Yılmaz Özdil

Eyyyy Obama barack bu işleri

22 Kasım 2012
Obama geldiğinde...

Anıtkabir’e oda parfümü sıkıldı. Çankaya Köşkü’nde dip bucak temizlik yapıldı. Cumhurbaşkanımız, vişneli yaprak sarması, peynirli suböreği, içliköfte, tava lagos, deniz börülcesi, enginarlı mantı, safran sosu gezdirilmiş limon kremalı fıstıklı baklava, nevzine ve kaymaklı ayva tatlısı’yla Kayseri mutfağının olmazsa olmazı corvus teneira ve sarafin cabernet sauvignon şarapları ikram etti. Tebememe’ye geçen Obama’ya bizzat meclis başkanımız tarafından gümüş tepside çifte kavrulmuş lokum tattırıldı, turkuaz çini tabak hediye edildi. Normalde meclis’e uğramayan mebuslarımız iki saat önceden yerlerine oturdu, girer girmez ayağa fırlayarak dakikalarca alkışladı, çıkışta hatıra fotoğrafı çektirmek için kuyruğa girdi. Bizimkilerin velkam velkam dediği, Obama’nın selamünaleyküm karşılığı verdiği açıklandı, bilahare, bizimkilerin velkam velkam dediği doğrulandı, ancak, Obama’nın selamünaleyküm demediği ortaya çıktı. İstanbul’a geçen Obama’ya Dolmabahçe Sarayı Müsabihan Köşkü’nde sanat musikisi dinletisi sunuldu, nezaketen ilgileniyormuş gibi yaptı, bu enstrümanın adı ne diye sordu, kanun dediler, ağırlama heyetinden biri espri yaptı, kanun ama meclis’te çıkardığımız kanunlardan değil dedi, Obama gülmedi, havayı yumuşatmak için ut’la country parça çalmaya başladılar, Obama dayanamadı, kalkalım artık dedi. Sultanahmet Camisi’ne geçen Obama, kapıda ayakkabılarını çıkardı, Müslüman âleminin gönlünü fethetti, ağlayanlar oldu, Obama’nın ayakkabıları akşam ana haber bültenlerinde azz sonra’yla duyuruldu, yukardan, yandan, değişik açılardan görüntüleri yayınlandı, 45 numaraydı, mobese kamerasından gösteren bile oldu. Ayasofya’ya girerken, sütunun kenarında oturan sokak kedisini okşadı, şırrak, kediyi canlı yayına çıkardılar, Gli isimli mübarek kedinin şaşı olduğu ve daha önce Ayasofya’yı ziyaret eden Papa tarafından okşanarak kutsandığı anlaşıldı. Tophane-i Amire’de üniversite öğrencilerine konuşan Obama, sanki beş vakit namaz kılıyormuş gibi, ezandan önce bitirelim dedi, duygusal anlar yaşandı, pek takdir edildi. Adanalı kebapçılar, beş koyun keserek yaptıkları beş metrelik kebabı Obama’ya ithaf edip, Beyaz Saray’a gönderdiklerini belirtirken, Bartınlı ev kadınları, belediye önündeki basın açıklamasıyla, först leydi Mişel’e tel kırmalı şal postaladı. Ceyhanlı bi bakkal, haber ajansları aracılığıyla, Obama’nın kızlarına cooker cinsi yavru köpek hediye edeceğini müjdelerken, Sivas esnafı daha atik davrandı, kangal’ın çoktan gönderildiği duyuruldu. Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Çavuştepe Köyü’nde 44’üncü Başkan Obama şerefine 44 kurban kesildi, alınlara sürüldü, davul-zurnayla halay çeken Çavuştepe sakinleri adına siyenentürk’e konuşan Abdülkerim Kulaz, her zaman arkasındayız, çocuklarına da bir gözü mavi, bir gözü sarı Van kedisi hediye edeceğiz dedi. E baktık ki kardeşim, ahali bayılıyor... Obama’nın ninesinin Kogelo Köyü’nden hemşerileri olan ve Kayseri İmam Hatip Lisesi’ne devam eden Kenyalı öğrenciler, ayıptır söylemesi, bizzat benim önerimle, star haber tarafından canlı yayına çıkarıldı, Türkiye sizinle gurur duyuyor diye omuzlara alındı, pastırma yedirildi, gesi bağlarında dolanıyorum’u söylettik, reyting rekoru kırıldı. Ertesi gün... Eşşek yükü uydu parası ödedik, harbi harbi Kenya’nın Kogelo Köyü’nden canlı yayın yaptık iyi mi, Obama’nın teyzesinin görümcesi, halasının bacanağı filan, alayını ekrana çıkardık, dilleri dönmedi, selam diyemediler, salam Türkiye dediler, yemek pişirdikleri kazanları ters çevirip darbuka yaptılar, bi konser, yıkıldı ortalık, gerçi değerli ağabeyim Uğur Dündar gülmekten bülteni sunamadı ama, Ali Kırca’yla Mehmet Ali Birand’ın kendi bültenlerini bırakıp, stüdyolarındaki televizyondan yan gözle bizi seyrettiklerini biliyorum. Samsunlu yerel sanatçı, üzerine Mister Obama kazıttığı kemençeyi ABD Büyükelçiliği’ne gönderirken, Konyalı kunduracı Obama’ya özel ayakkabı imal etti, seçimi kazanırsa bir çift göndereceğim diye kendi kendime söz vermiştim dedi. Vezirköprülü el sanatları öğretmeni, Obama ailesine seccade, yemeni ve Osmanlı yeleği tasarladı. Beyşehirli balıkçılar, air force one’a 6.5 kilo sazan gönderdi, iyi de bunlar yolda kokmaz mı sorusu üzerine, bi şeycik olmaz, strafor kutularda buzladık dediler. Zonguldaklı emekli işçi, Devrek bastonu kargolarken, uzaylı sanatçımız Mustafa Topaloğlu, Hello Obama, hoş geldin başkanlığa, durdur bu savaşları, bitsin artık gözyaşları, geri getir umutları klibini yayınladı, hit oldu. Henüz AKP’ye geçmemiş bulunan Saadet Partisi Genel Başkanı Profesör Numan Kurtulmuş, Obama’ya tebrik telgrafı çekerken, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Obama’ya güvendiğini açıkladı. Obama gitmeden okusun diye, yalaka bi kamuoyu araştırma şirketine anket yaptırıldı, Bush’tan yüzde 90 oranında nefret eden sayın ahalimizin Obama’yı yüzde 99 oranında sevdiği tespit edildi, yalaka gaztelere manşet yapıldı.

*

Netice?
Eyyy Obama...
Gör bunları filan.

*

Müstahak birader.

Yazının Devamını Oku

Eyy Obama gör bunları

21 Kasım 2012
İNSANLARIMIZI BİNDİRDİK.

MAVİ MARMARA’YA...VURURUZ DEDİLER.HELE Bİ DOKUN DEDİK.HELİKOPTERLE BASTILAR.TAKIR TAKIR TARADILAR.EL KOYDULAR.SÜRÜKLEYE SÜRÜKLEYE...HAYFA’YA GÖTÜRDÜLER.RÖMORKÖR GÖNDERDİK.ÇEKE ÇEKE...HATAY’A GETİRDİK.İSKENDERUN LİMANI’NA.

*

PİŞMAN EDECEĞİZ, ASLA ESKİSİ GİBİ OLMAYACAĞIZ, AFFETMEYECEĞİZ, ALÇAKLIKTIR, BARBARLIKTIR, HAYDUTLUKTUR, HESABINI SORACAĞIZ, YALNIZLAŞTIRACAĞIZ, CEZALANDIRACAĞIZ DEDİK.

*

EN SON MISIR’A GİTTİK. NE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BIRAKTIK, NE İSLAM BİRLİĞİ TEŞKİLATI, ALAYINI FIRÇALADIK. SESİNİZ NE ZAMAN ÇIKACAK, DİK DURUN DİYE KALAYLADIK. DAVOS’U HATIRLATTIK, BUNLARIN CİBİLİYETİ BÖYLEDİR, ÇOCUK ÖLDÜRMEYİ GAYET İYİ BİLİRLER, VİCDANSIZDIRLAR, BUNLAR BUDUR DEDİK. BİLESİN Kİ ŞARTLAR DEĞİŞTİ, HESABINI İYİ YAP DEDİK.  

*

O HIZLA, MISIR’DAN ANKARA’YA GEÇTİK. ABD’YMİŞ FİLAN, KRALINI TANIMAYIZ, OBAMA’YA GİRİŞTİK. MAVİ MARMARA’NIN ADLİ TIP RAPORUNU OBAMA’YA GÖSTERDİĞİMİZİ, OBAMA’NIN GÖRMEZLİKTEN GELDİĞİNİ ANLATTIK, EYYY ABD, EYYY OBAMA, GÖR BUNLARI GÖRRR DEDİK. GÖZÜMÜZ YAŞARDI. GÖĞSÜMÜZ KABARDI.

*

Yazının Devamını Oku

Türkiye sayın’la gurur duyuyor!

20 Kasım 2012
Televizyon kameraları eşliğinde trafik kontrolü yapan polis, hiç sebep yokken, içinde aile bulunan bi otomobili durdurmuş, evrak mevrak, çekme halatı takoz filan, komple tamam çıkmış, e niye durdurdun denilecek tabii, ilk yardım çantasını açtırmış, yara bandı’nın tarihi eski diye cezayı yapıştırmış...

*

Polis keyfine göre ceza yazıyor haberleri yapılınca, halkla ilişkileri tamir etmek için, gene televizyon kameraları çağırılmış, yeniden trafik kontrolü yapılmış, ilk gelen otomobil durdurulmuş, “sizi tebrik ederiz beyefendi, farlarınız bozuk, lastikleriniz kabak, kırmızı ışıkta geçtiniz, hatalı sollama yaptınız, aşırı hızla radara yakalandınız ama, emniyet kemeriniz takılı... Topluma örnek teşkil eden bu güvenlik hassasiyetiniz nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğümüzden bin liralık ödül kazandınız” denilmiş.

*

Muhabirler derhal mikrofon uzatmış, “bu para ödülüyle ne yapacaksınız?” diye sormuş. Direksiyonda oturan arkadaş, “ilk fırsatta ehliyet alıcam” demiş... Şoförün yan koltuğunda oturan kadın telaşlanıp, durumu düzeltmek için “kusura bakmayın, sarhoşken ağzından çıkanı kulağı duymaz, ne dediğini bilmez” deyince, arka koltukta oturan lafa karışmış, “söylemiştim ben size çalıntı arabayla yola çıkmayalım diye, enselendik işte” demiş... Canlı yayınlar apar topar kesilip, kamera kayıtlarına polis tarafından el konurken, bagajdan bi ses duyulmuş: “Darlandık burda, geçmedik mi şu sınır kapısını hâlâ?”

*

Uzuuun uzun sıkıldıysanız...Bu fıkranın daha kısası var.

*

Esir gazeteciyi CHP getirdi.Manidar.Açlık grevini Apo bitirdi.Vatan adeta minnettar!

Yazının Devamını Oku

Çamlıca camisi

18 Kasım 2012
Memleketten akraba geldi.

Ya da yurtdışından misafir.
Nereye götürüyorsunuz?
Topkapı’ya.
Ayasofya’ya.
Kapalıçarşı’ya.
Dolmabahçe’ye.
Sultanahmet’e.

Yazının Devamını Oku

Hayırlara vesile...

17 Kasım 2012
Almanya’da hayırlara vesile derneği kurarak, dini bütün vatandaşlarımızı dolandıran üç Cumhuriyet savcısı, resmi evrakta sahtecilik yapılarak, beraat ettirildi.

Halbuki...
Bu savcıların, hayırsever paralarını cukkalayarak, kendilerine taksi filosu kurduğu, villalar aldığı, bavullarla kuryelik yaparak, Türkiye’deki yandaşlarını da gemi sahibi yaptığı ortaya çıkmıştı. Yoksullara yardım edicez ayaklarıyla milyonlarca euro’yu toplayan savcıların, davul tozu minare gölgesi limited şirketleri kurduğu, metreslerini bu şirketlere kâğıt üzerinde ortak ettiği... Okuyup üfledikleri kadınlar itiraz etmeye kalkınca, sen de bu şirkete ortaksın, ona göre diyerek, şantaj yaptıkları... Umre’ye gittik dümeniyle, Las Vegas’a kumara gittikleri... Dünyadan haberi olmayan garibanların imzalarını taklit ederek, maddi yardım yapılmış gibi gösterdikleri... Noter ayarladıkları... Alt tarafı 20 lira verip duasını aldıkları insanlara, iki bin lira vermiş gibi makbuz düzenlettikleri, aradaki farkı ceplerine attıkları... Bu alengirli işleri çevirirken, Alman parlamentosundaki bazı mebuslar tarafından korunup, kollandıkları tespit edilmişti. Rezaletin bunca daniskasına rağmen, beraat ettiler. Adalet bakanı da isyan etti haliyle, “şeref madalyalı subaylar, saygın profesörler, gazeteciler sahte siidi’lerle içeri tıkılırken, hayırlara vesile derneği’nin üstü örtülüyor, ayıptır” dedi. Başbakan yardımcısı da, “kirli eller bu derneği aklamaya çalışıyor, vicdanlar sızlıyor, halkımıza yazık” diye ağladı.
*
Sonra, bi uyandım sıçrayarak...
Kan ter içinde kalmışım.
Hayırlara vesile olsun.

Yazının Devamını Oku

İdam cezasına değil, adalete ihtiyaç var

16 Kasım 2012
İdam cezası için referandum yapmaya kalksalar, evet çıkar mı?

Banko çıkar.

*

Çünkü...
Sayın Apo.
Apo’ya vapur tahsis edildi.
Apo’ya check-up yapıldı.
Apo’nun tansiyonu iyi.

Yazının Devamını Oku

Vatan hainiyim

15 Kasım 2012
Fazıl Say’a göre...

Vatan hainiyim.
Neyse ki, hafifletici sebebim var.
Hatasız kul olmaz!

*

Aslına bakarsanız, köyden kente göç seneleri filan değil, 1993’tür bu meselenin kökeni... ABD müzik piyasasının, ürün pazarını büyütmek isteyen devleri, mamayı bastırdı, Kaliforniya Üniversitesi’nin mamayı kapan uyanık akademisyenleri, sipariş bi araştırma patlattı. Bilim dergisi Nature’da bile yayınlanan bu araştırmaya göre, Mozart etkisi diye bi şey vardı, Mozart dinlemek zekâ açıyordu, Mozart dinleyenler, Mozart dinlemeyenlere oranla, zekâ testlerinde daha başarılı oluyorlardı.

*

Netice?

Yazının Devamını Oku

Maaş’allah

14 Kasım 2012
Genç bir anne.<br><br>Doktor.

Eşi, subay.
İçerde.
Haftada bir gün...
Anca üç dakika konuşabiliyorlar.
Çünkü, telefondaki üç dakikayı eşine, üç dakikayı ana-babasına, dört dakikayı çocuklarına ayırabiliyor.
Peki ya yüz yüze?
Ayda bir gün.

Yazının Devamını Oku