Hazır olmayan acilen hazır olsun. Hemen bugün, şimdi.
Derhal kendimizi sarsıp, saçları pat küt öne arkaya atıp, derin bir nefes alıyoruz.
Göbekler olsa da fora olmasa da fora.
Totolar dimdik sporla. Değilse de oldurula.
Göçtüm evet.
Gurbet, ancak yaşayanın anlatabileceği bir hazan öyküsü.
Hem şikayet etmemen gerek gurbetten, hem de beklendiği gibi mutlu olman gerek. Yoksa seni şımarıklıkla suçlarlar. Yediğin önünde, yemediğin arkandadır.
Doğrudur belki de...
Benim de hayalim bir gün o patikaya uzamak. Düşlere uzanan o patikaya.
Zor ama imkansız değil.
İmkansız olmadığını bunu yapan, bu işe baş koyan arkadaşlarımdan biliyorum. Hiçbiri Süpermen değil. Di. Ama çalışıp oldular valla.
“UTMB de nedir ki?” diyorsunuz biliyorum. Anlatacağım.
Kadın olmaktan daha zor olan, insan olmak. Öyle çok emek vermek gerekiyor ki insan yetiştirmek için, insan olmak için.
Bazen çok uğraşıyorsun ama yine de olmuyor.
Neden hiç bilmiyorum.
Kimisi yaptım oldu sanıyor. Övünüyor.
İçinde bütün oyunlarım
Kurtlar kuzu olsun
Şekerle bal
Baba bir masal anlat bana
İçinde denizle balıklar
Yağmurla kar olsun
Güneşle ay
Hayatımda ilk defa böyle göstere göstere evden kaçtım. Evden kastım Yalıkavak tabii. Orası benim evim, yuvam.
Hani eve yakın ama evden uzak, kolay gidilebilir bir yer olsun, araba maraba ihtiyacım olmasın istedim.
Karşı kıyıya bakıyordum; “Tamam ya, Datça, Datça’ya gidiyorum!” dedim ve dedikten tam 15 dakika sonra kendimi Bodrum-Datça feribotunda buldum.
Şipşak karar vermişim.
Yola çıkarken ne nerede kalacağıma dair bir fikrim vardı ne de ne yapacağıma dair.
Tek derdim, başladığım kitabı kafamı dinleyerek bitirip dönmekti.
Detayını buraya çok yazmayacağım, onu kitapta anlattım zaten; ama tamamen tesadüfi bir şekilde kendimi Datça Türk Evi’nde buldum.
Göbeğimden de şansa bağlıyım.
Adım Yonca.
4 Yapraklı Yonca
İçimde iflah olmaz bir işe mutlu tarafından bakma yetisi var sanki. Darısı isteyenin başına pek tabii.
Amin.
Aşka inanırım.
Kolay mutlu olan cinstenim.
Tek derdi “birincilik-sonunculuk” olan bizleri eleştirdim. Eleştirdim, çünkü birincilik ve sonunculuk değildir TEK mesele.
Yazım üzerine gelen mail’ler arasında bir tanesi vardı ki, okudum, sustum.
Herkesten çok daha iyi anlatıyor bize BİR şeyi Emrah Akçay.
Her şeyi anlatıyor!
Lütfen dikkatle okuyun. Her harfine değer.
Emrah Bey’e ve şu anda uzakta olduğu ailesine, çocuklarına kocaman sevgiler.
Bir an önce kavuşsunlar. Birbirlerine sarılsınlar.