Yılmaz Özdil

Size selamları var

13 Kasım 2012
10 Kasım törenlerinde...

Askeri cezaevindeydim.
Açık görüşte.

*

İsmet Çınkı, Sami Yüksel, Cüneyt Küsmez, Can Bolat, Bülent Olcay, Ender Kahya, Fahri Yavuz Uras, Gürsel Çaypınar, Derya Günergin, Berker Emre Tok, Ali Yasin Türker, Baybars Küçükatay, Levent Kerim Uça, Cem Okyay, Hasan Özyurt, Önder Çelebi, Erdinç Altıner ve aileleriyle birlikteydim.

*

Ortak özellikleri...
Hepsi kurmay albay.

Yazının Devamını Oku

10 Kasım’da gidilecek tek yer var kainatta!

11 Kasım 2012
“Bu ülkenin ışığı...

Atatürk’ün yüceliğini yansıtıyor.”
Gabon Cumhurbaşkanı
“Her zaman ileri görüşlü.
Bilge, laik, devrimin babası.”
Benin Cumhurbaşkanı
“Modern Türkiye’nin yaratıcısı...
Hayranlıklarımı sunarım.”

Yazının Devamını Oku

Her 10 Kasım, kılık kıyafet devrimi’dir

10 Kasım 2012
Anıtkabir’e gittiğinde seni en çok etkileyen nedir derseniz... Tıraş seti.

*

Biri beyaz saplı, diğerleri siyah, sekiz ustura, seramik tabak, madeni tas, bıyık makası, tarak, sıfır numara makine, fırça ve bileme taşı... Ayrıca, arkasına K.A. harfleri kazınmış, gümüş el aynası, kapağına ay-yıldız işlenmiş, metal esans şişesi, çiçek motifli, cam krem kabı ve tırnak törpüsü.

*

Hayatı cephelerden cephelere sürüklenerek geçti, yatağından çok arazide yattı, bakımsız tek kare fotoğrafı yok.

*

“Dünyanın, gelmiş geçmiş en şık giyinen lideri”dir o... Gideli 74 sene oldu, bizimkileri zaten boşver, bugünkü İngiltere başbakanından, Fransa cumhurbaşkanından, ABD başkanından bile daha şık... En önemli moda markaları İtalyan ama, İtalyan başbakanı giyiyor, çuval gibi duruyor. Çünkü, kumaş, dikiş ve tasarım yetmiyor, fizik istiyor. Sıfır göbek. Hep fit’ti o... Sağlıklı yaşam için spor’un keşfedilmesi, egzersiz bilincinin yaygınlaşması anca 30-40 sene öncesine dayanıyor, o’nun ise, Anıtkabir’deki özel eşyaları arasında, formda kalmak için teee 1925 senesinden beri kullandığı kürek çekme aleti sergileniyor.

*

Ortalıkta fırıncı küreği, kazma sapı gibi dolaşmaya benzemiyor yani bu iş.

Yazının Devamını Oku

Patriot

9 Kasım 2012
Patriot’lar geliyor.<br><br>Yurtsever’ler yani.

*

Malum...
Bizde yurtsever yok.
Bizim yurdu korumak için, anca dışardan geliyor!

*

Ki, daha önce de gelmişti... Körfez Savaşı’nda kafamıza Saddam füzesi gelmesin diye, dışardan yurtsever getirmişler, İncirlik’e kurmuşlar, yanlış bi uydu sinyali üzerine, yanlışlıkla fırlatmışlar, yanlışlıkla fırlatıldığı anlaşılınca havada imha etmişler, ancak, yanlışlıkla henüz Adana üzerindeyken imha ettikleri için, yanlışlıkla, sokakta oynayan sekiz yaşındaki çocuğumuzun kafasına düşmüş, yanlışlıkla sakat bırakmıştı.

*

Böylece... Yurduna hiç füze düşmediği halde, yurtsever’le yurttaş’ını vurmayı başaran ilk ve tek yurt, bizimki olmuştu.

Yazının Devamını Oku

Bahtsız bedevi

8 Kasım 2012
65 yaşlarında bir adam. Saçı başı ağarmış, göbekli. İnşaat malzemeleri satıyor, hâli vakti yerinde. Boşanmış.

İlk evliliğinden 40’lı yaşlarda bir oğlu, bir kızı var. Bi de küçük üvey oğlu var; torunlarıyla yaşıt... Çünkü, yeniden evlenmiş. Yeni eşi Kolombiyalı, ev kadını, kızından bile genç, taş gibi tabir edilenlerden. Dili dönmüyor, Latin aksanıyla konuşuyor. Lükse düşkün. O da boşanmış, onun da ikinci evliliği... İlk evliliğinden tombik bi oğlu var. İlk bakışta, bu genç kadının babası yaşındaki adamla parası için evlendiği sanılıyor ama, öyle değil, arayıp da bulduğu, neşeli, şefkatli, iyi huylu bir hayat arkadaşı. Şu anda hamile, henüz kocasının haberi yok. Bi de köpekleri var, dişi, kırıp döken, haylaz bi buldog.

*

65 yaşlarındaki adamın kızı, ev kadını, titiz, mükemmelliyetçi, olan biten her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan, otoriter karakterli bi anne. Damat, emlakçı, ailesine çok düşkün ama, sakarlıkları, şapşallıkları olan, hayli çocuksu bi baba. Üç çocukları var. İkisi kız, biri oğlan. En büyük kız üniversite öğrencisi, laylaylom bi genç, erkek arkadaşı var, lisedeyken bekaretini kaybetti. Ortanca kız, ablası gibi güzelliğiyle değil, zekâsıyla var olmaya çalışıyor. En küçük oğlan herkesi delirten, bildiğin fırlama.

*

65 yaşlarındaki adamın oğlu avukat, eşcinsel... Müzik öğretmeni olan eşcinsel partneriyle karı-koca, anne-baba hayatı yaşıyorlar. Çünkü, evlat edindikleri şirin mi şirin Vietnamlı bi kız bebekleri var.

*

Modern Family bu.

Yazının Devamını Oku

TSK sanık PKK tanık

7 Kasım 2012
Gazeteciliğe gece muhabiri olarak başladım. İlk imzalı manşetim hunharca cinayetti.

Bir kadın, annesi ve iki çocuğu öldürülmüştü. Genç kadını yatak odasında atkıyla boğmuşlar, yaşlı kadının oturma odasında gırtlağını kesmişler, yedi ve dokuz yaşındaki iki kardeşi ise, banyoda, küvette, kafalarına piknik tüpü vurarak katletmişlerdi. Manzara korkunçtu. Büfede duran aile fotoğrafından tek kişi eksikti, baba...

*

Kulakları çınlasın, emekli oldu, dönemin cinayet masası amirine “o mu?” diye sormuştum. Gayet sakin “hayır” demişti... “Kadının kolu zorlanmış, morluklar var, büyük ihtimalle bileziklerini söktü aldı, biraz sonra tıpış tıpış gelir!”

*

Saat gece yarısını geçmiş, duyan koşmuş, çoluk çocuk meraklı kalabalık, mahalleli birikmişti. Sivil polisler, adeta randevu bekler gibi sigara tüttürüyor, sokakta, komşularla sohbet ediyordu.
Bi anda...
Ortalık karıştı. Kaş-göz işaretleriyle herifin birinin üstüne çullandılar, apar topar ekip arabasına sokup götürdüler.

*

Yazının Devamını Oku

Kurabiye

6 Kasım 2012
Beyaz un’dan yapılıyor, yüklü miktarda tereyağı ve margarin konuyor, neredeyse un kadar beyaz ve esmer şeker ilave ediliyor, beyaz-siyah ve naneli çikolata parçacıklarıyla, kıyılmış ceviz katılıyor... Obama bu.

Yulaf’tan yapılıyor, öbürüne nazaran daha az tereyağı, daha çok şeker konuyor, çikolata parçacıklarının yanı sıra renkli çikolata bonibonları katılıyor, ayrıca, mısır şurubu ve fıstık ezmesi ilave ediliyor... Romney bu.

*

Netice?
Kılpayı Obama kazandı!

*

Çünkü... Amerikan kadın dergisi Family Circle, 20 senedir her başkanlık seçimi öncesinde, first lady adaylarına “kurabiye” yaptırıyor, tarifleri internet sitesinde yayınlayıp, oylamaya sunuyor, 20 senedir hiç sekmiyor, hangi first lady’nin tarifi daha lezzetli bulunduysa, Beyaz Saray’a o gidiyor.

*

1992’de mesela, Hillary Clinton’ın yulaflı çikolatalı kurabiyesi, Barbara Bush’un klasik sütlü çikolatalı kurabiyesini yenmişti. 1996’da, Hillary Clinton bu sefer, Elizabeth Dole’un fındıklı kurabiyesiyle karşı karşıya geldi, gene yulaflı çikolatalıyla, şekerini biraz azaltarak, gene açık farkla kazanmayı başardı. 2000 senesinde, Laura Bush’la Tipper Gore kapıştı. Kayınvalidesi Barbara Bush’un klasik sütlü çikolata hezimetini unutmayan Laura Bush, tarifi komple değiştirdi, tarçınlı, hindistancevizli, kovboy kurabiyesi yaptı. Tipper Gore, zencefilli’yle karşılık verdi, ancak, çocuklar beğenmediği için, yenilgiden kurtulamadı. 2004’e gelindiğinde, Laura Bush’un rakibi Teresa Kerry’di. Laura Bush, kayınvalidesi Barbara Bush’a nispet yaparcasına, Hillary Clinton’ın yulaflı çikolatalı tarifini pişirdi, sadece küçük parçacıklar yerine, iri iri çikolatalar koymuştu. Teresa Kerry ise, kuş kondurmaya çalıştı, karanfilli, tarçınlı, kuru üzümlü, cevizli, fıstıklı kurabiye icat etti, özgündü, görüntü gayet iyiydi ama, maalesef lezzetten kaybetti.

Yazının Devamını Oku

1881

4 Kasım 2012
Seneler evvel... İstanbul Üniversitesi’nde ders verirken, koridorda başı öne eğik, sıkıntılı halde dolaşan bi öğrencisini gördü.

Hayrola? Galiba ayrılıyoruz hocam... Niye? Harç yatıramadım, sınava giremiyorum. Kaç para lazım ki? Şu kadar lira... Çıkardı, verdi. O an, bi de karar verdi. İleride yeterli param olursa, bedava okul açacağım.

İleride... Çalıştı, didindi, yeterli parası oldu. Eşinin bilezikleri dahil, malı mülkü sattı, açtı o bedava okulu... Vakıf kurdu. Sonra? Topladı öğrencilerini, kura çekti, kazanan on öğrenci okulun sahibi oldu! Resmen tasdikli, tapuları mapuları verdi.

Para biriktirmez çünkü o.
İnsan biriktirir.

Ben de onun ömür kumbarasındaki kuruşlardan biriyim. Ve şimdi, gıdım gıdım biriktirdiği hayatının kâr payını dağıtıyor.
Yazdı, yönetti, sahneliyor:
1881...

Gala, 10 Kasım’da.

Yazının Devamını Oku