Yasemin Boran

Güneş tutulması ve depremler

18 Mart 2006
Şimdi insanların en fazla merakını çeken ve korkularını tetikleyen konunun başında deprem geliyor. Ve de 1999 yılında yaşanan büyük felaketin ardından, Güneş Tutulmasıyla depremlerin arasında bir bağlantı olup olmadığı merak ediliyor. Yaptığım araştırmalara göre Güneş Tutulmaları ile depremler arasında bir bağlantı var. Fakat tutulmaların ardından ortaya çıkan depremlerin hepsi büyük felaketlere neden olacak büyüklükte ve şiddette değil.

Zaten Güneş Tutulmaları her sene oluyor ve dünyadaki depremlere baktığımız zaman hemen her gün dünyanın bir yerlerinde küçüklü büyüklü depremler meydana geliyor.

Dünyamızın canlı olduğunun işareti olan yer hareketlerinin en fazla görüldüğü bölgeler, canlılığın en yüksek olduğu topraklar elbette. Ve Türkiye’nin bereketli topraklarını düşünecek olursanız, depremlerin olmasını doğal karşılarsınız.

Fakat en önemli konu, meydana gelen depremlerin 1999 Ağustos’unda meydana gelen büyük bir felakete neden olup olmaması...

Astrolojik açıdan 11 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Güneş Tutulması anında diğer gezegenlerin konumları son derece ilginçti ve son yüzyılın en ilginç gökyüzü konumunu oluşturmuşlardı. Astrolojik açıdan çok önemli ve büyük bir felaketi işaret eden gezegenlerin konumu aynı zamanda Türkiye’nin doğum haritasını da tetikliyordu. Bütün bunlar büyük bir değişimin meydana geleceğini, halkın duygu ve düşüncelerini değiştirecek çok zorlayıcı bir tecrübenin açığa çıkacağını gösteriyordu. Üstelik Boğa, Akrep, Kova burçlarında bulunan gezegenler birbirleriyle kuvvetli bir açı oluştururken, Aslan Burcunda meydana gelen tutulma bu gezegenleri de harekete geçirdi. Üstelik tutulmanın izdüşümünün Türkiye üzerinde olması, tüm dünyanın dikkatinin buraya yönelmesine neden oldu.

Şimdi 29 Mart günü meydana gelecek Güneş Tutulması yine Türkiye’den izlenecek. Bu kez gezegenlerin dizilişi çok farklı ve 1999’da olduğu gibi sert bir etkiyi işaret etmiyor. Yani deprem sonucu ortaya çıkacak bir felaketi göstermiyor. Buna karşılık Türkiye’nin doğum haritası yine tetikleniyor, fakat astrolojik açıdan işaret ettiği konular çok başka.

Halkın duyarlılığı arttığı için Jeofizik Mühendisleri Odası "Doğa Olayları ve Deprem" başlıklı bir panel düzenledi. Kadıköy Belediyesi’nin katkılarıyla 20 Mart’ta saat 13.00’te Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde gerçekleşecek panele konuşmacı olarak ben de katılacağım.

Neptün harekete geçiyor

Terazi Burcunda dolaşan Ay, bugün hayal gücü, fanteziler ve sanat potansiyelinin açığa çıkacağına işaret ediyor. Çünkü hayalleri sembolize eden Neptün’ü harekete geçiriyor. Bugün hayal gücü gerektiren çalışmalar için çok uygun bir zaman. Bu arada endişelerden uzaklaşmayı başarabilirseniz, müthiş eserler tasarlayabilir, bilinçaltının derinliklerinden güzellikleri açığa çıkartabilirsiniz. Uyum, ahenk ve denge ihtiyacının açığa çıkacağını gösteren bu etki, aynı zamanda uzlaştırıcı bir tavır sergileneceğini de gösteriyor.
Yazının Devamını Oku

Bütün çağlarda kutlanan ekinoks

16 Mart 2006
Ekinoks yaklaşıyor. 21 Mart, yani Güneş’in Balık Burcundan çıkıp Koç Burcuna girdiği gün. Gün dönümü. Mevsimlerin başlangıcı. İlkbaharın ilk günü. Bütün çağlarda ve hemen bütün kültürlerde ilkbaharın ilk günü şenlikler yapıldığını, törenlerle kutlandığını günümüze ulaşan belgelerden biliyoruz. Ve özellikle Anadolu topraklarında gelenek olarak bu kutlamaların sürdürüldüğünü de biliyoruz. Tarihin karanlık dönemlerinden günümüze kadar ulaşmış ve geleneğe dönüşmüş olarak kutlamaların yapıldığı ilkbaharın ilk günü neden önemli?

Gelenek olarak süren bu kutlamaların içindeki bilgi nedir?

İyi ki, gelenekler var. Bilgi kaybolmuş olsa bile geleneklerin, adetlerin içine gizlenerek sürmeye devam ediyor. Ve biz de geleneklerin içinde bu bilgiyi çekip çıkarabiliyoruz. Yoksa tamamen kaybolacak.

İlkbaharın ilk günü, doğanın uyanışını işaret ediyor. Ağaçlar çiçekleniyor, tohumlar yeşeriyor ve doğa canlanıyor. Doğanın bir parçası olan insan da doğayla birlikte canlanıyor ve bu canlılığı törenlerle kutluyor.

Doğanın uyanışıyla birlikte açığa çıkan enerji öylesine kuvvetli ve büyük bir coşkuyu içinde barındırıyor ki, doğayla güçlü bir ilişki içinde bulunan insan içinde biriken ve büyüyen bu enerjiyi doğaya yansıtmak için törenler düzenliyor. Böylece içinde uyanan güçlü enerjinin dağılıp karmaşa yaratmasına izin vermiyor. Toplu olarak enerjisini, birlik ve bütünlüğü sağlamak, doğayla bütünleşmek ve doğayı beslemek için aynı duygu ve sevinci açığa çıkarıyor. Eskiler biliyor ki, doğayla bütünleşir ve içinde uyanan enerjiyi doğaya yansıtırsa, doğayla birlikte kendi de canlanacak ve büyüyecek.

Doğanın uyanmasıyla birlikte kendisi de uyanan insan törenler ve şenlikler yaparak doğanın canlanışına eşlik ediyor. Böylece o yılın bereketli, verimli bir yıl olmasına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda içinden taşan yaşam enerjisini, hayatın kendisi olan doğaya akıtıyor ve kendisi de doğayla birlikte akıyor.

Bu müthiş bir heyecan ve müthiş bir coşku uyandırıyor. Zaten doğanın uyanışı öylesine mucizevi bir heyecan ki, insanın metabolizmasında değişiklik meydana getiriyor. Fakat fiziksel ve kimyasal değişimin yaratacağı sıkıntıyı coşku ve heyecana dönüştürerek, gün dönümüyle birlikte insan kendisinin dönüşümünü, geçişini de kolaylaştırmış oluyor.

Altınışık Astroloji ve Bilimsel Araştırmalar Derneği, beş yıldır geleneksel hale getirdiği Ekinoks şenliklerini bu sene de gerçekleştirecek. Bilgi için (0216) 450 48 10’u arayabilirsiniz.

Gelişmeler dikkat çekici

Terazi Burcunda dolaşan Ay, sabah saatlerinde Venüs’ü harekete geçiriyor ve estetik duyguların uyanacağını işaret ediyor. Sanat, aşk ve güzellik konularıyla ilgili gelişmeler dikkat çekici olabilir. Özellikle öğleden sonra istekleri gerçekleştirmek için çalışmalar hızlanabilir. Aşk potansiyelinin açığa çıkmasıyla birlikte ilişkiler daha sıcak olacak. Hem aşk, hem de parasal açıdan bugün verimli ve güzel bir gün.
Yazının Devamını Oku

Ay Tutulması meydana geliyor

14 Mart 2006
Sabaha karşı 01.15’te Ay Tutulması meydana geliyor. Bilinçaltını sembolize eden Ay, benliğin karanlık kısmını, davranışların altındaki gizli dürtüleri ve nedeni anlaşılamayan istekleri yönetiyor. Tutulmalar, kişisel etkilerin ötesinde kitlesel olayları işaret eden önemli zamanları gösterir. Ay Tutulmaları, kitlesel olarak halkın bilinçdışı ortak taleplerinin açığa çıktığını ve önemli değişikliklerin meydana geleceğini gösterir.

Ay Tutulmasının meydana geldiği sırada geri giden Merkür’ün etkileşim içinde bulunması gizli kalmış ve sonuçlanmamış işlerin, üstü örtülmüş ve yarım bırakılmış konuların, çözümlenmemiş sorunların ortaya çıkacağını ve değiştirici nitelikte olayların meydana geleceğini işaret ediyor.

Çocuklar, gençler, kardeşler ve iletişim araçlarıyla ilgili ortaya çıkan sorunların üstünü örtmek mümkün olamayacak ve çözüm bekleyen yarım kalmış işler tamamlanacak. Fakat bunların sonuçlandırılmasıyla ilgili olaylar bazı karışıklıkları da beraberinde getiriyor.

Başak Burcunun 24 derecesinde meydana gelen Ay Tutulmasının bu etkisi çok uzun bir süreci kapsamıyor. Fakat tutulmanın tetiklediği olaylar, 29 Mart’ta meydana gelecek olan Güneş Tutulmasının bir ön hazırlığı niteliğinde değerlendirebilir.

Bu devre içinde hastaneler, hapishaneler, sağlık sektörü, doktorlar ve yardımlaşma kurumları, ulaşım araçlarıyla ilgili yasalar ve genel olarak sistemle ilgili değişime zorlayan durumların açığa çıkması beklenebilir.

Ay Tutulmasından en fazla 15-20 Eylül günleri arasında doğmuş olan Başaklar ile 13-17 Mart günleri arasında doğmuş olan Balıklar etkileniyorlar. Ayrıca kişisel gezegenleri (Merkür, Venüs, Mars ve Ay) ile Yükselen Burç ve zirve noktası doğum anında bu burçlarda bulunanlar da etki alıyor.

Kişisel olarak Ay Tutulmalarını, kişinin bilinçaltını tetikleyen olayların açığa çıktığı dönemler olarak yorumlayabilirim. Üstelik Pluto’nun sert etkisini de hesaba katacak olursak bilinçaltını tetikleyen olayların radikal değişikliklere neden olabileceğini söylemek mümkün. Özellikle isteklerin ve beklentilerin derinlerden yükselip görünür hale gelmesi ve hem düşünce biçiminin, hem de davranışların tamamen değişmesi, daha doğrusu meydana gelen olayların derinden etkileyip düşünce ve duyguları değiştireceğini söyleyebilirim.

Sürprizler ortaya çıkabilir

Astrolojik açıdan gerilimli bir gün. Yolculuklar sırasında sürprizler ortaya çıkabilir ve ulaşım araçlarıyla ilgili sorunlar kazalara neden olabilir. Özellikle elektronik sistemle donanmış araçlarda ortaya çıkabilecek sisteme bağlı sorunlar ve haberleşme cihazlarıyla ilgili karışıklıklar önemli değişiklikler yapılmasını zorunlu kılabilir. Bu gece yarısından sonra Ay Tutulması meydana gelecek.
Yazının Devamını Oku

Tedbirli davranın

13 Mart 2006
Hizmet sektörü, hastaneler ve yardımlaşma kurumlarının aktif olacağı bir gün. Kritikçi duygular açığa çıkabilir ve hijyen konusu önem kazanabilir.

Bu arada sürpriz gelişmeler, hem duyguların, hem de düşüncelerin değişmesine neden olacak. Uygulamalarla ilgili yeni yöntem arayışları ortaya çıkabilir. Günün ilerleyen saatleri ve özellikle gece yarısına doğru gerilim artacak. Özellikle sakarlık ve kazalara karşı tedbirli olmak gerekiyor. Sebebi anlaşılamayan sorunlar ortaya çıkabilir.

Mektuplar

RUMUZ: İpek-İstanbul

Nedenini çözemediğiniz bir sıkıntının içinizde giderek büyüdüğünü ve bunun pek hayırlı bir işaret olmadığını yazıyorsunuz. Aslında sezgileriniz doğru, fakat yaptığınız yorumun pek doğru olduğunu söyleyemeyeceğim. Astrolojik açıdan duyarlılığı yüksek biri olduğunuz anlaşılıyor. Fakat içinizden yükselen ve dayanılmaz diye tarif ettiğiniz gerilimin nedeni, değişim zamanınızı işaret eden Pluto. Doğum haritanızı bir süredir Pluto tetikliyor. Şahsiyetinizi ve kendinizi tarif etme biçiminizi değiştirmeye zorlayan bu etkiye karşı sizin gösterdiğiniz direnç yüzünden geriliminiz daha da artıyor.

Yazının Devamını Oku

Tutulmaların önemi

11 Mart 2006
Sistemi ve alışılmış düzeni değiştirecek olayların açığa çıkacağı bir dönem içinde bulunduğumuzu işaret eden gökyüzünün konumu, son derece hareketli ve biraz da karmaşık olayların açığa çıkacağını gösteriyor. Meydana gelen olaylar, sonuçlandırılması gereken ne varsa, bütün bunların tamamlanması gerektiğini işaret ediyor.

Gökyüzünün işaretleriyle yeryüzünün işaretleri müthiş bir uyum içinde bulunuyor. Ve gezegenlerin konumu olayların daha da büyüyeceğini ve şimdiye kadar alıştığımız mevcut durumun değişeceğini gösteriyor. Yani içinde yaşamaya alıştığımız durumun, öğrendiğimiz tarzın, bilinen ve kabul gören değerlerin, geleneklerin, yasaların ve en önemlisi bütün bunların üzerine kurulduğu sistemin değişmesi için zorlayan olayların açığa çıkacağı bir dönem başlıyor.

Üstelik bu olaylar sadece Türkiye için değil, Dünya için çok önemli değişimler sürecinin başlangıç noktasını işaret eden Ay Tutulması 14 Mart günü meydana gelirken, 29 Mart’ta meydana gelen Güneş Tutulması, Türkiye’yi etkiliyor.

Aslında bu işaret, Türkiye’nin uluslararası platformda etkili bir rol oynayacağının işareti. Ancak, bu durum hemen ortaya çıkmayacak. Sadece tetiklendiği zaman hemen şimdi, bu ay içinde. Tetiklendikten sonraki süreç ise, iki yıllık bir dönemi içine alıyor.

İki yıllık bir süreç içinde ise, değişimin zorlayıcı olaylarını ve etkilerini göğüsledikten sonra Türkiye için yepyeni bir zaman başlayacak. Ve hatta astrolojik işaretlerin Dünya için yeni bir zamanın başlangıcını haber verdiğini açıklayabilirim.

Elbette ki, bu benim yorumum. Fakat bilgiyi yorumlamadığınız zaman bir işinize yaramaz. Ve ben de astrolojik işaretleri önce çok zor bir zamanın yaşanacağını, sonra yeni bir başlangıçla birlikte yükselişe geçileceği şeklinde yorumluyorum.

Zorlukların nedeni ise, yasalar, kurallar ve kısaca sistemin işleyiş prensiplerinin değişmesi için zorlayıcı olaylar.

Değişim arzusunun yarattığı gerilim, hem maddeyi, hem düşünce biçimini etkiliyor ve buna bağlı olarak olaylar açığa çıkıyor.

Geçmiş, kökler, aile bütünlüğü ve geçmişin değerlerine yapılacak saldırı sonucunda savaş potansiyelini tetikleyen duygular...

Bu ay meydana gelen astrolojik fenomenlerin çok önemli olduğunu düşündüğüm için bir atölye çalışması yapmaya karar verdim ve bir de konferans vereceğim. Merak edenler (0216) 450 48 10’dan ayrıntıları öğrenebilirler.

Alışkanlıklar değişiyor

Bugün öğle saatlerinde Ay, Aslan Burcuna giriyor. Aslan Burcunun sembolize ettiği konular duyguları tetikleyecek ve kendini göstermek isteyenlerin arzularını yükseltecek. Akşama doğru Venüs ve Satürn’ü tetikleyecek olan Ay, duygusal baskının açığa çıkaracağı olayları işaret ediyor. Meydana gelen olaylar ve gösteriler her zaman olduğundan daha fazla ciddiye alınacak. Baskı yaratan olaylar sonucunda alışkanlıklar değişiyor ve gösteri dünyası, yaratıcılıkla bağlantılı konular ve özellikle çocuklar önem kazanıyor.
Yazının Devamını Oku

Şimdi düşünme zamanı

9 Mart 2006
Sınırsızlığı sembolize eden Uzay, Balık burcu ile bütünleşiyor ve Merkür Balık Burcunda geri gidiyor. Astrolojik açıdan bu işaret, düşüncelerin sınırların ötesine geçmek, bilinenin ötesindeki bilgiye ulaşmak ve madde ötesini anlama zamanının geldiğini gösteriyor.

Elbette bu hal son derece rahatsız edici olabilir. Çünkü akıl, görünen ve bilinen ile meşgul olmaya, bilinmeyenlerin ise bilinir hale gelmesi için çalışır. Sonsuzluğun içinde kaybolan akıl, zaman ve mekanın dışına çıktığı andan itibaren o aklın sahibini rahatsız eder.

Şimdi düşünme zamanı. Fakat düşüncelerinizi önce serbest bırakmalı ve sınır koymadan sonsuzluğun içinde dolaşmasına izin vermelisiniz. Bu sırada karşınıza çıkan fikirleri tutmayın ve takılı kalmayın. Sadece bırakın aksın, fakat bu akışa kendinizi kaptırmayın. Yani hülyalara dalmayın. İzleyin. Sanki bir film izliyormuş gibi izleyin; fakat filmin kahramanı olmadan, kendinizi filme kaptırmadan izlemelisiniz. O filmi çeken yönetmen nasıl izliyorsa öyle izlemelisiniz.

Düşünceleri sonsuzlukta seyretmek, bir filmi izlemekten daha müthiş bir duygu uyandırır. Üstelik kendinizi öylesine farklı bir enerjiyle dolmuş hissedersiniz ki, bunun sonucunda izlediklerinizi hatırlar ve bunların tamamından bir sonuç çıkaracak hale gelirsiniz ve bütün bunları tek başınıza yapabilirsiniz.

Sonuç kısmı bu işin en can alıcı bölümüdür. Çünkü Balık Burcu Zodyak’ın son burcudur ve tamamlamak, sonuç, bitişi sembolize eder.

Başlangıcı sembolize eden Koç Burcu, bir işe başlanacağı zamanı gösterirken, Balık Burcu o işin tamamlanacağı zamanı işaret eder.

Sonuçlandırmak için, bir işi tamamlamak için düşünmek gerekir. Son noktaya gelmek çok önemlidir. Başlangıçtan itibaren geçen bütün zaman içinde yaşanılan olaylar, yapılan işler ve meydana gelen ne varsa her şey gözden geçirilir ve bir sonuca ulaştırılır. İşte bunun için derin düşünmeye ihtiyaç vardır.

Şimdi düşünme zamanı. Balık Burcunda geri giden Merkür dönemini iyi kullanın ve bir işe başlamak için önce bir işi tamamlamak gerektiğini hatırlayın.

Yarım bırakılan işlerin üzerine yeni bir iş kurulamaz.

Bu dönemde sorunlar, terslikler ve benzeri sıkıntılı durumlar ortaya çıkıyorsa, önce bunları çözmeniz gerekir. Şimdiye kadar aklınızda olup bir türlü sonuçlandırmadığınız işleriniz karşınıza çıkar ve sorun olarak canınızı sıkar.

Şimdi can sıkıntısı içinde oturmak yerine sorunları çözüp yeni bir başlangıç yapmaya hazırlanma zamanıdır.

Duygular derinleşiyor

Yargı organları, yasalar ve adaletin sorgulanmasına neden olabilecek durumların açığa çıkacağını ve meydana gelen olayların önemli değişikliklere neden olabileceğini belirtmiştim. Şimdi Jüpiter ile Neptün arasındaki sert etkileşimin işaret ettiği bu olayların devam edeceğini gösteren astrolojik işaretler, duyguların derinleşeceğini ve geçmişin sorgulanacağını gösteriyor. Nedeni anlaşılamayan olaylar açığa çıkabilir ve şimdiye kadar uygulanan sistem ve yöntemlerin değişmesi için zorlayabilir.
Yazının Devamını Oku

Kadınların günü

8 Mart 2006
Dişiliğin sembolü Ay, bugün Yengeç burcunda. Yani yöneticisi olduğu Yengeç Burcunda son derece güçlü bir konumda. Yengeç burcundaki Ay, bilinçaltının uyanacağını ve geçmişin derinliklerinden yükselen isteklerin yönetimi altına girileceğini işaret ediyor.

Geçmişin derinliklerinde ise "Kadın" var. Kadın ve anne olmak, aslında dünyayı biçimlemek ve hayatı yönetmek anlamına geliyor; fakat ne yazık ki, günümüz kadınları bunu bilmiyor. Bu bilgi geçmişin derinliklerinde gizli.

Şimdi kadınlar hep birlikte "Nasıl oluyor da, dünyayı biz biçimliyoruz ve hayatı yönetiyoruz" diye sorabilirler.

Ve hatta şu anda, kendimizi ortaya koymakta bile aciz kalırken dünyayı nasıl oluyor da biçimliyoruz, diye düşündüğünüzü duyar gibiyim.

Evet, siz kendinizi bilseniz de bilmeseniz de, işin gerçeği dünyayı biçimleyen, hayatın gidişatını yönlendiren kadınlar. Özellikle anne olan kadınlar...

Şu andaki dünya, kadınların eseri. Ve şu andaki dünyayı yönetenler erkekler, daha minicik bir bebekken annelerinin etkisiyle nasıl yöneteceklerini öğreniyorlar, sonra karşılaştıkları kadınlardan etkileniyorlar ve ortaya günümüzün dünyası çıkıyor.

Yarının dünyasının nasıl olacağını ise şimdiki kadınlar belirliyor.

Elbette ki, ortaya çıkıp bir şeyler söyleyerek ve kendilerini ortaya koyarak bunu yapmıyorlar. Bunu tıpkı geceyi yöneten Ay’ın sembolize ettiği özellikleri ortaya koyarak yapıyorlar. Yani bilinçaltını etkiliyorlar.

Bilinçaltının yöneticisi Ay, kadınla bütünleşiyor.

Bilinçaltı ise bütün hayatımızı etkiliyor, davranışlarımızı yönetiyor.

Şimdi bu bilginin ışığı altında kadınların önemini ve sorumluluklarını anlayabiliyor musunuz?

Gelecek dünyanın nasıl bir yer olacağı, bugünün kadının eseri olacak. Bu durumda bilgilenmek, kendini yetiştirmek için çok çalışması gerek. Ve tabii gelişmesi için teşvik edilmesi gerek.

Aile önem kazanıyor

Yarım bırakılmış, ihmal edilmiş işleri tamamlamak için uygun zaman. Daha önce sorun olduğu bilinen, fakat idare edilen konular şimdi geçiştirilemeyecek duruma gelecek ve böylece sorunları çözmek mecburiyeti ortaya çıkacak. Çok istenildiği halde bir türlü bitmeyen işleri tamamlamak için uygun zaman. Bugün Ay, yöneticisi olduğu Yengeç Burcunda dolaşıyor. Ev, aile, yuva kavramları önem kazanırken anne ile ilgili duygular canlanıyor. Akşam saatlerinde Ay, Uranüs’ü tetikleyecek ve bilinçaltının derinlerinden yaratıcı duygular uyanacak.
Yazının Devamını Oku

Sorunlar bizi eğitiyor

7 Mart 2006
Bilgilerin büyük bir hızla yayılması ve çoğalması, üstelik bilgilere çok kolay ulaşılması, bir taraftan müthiş bir gelişim içinde bulunduğumuzu işaret ederken öte yandan ürkütücü bir biçimde sorunların da büyüyeceğini gösteriyor. Aslında şu anda karşılaştığımız sorunlar bile endişelerimizi tetiklemek için yeterli. Geleceğe yönelik kuruntular içine girmek an meselesi. Üstelik hayal gücümüzü zenginleştiren bilgiler sayesinde kuruntularımız en ileri düzeye kolaylıkla ulaşabilir ve her şey sorun haline gelebilir.

Sorunlarla karşılaştığınız zaman pes etmek ve içinize kapanmak yerine sorunları çözümlemeyi isteyecek olursanız enerjiniz yükselecek, sorunlarla başa çıkabilecek güç içinizde uyanacak. Kişinin enerjisini yükseltmesi ve en zor anlarda bile içindeki gücü uyandırması mümkün. Bunun için sadece bakış açınızı değiştirmeniz yeterli.

Elbette anlatırken çok kolay gözüken bazı yöntemleri uygulamak o kadar kolay değildir. Fakat bakış açınızı değiştirmeyi başarabilirseniz, uygulamak size de kolay gelecek. Sadece nasıl düşünmeniz gerektiğini öğrenmeniz bunun için yeterli.

Öncelikle ortaya çıkan olaylara sorun olarak bakmaktan vazgeçmelisiniz. Ve hatta ortaya çıkan sorunun ne kadar kötü olduğunu düşünmek yerine, "İyi ki ortaya çıktı" demelisiniz. Çünkü karşınıza çıkan sorun, sizin uygulamalarınız, hayatınızı yaşama biçiminiz ve bu sırada yapmış olduğunuz hataların birikimi sonucunda ortaya çıkan bir durum. Ve sorun olarak karşınıza çıkıncaya kadar bunun hata olduğunu bilmiyor ve aynı şekilde yaşamaya devam ediyordunuz. Aslında karşımıza çıkan sorunlar sayesinde büyüyoruz. Çünkü bir sorunu çözebilmek için öncelikle kaynağını öğrenmek zorunda kalıyoruz. Şayet kaynağını öğrenmeden çözerseniz, bu geçici bir çözüm olur ve sorun tekrar ve tekrar karşınıza çıkar. Bu sorun sizin karşınıza çıktığına göre aynı zamanda doğrudan sizinle ilgili, sizin öğrenmeniz gereken bir durum vardır. Yoksa karşılaşmazdınız. Çözmeniz, öğrenmeniz ve anlamanız gereken bir durum vardır, ki sorun yaşıyorsunuz. Aşama yapma zamanınız gelmiş ki, sorun olarak karşınıza çıkıyor ve hayatınızı zorluyor. Ve şimdiye kadar öğrendiklerinizi yorumlama biçiminizi değiştirme zamanınız gelmiş ki, sorun yaşıyorsunuz. Yoksa, sorun olmazdı. Olsa bile siz farkında olmazdınız. Çünkü farkına varmak için önce bilgilenmiş olmanız gerekiyor. Anlamadığınız bir şey sorun da değildir.

İletişim zorlaşabilir

Kararları değiştirici durumlar ortaya çıkabilir ve anlaşmazlıklar ciddi boyutlara ulaşabilir. Yanlış anlamalardan kaynaklanabilecek sorunlar yüzünden önemli değişikliklerin meydana geleceğini işaret eden gökyüzünün konumu ilaçlar, uyuşturucular, kimyasal maddeler ve sağlık sektörüyle ilgili önemli sorunların ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Sistemin değişmesi için zorlayan durumların açığa çıkması, elektrikli aletler ve elektronik cihazlarla ilgili sorunlar, iletişimi zorlaştırabilir.
Yazının Devamını Oku