Yalçın Doğan

IŞİD yolsuzluğa karşı

28 Eylül 2014
YOLA çıkarken sadece yüz elli militan. Bugün otuz bin.

Yola çıkarken çakaralmaz tüfekler, patlar mı patlamaz mı, belli değil el bombaları, kasaturalar. Bugün tanklar, roketler, ağır silahlar.
Yola çıkarken para pul hesaplı. Bugün ayda beş milyon dolar vergi, milyonlarca dolar petrol geliri.
Yola çıkarken Irak’ta küçük bir Sünni grubun desteği. Bugün Suriye, Yemen, Ürdün, Libya, Mali ve Pakistan’a uzanan yelpazede destek, Sünni İslam devleti kurmak amacıyla. Her ay iki bin yeni militan yetiştirerek.
Sadece vuran kıran, öldüren militanlardan ibaret değil. Katı hiyerarşik yapısı içinde ilim adamları ve Irak ordusundan eski subaylar yönetiminde ideolojisi net bir cazibe merkezi: IŞİD. Bildik terör örgütlerinden çok farklı.

İŞGALE TEPKİ
IŞİD kısa zamanda çok büyüyor. Şöyle:

Yazının Devamını Oku

Korkudan ille HSYK

27 Eylül 2014
“BU seçim güvenli değil, hile karışabilir, gözlemci göndereceğiz.”

Yüz kızartan bu söz Avrupa Yargıçlar Birliği’ne ait. HSYK seçimleri için kopan fırtına Batı’nın dikkatini çekiyor, Avrupa Yargıçlar Birliği heyet gönderiyor. Ve onlar “Bu seçime hile karışabilir” diyor. Yargıç ve savcı seçimlerine bile hile karışacağı iddiaları Batı’da ayyuka çıkıyorsa, herhangi bir seçim bu ülkede çoktan güvenilir olmaktan çıkıyor.
Bunun üzerine seçimlere aday gösteren YARSAV ve Yargıçlar Sendikası barolardan sandık gözlemcisi için destek almaya karar veriyor. Yargıç ve savcılar oy kullanacak, hileyi önlemek üzere avukatlar sandık başında nöbet tutacak. Yeni Türkiye’ye hoş geldiniz.

İŞBİRLİĞİ YOK

Geziler, yemekler, davetler üzerinden iktidarın bürokratları ve AKP örgütleri 81 ilde yargıç ve savcılara büyük baskı uyguluyor, Yargıda Birlik Platformu adaylarının HSYK’ya seçilmesi için. HSYK’yı, yani yargı yönetimini iktidarın arka bahçesine çevirmek için. Hiçbir demokratik ülkede benzeri olmayan utanç verici durum.
Buna başta YARSAV ile Yargıçlar Sendikası ortak adaylarla direniyor, ayrıca 24 bağımsız aday var. Bir de cemaatin adaylarından söz ediliyor. Cemaat ile YARSAV ve Yargıçlar Sendikası arasında, öne sürüldüğü gibi hiçbir işbirliği yok.


Yazının Devamını Oku

Sessiz sedasız ret

25 Eylül 2014
ANAYASA Mahkemesi (AYM) Türkiye’de demokrasiyi etkileyecek bir karar veriyor ama karar sağda solda iki satırlık haberle geçiştiriliyor.

AYM İkinci Dairesi Tayyip Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilmesi ile göreve başlaması arasında geçen sürede Başbakan ve AKP Genel Başkanı kalmasına dönük “Anayasa ihlali” iddialarını reddediyor. Parti olarak CHP ve CHP milletvekili Atilla Kart’ın itirazlarını geri çeviriyor.
Başvuruların gerekçesi “hak ihlali”. AYM başvuruyu yerinde buluyor ancak Kart’ın ve CHP’nin “Erdoğan’ın o süre içinde görevine devam etmiş olmasından dolayı hak ihlali gerçekleşmediğine, mağdur olmadıklarına” karar veriyor, parti ve kişi olarak etkilenmedikleri sonucuna varıyor.

YARGI DENETİMİ
“AKP Genel Başkanlığı sona ermiş ermemiş, Başbakanlığa devam etmiş etmemiş, bundan CHP’ye ve Atilla Kart’a ne” anlamına gelen talihsiz bir yorum. Oysa, Anayasa ve yasalarda:
“Partiler demokratik devleti koruma, yurttaşların hak arama özgürlüğüne sahip çıkmakla” yükümlü. Kendileri doğrudan mağdur olmasa bile, demokratik düzene aykırı durum varsa, partiler ve yurttaşlar elbette mağdur.
Örneğin dağın başında bir orman imara açılıyor, bir köy bundan etkileniyor, bir parti dava açtığında, köy halkı mağdur ama parti mağdur değil, partinin açtığı dava geçersiz, o zaman partiler AYM’de dava açmasın. Yargı denetimi son bulsun.

Yazının Devamını Oku

IŞİD bize göre ‘devlet’

24 Eylül 2014
FİDYE ödeyip rehine kurtarmanın örneği bol, çoğu kez kişiler ve kurumlar ile haydutlar, bazen de devletler ile haydutlar arasında.

Diplomatik ve siyasal pazarlık ise devletler arasında yapılıyor.En yüksek makam resmen açıklıyor, biz rehineleri kurtarmak için IŞİD ile diplomatik ve siyasal pazarlık yapıyoruz. Bu vahim gerçek şu anlama geliyor:
Diplomatik pazarlık Fenerbahçe-Galatasaray ya da çevre vakfı ile kanarya sevenler derneği arasında değil, devletler arasında. Karşıdakini eşit siyasal varlık kabul ederek, müzakereye giriyorsun. Bunun sonuçları var:
1- IŞİD dünya âlem için terör örgütü, Türkiye için devlet. Ankara onu tanımış oluyor.2- Türkiye’nin IŞİD’e yönelik askeri harekâtta yer alması bu saatten sonra söz konusu değil. Dün Amerika vuruyor, bizim Dışişleri telaşla açıklıyor: “Biz katılmadık”.
3- Şu ana kadar Ankara’da “IŞİD terör örgütüdür” diyen resmi ağız yok, bundan sonra da çıkacağını sanmıyorum.

ARINÇ OFSAYTTA


Bütün bu kurtarma ve savaş arasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın düştüğü durum hazin. Arınç kurtarma operasyonu nedeniyle “MİT’e madalya verilmeli” diyor ama operasyon olmadığı ortaya çıkıyor.

Yazının Devamını Oku

Sanki ‘uzak durmaya’ devam

21 Eylül 2014
IŞİD jest mi yaptı, göz mü yumdu, öyle ise bunu neden yaptı?

Bu sorular hep sorulacak ama önemli olan IŞİD elindeki 49 rehinenin burnunun kanamadan kurtarılması.
Açıklamaların tamamında MİT ön planda. MOSSAD ve CIA türü bir operasyonla, silaha başvurmadan MİT rehineleri kurtarıyor. Önemli bir başarı. Tam 49 kişi kurtarılırken, IŞİD ne yapıyor? Çatışma da çıkmadığına göre, rehinelerin kurtarılma düğümü siyasi olarak bu soruda. Bu ilk soru.
Resmi açıklamalarda “Fidye ödenmedi, pazarlık yapılmadı” deniyor. O açıklamalar bir yana, IŞİD şimdi Türkiye’den, kendisine dönük uluslararası askeri harekâta katılmaması yönündeki tavrının devamını bekler mi? Bu ikinci soru.
Bu olayın IŞİD cephesi.

‘DURUM DEĞİŞTİ’
Rehinelerin kurtarılmasına diğer ülkeler nasıl bakıyor? Dün o ülkelerin bazı büyükelçilerine ulaşıyorum. Hepsi Türkiye’yi kutluyor, rehinelerin kurtarılmalarından hepsi memnun, sıcak insani yaklaşımlar. Politik olarak ise ortak görüş şu:

Yazının Devamını Oku

Unutma Fikret Orman

20 Eylül 2014
YEREL seçim öncesi, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ediyor, yalvar yakar Beşiktaş belediye başkanlığı için isim öneriyor.

Ama o lideri Beşiktaş’ın maçında yalnız bırakıyor. Kapıda karşılaması gerekirken. Muhalefet lideri ile yan yana görünmekten kaçıyor. Korku dağları bekliyor.
Kaldı ki, Beşiktaş’ın bu yıl ilk Avrupa maçı, Fikret Orman takımın Avrupa maçına gitmeyecek de, hangi maçına gidecek? Beşiktaş kongre üyesi olarak, bir siyasi lidere saygısızlığı ve takımı yalnız bırakmasını protesto ediyorum.Korkusunun nedenleri var. Tayyip Erdoğan Gezi sırasında çArşı nedeniyle onu fena haşlıyor. Bir de, yapımı süren stadyum var. Stadın işlemleri, gerekirse parası yüksek yerin ağzına bakıyor. Muhalefetle yan yana görünmenin sırası değil. Alın size, bir antidemokratik korku daha, nereden nereye.


STAR’IN AYIBI


Aynı korku maçı naklen yayınlayan Star TV’de de var. Maç boyunca Kılıçdaroğlu’nun maçı izlediğine ilişkin tek bir görüntü yok, maçı anlatan spikerden tek söz yok. Ayıp be.Star TV Erdoğan’a yakın işadamlarından Ferit Şahenk’e ait. Gezi sırasında, halk yine ona ait NTV yayınını protesto ediyor. Buna şimdi maç ekleniyor. Bir maç Türkiye üzerine çöken korkuyu göstermeye yetiyor.

25 LİRA


Yazının Devamını Oku

Asıl düşman: Batı

18 Eylül 2014

-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) türbanla ilgili, AKP’nin işine gelmeyen karar veriyor. Tayyip Erdoğan kararı tanımıyor: “Sen kimsin, buna ulema karar verir”.-AİHM Türkiye’yi Kıbrıs’ta Rumlara tazminata mahkûm ediyor, Davutoğlu: “Kararı tanımıyoruz, uygulamayacağız”. -Avrupa Parlamentosu yüzde on seçim barajını demokrasiye aykırı buluyor, “Ne zaman indireceksiniz” sorusuna: “Sen işine bak, buna Türk halkı karar verir”.-AB insan hakları, demokrasi ve özgürlüklerde sıkıştırınca, Erdoğan: “Biz de Ankara kriterlerini uygularız”, Ruslara dönüyor: “Bizi Şanghay Beşlisi’ne alın”.-BM Güvenlik Konseyi’ne Filistin için kızıyor: “Bu Konsey bir işe yaramaz, burada her din temsil edilmeli”.-Batı Suriye’yi “haydut devlet” ilan ettiğinde, onlarla ortak Bakanlar Kurulu topluyor, Batı Esad’a zaman tanıdığında, Suriye’yi düşman ilan ediyor.
-Batı İran’a “nükleer üretim” için yaptırım uygularken, İran’ı savunuyor, özel ziyaretlerle.
-Batı Hamas’ı terörist ilan ediyor, biz onun lideri Meşal’i ülkemizde bağrımıza basıyoruz.
-Sudan diktatörü El Beşir kırmızı bültenle aranırken, o davet edildiği İstanbul’a geliyor.
-Amerika, Mısır’da darbe üzerine Ankara’yı “Bekleyin” diye uyarıyor, Davutoğlu Müslüman Kardeşler’in iktidarı için apar topar Mısır’a koşuyor.
-Uluslararası kredi kuruluşları Türkiye’nin notunu kırdığında: “Bunların ekonomik, bilimsel temeli yok, gerekirse onlarla ilişkimizi keseriz”.-IMF politikalarını uygularken: “IMF’ye ihtiyacımız yok”.Daha neler neler. Batı’nın hukuk kurumları, ekonomik örgütleri, siyasal yapıları, demokratik gelenekleri, değer yargılarından koparken, Batı bindirmeye başlıyor, IŞİD ve Nijerya başta, belli İslami örgütlere yardım iddialarıyla.
Batı uygarlığına ulaşmak için iki yüz yıldır gösterilen uğraşı on yılda heba etme çabası. Batı ile kavga, şikâyet boşuna.

Yazının Devamını Oku

‘Son Mohikan’ PKK

17 Eylül 2014
İKİ örnek var. Amerika ve Avrupa’da IŞİD’le birlikte PKK’ya bakışı değiştirmeye başlayan iki örnek.

İlki, Fransa’nın en etkili gazetelerinden Le Monde’un 10 Eylül tarihli baskısında yayınlanan geniş bir haber-analiz. “Ortadoğu’da En Önemli Güç” başlığı ile yer alan yazı PKK’yı yere göğe koyamıyor. 1- IŞİD’den kaçan Yezidileri PKK kurtarmıştır. 2- Bölgede IŞİD’in kurmak istediği İslam devletini durduracak tek güç PKK’dır. Le Monde yazmıyor ama PKK’ya silah yardımı tezini akla getiriyor.


VOA YORUMU


İkinci örnek, Voice of America (VOA), Amerika’nın Sesi. Geçen hafta orada yayınlanan yorum PKK’ya arka çıkıyor, Türkiye’yi eleştiriyor, özetle:
“Hava desteği olmadan, IŞİD’in ilerlemesini durduran tek güç PKK’dır. Bölgede dinsel çatışma artarken, PKK laik alternatif olarak öne çıkmaktadır. Türkiye PKK’nın terör listesinden çıkarılmasına karşı durmaktadır, bu haliyle Ankara gerçeklerden kopuktur”.Koca laik Türkiye Cumhuriyeti dururken, Amerika’nın Sesi PKK’yı “laik alternatif” olarak görüyor. Türkiye’yi artık laik görmediği gibi, PKK’ya Türkiye’den daha çok güveniyor. Geçenlerde birkaç Amerikalı Kandil’de PKK ile fotoğraf çektiriyor, Amerikalılar ilk kez PKK ile aynı karede, güvenin dünyaya ilanı.


Yazının Devamını Oku