Yasemin Boran

Olaylar baskı yaratacak

6 Mart 2006
Çok ilginç bir gün. Bir taraftan güzel duygular açığa çıkarken, bir taraftan gerilim ve baskı yaratan olaylar meydana gelecek. Aslında iyi duygular, hırs ve şiddetli tepkileri kontrol altına almaya yardımcı olabilir. Bugün açığa çıkan büyük enerjiyi yaratıcılığa dönüştürmenin mümkün olabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, sert ve zorlayıcı davranışların kazalara neden olabileceğini gösteriyor. Sabırsızlık, öfke ve şiddet duyguları açığa çıkabilir ve istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Mektuplar

RUMUZ: Çakra

Tarif ettiğiniz rahatsız edici hallerin nedeni çok çeşitli olabilir. Özellikle halsizlik, rüyada dolaşıyormuş gibi hissetmek ve sözünü ettiğiniz algılama sorunlarının nedeni vitamin ve mineral eksikliğinden kaynaklanabileceği gibi, beyin fonksiyonlarına bağlı da olabilir. Çakralar konusunda yapmış olduğunuz araştırmalar çok güzel. Fakat öncelikle konusunun uzmanı bir doktora görünmelisiniz. Özellikle mineral eksikliklerinin farklı şuur halleri yarattığını tesadüfen öğrenmiştim.

Sizin anlatmış olduğunuz durumun bir benzerini yaşayan bir arkadaşımda, pek çok incelemeler sonucunda şu an adını hatırlayamadığım kanda olması gereken bir maddenin eksikliği ortaya çıkmış ve bu sorun giderildikten sonra iyileşmişti. Ve bunun ortaya çıkması oldukça uzun bir zaman almıştı. Bütün incelemeleri yaptıktan sonra çakralarla ilgili çalışmalar yapılabilir. Aslında her ikisinin aynı zamanda yapılması daha hızlı bir sonuç verebilir.

Astrolojik açıdan doğum haritanızda Şiron’u tetikleyen Uranüs, sebebi bilinmeyen sağlık sorunlarının ortaya çıkabileceğini işaret ediyor. Ancak bunların başladığı gibi aniden ortadan kalkması mümkün. Potansiyel olarak sağlık ve şifa konularında yeteneğinizin olduğunu işaret eden doğum haritanız, bu yeteneğinizin ortaya çıkma zamanın geldiğini gösteriyor. Yaptığınız araştırmalara devam edin. Zaten ortaya çıkan sağlık sorunlarınızı çözmek için sağlık konularına odaklanmış bulunuyorsunuz. İlginç keşifler yapabilirsiniz ve en önemlisi kendinizi keşfedebilirsiniz. Elbette ki, sizi bilgilendirmek isterim. Fenerbahçe’de yaptığım atölye çalışmalarına katılabilirsiniz. Tel: (0216) 450 48 10.

RUMUZ: Zor ilişkiler

Sizin yükselen burcunuz Boğa. Sevdiğinizin yükselen burcu ise, İkizler. Astrolojik açıdan aslında uyumlusunuz. Hatta sözünü ettiğiniz dargınlıkların ve fazla uzatmadan barışmaların altında bile uyumlu olduğunuz görülüyor. Fakat birbirini çok fazla zorlayan bir çift olduğunuzu söylemeliyim. Aslında onun ilişki anlayışı yüksek. Karşı cinse nasıl davranacağını bilen biri. Siz ise daha sert bir tabiata sahipsiniz ve güçlü Mars etkisinde bulunduğunuz için onun da enerjisini açığa çıkarması için zorluyorsunuz. Tabii bunun sonucunda dargınlıklar ortaya çıkıyor. Fakat aranızdaki Venüs-Mars çekimi güçlü olduğu için uzun süre ayrı kalamıyorsunuz. Şimdi değişim zamanı. İlişkiniz değişiyor. Bu değişimi evlenerek yapabileceğiniz gibi tamamen ayrılarak da yapabilirsiniz. Seçim size kalmış görünüyor.
Yazının Devamını Oku

Beklenmedik olaylar açığa çıkacak

4 Mart 2006
Hareketli bir gün. Çok çeşitli konular ve ilginç kişiler dikkat çekici olacak. Beklenmedik olayların açığa çıkabileceğini işaret eden gökyüzünün konumu, sürprizlerin sonucunda çok önemli değişikliklerin yapılabileceğini gösteriyor. İlaçlar, kimyasal maddeler ve zehirlere karşı tedbirli olunması gereken bir dönem. Meydana gelen olaylar, yasalar ve uygulamalarla ilgili önemli değişikliklerin yapılması için zorlayabilir. Aynı zamanda değiştirilen bazı kararlar ise tepki uyandırabilir.

Gevşeme Teknikleri

Gevşemek denildiği zaman insanın aklına hemen gerilim geliyor. Birbirinin zıttı olan iki durum. Biri olmazsa, diğeri olmaz. Gerilim olmazsa, gevşemeyi düşünmezsiniz. Fakat insanın beklentileri, istekleri ve giderek artan, büyüyen beklentilerle birlikte oluşan gerilimin sonucunda ortaya çıkan gevşeme ihtiyacı...

M. Reşat Güner’in yazdığı "Gevşeme Teknikleri" adlı kitap, gerilimi tarif etmek amacını taşımıyorsa da birinci bölümde yer alan ’Stres Nedir?’ başlıklı yazıda gerilimi sade bir dille açıklıyor. Gerilimden etkilenen bedenin tepkileri ve ortaya çıkan sağlık sorunlarını anlatırken kişilik analizi yapmayı sağlayan bir test ile birlikte stresin kaynağını keşfetmenize yardımcı oluyor. Sonra ’Gevşemenin ilk adımı’ ile başlayan ikinci bölüm zaten kitabın esas konusunu oluşturuyor ve hem bedensel, hem de zihinsel gevşemeyi sağlayacak yöntemler sunuyor.

Kitabın baştan sona okunmasını ve sonra uygulamalara geçilmesini öneren Reşat Güner, kolay okunan, okurken kendinizi keşfedebileceğiniz ve kendi kendinize uygulamalar yapabileceğiniz bir çalışma ortaya çıkarmış. Ege Meta Yayınları’ndan çıkmış olan kitap, kendini keşfetmek, geliştirmek ve sağlıklı olmak için alternatif yöntemleri araştıranların kolay uygulayacakları yöntemleri içeriyor. Kitabın içinden hem eğlenceli, hem de kolay uygulanır ’Müzik Meditasyonu’ adlı yöntemi aynen aktarıyorum;

"Rahatsız edilmeyeceğiniz bir yere oturun. Gözlerinizi kapatın ve hoşlandığınız, sevdiğiniz klasik müzik parçasını seçin. Bunun için özellikle ağır tempolu ve sizin üzerinizde sakinleştirici etki yapan bir parça seçin. Müzik çaldıkça düşüncelerinizin özgürce ortaya çıkmasını sağlayın. Onları kontrol etmeye ya da yönlendirmeye çalışmayın. Sadece dinleyin ve düşüncelerinizin sizi nereye götürdüğünü görün. Müziğin içinizi tamamen kaplamasına izin verin. Stereo hoparlörler kullanırsanız, bu daha kolay olur. Müzik bitince, bir süre için sessizliğin keyfini çıkarın ve ne kadar gevşediğinizi hissedin."

Evim, Eşim ve Kedim

Kadının gözünden ev ve eşin nasıl gözüktüğünü, kadının beklentilerini anlatan "Evim, Eşim ve Kedim" adlı kitap eş problemlerini ve kadının beklentilerini küçük öykülerle dile getirmiş. Öyküleri oluşturanlar, hayatın içinde yaşayanlar ve onların eşleriyle ilgili sorunlarını bir sohbet tadında anlatan kitabı okurken içinde kediyi aradım. Acaba kedi, kedi sevenleri yakalamak ve onların da kitabı okumasını sağlamak için mi derken kitabın sonlarına doğru "Kedim ölürse seni boşarım" başlıklı hikaye ile karşılaştım. Esra Nuray Sezer’in yazdığı Gül Yurdu Yayınları’ndan çıkan kitap, kadın-erkek ilişkisine kadınların penceresinden bakıyor.
Yazının Devamını Oku

Mektuplar

2 Mart 2006
RUMUZ: CANANYükselen burcunuz Başak. Sevdiğinizin burcunun Balık olması, aranızdaki aşkı açıklıyor. Çünkü Başak ile Balık birbirinin zıt burcu olmakla birlikte aynı zamanda tamamlayıcı burcudur. Birbirinizi son derece çekici bulursunuz. Çünkü onun hem burcu, hem de yükselen burcu Balık. Onun için büyük değişimler dönemi başlamış. Ayrıca sizin için de benzer bir durum söz konusu. Fakat sevdiğiniz kişinin çok daha fazla zorlandığını bilin ve ona karşı anlayışlı davranın. Büyük değişikliği evlenerek gerçekleştirebilirsiniz. Özellikle bu yılın sonlarına doğru karar verebilir ve 2006’da evlenebilirsiniz.

RUMUZ: DUYGUSUZ


Yükselen burcunuz Yay ve Satürn birinci evinizde duruyor. Yükselen burç birinci evin başlangıç noktasıdır ve sizin doğum anınızda Satürn burada duruyor. Yükselen burç kişinin dışarıya gösterdiği yüzü, davranışlarını belirler. Yani çevrenizdeki kişiler size bakıp ne kadar soğuk veya duygusuz diyebilirler. Aslında siz de kendinizin farkındasınız, fakat bu durumdan şikayet ediyorsunuz. Bence kendinizi kabul edin ve kendinizden memnun olun. Herkesin sıcak ve sevimli olması gerekmiyor. Fakat çok sert bir tavır içinde bulunmak da elbette yorucu bir durum. Öncelikle kendinizi anlamaya çalışın. Satürn’ün özelliklerini kendinizde yükseltici biçimde açığa çıkarabilirsiniz. Satürn, disiplin, sorumluluk, ciddiyet, tahammül ve mücadele gücü gibi özellikler verir. Fakat bunları da fazla ciddiye almamak gerektiğini öğrenmelisiniz. O zaman çevrenizdeki kişiler sizi olduğunuz gibi kabul edecektir.

RUMUZ: SERSERİ


Değişen duygularınızın bu derece belirgin olmasının nedeni geçiş yapan Uranüs’ün sizi tetiklemeye başlamış olması. Fakat anlattıklarınız sadece Uranüs’ten kaynaklanmıyor. Aynı zamanda siz hem Satürn ve Jüpiter, hem de ilerleyen Ay döngüsü yaşıyorsunuz. Sizin için hayatın böylesine önemli bir evresinde Uranüs’ün kuvvetli etkisi aslında bir şans. Fakat şu anda sizin bunu anlamınız çok zor. Çünkü olaylar sizi zorluyor ve kendinizi kaptırmış durumdasınız. Dikkatinizi çevrenize yöneltin. Kendinizle fazla meşgul olmayın ve çok büyük bir geçiş döneminde bulunduğunuzu düşünün. Aşama yapacak ve bambaşka biri olacaksınız. Kendi istediklerini gerçekleştiren kuvvetli birine dönüşmek istiyorsanız kendinize acımaktan vazgeçin ve başaracağınıza inanın. Bulunduğunuz koşullara direnç gösterirseniz, daha sonra ödülünüz büyük olacak.

Duygular değişiyor

Felsefeyi sembolize eden Jüpiter, Mars ve Satürn’ün sert etkisiyle yaşam felsefenizi gözden geçirmenize neden olacak olayların meydana geleceğini işaret ediyor. Özellikle kabul gören ve sistemi belirleyen felsefeye karşı gelmek, reddetmek ve buna bağlı olarak meydana gelecek olaylardan etkilenmek söz konusu. Bir süredir Mars-Satürn arasındaki sert etkileşimi şimdi Mars tetikliyor. Sert, zorlayıcı ve baskıcı tavırlar ilişkileri etkileyebilir. Fakat Venüs’ün tetiklediği Uranüs, zaten ilişki anlayışının değişeceğini işaret ediyor. Duygular aniden değişebilir.
Yazının Devamını Oku

Moda ve astroloji

1 Mart 2006
Geçenlerde vitrinlere bakıyordum ve birden geçmişte vitrinlerin nasıl olduğunu hatırladım. Kıyafetler, ayakkabılar, çanta ve aksesuvarların nasıl bambaşka olabildiğini, çok daha cesur ve renkli olduğunu düşünürken moda ile astroloji arasında müthiş bir ilişki olduğunu tespit ettim.

Bu fikir beni aniden heyecanlandırdı ve daha derin düşünmeye başladım. Hazır Merkür de yavaşlamış ve düşüncelerim daha da belirginleşmişken Uranüs’ün yaratıcılığını ortaya çıkarmanın tam zamanıydı! Ve ben de zihinsel akışa kendimi bıraktım. Bu sırada öyle ilginç formüller zihnimin içinde canlandı ki, moda ile astroloji arasındaki ilişkiyi anlamış oldum.

Sonra 2000 yılına girdiğimiz günü hatırladım. Hemen herkesin 2000 yılının ilk gününe gözlerini açtıkları zaman her şeyin değişmiş olmasını bekledikleri ve hayal kırıklığı yaşadıkları o gün, sanki akşamdan sabaha uyanıp sihirli bir el dokunmuşçasına bambaşka bir mekana uyanacakları duygusu içinde oldukları o günü hatırladım. Değişen bir şey yoktu ve 2000’in heyecanı bir anda sönüvermişti.

Fakat o zamandan bugüne zihninizin içinde hızlı bir zaman yolculuğu yapmayı başaracak olursanız, o heyecanı yakalayabilirsiniz. En azından benim içimde aniden uyanan heyecanının bir benzerini duyabilirsiniz.

İnsan içinde yaşadığı havanın yavaşça değişimini pek algılayamıyor. Aniden meydana gelen değişikliği o sırada hissetse bile çok hızlı uyum sağlıyor ve sanki hiçbir şey değişmemiş gibi yaşamaya devam ediyor. Mesela evinizin içinde aniden ortaya çıkan değişik bir koku duyduğunuz zaman hemen bu kokunun kaynağını aramaya başlıyorsunuz, sonra unutuyorsunuz ve koku yavaş yavaş çoğalsa bile siz alışmış olduğunuz için artık farkında olmuyorsunuz ve o kokuyla yaşamaya devam ediyorsunuz. Taa ki, dışarı çıkıp eve tekrar geri döndüğünüzde kapıyı açıp kokuyla karşılaşıncaya kadar...

Hepimiz aynı duygu ve düşünceyi paylaşıyoruz. Birbirimizi etkiliyor ve değişiyoruz. Fakat bu değişimin farkında olamıyoruz. Bize değişikliği hatırlatacak belgelere ihtiyacımız var. Geçmiş ve şimdi arasındaki farkı ortaya koyacak en değerli belgeler ise sanat eserleri. Ve dönemin çizgilerini, tarzını ve anlayışını yansıtan moda...

Astroloji, dönemleri tarif ederken moda, o dönemin görünür bir biçimde yansımasını sağlıyor. Bu demektir ki, gelecek dönemin modasını astrolojik işaretleri değerlendirerek tahmin edebilmek mümkün olabilecek.

Yeni kararlar almayın

Geri gitmeye hazırlanan Merkür’ün hızı azaldı. Balık Burcunun 26 derecesinde durmuş gibi görünen Merkür, iletişim ve haberleşmelerin istenilenden daha ağır olacağına işaret ediyor. Aklı sembolize eden Merkür’ün gökyüzündeki bu görünümü, düşüncelerin belirli bir noktaya takılı kalacağını ve zihinsel faaliyetin derinleşeceğini gösteriyor. Böyle bir dönemde yeni kararlar almak pek sağlıklı olmayabilir. Zaten derinleşen düşüncelerin ortaya konulabilmesi de pek kolay olmayacak.
Yazının Devamını Oku

Skandallar karışıklık yaratabilir

28 Şubat 2006
Sürprizler etkileyici olabilir. Şimdiye kadar önemsenmeyen konular önem kazanırken, bazı ayrıntılar dikkat çekici olacak. Skandallar karışıklık yaratabilir. Teknolojide ilginç gelişmeler meydana gelirken, iletişim araçlarıyla ilgili beklenmedik sorunlar çıkabilir. Tartışmalar ve kavgalardan uzak durulabilirse, fırsatları iyi değerlendirmek mümkün olacak. İlişkilerde başarılı olurken iletişim alanında sorunlar yaşanabilir.

Mektuplar

RUMUZ: Karanlık Ay

"Doğduğum zaman Ay’ın karanlık olduğu bir günmüş. Acaba yaşadığım sorunlar bundan mı kaynaklanıyor" şeklindeki sorunun cevabı, hayır. Ayın gözükmediği sırada doğanlar genellikle derin duyguları olan, fakat bunu ortaya çıkaramayan kişiler oluyorlar. Tabii Karanlık Ay döneminde Ay’ın etkisi zayıf olur ve kişi atılımda bulunacak gücü toplamakta zorlanır. Bilinçaltının itici gücünün az olduğu karanlık Ay dönemleri sadece Güneş’in kuvvetli etkisi açığa çıkar ve bu da kişinin sadece şuur düzeyinde kalmasına neden olur. Tabii ki, duyguların zayıf olması kişinin harekete geçmesini zorlaştırır. Fakat sizin sözünü ettiğiniz sorunların kaynağı bu değil. Üstelik Karanlık Ay’da doğanların sadece çocukluk dönemleri biraz zor geçebilir. Şu sıralarda önemli bir geçiş döneminde bulunuyorsunuz ve sorun olarak algıladığınız olaylar aslında sizin aşama yapmanız ve değişmeniz için sizi zorluyor. Aile içinde yaşadığınız karışıklıkların çözümlenmesi için sabırlı olmalı ve düşünce biçiminizi değiştirmek için gayret göstermelisiniz. Aslında bu dönem geçici ve siz bu dönemin sonuna yaklaşmış bulunuyorsunuz. Bu nedenle gerginsiniz ve dayanılmaz diye tarif ettiğiniz durumdan sıyrılmak için biraz dışarı çıkmalı ve sorunların kaynağına inmek için çaba göstermelisiniz. Çünkü hiçbir şey göründüğü kadar değildir.

RUMUZ: Sarmaşık

Yükselen Burcunuz Balık. İlginç bir kişiliğiniz olduğunu, kolay değiştiğinizi ama bütün bunlara rağmen aslında kendisiyle barışık ve yaptıklarından memnun birisi olduğunuzu yazmış, fakat şimdi kendinizi tanıyamadığınızı belirtmişsiniz. Ve bunun Pluto etkisi olup olmadığını soruyorsunuz. Ve yanılıyorsunuz. Pluto’nun sizi etkilediği dönem çok gerilerde kalmış. 1998-2000 yılları arasında etkilenmiş ve köklü değişiklikler yapmış olmalısınız. Şimdi sizi zorlayan etkinin kaynağı Uranüs. Ani ve büyük değişiklikler yapabileceğiniz bir dönemdesiniz. Üstelik doğum haritanızda Uranüs’ün kuvvetli etkilerini almış olduğunuz görülüyor. Geriliminizin nedeni bu. Aslında son derece ilginç bir dönemdesiniz. Yaratıcılığınız tetiklenmiş ve dış görünümünüzü değiştirebileceğiniz gibi, farklı aşklar yaşayabilirsiniz. İçsel potansiyeliniz uyanıyor ve şimdiye kadar farkında olmadığınız bambaşka özellikleriniz açığa çıkacak. Tabii siz izin verirseniz. İçinizden yükselen değişim rüzgarlarını kesmeyin ve kendinizi akışa bırakın. Bu sene sürpriz çıkışlar yapabilirsiniz. Biraz cesaret. Şu sıralarda kolay öfkelenebilirsiniz. Tartışma ortamlarından uzak durun ve içinizden yükselen sesi dinleyin.
Yazının Devamını Oku

Mart ayı nasıl geçecek

27 Şubat 2006
2006 yılının en gerilimli dönemine giriyoruz. Mart ayı Balık Burcunun 26 derecesinde geri giden Merkür ile başlıyor ve bu hareketi ayın 25’ine kadar sürüyor. Zodyak’ın son burcu olan Balık, hem madde ötesini hem de durum değerlendirmesi yapmak için içe kapanmayı sembolize ederken, aynı zamanda bir dönemin bitirilip yeni bir dönemin hazırlıklarının yapılacağını işaret ediyor.

Merkür’ün Balık burcunda geri gitmesi ise, Balık burcunun sembolize ettiği konularla ilgili düşüncelerin derinleşeceğini ve buna bağlı olarak bazı karışıklıkların çıkabileceğini gösteriyor.

Ayın ilk yarısı skandallar, kazalar ve olayları değiştirmeye zorlayan karışıklıklar ortaya çıkabilir. Özellikle farklı özelliklere sahip kişiler karışıklık yaratabilecekleri gibi alışkanlıkları değiştirmeye zorlayan olayların ortaya çıkması ve bunlara karşı çıkanların sert tepkileri de beklenmedik durumlara neden olabilir.

Ayın 15’inde meydana gelecek Ay Tutulması ise bastırılmış duyguların açığa çıkacağını işaret ediyor. 24 derece Başak Burcunda meydana gelen Ay Tutulması özellikle hizmet sektörü, dernekler, yardım kuruluşları, sağlık ve benzeri konuların önem kazanacağını işaret eden olayların açığa çıkacağını gösteriyor.

Bu Ay Tutulmasından en fazla etkilenenler, 16-20 Eylül günleri arasında doğan Başaklar ile 13-17 Mart günleri arasında doğmuş olan Balıklar. Ayrıca Yükselen Burç, Ay veya kişisel gezegenleri (Merkür, Venüs, Mars) 24 derece Başak burcunda doğanlar için de bu yıl önemli bir sene. Meydana gelen olayları çok başka algılayabilir ve bilinçaltınızı tetikleyen olaylar sizi tamamen değiştirebilir. Hayatınızdaki kadınların (anne, eş, kız kardeş ve yakın akrabalar) neden olduğu veya yaşadıkları olaylar aracılığı ile yaşantınızda önemli değişiklikler meydana gelebilir.

Mart ayının diğer önemli astrolojik fenomeni ise 29 Mart günü meydana geliyor. 8 derece 35 dakika Koç Burcunda meydana gelen Güneş Tutulması hem Dünya, hem de Türkiye için çok önemli bir zamanın başladığını işaret ediyor. Özellikle Türkiye’nin geçmişini, geleneklerini, atalarından getirdiği değerleri sorgulayacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu, köklerini ve sahip olduğu potansiyel enerjiyi anlama zamanının geldiğini gösteriyor.

Aniden açığa çıkan olaylar, uzun zamandır gizli kalmış ne varsa bütün bunların ortaya çıkaracak ve buna bağlı olarak ani değişikliklere neden olacak.

Sabırsız olmayın

Bugün elektrik, elektronik cihazlarla ilgili bazı sorunlar ortaya çıkabilir. Beklenmedik olayların hem duyguları, hem de düşünceleri etkileyip değiştirmesi mümkün. Özellikle kaza potansiyelinin açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün konumu, gecenin ilerleyen saatlerinde etkisini gösterebilir. Aynı zamanda iyimser bir tutum içinde anlayışlı davranmak ve sabır göstermek, ortaya çıkan sorunları çözümlemeye yardımcı olacak. Bugün sabırsız ve telaşlı davranışlarda bulunmaktan kaçının. Bilinçaltını araştıranlar için uygun bir gün.
Yazının Devamını Oku

Bilinçaltı uyanıyor

24 Şubat 2006
Oğlak burcunda dolaşan Ay, zirveyi işaret ediyor. Zirvede olmak, zirveye ve şöhrete ulaşmak için duyguların açığa çıkacağını işaret eden gökyüzünün bu konumu zirveye ulaşmak için bilinçaltının uyanacağını gösteriyor. Gecenin ilerleyen saatlerinde duyguların derinleşmesi, şimdiye kadar üstünde durulmamış olayların ve buna bağlı isteklerin uyanması mümkün. Köklerin önem kazanacağı bir gün.

KİTAP

Havass’ın Derinlikleri

Üslubu ve yorum tarzından hoşlanmasam da değerli bir araştırma olduğunu düşündüğüm "Havass’ın Derinlikleri" adlı kitap, Bülent Kısa’nın hayatı boyunca yaptığı çalışmalarını topladığı kitapların ilkini oluşturuyor. Havass kelimesinin açılımını yapacak olursak, bir şeye mahsus olan kuvvet ve hal, duygular anlamına geliyor.

Havass’ı, Hermes Yayınları’ndan çıkan "Havass’ın Derinlikleri" adlı kitabında Bülent Kısa şöyle tarif ediyor: "Bize göre Havass, İslami büyücülük sistem ve geleneğidir." Ve kitabında sözlük karşılıklarını ve çeşitli anlamlarını inceledikten sonra şimdiye kadar yaptığı gizli ilimler olarak tarif edebileceğim araştırmalarını belli bir düzen içinde anlatıyor.

Gizliliklerin ortadan kalktığı bir çağa girmiş bulunuyoruz. Şimdiye kadar kulaktan kulağa aktarılan bilgiler artık herkesin bilgisine sunuluyor. Bu kitap da bunun işaretlerinden biri. Aslında benzeri pek çok yayın, dünyanın pek çok yerinde ortaya çıkmış bulunuyor. Tabii bütün bunlar aynı zamanda kaosun ortaya çıkmasına neden oluyor. Zaten geçiş döneminde bulunduğumuza göre kaosa ihtiyaç var. Geçişi yapabilmek için büyük bir enerji gerekiyor.
Yazının Devamını Oku

Dünya ve İnsan parodoksu

23 Şubat 2006
2000’li yıllara girerken meydana gelen olaylar değişim zamanının geldiğini işaret ederken, şimdi bunlar belirgin bir biçimde hepimizi zorlamaya başladı. İşte bu noktada zorlayanın kim olduğunu iyi ayırt etmek gerektiğini düşünüyorum. Dünya mı bizi zorluyor, yoksa biz mi dünyayı zorluyoruz?

Biz dünyayı zorlarken, dünya da bizi zorluyor ve sonra biz de dünyayı zorluyoruz. Böylece katlanarak büyüyen bu döngünün kaçınılmaz nihayetine doğru büyük bir hızla yaklaşıyoruz. Ve tabii son nokta, aşama yapma noktası ve bu aşamayı yapacak olan insan!

Peki, insan bu durumun ne derece farkında? Sadece dünyada oluşan gelişmeleri izlerken ve karşılaştığı hemen her şeyi ölçerken, insanın kendi gelişimini ve kendisinde meydana gelen değişiklikleri ölçmeyi düşünüyor mu?

Şüphesiz düşünüyor. En azından ben düşündüğüme göre dünyanın bir yerlerinde birilerinin de benim gibi düşündüğünü varsayıyorum.

Dünya, bütün dikkati dışarıda olup bitenlere yönelmiş olan insanı, değiştirmeye zorluyor ve o da değişime direniyor. Bakalım kim kazanacak?

Tedbirli olmak gerekiyor

Sabahın erken saatlerinde meydana gelen olaylar derinden etkileyici ve değiştirici olabilir. Değişime zorlayan olaylar karşısında katı bir tavır içinde bulunmak ve değişimi reddetmek, olayların daha da zorlayıcı olmasına neden olacak. Tehlikeli kişilere karşı tedbirli olmak gerektiğini işaret eden gökyüzünün konumu, yaşam felsefesinin sorgulanacağını gösteriyor.
Yazının Devamını Oku