak gibi bir söylem yoktu. Borsalar dışındaki parametrelerde de Powell’ın açıklamaları karşılık buldu. ABD 10 yıllık bono faiz oranı yüzde 4.15, Dolar Endeksi 112 seviyelerini test etti. Buna karşılık euro değer kaybıyla birlikte euro/dolar paritesi 0.97’ye çekildi. Bu gelişmelere bağlı olarak altının ons fiyatında satış baskısı devam etti ve 1.630 doların altına çekilip daha sonra tepki alımlarıyla yükseldi. 1.650 dolar seviyesi geçildi. Diğer yandan parasal sıkılaşmanın devamının etkisiyle “resesyon” beklentileri tekrar öne çıktı. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, “hafif bir resesyonun” mümkün olduğunu söyledi. Parasal sıkılaşma ve resesyon beklentilerine rağmen petrol fiyatında ise yükseliş sürüyor. Brent petrol 96.00 doları geçti. Petrolde, Kasım ayından itibaren OPEC+ üretim kesintilerinin başlaması, AB’nin Rusya ile ilgili yeni yaptırımları ve Çin’in Kovid önlemlerinde gevşeme sinyalleri fiyatlamaya yönelik önemli gelişmeler. Özetle, dış piyasalar kısa bir faiz artırım süreciyle ilgili yavaşlama beklentisinin ardından tekrar sıkı para politikası sürecine ve daha temkinli bir görünüme dönmüş oldu.

Yazının Devamını Oku

Fed toplantısı bekleniyor

31 Ekim 2022
Küresel ekonomiye ilişkin uyarılar ve piyasalarda dalgalı seyir sürerken, gözler 2 Kasım’daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısında. Beklentiler 75 baz puanlık artırım yönünde ağırlık kazanıyor. Fed toplantısını bekleyen dış piyasalarda iyimserlik korunurken Borsa İstanbul’da daha temkinli görünüm öne çıkmaya başladı.

Yoğun gündem ile piyasalar dalgalı seyrini sürdürüyor. Merkez Bankası kararları, ekonomik veri akışı ve yayınlanan bilançolar yakından izlenen gelişmeler. Geçen haftanın ağırlıklı gündemi Avrupa Merkez Bankası faiz kararıydı. Beklendiği üzere 75 baz puan faiz artırımı geldi. Başkan Lagarde’nin toplantı sonrasında yaptığı açıklamalarda; “Yavaşlayan ekonomi işsizlik oranında bir miktar artışa neden olabilir. Yüksek enflasyon, harcamalar ve üretime zarar veriyor. Yılın geri kalanında ekonominin önemli ölçüde yavaşlamasını bekliyoruz. 3. çeyrekte ekonomik faaliyet kayda değer ölçüde yavaşladı, enflasyon yüksek kalmaya devam ediyor (stagflasyon). Parasal gevşemeyi geri çekmede önemli ilerleme sağlandı” vurguları vardı.

ETKİLER AZALMAYA BAŞLADI

Faiz kararı ve açıklamalar beklentilere uygun gerçekleşince piyasalar üzerindeki etkileri sınırlı kaldı. Ancak Fed’in faiz arttırımını yavaşlatacağı varsayımına karşılık Avrupa Merkez Bankası’nın faiz arttırımına devam ediyor ve edecek olması Euro’ya biraz değer kazandırdı, ABD doları zayıfladı. Euro/dolar paritesi 1.00 seviyelerinde işlem görürken Dolar endeksi 110 seviyelerine çekildi. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi gevşedi ve yüzde 4 seviyesi çıpa işlevi görmeye başladı. Bu gelişmeler altının ons fiyatında tepki çıkışının devamını getirdi. Ancak 1.660 dolar seviyesinin üzerine çıkılsa da güç kazanamadı. Petrol fiyatında ise yükseliş sürüyor. Brent petrol 94 doları geçti. Dış piyasalarda geçen hafta yaşanan olumlu görünümde; Fed’in faiz artırımını yavaşlatacağı yönündeki beklentiler, genelde olumlu karşılanan ABD bilanço sonuçları ve son dönemde zayıf gelen ekonomik veriler vardı. Fakat bu gelişmeler belli önemli ölçüde fiyatlandığı için piyasalar üzerindeki etkileri biraz azalmaya başladı. ABD tahvil faizindeki düşüş ise durdu.

EKONOMİK VERİLER ZAYIF

Şimdi önümüzdeki hafta 2 Kasım’daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısına odaklanıldı. Beklentiler 75 baz puanlık artırım yönünde. ABD’de basında çıkan habere dayandırılan “Fed faiz artırımlarını yıl sonuna doğru yavaşlatacak, 2023 yılında durduracak” şeklinde bilgi kısa bir iyimserliğe neden olmuştu. Toplantı sonrası Başkan Powell’ın açıklamalarında bu yönde bir bilgi olacak mı? Bu açıdan basın toplantısı önemle takip edilecek. Diğer yandan, her ne kadar açıklanan şirket bilançoları kısmen olumlu algıya neden olsa da son dönem ekonomik veriler zayıf geliyor.

BORSADA TEMKİNLİ GÖRÜNÜM

Ayrıca 4 Kasım Cuma günü açıklanacak ABD tarım dışı istihdamı da ayrıca önemli olacak (beklenti 200 bin, önceki 263 bin). Geçen hafta ABD haftalık işsizlik başvuruları beklentilerin üzerinde 1.438 milyon gelirken (önceki 1.385 milyon) ABD 3. çeyrek büyümesi (GSYH) ise yüzde 2.6 oldu (beklenti yüzde 2.4). İlk iki çeyrekte küçülme vardı. 3 Kasım günü ise İngiltere Merkez Bankası faiz kararı var. Burada beklenti ise 50 baz puanlık artırım şeklinde. Bilindiği üzere İngiltere’de yeni başbakan ve yeni hükümet iş başına geldi. Vergi indirimleri konusunda yapılan geri adım sonrası parasal sıkılaşma politikalarına ne ölçüde uyum sağlanacağı merak edilen bir durum. İngiltere’de 31 Ekim’de açılanacak orta vadeli mali plan 17 Kasım’a ertelenmişti. Fed toplantısını bekleyen dış piyasalarda iyimserlik korunurken Borsa İstanbul’da daha temkinli görünüm öne çıkmaya başladı.

Yazının Devamını Oku

Borsada yeni zirveler deneniyor

23 Ekim 2022
Borsa İstanbul’da, banka hisselerinin öncülüğünde BIST100 Endeksi’nde yeni zirveler denendi. 3. çeyrek bilanço beklentileri sürece önemli katkı sağladı. Bankacılık dışında ekonomideki büyümenin korunuyor olması nedeniyle sanayi hisselerinde seçici hareketlerle ciddi primler yakalanmış durumda. Düşük faiz ve döviz kurlarındaki yatay seyir borsanın alternatif olarak öne çıkmasında etkili oldu.

Borsa İstanbul’da ralli devam ediyor. Banka hisselerinin öncülüğünde BIST100 Endeksi’nde yeni zirveler denendi. Özellikle 3. Çeyrek bilanço beklentileri bu çıkışta önemli katkı yaptı. Bankacılık sektörünün yılın ilk yarısındaki bilanço performansları 3.çeyrek bilançoları için de önemli bir referans oldu. Her ne kadar enflasyon muhasebesi uygulanmadığı ve varlık kalitesi konusunda bazı çekinceler dillendirilse de banka hisselerinde oldukça düşük fiyat kazanç oranları fiyatlamada etkili olmaya devam ediyor. Bankacılık dışında ekonomideki büyümenin korunuyor olması nedeniyle sanayi hisselerinde de seçici hareketlerle ciddi primler yakalanmış durumda. Yüksek enflasyon şartlarında borsanın alternatif olarak öne çıkmasında düşük faiz ve döviz kurlarındaki yatay seyrin payı var elbette. Ayrıca konut fiyatlarında yükselişin sürüyor olmasına karşılık son aylarda ivme kaybı söz konusu. Konut satışlarında ise gerileme görüldü. TUİK verilerine göre; 131 bin 402 olarak açıklanan eylül ayına ait konut satışları bir önceki ayın (121.491) ve geçen yılın aynı ayının (147.143) altında kaldı. Dip not olarak vermek gerekirse ABD’de konut satışları eylülde yüzde 1.5 düşerek yıllık bazda 4.71 milyona geriledi. Gerekçe olarak yüksek faiz nedeniyle talebin zayıflaması gösterildi. ABD 2. el konut satışlarında 15 yılın en uzun süreli düşüş trendi gerçekleşti. Ocak ayında ABD konut satışları 6.5 milyon olarak gerçekleşmişti. O tarihten bu yana aylık bazda geriliyor. Konut fiyat endeksi nisan ayında yıllık bazda yüzde 19.4 iken temmuz itibarıyla yüzde 13.9 seviyesine kadar geriledi. Verilere bakılarak değerlendirmek gerekirse, son yıllarda en güvenli alternatifler arasında görülen konutta iç ve dış piyasalarda bir durgunluk sinyalinden söz etmek mümkün. Bu durum geçici mi? Yoksa kalıcı mı olacak bunu zaman gösterecek. Borsa İstanbul’da olumlu hava bilanço beklentileriyle korunurken dış borsalarla uyumsuzluğu sürüyor.

İNGİLTERE’DE SİYASET DURULMADI

İngiltere’de Başbakan Liz Truss istifa etti. İstifa kararını İngiltere ve Avrupa piyasaları sakin karşıladı. Sterlin ve Londra Borsası’nda belirgin bir dalgalanma olmadı ve hafif değer kazandı. İngiltere Başbakanı Liz Truss göreve geldikten 44 gün sonra istifa ederken İngiltere’nin en kısa süre görev yapan başbakanı oldu. Başbakan, Muhafazakâr Parti halefini seçene kadar başbakan olarak kalacağını ve sürecin bir hafta içinde tamamlanacağını söyledi. Yeni başbakan için yarış da başladı. Vergi indirim paketiyle başlayan yanlış politikalar, sonrasında bu politikadan “U” dönüşü, önce maliye sonra içişleri bakan değişiklikleri başbakana kadar uzandı. Piyasaları geren vergi indirimlerinin geri çekilmesi piyasalar tarafından olumlu karşılanmış, sert değer kaybına uğrayan Sterlin toparlanmıştı. Israr edilseydi bankacılık sektörü ve enflasyon ile bütçe üzerinde önemli olumsuz sonuçları olacağı yönünde haklı değerlendirmeler gelmişti.

TCMB SÜRPRİZ YAPTI

Geçen hafta TCMB’den faiz indirimi geldi. Faiz indirim kararı bekleniyordu ancak 150 baz puanlık indirimi biraz sürpriz oldu. TCMB’nin toplantı duyurusundaki “Kurul, takip eden toplantıda da benzer bir adım atıldıktan sonra faiz indirim döngüsünün sona erdirilmesini gündeme almıştır” ifadesi ileriye yönelik projeksiyon açısından önemli bir vurgu olarak görüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde işaret ettiği üzere faizin yıl sonuna kadar tek haneye çekilmesi olasıdır. TCMB faiz kararının piyasalar üzerinde etkisi hissedilmezken enflasyon ile makas daha da açıldı (-72.95). Kararın açıklanmasıyla döviz kurlarında hafif bir yukarı hareket görülse de çok zayıf kaldı. Geçen haftanın diğer dikkat çeken kararı ise TCMB’nin “liralaşma stratejisi” çerçevesinde bankalar için uyguladığı TL cinsinden menkul kıymet tesisi oranını yüzde 3 seviyesinden yüzde 5’e yükseltmesi oldu. Bu karar sonrası tahvil faiz oranlarında düşüş görüldü. Banka bilançolarına etkileri ise önümüzdeki yıllarda ölçümlenecek bir konu.

Yazının Devamını Oku

Dikkatler bilançolara çevrilecek

16 Ekim 2022
Piyasaların yeni gündemi 3. çeyrek bilançoları. Bilanço açıklamaları ABD’de geçen hafta yoğunlaşırken, önümüzdeki haftadan itibaren Borsa İstanbul’da da bu süreç başlayacak. Yılın ilk yarısına ilişkin bilançolar oldukça olumlu gelmişti. Ekonomideki büyümenin korunduğu kabul edilirse, üçüncü çeyrek bilançolarında da yüksek kârlılık gösterecek fazla sayıda şirketlerin olması muhtemeldir. Piyasaların gündemin olağandışı bir gelişme olmaması durumunda bilanço sonuçlarına bağlı olarak hisse bazlı hareketlilik artabilir.

Yoğun veri akışıyla birlikte piyasalar dalgalı bir seyir yaşıyor. ABD enflasyon verileri, Fed tutanakları, ABD tarım dışı istihdamı gibi önemli gündemler son bir haftaya sıkıştı. ABD tarım dışı istihdamı ve enflasyonu (TÜFE) beklentilerin hafif üzerinde gelirken ABD Merkez Bankası (Fed) tutanaklarında faiz artışına devam vurgusu öne çıktı. ABD enflasyonu (TÜFE) yıllık yüzde 8.2 geldi (beklenti yüzde 8.1, önceki yüzde 8.3). Aylık ise yüzde 0.2 beklentiye karşılık yüzde 0.4 açıklandı. Geçen ay yüzde 0.1 idi. Verilerin açıklanmasının ardından dış borsalarda satışlar görülürken, önümüzdeki toplantıda Fed’in 75 baz puan faiz artırımına artık kesin gözü ile bakılıyor. Ayrıca Almanya enflasyonu (TÜFE) yıllık yüzde 10 geldi, Çin’de ise yüzde 2.8 oldu. Enflasyon verilerine ilişkin ABD Başkanı Biden’ın, “Global enflasyonla mücadele en büyük önceliğim. TÜFE raporu, daha yüksek fiyatlara karşı mücadelede bir miktar ilerleme olduğunu ancak yapılacak daha çok iş olduğunu gösteriyor” açıklaması olumlu karşılandı. Ayrıca ülkedeki benzin fiyatlarının hâlâ çok yüksek olduğunu, bu konuda gelecek hafta duyuruları olacağını söyledi. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen ise, ülkede beklentileri aşan enflasyon verisinin ‘daha yapacak çok işleri olduğunu’ gösterdiğini ifade etti. Avrupa Merkez Bankası Başkanı (ECB) Lagarde: “Önümüzdeki yıllarda enflasyonun düşmesini, ancak 2023 ve 2024’te hedefin üzerinde kalmasını, verilere bağlı ve toplantı bazında bir yaklaşıma dayalı olarak önümüzdeki birkaç toplantıda faiz oranlarını daha da artırmayı bekliyoruz” dedi. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; Merkez bankalarının mevcut para politikaları korunacak.

YÜKSEK KÂRLILIK BEKLENTİSİ

Enflasyon sadece piyasaların değil, ülke ve ekonomi yönetimlerinin öncelikli sorunu olmaya devam ediyor. Piyasalar ise ABD enflasyon açıklanması sonrası ciddi bir dalgalanma yaşadı. Veriyi önce olumsuz algıladı ancak daha sonra kısa sürede bu algıdan artan risk iştahıyla birlikte sıyrıldı izlenimi verirken, haftayı yine temkinli bir görünüm ile kapattı. ABD Borsalarındaki sert tepki çıkışı yerini düşüşe bırakırken ABD 10 yıllık bono faiz oranı tekrar yükselerek yüzde 4.00 seviyesine ulaştı. Enflasyon datasının beklentilerin üzerinde ancak geçen ayın altında olması ve haziran ayından bu yana düşüş eğiliminde olması dikkate değer bir durum. Her ne kadar 2 Kasım’daki Fed toplantısı için 75 baz puan faiz artırımı kuvvetlense de bu yöndeki fiyatlamaların belli ölçüde yapıldığı görüşü hâkim olmaya başladı. Piyasaların yeni gündemi ise 3. çeyrek bilançoları oldu. Bilanço açıklamaları ABD’de geçen hafta yoğunlaşırken, önümüzdeki haftadan itibaren Borsa İstanbul’da da bu süreç başlayacak. Yılın ilk yarısına ilişkin bilançolar oldukça olumlu gelmişti. Tavsiye olarak görülmemesi kaydıyla söylemek gerekirse, bankalar ve ulaştırma ile bazı sanayi şirket bilançoları dikkat çekmişti. Ekonomideki büyümenin korunduğu kabul edilirse, üçüncü çeyrek bilançolarında da yüksek kârlılık gösterecek fazla sayıda şirketlerin olması muhtemeldir. Son dönemlerdeki bilanço performansları 3.çeyrek ile ilgili kâr tahminlerde önemli bir kriter olacak. Piyasaların gündeminde olağandışı bir gelişme olmaması durumunda bilanço sonuçlarına bağlı olarak hisse bazlı hareketlilik artabilir. Ayrıca bilanço dışı gelişmelerle olumlu fiyatlamaya konu olabilecek hikâyesi bulunan hisse ve sektörlerdeki hareketler de yakından takip ediliyor. Borsa İstanbul her ne kadar teknik açıdan primli görülmekle birlikte fiyat kazanç oranları gibi bilanço değerleme oranlarına göre temel veriler açısından pahalı olmadığını söylemek mümkün. BIST100 Endeksi fiyat kazanç oranı cuma günü itibarıyla 6.8 civarında işlem görüyor. Bu oran gelişmiş ülke borsalarının oldukça altında. Piyasalarda henüz temkinli görünümün dağıldığını söylemek için erken.

 

BANKALARIN DÖVİZ MEVDUATINDA ARTIŞ

TCMB verilerine göre 7 Ekim ile biten haftada; TCMB brüt rezervleri önceki haftaya göre 6.9 milyar dolar artışla 113.9 milyar dolara, bankalar döviz mevduatları 3 milyar dolar artışla 213.3 milyar dolara yükseldi. Rezervler ve döviz mevduatında bir hafta önceki kayıplar telafi edildi. Bununla birlikte aynı hafta “yurtdışı yerleşiklerin” hisse senetleri ve tahvil bonodaki satışları devam etti. Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 136.3 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 86.8 milyon dolar satış yaptılar. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yabancı takas saklama oranı yüzde 32 seviyesinin altına gerilemiş durumda. Geçen hafta açıklanan bir diğer önemli veri, ağustos ayı ödemeler dengesi tablosuydu. Cari açık 3.1 milyar dolar ile beklentilerin hafif altında geldi. Ancak Ocak-Ağustos 2022 döneminde 39.7 milyar dolara, yıllık bazda ise 40.8 milyar dolara yükseldi. Bu yıl için 50-55 milyar dolar cari açık tahminleri geçerliliğini koruyor. Cari açıkla birlikte finansmanına ilişkin 28.3 milyar doları bulan net hata noksan kalemi dikkat çekmeye devam ediyor. Piyasaların makroekonomik verilere duyarsızlığı sürüyor.

Yazının Devamını Oku