Yılmaz Özdil

Kadınsan... En fazla ölürsün

11 Aralık 2012
Hiç düşündünüz mü...

Neden “imdaaat adam öldürüyorlar” diye çığlık atılır?

Veya neden “yetişiiin adam öldürüyorlar” diye bağırılır?

*

Çünkü...

Kadın’sa kimseyi ırgalamaz.

Yazının Devamını Oku

Etik’i senin kemiği benim

9 Aralık 2012
Kömür dağıtıyorlar. Alışveriş çeki dağıtıyorlar.
Çeyrek altın dağıtıyorlar.
Buzdolabı dağıtıyorlar.
Evinde çeşmesi bile olmayan kadıncağıza bulaşık makinesi verdiler, götürüp ahıra koydu.
Makarna dağıtıyorlar.
Bulgur dağıtıyorlar.
Hiç unutmam, atv haber’in genel yayın yönetmeniydim, bir büyükşehir belediyesi’nin 600 bin gıda kolisi dağıtacağı açıklandı. Duyduk ki, rakip kanal, büyükşehir belediye başkanı’nı canlı yayına çıkaracak. Bize ne başkan’ın ne söyleyeceğinden birader... Biz koli’yi canlı yayına çıkardık. Uzunca bi masa kurduk stüdyoya, koli’dekileri masaya serdik, işte görüyorsunuz sayın seyirciler, bu kadar ayçiçek yağı var, şu kadar pirinç var, sucuk var, şeker var, helva var, el sabunu bile unutulmamış filan, anlattık, cümleten afiyet olsun diye bitirdik yayını... Ertesi gün, reytingler geldi ki, koli’si, başkan’ın kendisinden dört misli fazla seyredilmiş; sayın ahalimiz, veren’i değil, verilen’i merak etmişti!
Ampul dağıtıyorlar.
Halı dağıtıyorlar.
Kalem-defter dağıtıyorlar.
Ayakkabı dağıtıyorlar.
Külot dağıtan bile oldu.
İzmirliler gâvur ya...
Opera bileti dağıttılar orda.
Muş’ta kızak dağıttılar.
Bir belediye başkanı, belediyenin internet sitesinde “son yolculuğa yardım” başlığıyla şu hizmetini müjdelemişti: “Vatandaşlarımızın cenazelerini ücretsiz olarak yerinden alacak, yıkayacak
ve kefene saracak olan gasilhane ve morgumuz törenle hizmete açılmıştır.”
E güle güle kullanın bari.
İyi günlerde.
Bir başka belediyemiz ise, “belediyemizin mezarlığından kesilerek, sobaya girecek şekilde hazırlanmış ve paketlenmiş odunlar, evlere ücretsiz olarak itinayla teslim edilmektedir” diye duyurmuştu.
Paketli odun.
Sobaya girecek şekilde.
İtinayla.
Basın toplantısı düzenleyip, gazetecilere avanta cep telefonu ve faturalarını kendisinin ödeyeceği sim kartlarını dağıtan belediye başkanı bile gördü bu memleket... Sırıtarak alan gazetecileri de gördü.
*
Ve, avantalarla demokrasinin şanzımanı dağıtılırken, gıkını bile çıkarmayan aynı memleket...
Şimdi utanmadan, mebuslara verilen 12 bin liralık hediye rüşvet midir, değil midir, onu tartışıyor.
*
Açık söyleyeyim...
Rüşvet değildir.
Böyle başa böyle taraktır.
Men dakka cukka’dır.
Yazının Devamını Oku

Bizanslı hanımlar başımızda Hürrem’i görmektense Mahidevran’ı tercih ederiz demişlerdir...

8 Aralık 2012
Abdülmecit dedemiz proje çizdi.

Kanuni otuz sene ata bindi.
Şimdi de Fatih...
Bizanslı hanımlar karşıladı filan.
*
Demokrasimiz “ileri”den...
Örnekler hep “geri”den.
*

Yazının Devamını Oku

Dı antaçıbıls

7 Aralık 2012
21 Aralık’ta dünyanın sonu gelecek diyorlardı, inanmıyordum, dokunulmazlığın kaldırılması gündeme geldi, endişelenmeye başladım...

Çünkü, bizim mebuslara dokunmak bi nevi kıyamet alametidir!

*

*

Mebuslarımız, Osmanlı varken “zat-ı hazret-i padişahiye” ve “vatana sadakat” üstüne yemin ediyordu.

Yazının Devamını Oku

Satan’izm

6 Aralık 2012
Satar mısın?

Satarım.
Telefonu?
Satarım.
Bankaları?
Satarım.
Limanları?
Satarım.
Fabrikaları?
Satarım.
Madenleri?
Satarım.
Santralları?
Satarım.
Sosyal tesisleri?
Satarım.
Ormanları?
Satarım.
Dereleri?
Satarım.
Toprak?
Satarım.

*

El âleme?
Satarım.
İhalesiz?
Satarım.
Eşe-dosta?
Satarım.

*

Siz ne düşünüyorsunuz Bülent bey?
Bizden satanist çıkmaz!

Yazının Devamını Oku

Hırsızlar imparatoru

5 Aralık 2012
Sanıklar’dan önce savcılar’ın yargılandığı dünyadaki tek davada... Almanya’daki Keriz Feneri’nin bağış paralarını bavullarla Türkiye’ye getirdikleri, televizyon kanalı kurdukları, gemi aldıkları resmen kanıtlandı.

*

Ayrıca, şu şu şehirlerde şu şu isimli vatandaşlara nakit para yardımı yaptık demişler, o vatandaşlara tek tek sorulmuş ki, tek kuruş almadıkları gibi, makbuzların altındaki imzalar da sahte.

*

Böylece, Keriz Feneri’ni kurcaladığı için yargılanan Savcı Abdulvahap Yaren’in sözleri yeniden gündeme geldi. Afrika’daki aç çocukların fotoğrafını göstererek... Yardım paralarının buralara gitmesi gerekiyordu, zekât hırsızlarını koruma altına alan bir güç var, ben bu güce “hırsızların imparatoru” diyorum, hem altındaki figüranları koruyor, hem kendisine ulaşılmasını engelliyor, kim olduğu belli, halk arasında tabir vardır, arife tarif gerekmez, damda gezer miyav der, isme gerek var mı, demişti.

*

E haliyle herkes “hırsızlar imparatoru”nun kim olduğunu merak ettiğine göre, hukuk’a yardımcı olmak lazım.

*

“İsmi” şimdilik meçhul ama...

Yazının Devamını Oku

Gazetelerin şifalı otlar rehberi verdiği ülkede doktorlar yürüse n’olur yürümese n’olur birader

4 Aralık 2012
Alo 184 hattı var.

Doktorları ispiyonluyorsun.

*

Arıyorsun mesela...
Yanlış teşhis koydu diyorsun.
Şırrak, soruşturma açıyorlar.
Hesap soruyorlar.
Doktorun teşhisini beğenmeyip, dahiliye mütehassısı edasıyla, yanlış diye telefon eden kim bu arada?

Yazının Devamını Oku

Flaş, flaş, flaş

2 Aralık 2012
Siyasi hayatımızda tarihi bir ilk yaşandı ve başbakanımız bugün herhangi bir konuda açıklama yapmadı sayın seyirciler...

*

Başbakanımız bugün nasıl olsa herhangi bir konuda açıklama yapar diye canlı yayına davet edilen gazeteciler, başbakanımızın bugün yapmadığı açıklamadaki hususları gayet isabetli bulduklarını belirterek, yarın öbür gün yapacağı herhangi bir açıklamaya da, harfiyen katıldığımızı ifade etmek istiyoruz dediler.

*

Programa telefonla bağlanan gazeteciler ise, başbakanımızın yapmadığı açıklamanın detaylarını henüz duymadıklarını, ancak, duysalar bile katılmalarının asla mümkün olmadığını, telefonu kapattıktan sonra yapılması muhtemel herhangi bir açıklamada da, sakıncalı yönler bulduklarını izah ettiler.

*

Birbirlerini faşistlikle, şerefsizlikle ve haysiyetsizlikle suçlayan stüdyodakilerle telefondakilerin seviyeli tartışmasına on dakika kadar kesintisiz müsaade edildi, reyting kıvamına gelince, reklam arası verildi.

*

Reklam dönüşü, son dakka gelişmesini almak üzere, Ankara’ya dönüldü. Çankaya Köşkü’ne yakın kaynakların, başbakanımızın bugün herhangi bir konuda yapmadığı açıklama üzerine, ısrarlı sorulara rağmen sessiz kalmayı tercih ettiği, bu kinayeli sessizliğin Meclis kulislerinde manidar karşılandığı belirtildi.

Yazının Devamını Oku