Yalçın Bayer

Sahilleri yabancılar temizliyor

28 Aralık 2022
Rusça konuşanların çevre duyarlılığı örnek olmalı

Özellikle Rusya ve Ukrayna’da yaşanan savaş sonrası yoğun şekilde ülkemize gelen ve genel olarak Mezitli’de yaşamayı tercih eden Rusça konuşan ülkelere mensup misafirler, çevre duyarlılıklarıyla da örnek oluyor.

Geçtiğimiz günlerde Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan’la bir araya gelerek işbirliği konusundan fikir alışverişi yapan misafirler, ‘Rusça Konuşan Topluluklar’ adı altında kendi aralarında örgütlenerek işbirliğinin ilk ayağı olan sahil temizliği yaptı. Soli bölgesi sahil kesiminde gönüllü olarak yapılan temizliğe farklı milletlerden çok sayıda Rusça Konuşan Topluluk üyesi katıldı. Çalışmaya belediye de ulaşım, eldiven, tırmık, çöp poşeti sağlayarak destekte bulundu. Gönüllülerin temizlik yapması renkli görüntülerin de ortaya çıkmasını sağladı. En ilginci, gönüllülerin, çevredeki vatandaşlardan ortak kullandıkları sahillerin temiz tutulmasını istemeleriydi. Konuk vatandaşların duyarlılığına dikkat çeken Neşet Tarhan, “Daha birkaç gün önce ziyaretime gelerek yapmak istedikleri sosyal projeleri anlattılar. Destek oluruz dememizden birkaç gün sonra hemen gönüllü olarak temizlik yaptılar. Herkes bu duyarlılığı örnek almalı. Rusça Konuşan Topluluklar mensuplarıyla işbirliğine devam edeceğiz” dedi.

SAHTE ALKOLDEN YÜZLERCE KİŞİ CAN VERDİ

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in soru önergesine yanıt veren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yüzlerce kişinin ölümüne neden olan sahte alkolden, son 2 yıl içinde 21 kişinin de görme yetisini kaybettiğini açıkladı. Bakan Koca, alkol nedeniyle ölen vatandaşlarla ilgili sayısal veriler konusunda TÜİK’i adres gösterdi. 1 Ocak 2021 ve 30 Kasım 2022 tarihleri arasında, sağlık kuruluşlarında ‘T51.1-Metanolün Toksik Etkisi’ tanısı alan ve hastaneye giriş yapılan tarih ve saat baz alınarak 72 saat içerisinde körlük tanısı alan 21 kişinin olduğunu açıkladı. Bakan Koca, aynı süre içerisinde yoğun bakımda yatan hasta sayısının ise 456 olduğunu belirtti.

Gürer soru önergesinde “Kişinin alkol kullanıp kullanmaması kendi tercihidir. Buna karşın hükümet içki fiyatlarına fahiş zam ve vergi koydu. Bu nedenle son yıllarda, alkol ürünlerinin fiyatlarının önemli ölçüde artması nedeniyle çok sayıda sahte alkol üretimi ile ilgili vakalar kamuoyuna yansıdı” dedi.

ELEKTRONİK OYLAMA İÇİN NE YAPILABİLİR?

Dünkü ‘Elektronik oylama’ konusundaki yazınız için hatırlatıyorum. 13 Ekim 2016’dan beri Prof. İlyas Yılmazer ve ben; CHP’de önemli kararların alınmasında, MV adayları ile CB adayının belirlenmesinde, il ve ilçe kongreleri ve kurultayda yapılan seçimlerde elektronik oylama sistemi kullanılmasını öneriyoruz.

İlyas Yılmazer

Yazının Devamını Oku

Mühür fekki oyunları

27 Aralık 2022
Belediyeler arasında koordinasyon olmazsa Boğaz’daki gibi kazalar çok olacaktır

İSTANBUL Boğazı’nda 14 kişinin ölümden döndüğü Arnavutköy’deki Danış Ethnic Restaurant’ın çöken iskelesinin ‘sigara’ içmek isteyenler için kaçak yapıldığı ortaya çıktı ya... Geçmişi iyi bilmek lazım. İBB’nin, restoranı daha önce üç kez mühürlediği, iki ay önce de yıkım için binaya gittiği ancak içeride müşteri olduğu için yıkım yapamadığı öğrenildi.

Kimse konuyu kurumların görevleri açısından incelemedi.

Göz göre göre gelen kazanın ardından İBB’nin açıklamasına göre, “İskelesi çöken restoran, geçtiğimiz ekim ayında el değiştirdi. Yeni sahiplerinin tadilat çalışmaları sırasında yapıda iki kez aykırılık tespiti yapıldı ve restoran mühürlendi. ‘Tescilli’ olan yapı, aykırılıklarının işletmeci tarafından giderileceği söylenmesine rağmen mühür bozularak, aykırılığı büyüterek devam etti” ifadeleri yer aldı.

OYUN BAŞLIYOR

İşletme sahibi tarafından aykırılıkların giderileceği söylenmesine rağmen bir işlem yapılmadı.

Aslında bu açıklamada anlaşılan şu: Biz gittik, mühürledik, ancak işletmeci mühür fekki yaparak çalışmaya devam etti. Mühür fekki yapan işletmeci ile ilgili 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203. maddesi gereğince Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş mudur? Varsa evrakları basınla niye paylaşılmadı? İBB iki kez mühür işlemi yapıyor, ikisinde de mühür fekki yapılıyor. Bunun anlamı şu; böyle bir kaza olduğunda biz kurum olarak görevimizi yaptık aldatmacasıdır! Gerçekten mühürlediysen tehlike varsa kapısında bir zabıta görevlendirirsin, yıkım kararı çıkıp yıkım yapılana kadar oraya kimse girip çıkamaz; esas mühürlemek böyle olur. Daha sonra yıkım yapmaya gidiyorsun, bilinen cevap, yıkım yapılacak işletme işgalli, yıkamadık. İşgalli olduğu belli değil mi? Her gün restoran hizmeti veriliyor ve yer bulunmuyor.

İKİNCİ PERDE

Yıkımda ikinci perde şöyle oluyor. İBB olarak İSKİ, İGDAŞ, TEDAŞ vb. gibi kurumlara yazı yazdık,

Yazının Devamını Oku

Sıra memur ve emekliye geldi

23 Aralık 2022
En düşük emekli aylığının net asgari ücret düzeyine çıkarılması isteniyor.

Milyonlarca emekçinin merakla beklediği yeni asgari ücret, hükümet ve işverenin (TİSK) oyçokluğu ile saptandı. Türk-İş, son toplantıya katılmadı. Yeni ücret brüt 10.008, net 8.506 lira oldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ve 1 Ocak 2023’ten itibaren geçerli olacak yeni ücret yüzde 54.66 artışla net 5.500 liradan 8.506 liraya yükseldi. 10 milyona yakın emekçi, zamlı yeni ücreti şubat ayında alacak.

15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’na emekçileri temsilen katılan Türk-İş, 9 bin liralık teklifinin kabul görmemesi üzerine üçüncü toplantıda komisyondan ayrılmıştı.

Türk-İş’in talebi ile saptanan ücret arasında 500 lira farkın olması, “Emekçiye istediği verilebilirdi” yorumlarını beraberinde getirdi. Ancak işverenin maliyet gerekçesini öne sürmesinden ötürü 9 bin lira kabul edilmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Sırtında küfe yok, atıyorlar” sözleriyle, toplantıya katılmayan Türk-İş ile 10 bin lira ve üzerinde tutar talep eden diğer sendikalara göndermede bulunması dikkat çekti. Asgari ücretin satın alma gücünün erimesi karşısında ara zammın sinyalini de verdi Cumhurbaşkanı. Eğer can yakan hayat pahalılığı dizginlenmezse önümüzdeki temmuzda asgari ücrete ara zam yapılması yüksek olasılık.

Asgari ücretin yükselmesine koşut başta kıdem tazminatı tavanı olmak üzere SGK, GSS, isteğe bağlı sigorta, askerlik ve doğum borçlanması primleri, bireysel emeklilik kesintileri, işsizlik aylığı, 65 yaş üzeri ve engelli aylıkları da artacak.

Asgari ücretlinin ardından sıra memur, emekli, esnaf, çiftçi, dul ve yetim aylığına yapılacak zamma geldi. Milyonlarca gariban maaş ve aylıklarına asgari ücrette olduğu gibi yüzde 55 zam bekliyor. 3.500 lira gibi son derece düşük aylığa talim eden milyonlarca emeklinin aylığı soluk alabilecekleri tutarda artırılmalı. Yıllarını çalışarak ülkeye katkı sağlamakla geçiren emeklinin en düşük aylığı net asgari ücret düzeyine yükseltilmeli. Zira onlar bu parayı fazlasıyla hak ediyor.

Bu yıl olduğu gibi Türk-İş 2019 yılında komisyondaki oylamaya katılmamış, 2020’de uygulanan ücret hükümet ve TİSK’in oyçokluğu ile saptanmıştı. 2021’de yürürlüğe giren asgari ücret de işçi tarafının muhalefetiyle yine oyçokluğu ile tespit edildi.

Yazının Devamını Oku

Kış gelmedi mi?

22 Aralık 2022
Eskiler, bir yılı iki bölüme ayırırlardı.

1. bölüm, ‘Kasım Günleri’ olarak adlandırılırdı. Kasım Günleri, 180 gün olarak kabul edilir ve 8 Kasım tarihinde başlardı. Ne zamana kadar, ‘5 Mayıs’ tarihine kadar.

2. bölüm ise, ‘Hızır Günleri’ olarak kabul görür; ‘186 gün’ olarak hesaplanırdı.

Hızır Günleri de, ‘6 Mayıs - 7 Kasım’ tarihleri arasında kabul edilirdi. Halk arasında baharın gelişi, ‘cemrelerin’ birer hafta aralıklarla düşmesiyle ilişkilendirilirdi!

Cemre sözlükte, ‘ateş topu’ anlamına geliyor. İlk cemrenin, Kasım Günleri’nin 105. gününde, yani 20 Şubat günü havaya; ikincisinin, Kasım Günleri’nin 112. gününde, 26-27 Şubat günü suya; üçüncüsünün ise Kasım Günleri’nin 119. gününde, 4-5 Mart Günü toprağa düştüğü inancı yer alır. Mart ayının ilk haftasından itibaren, ‘havalar ısınmaya’ başlardı!

21 Mart tarihi, bizim kültürümüzde; ‘Nevruz veya Bahar Bayramı’ olarak kutlanır. Yazımızın başlığına, “Kış Gelmedi mi?” dedik!

21 Aralık, ‘en uzun gece’ olarak bilinir. 21 Aralık, aynı zamanda; “kuzey yarımkürede kış gündönümü” olarak da telaffuz edilir. İşte bazı ülkelerde 21 Aralık tarihi, ‘kışın başlangıcı olarak’ da ifade edilir.

Bilimadamlarının tespitlerine göre “kuru hava bu yıl tarımı, ulaşımı ve enerji üretimini ciddi şekilde etkiliyor”.

Artık günümüzde;

Yazının Devamını Oku

Hiçbir eserimiz kalmayacak

21 Aralık 2022
Hani arkeologlar yıllar öncesinin eserlerini araştırır ya bugünkü teknoloji ile yapılan hiçbir şey gelecekte araştırılamayacak. Neden mi?

Çünkü bugün ürettiğimiz birkaç ürün türü hariç hiçbir şey gelecekte varlığını korumayacak.

Nasıl mı?

Ürünlerin yapımında kullanılan malzemeler bu yok oluşun tek nedeni. Plastik ve lastik gibi petrol ürünleri, petrol ürünlerinden elde edilen tutkallar kullanılarak üretilen eşyalar, tekstil ürünleri, aksesuarlar, yapı malzemeleri. Beton kullanılarak yapılan binalar, köprüler, yollar...

Hiçbir şey mi kalmayacak?

 Hayır. Cam, seramik, bazı taş türleri ve oksitlenmeyen metal türlerinden imal edilen şeyler kalacak.

İşte, bu süreçte dünyaya bırakabileceğimiz tek şey bu.   Murat SEVGİ

GÜNÜN SÖZÜ

“Çocuklarınıza dünyalık bırakma telaşını yaşamayın, çocuklarınıza yaşanabilecek bir dünya bırakın.”

Yazının Devamını Oku

Gıda krizine dikkat

20 Aralık 2022
SU Politikaları Derneği ve Hidropolitik Akademi Başkanı Dursun Yıldız, Türkiye’nin büyük heyecanla başlattığı ama son dönemde gölgede kalmış bir projesinden söz etti. Yıldız “Güneydoğu Anadolu Projesi’ni hatırlayalım” diyor.

Ve şöyle devam ediyor: “İklim değişikliği, savaş kapıda. Dünya Gıda Krizini konuşuyor. İnsanlığın ilk tarımsal üretimi yaptığı verimli topraklarda 40 yıl önce GAP diye bir projeyi başlattık. Enerji bölümü hemen hemen tamamlandı ama projenin sulama ve tarımsal üretim hedeflerinde hala yolun yarısındayız.”

“Artık herkes kabul etti. Tarım stratejik bir sektör oldu. Su zaten stratejik bir doğal kaynak. GAP’ta toprak çok verimli. Su da var. Şimdi bu projenin yeniden eski heyecanıyla ele alınması zamanıdır” diyen Dursun Yıldız, hidroelektrik enerjimizin dörtte birinin oradaki barajlardan geldiğini ama GAP’ın en stratejik avantajının bölge kalkınmasına ve gıda arz güvenliğimize sağlayacağı büyük katkı olduğunu anlattı.

Yıldız, ”GAP projesinin tamamen devreye alınması ile ülke ekonomisine 6.7 milyar dolarlık katkı sağlayacağı hesaplanmış. Bence enerji ve gıda krizine ilerleyen dünyada bu katkı bundan çok çok daha fazla olacak. Çünkü bizi ve insanlığı gelecekte temiz su ve toprak kurtaracak” dedi. 

GAP Projesi’nin, ilerlemesi boyunca sosyal, ekonomik politik birçok problemle karşılaştığına vurgu yapan Yıldız, projenin durmadığını, ilerlediğini ama kendisine bağlanan büyük umutları beklendiği gibi gerçekleştiremediğini belirtti. Projenin kamu yatırımlarından aldığı payın son dönemde azaldığını ifade eden Yıldız, “Proje son dönemde biraz gölgede kaldı” dedi.

Yıldız “GAP’ı tümüyle tamamlayabilmiş olsa idik gerek bugün gerekse gelecek için büyük bir gıda arz güvenliği avantajımız olacaktı. Şimdi GAP’ı tekrar hatırlama zamanı. GAP, Türkiye’nin ve bölgenin gıda güvencesinin anahtarı” dedi ve “Rahmetli Cumhurbaşkanımız Demirel’i saygıyla analım. Aman GAP’ı kimselere GAP’tırmayalım” vurgusu yaptı.

ORMANCILIKTA YAZIN VE KIŞIN NE YAPILIR

Görevleri

Yazının Devamını Oku

EYT’li olmak ya da emekli olmak

16 Aralık 2022
EYT’li olmak ya da her şeyden önce bu yazıyı kendisi de 5 yıl boyunca EYT’li olmuş ve sonunda emekli olmuş bir kişi olarak yazdığımı belirtmek isterim.

2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sonrasında emeklilik yaşının yükseltilmesi belki SGK kurumunun batmasını engellemişse de sonraki yıllarda toplumsal bir sorun haline dönüşmüştür.

Burada yapılan esas hata yaş, prim gün sayısı ve sigorta süresinden oluşan 3 sac ayağından sadece yaş ile ilgili olan kuralın değiştirilmesi olmuştur.

Böylece sigorta süresi ve prim gün sayısı dolan çalışanlar karşılarında yaş kriteri duvarını bulmuş oldular...

Aslında  EYT olanların bir çoğu benim gibi 40-50 yaş aralığında işini kaybeden ve iş bulamayan çalışanlar.

Yani gerçek sorun işsizliktir. Çünkü çalışabilecek durumda olan hiçbir insan daha düşük bir gelir alacağını bilerek emekli olmak istemeyecektir.

Ancak oluşan tablo insanları emekliliğe muhtaç bırakmıştır. Esas acı olan budur.

Bugüne geldiğimizde iktidar her seçim öncesi haklı gerekçelerle hayır dediği EYT’lilere siyasi gerekçelerle de olsa çözüm arayışına girmiştir.

YILLARDIR ÇÖZÜM BEKLİYORUM

Yazının Devamını Oku

Atatürk’ü anlatabildik mi?

15 Aralık 2022
Gazeteci dostumuz Erkan Özmen’in iki yıldır üzerinde çalıştığı ‘Mustafa Kemal’in Kitapları’ adlı yapıtı Armoni Yayınları arasında çıktı.

Atatürk’ün pek bilinmeyen “Gazeteciler; gördüklerini, düşündüklerini, bildiklerini samimiyetle yazmalıdır” sözünün ta 1929’dan beri devlet kayıtlarında olduğunu öğrendik. Özmen, kitabın başında “Atatürk’ü Anlayabildik mi?” sorusunu yanıtlarken, “Atatürk’ü ve düşüncelerini bizim nesile gerçek manada anlatmadılar” diyor. Hakkında yerli ve yabancı yazarın yazdığı yüzlerce kitabı okuduğunu, ‘Nutuk’u birçok kez okuduğunu, okumaya da devam ettiğini belirtirken, “onun nasıl ileri görüşü bir kişilik yapısına sahip olduğunu, yüz yıl önce söylediklerinin bugün bile geçerli olduğunu gördüğünü, bu nedenle de kendisine karşı ilgi ve sevgisinin tutkuya dönüştüğünü” anlatıyor.

Türkiye’de gazetecilikten başlayarak, araştırmacı gazetecilikten, bu mesleğin büyüklerinin vicdani sorumluluklarından örnekler veren Erkan Özmen, Büyük Önder’in Kurtuluş Savaşı yıllarında bizzat çıkartmış olduğu gazeteleri araştırırken, kendisini bir anda ‘Türk Gazetecilik Tarihi’nin içinde bulduğunu söylüyor. Atatürk’ün, Kurtuluş Mücadelesi’nin sözcülüğünü yapacak olan, Sivas’ta İrade-i Milliye, Ankara’da da Hâkimiyet-i Milliye gazetelerini çıkarttığını vurgulayan Özmen, kitabı ile, bize öğretilenlerin dışında da bir Atatürk’ü, onun temel öğretilerini, düşünce yapısını ve gerçekleştirdiklerini, neden sonuç ilişkileri içinde araştırarak farklı bir perspektifle sunuyor.

GÜNÜN 600 BİN İMZASI

MADEN Kanunu’na eklenecek geçici madde ile zeytinliklerin madenciliğe açılmasına izin verecek torba yasa teklifi TBMM’de komisyonda görüşülecekti. #ZeytinimeDokunma diyerek change.org/ZeytinicinAdalet adresinde bir araya gelen yaklaşık 600.000 kişinin imzaları, zeytin için adalet isteyen vatandaşlar ve sivil toplum kuruluşları tarafından TBMM’ye sunuldu. Teklif dün sürpriz bir şekilde geri çekildi.

Aydın Gün’ü anma konseriHAYAT KISA SANAT UZUN

İKSV’nin kurucu beyni olan ve bu kurumu 20 yıl yöneten Aydın Gün’ü anma konseri Kadıköy Süreyya Operası’nda gerçekleştirildi. Ayça Atikoğlu anlatıyor: “Aydın Gün’ü kaç kişi hatırlıyor, kimler gelecek acaba diye düşünürken, dopdolu bir salon ile karşılaştım, en etkileyici olan ise kitlenin gençliği idi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nden, konservatuvardan gençler ve tabii Kadıköy’den samimi sanatseverler kitlesi.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi hiç alışık olmadığımız bir şey yaptı, eşsiz bir vefa örneği sergiledi. Murat Karahan’ı yürekten kutluyorum. Binbir emek ile İstanbul Operası’nı kuran Aydın Gün’ün tüm ömrünü kapsayan sanat yaşamı, hem sunum hem de aryalar eşliğinde sunuldu. Solistler, konsept ve sunumu gerçekleştiren Niyazi Ölmez, Betül Görgülü, koro şefi Paolo Villa büyük sanatçıya layık bir iş çıkardılar.

MUHTARLARDAN ZEYTİN İMZASI

Yazının Devamını Oku